@birdeliyazariz
|
"I fly and sky. My husband and me Paris to chocolate croissant my mom." Muhteşem ingilizcemle yine ortamı şenlendiriyordum. Tamam kabul A1 düzeyde bile İngilizcem yoktu.
"Erna'nın İngilizcesi alakaya maydanoz." He Atlas tabi tabi!
"Kes bikerem çok güzel konuştu." Ah Leyal minnoş açmam savun savun beni de her yönde elinde kalırım.
"Konuşmak demişken acıktım ben." Acıkmasan şaşardık Mehir gevreğim.
"Erna'm sende poğaça vardır dimi?" Mehir seni gebertmemem için bir sebep bul.
"Poğaça he Mehir? Poğaça? AÇMA LAN İSMİ AÇMA!"
"Sende yemek konusu açma Mehir her seferinde ya deyim ya da yemek ismi yanlış söylüyorsun." Mehir Mete'ye ters bı bakış atıp bana döndü. El mecbur çantamda duran açma paketinden 1 tanesini çıkardım.
"İşte kurtarıcım canım Erna'm." Mehir'e uzattıktan sonra geri çantamı kapattım.
"Bu kıza açma spamlanıyor her seferinde yemek çıkıyor her yönünden geçen 3 kutu kurabiyeyle geldi." Beni iyice fırın bellemişti bu asalaklar da.
"Yok tam kafa atmalıksın Demir akıllarına sokma yemeği kalmadı başka açma."
"Sahi nerden geliyor o kadar yemek?" Sanane asosyal kafa sanane!
"Sevap kazanmam lazım Göktuğ yoksa vip kısmında cehennem yolcusuyum."
"Abartma Erna en iyimiz sensin." Teveccühünüz efendim.
"Evet evet günah çıkarmada en iyimiz bence de Erna." Elimde kalır bu çocuk! Kuzenim falan dinlemem döverim seni gece kuşu!
"Metecim sen kaşınıyor musun acaba? Pire mi kaptın ırkını sevdiğim ırkına küfrediyor!" Köpek işte ne olucak? Baba tarafından hayır mı gelirmiş?
Sahilde saat gecenin 02.47 civarında oturmuş ne mi yapıyoruz? Tabi ki boş yapıyoruz. Sanki saatler önce beraber değildik bu mallarla.
"Çok geç oldu ben eve kaçayım." Leyal kitap okuyacağını hepimiz biliyoruz zorlama evladım.
"Tamam Leyal kitap oku sen biz zaten arkadaşın falan da değiliz iki halay çekmeyi çok gör bize!"
"Erna bulaştırdı bu halay işini Mehir'e." Evet Demir bu huyumdan da gurur duyuyorum. Yaşasın halayımız Çin'e bedel kırkımız! Konuların alakasını iç sesim bile sorgulanıyordu artık.
"Demir kalk bakayım halay çekerek evine bırakalım Leyal'i." Emir büyük yerden kafa atan kral geçmiş olsun.
Mehir'in dediğini mecbur kabul etti.
"Peki güzelim çekelim,aç damat halayı." Payduşka varken abimiz neden damat oluyor ki? Hem benim abim bile yok!
"Mehir canım sen dinleme sevgilini boş yapıyor o sen ordan payduşka müziği aç."
Vira payduşka duyunca tetiklenmiş gibi bana dönüp "Eski günlerdeki gibi sahil boyunca payduşka mı oynuyoruz?" dedi. Tabi elimizde mızrak götümüzde yaprakla ateş etrafında kabile dansı da yapalım paşam.
"Abartmayın." Göktuğ beyler zahmet edip konuştu?
"Göktuğ abicim yılda bir konuşuyorsun o anlarda da boş yapıyorsun bırak eğlensin kızlar."
"Aaa hakkını yemeyin asoslay bebeğimin az önce de konuştu." Grupta herkese 'Yavrum, bebeğim,evladım ve ciğerim' tarzı kelimeler söylemem normalleşmişti, çözmüşlerdi beni.
"Göktuğ konuştuğu için de halay çekebiliriz?" Fikrim çoğu kişi tarafından onay almayınca somurttum. Çantamı açıp kalan açma paketlerimden birini çıkardım.
"Yuh yani Erna bir insan günde kaç tane açma yer yarışmasında mıyız?" Ne yapayım alışkanlık kalmıştı! Ya çubuk kraker ya da açma mutlaka yanımda bulunurdu. Bir yandan açmamı yiyip diğer yandan Vira'ya laf yetiştirmeye çalıştım.
"O buzum açmamaz dema öyla alanır!" Ağzım doluyken konuşmak ne zor işmiş arkadaş.
"Lokmanı yut ters insan."
"Tamam apla!" Her kelimeyi de yanlış söyleme Erna yeter! Dinime laf eden de iç sesliği iyi yapsa! Hah gören de muhteşem iç sesim var sanar.
"Bu gece niye kavga çıkmadı Demir bile kimseye kafa atmadı hayretler içindeyim." Açma şom ağzını canım kuzenim.
"Mete kapa çeneni burdan bir koyarım kafayı sana nevrin şaşar."
Tam kafalık adam diye boşuna demiyoruz Demir'e.
"Ben en son eve gidip kitap- ne kitabı ya uyucaktım."
"Tabi Leyalcim yedik biz bunları hatta sana eve gitmeyi halayla gösterdik,payduşkayla gösterdik." Canım kendim yine çok haklıyım.
Sahilin park kesiminden sesler duymaya başladığımız an hep bir ağızdan Mete'ye küfürler ediyorduk.
"Göktuğ'ya boş boğaz diyoruz da Mete ondan beter." Haklısın karizma abim.
Sesler gittikçe yanımıza yaklaşıyor gibiydi, arkamı dönmeye korkuyordum.
"Hassiktir! Agâh ve tayfası değil mi bunlar?" Ne demek sürü geliyor? Sen ne anlatıyorsun ve Vira'm!
"Ta kendileri hazır olun çok eğlenicez." Mehir her kaostan da beslenemezsin ya. Geçen gün Mehir'in Demir'i kovalamasını çiğdem çitleyerek asla izlemedim. Hepsi iftira.
"Vay vay burda kimler varmış?" Sana da selam Sidalcım.
"Abim olay çıkarmaya gelmedik gece gece kafamızı ütüleme." Çakır ailesi yine formunda.
"Niye geldiniz o zaman boş gezenin boş tayfası?" Vatan koruma modu açılmıştı Vira'nın.
"Burada ses çok iyi yayılıyor şarkı provası yapmaya geldik." Buyrun Tutku hanım çekinmeyin biz yokmuşuz gibi söyleyin.
Mete salağı merakına yenik düşüp "Ne söylüyorsunuz?" diyince sağ avuç içimi hayal kırıklığıyla anlıma vurdum. Tutku da bu salağı ciddiye alıp "Mor yazma." demesin mi? Tencere kapak bu ikili! Demedi demeyin.
Onlarla birlikte gelmiş olan Ufuk ve Özkan kendi aralarında konuşuyordu.
"Çok ayıp Özkan, hocalar derste ne diyordu? Kendi aramızda konuşmamalıyız." Atlasın bu ani çıkışı alışılmışın dışındaydı. Genellikle grupta eğlencesine bakan kişi o olurken şu an ciddiyete bürünmesi ortama korku salıyordu. Özkan Atlas'a dönüp "Kuyruk acısı mı bu?" dediğinde çocuğu kişi olayı anlamamıştı. Dedikodular sağ olsun ben biliyordum. Atlasın platonik sevdiği kızı öğrendiğinde kıza çıkma teklifi edip Atlas'a her saniye sevgili olduklarını vurgulamış. Ben Atlas yerinde olsam kafa göz girerdim. O pek dövüş yanlısı değildi. Kavgalarda Demir, Göktuğ, Vira ve ben genelde ön planda oluyorduk.
Agâh olayların kızışma ihtimalini düşünmüş olacak ki Özkan'a kaş göz işaretiyle susmasını söylüyordu. Bizim tarafta da durumlar farklı değildi. Göktuğ Atlasın bileğinden tutmuş ani saldırısında geri çekmeye hazır duruyordu.
"Arkadaşlar bu gruplar arasındaki çekim çok kuvvetli hadi halay de çekelim." Ortamdaki gergin havaya halay isteğim şok etkisi yarattı.
Hepsi salak salak bana bakıyordu. Ben ne dedim ki şimdi? Azıcık halay çeksek ölür müyüz? Kavga anında arka planda sen ve Vira'nın payduşka oynaması çok güzel olmaz mı? Olur valla iç ses. Kendi kendime konuşmama sesli gülüyordum.
"Neye gülüyor bu?" Sanane lan denizle gökyüzü arası görünen sınır.
"Çok takmamak lazım sorunları olabilir." Var biraderim sanane? Agâh ve Ufuğa olan sinirimden çantamda son kalan açmayı çıkarıp yemeğe başladım. Bizim tayfa içten içe bana kesinlikle 'Yuh be Erna!' diyordu kesin. Yemin edebilirim ama kanıtlayamam. "Kitap okumak istiyorum!" Bakın bir adet ben benzeri yaratık daha. Leyal çok haklısın bacım gel evlere dağılalım bende uyumak istiyorum. "Ne güzel işte evine git kitabını oku biz de provamızı yapalım." Bu gecelik sorun çıkarmadan sahilden ayrılmıştık. Demeyi ne çok isterdim. Ama Leyal Tutku'ya doğru ilerleyip "Sanane benim kitap okumamdan." Tutku da Leyal'e ilerleyip "Evet banane senin kitabından." diyince ortalık alev aldı. |
0% |