Bölüm şarkısı: Bu Mudur-

Nil Karaibrahimgil

Yakamoz'dan

Bahçe kapısından girdiğim an tüm gözler bana döndü. Ayaz, özür dileyen bakışlarını üstümden gezdiriyordu. Neval hanım memnun gülüşünü yüzüne yerleştirmiş beni inceliyordu. Babaannem de "İşte bizim çubuk kraker de geldi."diyerek beni işaret ediyordu. Ayaz,Kutay ve Kenan abi yan yana dizilmiş üçlü bahçe koltuğunda oturuyorlardı. Sol taraflarında Gülhan sultan,onun karşısında da Neval hanım vardı. Öykü,babaannemin çaprazındaki armut koltuğa yayılmış eserini gururla izliyordu.

"İyi akşamlar herkese. Kusura bakmayın rahatsızlık verdim. Babaannem habersiz çıkınca endişe ettim." Neval hanım anlayışla başını salladı. "Gel Yakamoz. Biz de tam senden söz ediyorduk." Hayır ben bu sözü daha önce çok duydum katiyen kabul etmiyorum. Kutay ve sesinin nerden geldiğini bilmediğim Selim güldüler. Onlar bile farkında başıma ne geldiğinin! Yanlarına doğru ilerlemeye başladığımda sol tarafımdaki çardakta oturan Selim ve Atlas'ı gördüm.

"Selam yeni yenge." Selim,utanmasa kahkaha atacak gibiydi. Kutay'ın da ondan aşağı kalır yanı yoktu da neyse.

Korkak adımlarla babaannemin yanına, Öykü'nün dibine oturdum. Armut koltukta kayınca ikimiz de rahat sığmıştık. "Benden mi söz ediyorsunuz?" Ayaz, bakışlarıyla resmen 'Sorma!' uyarısı geçiyordu. Girdik bu yola kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz sen rahat ol gardaş dememek için zor duruyordum. Gülhan sultan olaya el attı. "Ayaz ve senden söz ediyorduk. Benim ölmeden önce seni emanet etmek gibi düşüncelerimi Neval hanıma anlatıyordum." Yapma,etme babaanne! Kimse de minik çaplı feryadımı duymadı.

Neval'e hanım "Oğlumun yaşı senin yaşından büyük Yakamozcum,"dedi. Yanlız baka 'cum'lu falan konuşuyor bu gidiş,gidiş değil ben söylemiş olayım. "Fakat sen de yaşına göre çok olgun birisin. Ayrıca Ayaz mantık evliliğine karşı değil. Aşiret düğünlerinde ya kuzenle evlenilir ya da ortaklık için mantık evliliği yapılır. Normal şeyler bunlar." Soluksuz konuşuyor tövbe estağfurullah. "Yani demem o ki ikiniz için de uygunsa bu ay söz ve nişanı hallederiz." Hayır efendim siz nasıl kabul ettiniz aklım almıyor.

Bu kadın dışarıdan bakılınca hiç aşiret anasına benzemiyor da! Ayaz'a dönen sitemli bakışlarımı Gülhan sultanın "İkisi de kaynaşsın biz büyükler olarak gün belirleriz."demesiyle bu sefer de babaanneme döndü. Ponçik, tatlış bi' babaanne olmak yerine nemrud olmaya ne gerek vardı ha zalim kadın! 19 yaşında meslek hayatına atılamadan evlenmem değil mi? Ayaz, kardeşlerine göre daha insancıldı sonuçta okumama izin verirdi. Büyükler olarak yarın öğlen konuşmayı kararlaştırıp kahve içme faslına geçtiler. Şimdi havadan sudan konuşan masum kadınlardı.

Ben Ayaz,Kutay ve Kenan abiyle beraber peşime Öykü'yü de takarak çardağa geçtim. Orada oturan Selim ve Atlas'a baş selamı verip yerlerimizi aldık. İşte şimdi gerçek konuşma başlıyordu.

"Abicim ne evliliği? Sen mantık evliliğinin kalbine ihanet olduğunu söylerdin." Hah işte! Ne güzel demiş şimdi ne değişti? Ayaz başını salladı. "Hala öyle düşünüyorum. Özel olarak konuşuruz abi boş ver." Öykü,sanki tüm bunlar onun başının altından çıkmamış gibi hayretle Ayaz ve bana bakıyordu. "Vay canına! Yengemi kendim seçmiş oldum, çok mutluyum." Seni lime lime doğrama planı yaptığımı sesli mi söylesem Öykü!

"Ayaz? Hadi ben babaannem ve dedeme karşı gelemem hayatta benden ilk defa bir şey istediler yıllarca nazımı çektiler diye kabul ettim. Sen neden kabul ediyorsun ya?" Tekerlekli sandalyesini bana doğru döndürdü. "Babaannen seni bana değil de Mahmut abiye mi verseydi? Adam yaşını almış gidiyor farkındaysan?" Mahmut abi dedemlere hatırı sayılır yardımı dokunmuş olan 40 yaşlarında biriydi. Yazlıkta karı aradığını bilmeyen yoktu. Babaannem ona gereğinden fazla güveniyordu bir de beni emanet etme ayağına onunla evlendirmeye kalksa cinnet geçirme ihtimalim yüksekti. "Cidden Mahmut abiye mi verecekmiş?" Başını sola çevirdi. Cevabı vermeye tiksiniyor gibi "Maalesef,"dedi. "Mahmut da yarım aklıyla babasından kalma malıyla seni köyüne götürürdü." Ne zamandan beri Mahmut abiyi tanıyordu? Geleli 1 hafta anca olmuştur.

Kenan abi "Mahmut,buraya geldiğimizden beri bahçıvanlık için uğruyor. Boş boğazın teki."diye konuyu özetledi. Selim,durumun ciddiyetine yeni varınca "Oha lan! Abim ciddi ciddi evleniyor mu?" sorusuyla gerçekleri yüzüme bir kez daha vurdu. Ayaz çok iyi biri olabilir hatta çoğu erkeği sollar desem de çok tanımıyordum ki. Endişeli bakışlarımı fark eden Öykü,sol kolumu sıvazlayarak bana sarıldı. "Abim sana kötü davranmaz. Okumak istersen beraber devam ederiz,kaç gündür bunun için ağlıyorsun Yakamoz. İstediğin şekilde destek olur." Öykü,hastane gününden sonra hep yanımda oldu. En az iki kere, ona daha üniversite okumak istediğimi sayıklayarak ağlamıştım.

Çardakta oturduğum kısmın titrediğini,yerde hareket eden bir şey olduğunu fark ettim. Dibimde biten Ayaz'la korkarak sırtımı geriye sabitledim. "Özür dilerim. Amacım seni istemediğin saçma sapan mantık evliliğine mecbur bırakmak değildi. Tabii bunu yapan büyüklerin orası da ayrı konu. Her neyse,istersen beraber okula devam ederiz. Dizlerimi kaybetmeden önce tıp bölümünde okuyordum. Daha önümde yıllarım vardı, şimdiyse kaybettiğim yıllarım var." Tıp okumasına mı şaşırmalıydım yoksa açık açık benimle konuşmasına mı? Sakin ses tonu içimdeki dinmeyen korkuyu yatıştırmakla kalmamış güven de vermişti.

"Ben üniversitede psikoloji bölümünü kazandım. Dedemleri yanlız bırakmamak için hayatımı bıraktım. Şu an en büyük isteğim okumak Ayaz. Hayatımı sana bağlayacaksam dediğin gibi beraber okuruz. Gerçekten okumaya döner misin?" Etrafımızdaki herkes bizi dinliyordu. Hatta Selim'in cebinden çekirdek çıkardığını dahi görmüştüm.

"Sana söz veriyorum döneriz. Önce bu tantana bitsin sana üniversite bile açarız." Göz kırptıktan sonda tekerlekli sandalyesini Kenan abisine döndürdü. "Konuşmak istediğin konular vardı abi. Odama götürür müsün? Orada konuşalım." Kenan abi başını salladı. Ayaz'la beraber çardağı terk ettiklerinde şok içindeydim. O,bana 'Sana üniversite bile açarız.' mı dedi?

Üniversite açmak? Allah'ım adamlar bankamatik soymuş olabilir günahı benim boynuma değildir inşallah. Aşiret dedik de deli olduklarını hesaba katmadık galiba. Öykü,Kutay ve Selim'den alkış koptu. "Tebrikler! Abimi aşk sarhoşu etmişsin hemde çabasız." Selim dalga geçtiği belli olan gülüşüyle çiğdem çöplerini etrafa atıyordu. Kutay, kardeşinin zevkine ortak olmuş çiğdem çitliyordu. Atlas'ın yüzünde ciddi duran ama samimi bi' gülüş vardı. Öykü'de sevinçle kendi kendine konuşuyor "Ay canım kendim ne aşklara vesile oldum Allah bana da gösterir inşallah."şeklinde dualar ediyordu. Atlas,bunu duyunca hemen "Ne aşkı daha tüm abilerin evlenmedi sıranı bekle."diye araya girdi.

"Gören de benimle arasında ay yok yıllar var sanır. Yürü git evlen abicik." Selim omuz silkerek ikisini gösterdi.

"Aynı lisede kopyayla yakalanıp disipline gittiler ondan böyle didişiyorlar."dedi.

"Ayrıca ben evlenerek muhteşem ruhumu başka ruhla paylaşamam. Öykü ömür boyu bekar kalır benimle beraber." Abilik vazifesini çaktırmadan yapanlar derneği başkanı Selim Gündoğdu'ya kocaman alkış.