Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Birbirimizi Tanımak İçin

@birdeliyazariz

Bölüm şarkısı: Man O To - Nu

 

Ayaz'dan

 

Annemin isteği üzerine Kutay ve Selim'i yanıma alıp dışarıyı keşfe çıktım. Tabii baya keşif gezisi havasındaydı zaten. Toplasak 5 sokak olan yazlıkta ben nereyi gezebilirdim ki? Denk gele gele Yakamoz'un yakınlarına denk düşmem küçücük yerde çok doğaldı.

 

Yediğim komatın tadı hala ağzımdayken uyuz duruşuyla sinir eden açık kumral çocuk "Tanışmış mıydık?" diye sordu. Yo? Gerek mi vardı? Ayrıca hala burada ağaç gibi durmamız saçmalıktı. Az sonra çınar ağaçlarıyla yarışacak bir mertebeye erişirsem kimse beni buradan sökmezdi.

 

Saçma sapan tanışma faslından sonra gereksiz şahıs haddi olmayan konularda sorular sormaya başladı. "Yakamoz? Hayırlı olsun mu demek düşüyor bizlere?" Hiddetle "Evet bilader." dediğimde kardeşlerimin gururlu bakışları beni buldu.

 

Yakamoz,ne yapması gerektiğini şaşırmış vaziyette bizlere bakıyordu.

Siyah dalgalı saçları ve çatık kaşlarıyla Sina'nın arkasında dikilen kız bi' anda "Sevgilin olduğunu bana söylemedin mi?" diye cırladı. Kulağımın içine etmeye gerek yoktu bacım.

 

Ayrıca nasıl yani? Sevgilisi mi varmış?

"Yakamoz'un sevgilisi mi var?" Şaşkın sorum Yakamoz'u hem şoka uğrattı hem de gülümsetti. İstemsizce güldüğüne emindim, anlık gülüp sonra olaya dönmüştü.

 

Sina'nın yanındaki diğer açık kumral, Sina'ya göre kısa kalan çocuk bana baktı. "Sen sevgilisi değil misin?" Öyle miyim? Kimse de ne halt olduğumu bana söyleme zahmetine girmiyor ki.

 

"Hayır. Sözlüsüyüm." Kendi bilgilerimi onlara sunduktan sonra elimde kalan hiç bilgiyle ortamdaki karmaşayı izlemeye başladım.

 

İlk önce Yakamoz enseme vurdu! Bunu kimse beklemiyordu,ben dahil. "Arada kafası gidiyor şu an sevgiliyiz." Allah, Allah benim niye haberim yoktu?

 

Sonrasında Sina "Bana dönmeme sebebin bu adam mı?" sorusuyla Yakamoz'a döndü.

"Beni bırakıp gitme sebebin korklığınken istersen çok konuşma." Yakamoz, bunları göz devirirken söylemişti. "Kafam çok karıştı. Siz şimdi evleniyor musunuz? Sevgili misiniz?"

 

"Evleniyoruz."

"Sevgiliyiz." Aynı anda farklı cevaplar vermiştik. Bir daha deneme şansımız varsa doğru cevabı verebileceğime inanıyorum.

 

"Sevgililiği ilerletmeyi düşünüyoruz." Tam cevap Yakamoz'dan gelmişti.

Burada başta ne yaptığımızı çoktan unuttuğum için olayların akışında ilerliyordum. Konuşmalardan sıkılan Kutay kolunu Selim'in omzuna attı. "Kaçsak mı? Çünkü çok boş yapıyorlar."

 

Selim kafa sallayarak abisine ayak uydurdu. Kaçın tabi! Beni burada bırakın hainler. İkisi saniyeler içinde geldiğimiz taşlı yoldan geri,deniz kıyısına döndüler.

 

Yanımda dikilen Yakamoz diğerlerine laf yetiştirmek yerine arkama geçip "Ay içim şişti gidiyoruz biz,"dedi. Beni de iktirmeye başlayarak sahile doğru ilerledi. "Ayaz,gidiyoruz dedim de başka bir yere gitmek istersen söyle." Düşünceli haline gülümseyerek başımı iki yana salladım.

 

"Hayır. Sahil bana da uyar." Tekerlekli sandalyenin inebileceği rampaya doğru devam etti. "Kum ve taşa batmadığı sürece kendim hallederim. Teşekkürler." Gerisini bana bırakarak yanıma geçti. Sahilin burun kısmına kadar sessizce ilerledik.

 

"Kusura bakma. Saçma sapan olayları iki dakikada yaşadığımız için beynim durdu şu an." Haklıydı. Kesinlikle saçma şeyler yaşamıştık. Sahiden az önce ne olmuştu öyle? Elinde hala komat tabağı ve telefonuyla,dengesini taşlar üzerinde zor kursada sessizce ilerliyordu.

 

Deniz kıyısında ucuna ulaştığımızda ben durdum. O da taşlar üzerine oturdu. Tabağa boş gözlerle bakıyordu. "Bir tane daha ister misin?" Başını sol omzuna yatırıp üzgün gözlerini yüzümde gezdirdi.

 

Canını sıkan neydi? Uzattığı tabaktan komat parçasını alıp yemeğe başladım. Cebinden müzik çalar ve kulaklığı çıkarıp şarkıyı oynata bastı. Uzun olan kulaklık kablosunu sağ kulağına taktıktan sonra diğer eşini bana uzattı.

 

"Dinlemek ister misin?" Şaşkınlıkla göz kırpıştırdım. "Olur." İstemsizce dökülmüştü kelimeler dilimden.

 

Yakamoz'dan

 

Kulaklığın diğer eşini Ayaz'ın kulağına taktıktan sonra yerime geri oturdum. Deniz kıyısında oturmanın kötü yanı altımda bir sürü taşın bana işkence ediyor olmasıydı.

 

Müzik çalarda tek dönen şarkıyı açtım.

Çözülüyorum sana şarkısının sözleri başladığında Ayaz'ın elindeki komat dilimi bitmişti. Dudakları belli belirsiz şarkı sözlerine eşlik ediyordu.

 

Müzik çalarla ilgili daha önce söyledikleri aklıma geldi. "Babaannemin sesini kaydetmeyi nereden biliyorsun? Müzik çalarda tek bir şarkı olması gerekmiyor mu?"

 

Kaşları çatıldı. "Birden fazla şarkı olabilir. İstersen diğer şarkılar nasıl açılır göstereyim." Elini uzatarak müzik çaları işaret etti.

 

Elimdeki müzik çaları uzattığı eline bıraktım. Saniyeler içinde tuşları kurcalayıp yeni bi' şarkıya geçti.

Duman - Seni Kendime Sakladım şarkısı çalmaya başladı.

 

"Onu bunu bilmem anlamam." İlk sözlere eşlik edip gerisi sessizce dinledim. İkimiz de dinledik. Müzik çaların her şarkısı mı güzel yoksa iki tanesi mi öyle denk geldi merak ediyordum.

 

"Acaba başka hangi şarkılar var içinde?" Öylesine sorduğum sorulardan biriydi bu da ama diğerleri gibi yanıtsız kalmadı.

 

"Şebnem Ferah var, Athena var. Sanırım Duman şarkılarının çoğu var. MaNga ve İkiye On Kala şarkıları da mevcut." Hepsini nereden biliyordu?

 

"İçindekiler yazıyor mu?" Başını iki yana salladı. "Hayır. Ben hepsini ezbere biliyorum." Müzik çalar,onun muydu?

Daha sormadan aklıma takılanı cevapladı. "Evet,bana ait. Aslında babamındı. Ondan ödünç almıştım. Sonra geri vermeye fırsatım hiç olmadı."

 

Gözlerine çöken hüznü herkes görüyor muydu? Ayaz'ın bakışları deniz gibiydi dalga dalgaydı. Her zaman böyle olmadığını bilmek içime su serpti. Bu üzüntüsünü görmeyi hiç sevmedim.

 

"Başka şarkı açar mısın? Lütfen." Kendini toparladı. "Soru sormayacak mısın?" Şu an sormaya gerek duymuyorum. En çok ihtiyaç duyduğum anda bana şarkı yollamışsın Ayaz Gündoğdu,sorgusu olmaz iyiliklerin.

 

Müzik çalarda İkiye On Kala - Bütün İstanbul Biliyo şarkısı dönmeye başladı.

"Seni bana ayırdım, bütün İstanbul biliyo'." Şarkıya benimle beraber eşlik etmişti. Sonuna kadar söyledik.Ezberim kuvvetli olmadığından sadece tekrarlarına eşlik edebilmiştim.

 

Elimdeki komat tabağıyla, korktuğum dalgaların dibinde Ayaz'la beraber bulunmak garipti. "Bana en sevdiğin şarkıyı söyle." İsteği karşısında donakaldım. Çok ani olmuştu.

 

"Esena mono. Neden sordun?" Omuz silkti. "Birbirimizi tanımak için." Aynı soruyu kendisine yönelttim. "En sevdiğin şarkıdan bi' kuple söyler misin?" Gamzelerini göstere göstere sırıttı.

 

"Man O To mırıldanmam çok zor. Dinlemen lazım, çünkü şiirin üstüne eklenen şarkıyla ortaya çıktı. Tabii uzun dakikalar sabredebilenler için muhteşem." Bana sabırsız dedi galiba.

 

"Man O To mu? Mevlânâ'nın Şems için yazdığı?" Kafa salladı. "Tam üstüne bastın." Nu adlı DJ muhteşem bir halde yayınlamıştı.

 

"Bir insanı tanımak istiyorsan müzik listesine,kitaplarına ve hayvanlara nasıl davrandığına dikkat etmelisin. Şu ana kadar sadece ilk aşamayı geçtim. Sırada kitapların var Ayaz bey." Soluksuz kısa konuşmama sessizce gülümsemekle yetindi.

Loading...
0%