@birdeliyazariz
|
Uyandığımda hava kararmıştı. Yanımda oturan Fırat dikkatle telefonuna bakıyordu. Gözlerim önce üstümdeki pikede ardından Fırat'ın yüzünden gezindi. "Yemek var dolapta ısıtmamı ister misin?" Bakışları telefondan hiç ayrılmadan uyandığımı anlamasına gülerek yerimden doğruldum. "Aç değilim. Saat kaç?" Sesim uykudan uyandığım için çatallaşmıştı. "Bir olmak üzere. Daha iyiysen seni eve bırakayım." Başımla onaylayarak ayağa kalktım. Peşimden Fırat'da kalkmıştı. Telefonuma saatler önce düşen bildirimleri görünce arabasına gidene kadar okumaya koyuldum.
Pamuk prens(es): son olanlar da neydi beynim kaldırmıyor
Al sancak: abim nasıl yaptı bende çözemedim
Atgüneş: asıl Göksel nasıl kandı alooo
Pamuk prens(es): Fırat kızın aklıyla oynamasın demiştim size
Atgüneş: çatıya çıktığı an kafası karışmıştır salak Fırat atlamayı denemese her şey daha kolaydı
Al sancak: harbi o olay nasıl oldu
Atgüneş: salak arkadaşımız Göksel'le konuşuyordu çatıda o sıra yanımıza Arel ve Bulut geldi sigara içmek için çıkmışlar Fırat'da atlarım ben burda gibi şeyler mırıldandı bir anda bacaklarını aşağı sarkıtarak oturdu o an çığlıklar koptu sonrasını biliyorsunuz
Pamuk prens(es): dördünüzü de anonim sandı
Okuduklarımdan sonra kafamı kaldırıp arabayı kullanan Fırat'a baktım. "Sen gerçekten delisin." Neyi okuduğumu bildiğinden sırıtarak "Senin sayende püsküllü belam,"dedi. "Normal olsam sever miydin ki?" Sevmezdim galiba. Ne bileyim bu halini niye seviyorum daha çözmüş değilim ki! "Sanırım hayır." "Bende öyle düşünüyorum o yüzden beraber delirmekte sorun yok." Utandığımı hissedince mesajlara döndüm.
Al sancak: bu olayı bırakın da Gamze'nin bana olamayan aşkına bakın alooo
Atgüneş: gülce ile mutluyum otur ağla
Pamuk prens(es): bende Sude ile gelinlik bakmaya gidiyorum yakın zamanda
Al sancak: sude'nin ailesi nasıl izin verdi
Pamuk prens(es): Sude yetiştirme yurdunda büyüdü yani istemeye gidebileceğim kimsesi yok
Atgüneş: bizden iste Sude yi sana vermeyerek kızın hayatını kurtaralım
Fıtrat: çok haklı buna kız verilmez gelinlik bakmaya dediği kendi için it damatlık almaya gitmiyor
Al sancak: mert seni essekler tepsin
Atgüneş: amin diyorum
Fıtrat: benden de bir amin
Pamuk prens(es): anlamadım ben eşeklerle mi evleneyim
Atgüneş: senin olayı gotunden anlayan aklını
Fıtrat: çok geç mi oldu Göksel'i uyandırıp evine mi bıraksam
Al sancak: hala seninle mi
Fıtrat: Evet. Saat bire geliyor
Pamuk prens(es): uyandır abi çok geç olmadan ayıp olur kıza
Atgüneş: evet
Onların konuştuğu saatlerde ben kendiliğimden uyanmıştım zaten.
Fıtrat: uyandı zaten gerek kalmadı
Al sancak: sen Arel durumunu ne yapacaksın
Fıtrat: çaldığı hesabımın şifresini onun gotune dövme olarak kazımayı düşünüyorum
Pamuk prens(es): benden daha gay varsa artık o Fırat'tır nokta.
Al sancak: kırıldım gücendim
Diğer yazılanları görünce kahkahamı zor bastırdım.
Atgüneş: gerçek anlamda psikolojimi bozuyorsunuz
Pamuk prens(es): iki psikoloji öğrencisi var git onlar düzeltsin
Atgüneş: geçen Fırat'tan randevu aldım
Al sancak: ben ona güvenmiyorum şu an beni çok üzdü
Pamuk prens(es): niye lan
Al sancak: Göksel'e aşık olduğunu en son bana söyledi
Pamuk prens(es): Enes sen benim diğer kocamdan az önce randevu aldığını mı söyledin?
Atgüneş: ekran görüntüsü alıp Sude'ye atarım kocam diyorsun hala
Al sancak: bende senin randevu aldığını ekran görüntüsü alır gülceye atarım
Atgüneş: o zaman bende mert'e olan sevgi söylemlerini ekran görüntüsü alıp Gamze'ye atarım
Her biri diğerini ekran görüntüsüyle tehdit etmişti. Garip olan Yunus'un durduk yere Enes'i tehdit etmesi. Olaydan sıyrılan Mert olmuştu. Yolun bittiğini araba durduğunda anlamıştım. Fırat ne yapacağını bilmiyormuşcasına yerinde kıpırdandı. "Evin burası değil mi?" Camdan dışarı baktım. Evimden iki metre uzağa park etmişti.
"Evet sağdaki bina gri olan." Karanlıkta renkleri pek belli olmuyordu. Ön yolcu kapısını açarak soğuğu umursamadan arabadan indim. Ev anahtarımı çantada ararken Fırat'da arabadan inmişti. "Anahtarı kapıda ararsın boş ver şu an. Hava soğuk daha çok üşütme." O esnada zaten anahtarı bulmuştum. Elimdeki süslü anahtarı görmesi için havaya kaldırdım.
Anahtarın ucundaki oyuncak motor sallanıyordu. "Motorları seviyor musun?" Öylesine sorulmuş bir soru olsa da heyecanla "Evet,"dedim. "Yarışları takip ediyordum eskiden." Hayretler içinde yüzümü inceliyordu. "Sana olan sevgim nasıl her gün artabilir?" Daha çok kendi kendine sormuş gibiydi. Esen rüzgarla üşüdüğümü hissettim. "Sohbete doyum olmuyor püsküllü belam ama titriyorsun." Farkındayım,gerçekten hava çok soğuktu. Arkamı dönerek eve doğru ilerledim. Peşimden gelen adım seslerini duyuyordum. Kapımın önüne kadar benimle beraber geldi. Kapıyı açtığımda arkamı dönmeden yukarı çıkmıştım. Evin salonundaki cam aşağıdan geldiğimiz sokağa bakıyordu. Fırat'ın gidip gitmediğini kontrol etmek için cama çıktığımda arabaya bindiğini gördüm. Gün içinde yaşadığımız garip anları konuşmadan uykuya dalacak olmak garip hissetirdi. Telefonun notlar kısmına 'Sabah Fırat'a yaz.' uyarısı düşüp yatağa geçtim.
|
0% |