Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Bölüm - 9

@birbulutkalemi

23 Aralık Cuma

Evet günaydın sevgili dostlarım, ben geldim bayadır görüşemiyorduk. Nasılsınız, iyisinizdir inşallah. Aranızda beni soracak olanlar için iyiyim ben, bu aralar biraz yoğunum ama ben neler atlatmadım be bunlar koyar mı bana? Durun ben cevaplayayım koymaz dostlarım. Bende güçlü olacağım, her işimi kendim halledeceğim derken yanlışlıkla pehlivan olan o kısımdanım evet. O yüzden gönderin, gelsin tüm sıkıntılar, çözeriz. Ay durun bir dakika yine kendi kendime gaza geldim, çok da gelmesin yani. Biraz da biz prenseslik yapalım canım, tamam her şeyin üstesinden geliyorum dedim de fazlasını da istemeye gerek de yok yani dostlarım.

Tamam, sakinim ben, siz bana aldırmayın. İşe giderken, yani şuan Özlem Tekin Dağları Deldim dinliyorum, ondan bu gaza gelişlerim ama sözlerimin altı da boş değil yani. Şimdi sizinle biraz hasbihal edip hal hatır sorduğuma göre normal hayat akışıma döneyim ben dostlarım. Efendim şimdi bugün ayıptır söylemesi arabam sonunda tamirden döndüğü için otobüs yolculuğumun sonuna geldim. İşe arabamla gidiyorum. E şimdi niye ayıp olsun diyecekler için kesinlikle nispet olarak algılanmasın ama otobüs zor dostlarım arabası olmayanlara nispet olmasın manasında.

Arabamı park edip içine dağılan eşyalarım ki bunlar; çantam, bilgisayar çantası, yemeğimi bugün evden getirdiğim için onun çantası, odama koymak için getirdiğim yedek kıyafet poşeti en son ise kahvemi alınca arabadan odama göçüm başladı. Arabadan inerken düşecek gibi olmam sakın size sakar olduğumu düşündürmesin dersem yalan söylemiş olurum ya çünkü evet biraz sakarım. İşim dışında ama orda garip bir dinginlik geliyor sakarlık yapmıyorum. Sakarlığım tamamen özel hayatıma münhasır.

Hızlı adımlarla hastaneye giderken, bir yandan da yolda gördüklerime selam veriyorum. Ben sevmem öyle asık surat, güzel bir gülümseme kısaca sorulan iki dakikalık hal hatırın insanın gününü güzelleştirdiğine inanıyorum. Bakın mesela güvenlikte bekleyen Hamza abi suratı asık kesin yine annesiyle karısı için tartıştı ama bu başka günün konusu sonra yaparız dedikodumuzu.

"Günaydın, Hamza abi nasılsın?" ve evet tezim böylelikle kanıtlanmış oldu asık olan suratı dediklerimle birlikte gülümsemeyle aydınlandı.

"İyi diyelim iyi olalım doktor hanım siz nasılsınız?"

"İyiyim abi şimdi elim kolum dolu az da işim var ama öğle molasında konuşalım istersen." dedim. O sırada ona seslenilince kafasını salladı olur gibi anlayışla gülümsedim, bende görüşürüz der gibi kahveyi dökmemeye çalışarak elimi kaldırdım. Odama doğru yürürken gördüklerimle kısa kısa konuşmayı da ihmal etmedim. Kendini beğenmek gibi olmasın ama sevilirim hastanede tatlı dilim olduğunu söylerler, tabi sevmeyenler de var o da ayrı ama ne yapayım ısınamadığım insana da güler yüz gösteremiyorum.

Odama geçip getirdiklerimi dolabıma yerleştirip odamdaki çiçekleri sulamaya başladım. Çok sevsem de hastaları rahatsız etmemek için sadece iki üç tane var ama o bile odamın havasını değiştiriyor. Telefonumun masamda titreme sesi geldi. İlerleyip elime almamla kimden geldiğine bakınca Timur'dan olduğunu gördüm.

Timur: Günaydın, sabah sabah yazdım ama rahatsız etmedim umarım, müsaitsen sana bir şey danışmak istiyordum.

Siz: Günaydın, rahatsız etmedin işe geldim bende zaten şimdi hazırlanıyordum.

Timur: Sevindim o zaman, çünkü gün boyu müsait olamayacağım akşam da göreve gidiyorum bir kaç gün sürecek halletmem lazımdı bu meseleyi.

Siz: Mesele nedir?

Timur: Annem biraz rahatsız midesinden, gittiği doktor da biraz korkutmuş midene bakmamız lazım hortum vs. falan diye aklıma sen geldin ben pek anlamıyorum bu işlerden ne yapmak lazım tavsiye alayım dedim.

Siz: İyi yapmışsın. Tabi yardımcı olurum ben öyle korkulacak bir şey yok.

Timur: Benim şuan 5 dakikam var ne yapabilir peki şöyle kısaca hemen anlatsan.

Siz: Şöyle yapalım sen bana annenin numarasını ve ismini yaz ben konuşup halledeyim.

Timur: Yormayım seni hiç sen söyle ben kardeşime gönderiyim.

Siz: Yormak ne demek işim bu benim ha ama sen bana o kadar güvenmiyorsan tamam.

Timur: Olur mu öyle hiç, zahmet olmasın diye dedim ben. Tamam gönderiyorum hemen. Ve güveniyorum sana.

Sana güveniyorum demesi beni mutlu etti.

Siz: Tamam bekliyorum.

Timur: İsmi Gülten 05** *** ** **

Siz: Tamam kaç gibi arayım ben ne zaman uygun olur?

Timur: Ne kadar erken o kadar iyi. Kötüymüş biraz yemek falan yiyemiyormuş hiç. Sen uygunsan bugün öğlen ara istersen.

Siz: Tamam anlaştık ben ararım.

Timur: Benim artık gitmem lazım uzun bir toplantım var sonrasında da göreve çıkacağız konuşmaya fırsatımız olmaz sanırım. Kendine iyi bak döndüğüm zaman istersen konuşmaya devam ederiz hala, ben dediklerimin arkasındayım.

Siz: O nasıl laf tabi ki konuşuruz. Ben buradayım Allah'a emanet ol, kendine dikkat et. Anneni de merak etme bizzat ben ilgileneceğim.

Timur: Ne kadar teşekkür etsem az. Sen de Allah'a emanet ol. Görüşürüz.

Siz: Görüşelim.

Telefonu bırakıp masama geçtim. Gün başlasın bakalım. Bugün çok da yoğun bir gün değil randevularım daha az diğer günlere göre bu beni mutlu etti. Hadi ama kim sevmez ki daha az çalışmayı hele de benim gibi üşengeç bir insansanız. Öğle vaktine kadar hastalarla ilgilenip öğle yemeğimi de yedikten sonra Timur'un annesini aramam lazım umarım bir sıkıntı olmaz adam zaten asker, görevdeyken bir de annesi hasta, aklı buradadır şimdi. Kaydettiğim numarayı bulup aradım.

- Efendim.

+ Merhaba, Gülten hanımla mı görüşüyorum?

- Benim evladım da numaran kayıtlı değil çıkaramadım ben, kimsin kızım sen?

+ Gülten hanım ben Timur'un arkadaşıyım adım Asya.

- Timur mu bir şey mi oldu oğluma niye sen aradın beni? Ha bir şey olduysa söyle nasıl oğlum?

+ Sakin olun Gülten hanım iyi Timur bir şey yok ben başka bir konu için aradım.

- Çok şükür kusura bakma kızım, malum asker, elimiz yüreğimizde bekliyoruz hep.

+ Yok ne kusuru olur mu hiç.

- Sen ne için aramıştın kızım ben seni duymadım hiç?

+ Ben doktorum Gülten hanım Timur sabah ulaştı bana biraz rahatsızmışsınız sanırım. Normalde o ilgilenecekmiş ama küçük bir göreve gitmesi gerekiyormuş benden rica etti sen daha iyi bilirsin bir konuş diye.

- Sen bakma hanım kızım onlara biraz midem rahatsız sadece abartıyorlar. Geçer bir kaç güne.

+ Bak şimdi Gülten teyze ben teyze dedim ama problem olur mu geriliyorum öyle hanım falan konuşunca saygısızlık olmasın diye öyle dedim ama.

- Yok evladım olur mu hiç de tabi mutlu olurum ben oğlumun arkadaşısın sende bir evladım sayılırsın.

+ Hah tamam o zaman bak şöyle yapalım ben şimdi Timur'a söz verdim, dedim bana emanet annen ben birebir ilgileneceğim sen için rahat git göreve. Şimdi oğlun orda görevde seni bana emanet etti gitti ondan içi rahat ama ben şimdi sana bakmayıp senle ilgilenmezsem olur mu hiç? Olmaz! Sen gel bana şöyle oturalım bir güzel, içelim kahvemizi edelim bir güzel sohbet, konuşur tanışırız o arada ben bir ara seni bir muayene ederim içimiz rahat olur ha teyzem ne dersin.

- Sen şimdi böyle tatlı tatlı konuşunca ben nasıl hayır diyeyim tamam kızım olur gelirim. Ne zaman geleyim?

+ Aslında bugün öğleden sonra üçe kadar biter işim sen işin yoksa ayarla üç gibi gel olur mu? Ya da istersen ben de gelip alabilirim seni yorulma hiç.

- Yok yavrum hiç zahmet etme sen benim kız gelecek birazdan o getirir beni hangi hastanedesin sen bakıyım?

+ Gülhane'deyim ben uzaksa size yakın bir hastaneye de gidebiliriz ama, az çok her hastaneyle iletişimimiz var.

- Yok yok Keçiören'deyiz biz de, yakın geliriz.

+ Tamam teyzecim o zaman gelirsiniz siz, bu benim numaram siz gelin, danışmadan bana geldiğinizi söyleyin arkadaşlar yardımcı olur olmazsa arayadabilirsin.

- Tamam kızım hadi görüşürüz o zaman.

+ Görüşürüz.

Tamam bu işi de hallettik. O zaman geri işe dön kızım hastalar seni bekler. Ben işime dalmış hastaların birine bakıp diğerini gönderirken zaman öyle hızlı geçmiş ki fark etmemişim hiç, son 2 hastam kaldığını sistemden gördüm girişi uyardığım için başka hasta da almıyorlar, gelenleri diğer arkadaşlara gönderiyorlar bugün evrak işlerimle ilgilenecektim ama Timur'un annesi çıkınca onlar yetişmez gibi yarısını da eve götüreceğim, öyle hallederim artık. Kapımın çalmasıyla kafamı dosyalardan kaldırdım gelen güvenlikten birisiydi arkasında da bir kaç hafta önce otobüste gördüğüm kadın yani Timur'un annesi.

"Asya hanım beklediğiniz misafirler geldi."

"Çok teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için. Sizi de yorduk böyle."

" Olur mu hiç doktor hanım sizin yaptıklarınız yanında bu ne, annem sayenizde iyi evde şimdi, ne yapsak az."

" Ne demek duymayayım işim bu zaten. Hadi görüşürüz biz yine bir çayınızı içmeye gelirim çıkmadan."

Güvenlik geldiği gibi çıkarken annesi ve ablası olduğunu düşündüğüm kadın da içeri girdi.
" Hoş geldiniz Gülten teyze buyurun oturun lütfen."

"Hoş bulduk kızım bak bu benim kızım Bahar."

"Memnun oldum, Asya bende."

"Bende memnun oldum canım."

" Ne içersiniz ne ikram edeyim size çay, kahve?"

"Çay alalım kızım zahmet olmazsa."

"Ne zahmeti hemen söylüyorum." Cümlemi bitirip hastanenin kafeteryasını aradım hemen.

- Ali, ablacım benim odaya üç tane çay getirir misin?

+Tabi abla hemen getiriyorum.

Deyip yüzüme kapattı. Bu çocuk hep böyle biraz tez canlı. Telefonu bırakıp hemen onlara döndüm tam ağzımı açıp konuşacaktım ki Gülten teyze girdi söze.

"Kızım ben seni hiç duymadım yoksa sen sevgilisi misin bizim oğlanın?"

"Yok yok normal arkadaşız biz, yeni tanıştık sayılır ondan duymamışsınızdır."

"Tamam kızım kusura bakma bizim oğlanın öyle çok kız arkadaşı yok hep askeriyede erkekler arasında oldu ben de haliyle şaşırdım."

Sohbetimiz böyle uzayıp gitti çaylar eşliğinde muhabbet edip, hastalığı hakkında konuştuk zaten midesi kötü olduğu için bir kaç gündür sadece çorba ile de beslendiğinden midesine endoskpi yapıp gerekli tedaviyi uygulayıp gönderdim. Dosyalarla uğraşmaya devam ederken telefonum çaldı. Timur arıyordu telefon birden elimden düştü, tamam daha önce çokça konuştuk ama hep mesajla hiç sesini duymadım, garip oldu daha fazla bekletmemek adına açtım hemen.

-Efendim.

Karşıdan derin bir iç çekme sesi duyuldu bu nabzımı hızlandırdı.

+Asya.

İşte şimdi ellerim titredi bu ses tonu nasıl tarif edilir tokluğu, tonu... Konuşsa oturup sabahlara kadar dinlenecek ses işte bu.

-Evet?

+Ben görevdeyim, şimdi bir boşluk buldum, annemin durumu hakkında aramak istedim telefon çok çekmiyor mesaj atamadım gitti mi gitmedi mi anlaşılmıyor. Umarım rahatsız etmemişimdir.

-Yok etmedin. Annen iyi, az önce gitti, merak etme ciddi bir sıkıntı yok ben muayene ettim, ilgilendim kalan zamanda da sık sık arar takip ederim aklın kalmasın.

+Sen mi muayene ettin sen doktor musun?

-Evet söyledim ya.

+Bana hastanede çalışıyorum deyince ben doktor olacağını düşünmedim hiç şaşırdım o yüzden. Ayrıca çok teşekkür ederim kardeşim günlerdir ikna edip götürememişti doktora.

-Yok hiç sorun olmadı ben güzelce rica edince geldiler görüştük ayrıca çok hoşsohbet birisi.

+Öyledir.

Cümlesini tamamlayamadan silah sesleri doldu kulağıma. İçim korkuyla dolu. Sonra gür sesini duydum.

+ Herkes mevzilere hadi hadi hadi.

- Timur!

Ses yok.

- Timur iyi misiniz?

Yine ses yok, bu sefer sesler daha da arttı ve başka bir ses duydum.

+Komutan vuruldu birisi buraya gelsin hemen!

Telefon elimden öylece yere düştü.

Loading...
0%