Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@birdeliyazariz

"Yemin ederim geberticem seni Demir!"

Mehir'in Demir'e bağırması sağ olsun bu gün de kulağım patladı.

"Her gördüğüne kafa atmak nedir abicim?"

Konuş gece kuşum.

Ne mi oluyordu?

Demir kafa atmaca modunu açmış Mehir'e sarkan iki çocuğu kafalamıştı.

Vira, Leyal,Mete, Göktuğ,Atlas ve ben sahil banklarında oturmuş çekirdek citleyip, Demir'i kovalayan Mehir'i izliyorduk.

Az da olsa Demir'e hak veriyordum bu olayda.

O sarkanların tipi tekin değildi sonuçta.

Göktuğ da Demir'e hak verip "Reis ellerine sağlık çok güzel kafaladın da sonda neden bacak aralarına kafa atmakla tehtit ediyordun adamları?" diye bağırarak sordu.

Demir bi yandan Mehir'den kaçıyor diğer yandan Göktuğ'ya laf yetiştirmeye çalışıyordu.

"Farkımız tarzımız a-sosyal beyfendi kesimimiz."

 

Göktuğ sorduğu sorunun cevabını dinlemeden kulaklığını takmış, müzik dünyasına geçiş yapmıştı bile.

 

Vira daha fazla salaklığa katlanamazmış gibi elindeki çekirdek çöplerini poşete döküp yerinden kalktı.

"Başım şişti ne bu çocukluk?"

Grubumuzun anası.

 

Mehir aniden Demir'in sırtına atlayıp "Deh atım!" dediğinde Vira'ya cevap veremeden kahkaha atmaya başlamıştık.

 

"Kesin ikizler burcu! Bir saniyesi öbür saniyesini tutmuyor bu kızın."

Haklısın karizma abim bence de gizli ikizler.

Vira kalkmışken eve gidip yemek yapmam gerektiği aklıma gelince "Vira'cımmmmm bende seninle geleyim de eve bırak beni olur mu?" İç sesim de 'Yağcılarda incek var.' anonsu geçiyordu.

 

"Olur ters insan."

Neyim ters benim? Çok ayıp kınıyorum seni de Vira.

 

"Geçe kuşum geliyor musun?"

Mete kuzenim aynı zamanda en yakın dostlarımdandı. Uzun süredir bizde kaldığından ekibimizin ayrılmaz parçası oluvermişti.

 

"Geleyim de evdeki tüm yemek işini bana yık değil mi?"

Aşk olsun yapar mıyım öyle şey?

Tamam azıcık yaparım da çok da yüklenmem.

 

"Gel gel söz bulaşıkları ben yıkarım."

 

Zor da olsa gelmeye ikna olmuştu.

Tayfaya elveda diyip Vira'nın arabasına bindik.

Mete önde, Vira sürücü koltuğunda ve ben de arkada yola çıkmıştık.

Trafik fazlasıyla tıkalı olduğundan dur kalklarda midem bulanıyordu.

 

"Vira ben yürürüm bu yolun devamını sağ çek ineyim."

"Zaten kırmızı ışıktayız iniceksen şimdi in."

 

Sağ arka kapıyı açtığım gibi arabalara yeşil yanmıştı.

Sahil yolunun üstünden yürüyerek temiz havayı içime çekiyor, mide bulantımın dinmesini bekliyordum.

Yanıma mide hapımı almayan aklımı seveyim durumundaydım.

 

Telefonunu çıkarıp saate baktım.

16.43 gayet erken olduğundan eve gitme fikrinden cayıp sahilin karşısında ki kafeye geçtim.

 

"Ne alırdınız?"

 

Tepemde dikilen garsonla ödüm koptu. Refleks olarak baş parmağımı damağıma götürüp 'hık' sesi çıkarmıştım.

 

"Özür dilerim niyetim korkutmak değildi." Ne korkması canım alt tarafı aklım çıktı.

 

"Sorun değil. Ben ayvalık tostu yanına da çay alabilir miyim?"

 

"Tabi hemen getiriyoruz."

Garson yanımdan gidince telefonumu kurcalamaya başladım.

Galerimde geziniyordum boş boş.

Aklımda ekiple tanışma anım vardı.

 

12 Mart 2019

16 yaşlarında uyum problemi olan bir salağı ne diye çıkışta tiyatro kulübünde oynasın diye ısrar edip sosyalleşmesini ister ki ebeveynlerim?

Kaç kere dedim ben tiyatro da rol almam diye. Sonuç da ses ve ışık görevlisi oldum çıktım maşallah.

Daha oyuncularla tanışmamıştım neyin nerde olduğunu bilmiyordum ki!

 

"Vira ceketini al üstümden!"

 

"Hava soğuk geri zekalı kısa kollu giymişsin."

Dalgalı saçlarını savurta savurta gezerken yanındaki sarışın kızı azarlaması garip gelmişti.

Sahne arkasına geçtiklerinden sadece seslerini duyuyordum şu an.

 

"Vira yeni ses ve ışık çalısanına gidişatı anlattın mı?"

 

"Hayır Mehir Leyal anlatmıştır her halde."

 

"Atlas da Leyal'e paslamıştı.Leyal en son 'Göktuğ anlatsın ben kitap okumaya gidiyorum' dedi."

 

"O kızın kitap okumadığı bir saniye bile yok."

 

"Haklısın boş ver şimdi Leyal'i ve kitap aşkını da Erna'ya anlat işleyişi."

 

Sahne arkasından çıkmış,ses kontrol odasına yani yanıma geliyorlardı.

Onları duymamış gibi yapıp "Hoş geldiniz." şeklinde konuyu başlattım.

 

"Erna hızlı 1 kez anlatıcam iyi dinle." Vira çok çabuk ayrıntılardan bahsedip Mehirle birlikte yanımdan ayrılmıştı.

 

Gün içinde koro çalışmasına da yardım etmem gerektiğini söylediğinden ses odasında enstrümanların akorunu kontrol ediyordum.

Saatler sonra koro grubu gelip sahnede prova almak için yerlerine yerleştiler.

Orkestra da bulunan üç gitarist elektro,bas ve akustik gitarlarını yanımdan alıp sahneye geçtiler.

18 Mart gecesine hazırlanıyorlardı.

 

Müzik hocaları da gelince hep bir ağızdan "Çanakkale içinde aynalı çarşı

 

Ana ben gidiyom düşmana karşı, off, gençliğim eyvah!"

 

Kulağımın pası silinmişti. Gitarlılar yanda durup akorları kontrol etmekten öteye geçmemişlerdi.

Aralarından saçları siyaha yakın olan bana dönüp "Ne bakıyorsun bacım?" diyince şok olmuştum.

"Gözüm daldı kusura bakmayın."

Ayrıca bacım mı? Nerden bacın oluyorum ben senin?

 

Provaları bittiği an orkestra sahnede yerini aldı.

Haluk Levent/ Hani benim olacaktın

melodisi doldurmuştu katı.

 

Az önce bana laf atan elekro gitar çalan çocuk aynı zamanda solistleri olmalı ki mikrofonun yanına adımlıyordu nakarat kısımlarında.

 

"Dünyalar verdim gözlerinin uğruna

Kaçamak saatler sonsuz kelimeler."

 

Arkasından başka biri daha mikrofona yaklaştı. Sanırım bu kız tiyatro da da oynayan Leyal'di.

 

"Unuttun mu yar, söz verdin bana?

Gitmeyecektin daha neler neler."

İkisi çok uyumlu şekilde şarkıyı söylüyorlardı.

Arkada bas gitar çalan ekibi durdurup "Çok yavaş akışta söylüyorsunuz, azıcık hızlandırın tempoyu."

Başlarını onaylar şekilde sallayıp tekrar prova aldılar. Üç prova sonrası sahneden inip notalar üzerinde tarştılar. Arada Vira gelip uyarılar yapmış sonrasında "Allah,Zeus,Buda,Hz. İsa,İnekler veya yaratıcımızın ismi her neyse lütfen bu salaklara akıl versin."

 

İçimden 'amin' demeyi ihmal etmedim.

Telefonuma gelen bildirimle kısa bir şaşkınlık sonrası kahkaha atmıştım.

 

Koro/Tiyatro prova bilgileri grubuna eklendiniz.

 

Ravza Ölker: hasta olduğum için koro provasını katılamıyıcam 9/E 1093

 

Bilgi işlem: kayıt altında ✔️

 

Tuğba Dilek: [kayıt altında ✔️] sen kimsin?

 

Eray Koro: hocam kayıt modülü o

 

Tuğba Dilek: [hocam kayıt modülü o] yani?

 

Eray Koro: gruba yazılan mazeret mesajlarını topluyor

 

Konuyu pek anlamasam da hocanın tepkileri komik gelmişti.

Elektro gitar çalan çocuk ses kontrol odasına gitarı bırakmaya geldiğinde "Neye gülüyorsun bu kadar?" diyince mesajları göstermiş daha da gülmüştüm.

"Cidden kayıt modülü tasarlamaya üşenmemişler mi?"

O da anlamsız şekilde gülüyordu.

 

"Olduğuna göre üşenmemişler."

 

"Tanışma fırsatımız pek olmadı Agâh Çakır 11/E."

 

Sınıf bilgisi olmasa da olurdu biladerim.

Tabi tanışmama sebebimiz o an beni tersleyip 'Bacım' demen de olabilir.

 

"Erna Slaven 10/B."

 

Bizim ekipte olanlar şu an sadece

Leyal,Vira,Mehir,Atlas,Demir, Göktuğ ve sonradan gelen kuzenim Mete'ydi.

Loading...
0%