Cümbür cemaat otel odasından çıkıp kumarhaneye ikişer halde giriş yaptık.

Kardeş olduklarını öğrendiğim Lena ve Lina bar kısmına, Selin ve Ozan da Turan'ları bulmak için bilardo oynanan kalabalığın arasına karıştılar.

Biz Agâhla Alplerin oturduğu kumar masasına geçtik.

"Şimdi senden çok absürt bir şey istiyorum yapmak istemezsen geri gideriz." Kısık sesle söylediğinden fazla yaklaşması gerekti. Kafasına muhtemelen boca ettiği hindistancevizi kokulu şampuanı burnuma dolmuştu.

"Ne yapıyoruz?" Absürt dedi de ne kadar absürt olabilir ki?

Mesela halay çeksek muhteşem olmaz mı?

Evet kumarhane ortasında sarhoş insanlarla halay çekerek ruh ve sinir hastalıkları bölümüne kadar gideriz eminim.

İki dakika hayal kuralım çok eğlenceli! Hem ne güzel olur halay çekerken yolda gevrek ve açma satan seyyar tezgahlardan açma da alırız.

Açlık başıma vurdu hep bundan iç ses delirmesi.

"Alp ve Oya'nın yaptığını." Onlar ne yapıyor ki? Baskışlarım Alp'in dizinde ona sarmaş dolaş duran Oya'yı buldu.

Yok artık devenin papucu!

İstemezsen geri gideriz dedi bence de geri gidelim Agâhcım hiç o durumlara düşmemiş oluruz.

"Onlar sevgili?" Emin olmak adına sormuştum sadece.

"Evet sevgililer ama günlük hayatlarında bu vaziyette değiller Oya da en az senin kadar çekingen." Hiç sanmıyorum paşam orda durucaksın. Benden çekingeni Çin'de peçeli yani. Kafiye yapmak uğruna yine salladık aferin Erna.

Kafiye dedin mi de alâsını yaparız evelallah.

Ayrıca çekingen dediği kız sevgilisinin dizinde oturmuş elini yüzüne atmış başını çocuğun boynuna gömmüş bu nasıl vaziyettir tövbeler tövbesi.

İstesen daha arsız olursun sende atma din kardeşiyiz.

Azıcık arsız olabilirim ne var?

"Uzun süre burda kalmazsak sorun değil."

Kabul ettiğimi ima eden cümlemin hemen ardından Oyaların sağ çaprazında boş duran yere oturup beni sol dizine çekti. Alpler artık görüş açımdan değildi.

Ani düşmenin etkisiyle ellerim omuzlarına tuttunmuş şaşkın bakışlarım etrafta geziniyordu. Fazla dikkat çekme!

Evet normal davranmam lazım. Ellerimi boynuna ilerlettiğimde yüzünü inceliyordum. Mimikleri hareketsiz şekilde kumar masasındaki dağıtılan ele odaklanmıştı.

Saat dokuz yönünde gördüğüm Turan Ve Elfin yerimden huzursuzca kıpırdanmama sebep oldu. Belimde hissettiğim Agâh'ın eli uyarı niteliğinde bel boşluğumu cimcirmişti.

Boyuna yanaşıp "Cimcirme pislik." demem pek etki etmedi.

Vicdansızın evladı kesin çok kötü morarttı belimi.

Masada dönen oyunda Oya'lar kazanmış olmalı ki arka tarafımdan mutluluk nidaları yükseliyordu.

"Kazandılar mı?" İlk sorduğumda cevap alamayınca tekrarladım.

"Alpler kazandı mı? Evet ise belimdeki elini oynat yeterli." Bel boşluğumu cimciren eli durmuş sadece kavrayışıyla kendini belli ediyordu. Tahmin ettiğim gibi biz kazanmıştık. Ekip olma işine daha tanışmadan alışmıştım.

Bu sefer Agâh kendini geri çekti dudakları kulağımın dibinde başımı şişirme işindeydi "Birazdan kalkıcaz seni kucağıma alıcam Alpler az önce kalktı fazla zamanımız yok saat şimdiden 2 oldu." Kısa kesse de olurdu.

Saniyeler içinde dizimin altından geçen elleriyle havalanmıştım. Zaten boynunda olan ellerim daha da kenetlendi.

Ya düşersem! Çok yüksek alooo!

Adam 2 metre değil abartma.

Olabilir her an düşerim ki ben!

Kumarhane çıkışına kadar düşmemek için türlü türlü dualar etmiştim.

"Çıktık kumarhaneden inebilirsin."

Oh şükür. Dizlerimi serbest bıraktığı an yeri öpücek kadar mutluydum.

Alp ve Oya anında yanımıza geldiler.

"Selamlar Parla ben." Allah Allah bu kızın adı Oya değil miydi? Agâh kıza dönüp"Kimliklerinizi biliyor sorun yok." der demez kız "Özür dilerim Oya ben sen Erna olmalısın." Hayrola ünlü mü oldum?

"Evet, sizler Oya ve Alp çiftisiniz sanırım." Alp başını sallamakla yetindi.

"Abi herkes odada bekliyor geçelim mi?" Agâh Alp'e uyarak "Geçelim."diyince içimde horon halay ve benzeri halk oyunları ayağa kalktı. Oh sonunda beklediğim an yani!

"Bana da olayları anlatıcaksın şimdi değil mi?" Agâh'ın sağ koluna iki elimle yapışıp sormuştum hemen.

"Söz verdim anlatıcam sakin ol." Ne sakini be! Çatlıyorum meraktan.

Asansörde yeniden üst kata çıkıp sabah Selinlerle bulunduğumuz odaya geçtik.

"Hoş geldiniz." Lina koşup Oya'ya sarıldı ardından çekinerek benim yanıma geldi.

Kollarını açıp "Sarılabiliriz bence." diyince üç yaşındaki çocuğa arkadaşlık ediyor gibi hissetmiştim. "Kasma kendini." Agâh arkamdan ittirmişti.

Linaya sarılıp odada oturacak yer bakındım. Halı gayet müsait çöm Erna.

Muhteşem konfor. Kesinlikle bulunmaz nimet.

"Nerden başlayayım anlatmaya?" Oya,Alp,Ozan,Selin,Lina ve Lena bildikleri şeyleri benim yüzümden tekrar dinleyeceklerdi,yazık.

"En baştan!" Heyacan içimde kol geziyor.

Ne ki bu insanlar? CIA,FBI open the door? Bildiğim kadarıyla open the door diye teşkilat yok.

Belki var?

Agâh sıkkın bi nefes alıp sanırım çok başa gitti. "Sene 1982-"

"Hop paşam orda dur çok gittin." Müdahalem olmasa iki saat tarihçe anlatıcak adam.

"Tamam genel özet geçeyim herkesi sonra olayları anlatayım uyar mı?"

Herkes onaylayınca sırayla tanıtım yaptı.

"Oya Ilgaz, Ilgaz ailesinden geriye kalan tek kişi. Aile kundaklamaya kurban gidince bizim içinde olduğumuz yurda yerleştirildi. 1 yıl içinde evlatlık alınınca uzun süre haber alamadık. 2022 yılında Amaçsızlar adlı örgüte dahil oldu. Örgütün başında öncelerde Turan Karyeli,Karan Gazel yöneticilik yapıyordu artık Alp Gazel ile birlikte grubunun lideri."

Maşallah bu kız neymiş.

"Alp Gazel,abisiyle lise yıllarında Amaçsızlar örgütüne dahil oldular. Tabi sen bu örgütü motor yarışları yapan basit bir yer sanıyor olabilirsin.

Bizim örgütle tanışması da Oya gibi yurda dayanıyor. Bütün çaylakların eğitimi Alp'den sorulur."

İsviçre çakısı gibi adammış mübarek.

"Selin Şekerci Hartoka, kısa süre önce ölen Şimal'in sağ kalan arkadaşlarından. İntikam için bizimle pek de geçmişe dayanan tanışıklığımız yok 2023 başlangıcında aramıza katıldı."

Selin "Alınıyorum başkanım."diye cırladı.

"Ozan Hartoka, Şimal'in sevgilisinin kuzeni kendisi. Şimal ve sevgilisi Serdar oyunda daha doğrusu katliamda ölünce Ozan da bize katıldı."

Siz kimsiniz? Amaçsızlar örgütü tam olarak ne? Kafamda binlerce neden soru var?

"Lena Koshmar, siber güvenlik uzmanımız kendisi. Bizim yaptıklarımızı kendisi keşfetti. Yani hiçbir amacı yoktu teşkilata katılmak için gelip gönüllü olan ilk kişiler Koshmar kardeşler. Kişileri tam olarak tanımasalarda yaptıklarımızı destekliyorlar."

Millet deliye biz akıllıya hasret niye bunlara katılırsın ki Lenacım? Sen sanki farklı bir şey yapıyorsun şu an.

O da doğru.

Burdan kaçsam mı acaba?

Ne demiş kaçmak için büyüklerimiz.

🎶Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda

Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında

Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında🎶

Çok da haklı demişler.

Önümde şıklatılan parmakla kendi dünyamdan çıktım.

"Efendim?" Dalmışım yahu olur öyle.

"Erna dinliyor musun beni?" Yok Agâh be kaçmayı düşündüm de az önce ne diyordun sen?

"En son Lena'yı tanıttın işte." Yani ben öyle hatırlıyorum.

"Abi bunun kafa uçmuş." Aslında kafam yerinde Alp de ceviz parkı aman gürhane ağacına daldım azıcık.

"Görüyorum. Bu günlük bilgi dozunu aldı." Bence de aldım beynim acıyor.

"Çıkalım mı biz?" Lina odanın kapısına doğru ilerliyordu.

"Olur Erna dinlensin dün hiç uyumadı."

Doğru ya dün ne olmuştu? Haaa biz karakoldaydık sanki hatta ayağım burkuldu sonra... Sonra ne oldu?

"Sonra ne oldu Agâh?" Soruma cevap vermeden halının üstündeki bedenimi kuşmuşum gibi kaldırıp odadaki yatağa bıraktı. Başım yastıkla buluşunca esneyerek Agâh'a döndüm.

"En son Sarp annesine ulaştı mı?"

Kaybolmuştuküçücük çocuk.

Ya da olmamış mıydı?

"Uyu Erna çok yoruldun." Dediğini yapıp gözlerimi kapadım. Zaten çok yorgundum.