Yeni Üyelik
22.
Bölüm
@birdeliyazariz

Akşam üstüne doğru hep beraber Bornova'dan çıkmış ve karşıyaka'ya dönmüştük. Dönüş yolunda arabaya binen Mert ve saz ekibi şarkılar türkülerle yolumuzu şenlendirdiler.

Evime vardığımda rahat bir nefes aldım sanıyorsanız tamamen yanılgı. Daha 1 saat olmadan gruptan mesaj yağmaya başladı.

 

Pamuk prens(es): muhteşem olacak yarış

 

Atgüneş: uzun zaman sonra Turan vs Fırat görür müyüz

 

Fıtrat: rencide etmeyelim çocuğu üzülmesin boş verin

 

Al sancak: pek de mütevazı

 

Atgüneş: kendinde de emin hey maşallah jdkxkdkdm oğlumuz ne işle meşgul

 

Pamuk prens(es): işsizdir kendileri

 

Fıtrat: ne oluyor lan

 

Göksel: akşam nereye gelmem gerekiyor kimse bana konum atmıyor

 

Fıtrat: sen benim artçım olarak davetlisin o yüzden konum atmadık almaya geleceğim

 

Al sancak: artçı mı çok mantıklı biz niye kızları çağırmadık

 

Göksel: Yunus beni kız olarak görmüyor...

 

Atgüneş: o seni panpası kankası olarak falan görüyor jdkzkskskkdd

 

Canım sıkıldığı için Instagram'a geçtim.

2.905 beğeni 2 yorum

Mertcankalender: Fırat tosunumu güzellik uykusundan uyandırma part 1

 

Enesakgunes: çok riskli oldu sakın evde denemeyin

 

Fırataydin: hay sizinle arkadaş olan aklım neyse

3.741 beğeni 1 yorum

Fırataydin: flaş gelişmelerde bu Mert evleniyor var

 

Mertcankalender: evet Sude ile evlenip sizi de kuması yapacammm

1.482 beğeni 2 yorum

Yunussonmez: Amaç= Göksel'i ve Fırat'ı bu tipte basmak az biraz korksunlar

 

Fırataydin: lütfen aileme zarar vermeyin çok korktum

 

Mertcankalender: ama ben telefondaki bildirimini okuyordum bu resim olmamış ki

5.130 beğeni 2 yorum

Enesakgunes: Fırat'ın olaylı doğum gününden kalanlar

 

Mertcankalender: her zamanki gibi çok yakışıklıyım

 

Fırataydin: doğum günü resminde sanki biri eksik? BEN?

 

Yüz kaslarım okuduğum yorumlara gülmekten ağrımıştı. Saatin ilerlediğini görünce yerimden kalkıp dolabıma yöneldim. Altıma soğuk havadan dolayı siyah kot pantolon giyip üstüme de mor kapüşonlu geçirdim. Sonrasında WhatsApp'a gelen mesajlara döndüm.

 

Pamuk prens(es): çıkıyor muyuz

 

Atgüneş: ben motorumun yanına geçtim bile

 

Al sancak: bende şimdi iniyorum

 

Fıtrat: ben çıktım Göksel'in evine gideceğim şimdi

 

Pamuk prens(es): maşallah bir ben hazırlanmamısım

 

Göksel: bende hazırım jdmzmsmzms

 

Al sancak: hazır olmayan tek mert kaldı

 

Atgüneş: geç kalanlar bölümünde bu gün Mert Can Kalender yer alıyor sayın seyirciler

 

Fıtrat: makara yapmayin motora atlayın beyler Turan arıyor hadi hadi

 

Pamuk prens(es): tamam bende hazırım

 

Al sancak: sadece ceket aldın demi lan

 

Pamuk prens(es): nerden anladın

 

Atgüneş: hep aynısını yapıyorsun

 

Fıtrat: Göksel aşağıdayım

 

Telefonu arka cebime atıp evden çıktım. Aşağıya indiğimde deri ceket giymiş siyah kot pantolon ve yarım kollu geniş yaka lacivert t-shirt giymiş bir Fırat beklemiyordum. Fazla iyi duruyordu. Bana göre çok daha iyi durduğundan kendimi sıradan hissettim. "Atla püsküllü belam." Güldü, beni elimden tuttuğu gibi arkasına attı. Yola çıkmadan önce belinden sıkı tutmam konusunda tembihleyip yedek kaskını bana takmıştı. Sonrasında yolun akşam serinliğinde hızla sürmeye başladı.

 

***

Geldiğimiz yerde sadece eski tarz koltuk ve cekyatlar vardı. Ortaya yaktıkları dev ateşi harlamaya kullandıkları odunlar da eski sandalyelerden çıkmıştı. Alanda bangır bangır MaNga-Hint kumaşı şarkısı çalıyordu. Yarışın başlama çizgisinde soğuk havaya rağmen kot şort ve cropla duran kumral bir kız vardı. Onun yanında da sabah gördüğüm Elfin Zeynep duruyordu. İki ismi olduğunu Fırat söylemese tahmin edemezdim çünkü herkes Elfin diyordu. Yarışın kimle kim arasında olduğunu gösteren garip tabloyu eski motorların önüne bırakmışlardı. Fırat'ın motorundan inerken kask yüzünden dengemi kaybetmiştim. Fırat'ın son anda belimden yakalaması reflekslerine ikinci kez şok olmamı sağladı. "Teşekkürler." Sesim kafamdaki kask yüzünden dışarıya tam ulaştı mı emin değildim.

 

Belimi bırakarak kafamdaki kaska döndü. Benim kaskımı çıkardıktan sonra kendi kaskını da çıkarıp motorunu diğer motorların yanına,duvara bırakmıştı. Kırık dökük duvarın niye hala burada bulunduğunu pek anlamasam da sorma zahmetine girmedim. Peşine beni de katarak ateşin yanındaki kalabalığa ilerlemeye başladı. Yaklaştıkça kalabalıktaki tanıdık yüzleri görmeye başladım. Enes,Alp,Oya,Mert,Yunus ve Turan koyu sohbet içindelerdi.

 

Fırat'ı görünce Turan erkeklerin garip göğüs çarpma hareketini yaparak Fırat'la selamlaştı. Ben de herkese kafa selamı verip etrafı incelemeye geri döndüm. Bizden dakikalar sonra ortamı üç motor sesi kapladı. Arel, Miray ve Bulut piste giriş yapmışlardı.

 

 

Loading...
0%