Zübeyirin anlatımından...

Üşüyen ellerimi montumun cebine koydum.

"Selamünaleyküm geldim."

Arkamı dönüp bakışlarımı başka yöne sabitleyip gülümsedim.

"Aleykümselam hoş geldin." Dedim elifte selamı alıp sarılmıştı.

"Gidelim mi?" Diye sordum.

"Gidelim. Gel canım senle ben arkaya yol üstünde bir süt kardeşimizi alıcaz." Dedi elif.

Şoför koltuğuna geçip kemerimi taktım. Arabanın kapısını örtüp besmele çekip arabayı çalıştırdım.

Yaklaşık yarım saatin sonunda otogara gelmiştik. Arabayı park edip kemerimi çıkardım.

"Ali'yi alıp geliyorum."

"Tamam canım." Dedi elif gülümseyip arabanın kapısını açıp indim. Kapıyı örtüp ilerledim. Telefonu cebimden çıkartıp son aramalardan Ali'yi bulup aradım.

Çaldı çaldı çaldı çaldı...

"Selamünaleyküm devrem indim geliyorum seni bile gördüm."

"Aleykümselam tamam bekliyorum."

Bir müddet bekledikten sonra elinde ufak bir çanta ile Ali gözüktü.

"Selamünaleyküm kardeşim!" Dedi gülümseyerek.

Kollarımı açıp gülümsedim.

"Aleykümselam hoş geldinn!" Dedim sırtına bir kaç kere hafifçe vurup.

"Hoşbul hoş buldum! E hadi gidelim."

Gülümseyip ilerlemeye başladım. Ali öne geçerken bende şoför koltuğuna geçip kapıyı örtüm.

"Ali ya özlemişim seni geveze!" Diyen Elif arkadan Ali'nin saçını çekiyordu.

"Hı hı elifciğim o gevezelik sadece sevdiklerime özel şimdi yenge beni geveze zanedecek. Yenge öyleyim de öyle değilim de sadece sevdiklerime öyleyim." Diye açıklama yapıyordu.

Kemerimi takıp besmele çekip arabayı çalıştırdım.

"Evet öyle inci!" Dedi elif.

Geri kalan yolu ben Ali'yle sohbet ederek geçirmiştik. Bir avemeye gelip rasgele bir kuyumcuya girdik.

"Selamünaleyküm hayırlı işler."

"Aleykümselam hoş geldiniz nasıl yardımcı olabilirim?" Dedi gülümseyerek adam.

"Söz yüzüklerine bakmak istiyoruz."

"Tabi çıkarayım siz bakın." Dedi tek tek kutuları çıkarıp vitrinin üstüne endirdi.

İnci de aramızda mesafe bırakıp yanımda durdu.

"Hangisi içine siniyorsa onu seç ve pahalı mı olur diye sakın düşünme. Ve sen hangi alyans takımını seçersen onu takacağım."

"Allah razı olsun teşekkür ederim."

"Amin ecmain olsun."

İnci müddet bekledikten sonra eliyle kutu da alyansı işaret etti.

"Bu olsun." Dedi.

"Buyrun deneyin oluyor mu diye? olmuyorsa ölçüsünü ayarlarız."

İnci elini uzatıp alıp parmağına taktı.

"Iıı sıkıyor biraz."

"Ölçüyü alalım bey efendi de denesin isterse?" Diye sorunca Gülümseyip alyansı aldım.

Parmağıma yavaşca taktım.

"Ellerinizi yan yana getirinde bir öyle bakın." Dedi elif.

Elimi uzatıp bekledim. İncide elini mesafe bırakarak uzattı.

"Ayy maşallah çok güzellll!"

Utanarak elimi indirdim. Sonrası parmak ölçülerimizi alınmıştı. Geri kalan işleri hâl edip inci'yi eve bırakmıştım.

.

.

.

.

İnci'nin anlatımından...

"Gelin hanım gelmiş abla!" Dedi yengem.

"Selamünaleyküm." Dedim ayakabımı çıkarıp içeri geçtim.

Mutfakta ki kalabalığı görünce biran keşke girmeseydim dedim.

"Aleykümselamm canım." Dedi sarılıp.

"Selamünaleyküm." Dedim bakışlarımı kaçırıp.

İçerdikler selamı tek tek alırken dinleneyim odamda diyerek odama kaçmıştım. Odanın kapısını açıp içeri geçtim. Ohh burası sakindi. Kalabalık bir aile olunca durum böyle oluyordu.

Feracemi çıkarıp askıya astım. Kapıyı kitleyip kendimi yatağıma attım. Ohh bee. Bir yarım saat uyusam fena olmazdı. Öğleye avemede kıldığım için uyuya bilirdim. Kolumda ki saate baktım. Tam bir saat vardı ikindiye.

Alarm kurup üstümü örtüp uyumaya çalıştım. Yavaştan kapanan gözlerimle Mayışmıştım bile.

Tanıdık gelen alarm sesini duyordum ama bir türlü yerimden kalkamamıştım. Gözlerimi açıp odamı inceledim. Yerimden doğrulup kalktım. Uykumu almıştım biraz olsun. Yataktaktan kalkıp baş örtümüde düzeltip kapıya doğru ilerledim. Kapının kilidini açıp kafamı uzattım. Müsait bulduğum anda hemen fırladım.

Önce lavoya gidip sonra banyoya gitmiştim. Bir güzel abdestimi de güzelce alıp. Yine kafamı uzatıp müsait mi diye kontrol edip odama fırladım.

Kapıyı kitleyip yatağıma oturdum. Saatime baktım. İkindi okuyalı 1 saat olmuş. Hazırlanıp ikindi namazını kıldım. Tesbihatımı da çekip duamı ettim. Odanın kapısı çalınca. Seccademi katlayıp yatağın üstüne endirdim.

kapının kilidini açıp kapının arkasından kim diye baktım.

"Aaa Naime!?"

"Naime ya abla zor kurtuldum içerden varya en son biri beni istedi!" Dedi içeri geçip.

"Hoş geldin. Ne zaman geldin?"

"Selamünaleyküm hoş buldum abla." Dedi sarılıp.

"Aleykümselamm canım." Dedim bende kollarımı dolayıp.

"Sen uyuyorsun diye içerde oturdum. Nolur gece boyunca yanından ayırma beni." Dedi yatağın üstüne oturup.

"Ay abla oturdum ama ayakta fazla kalkamıyorum malum dikişler duruyor." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Öyle şey olurmu kendi evinmiş gibi takıl." Dedim gülümseyerek.

"Allah razı olsun abla." Dedi samimyetle Gülümseyip.

"Ee bende hazırlanayım artık." Dedim dolabıma yönelip.

.

.

.

.

Ay saat yaklaştıkça kalbim güm güm atıyor. Yatağa naimenin yanına oturdum.

"Sayın diğer ablalarım bu kız sakindi ben geldiğim zaman şimdi ise eli falan titriyor ya?"

"İnci öyle canım başta stres yapmaz vakit yaklaşınca eli ayağı titrer sonradan."

Onlar analiz ede dursun telefonum ötünce elime aldım.

Elif🤍: selamünaleyküm biz geldik canım hazır ol:)

Siz: aleykümselam tamam:)

Telefonu yatağın üstüne bırakıp kalktım.

"Geliyorlar!" Dedim hızla aynaya yaklaşıp baş örtümü kontrol edip. Düzelttim.

Kızları oda da bırakıp hızla kapıya koştum. Son anda kilimle beraber kaymaktan kurtulup kapıya yaklaşıp mercekten baktım. Ohh daha gelmemişler. Apartman kapısının açılma sesiyle kızlara dönüp gülümsemeye çalıştım.

Onlar bana gülerken kapı zili çaldı. Annemler babamda gelince besmele çekip kapıyı açtım. Kapının kenarına geçip tebessüm ettim.

"Selamünaleyküm!" Dedi ilk içeri giren hafif tombul amca.

Herkes tek tek selamı aldı.

"Hoşgeldiniz." Dedim tebessüm edip.

"Hoş bulduk kızım." Dedi amca bakışlarımı omzundan çekip. Diğer misafirlere de hoş geldiniz deyip hanımlarla sarıldık.

Erkekler ayrı odaya hanımlar ayrı odaya geçerken kapıda bilerek yavaş yavaş hareket eden Zübeyir elif ve Ali dikkatimi çekmişti.

Ayakabılarını çıkartıp elinde ki gül saksını elime verdi.

"Onu da ben alayım enişte." Dedi Zehra.

Zübeyir heyecandan napıcağını şaşırmış bir şekilde elini nereye koyacağını bilememişti.

"Erkekler bu tarafa geçiyor." Dedim elimle gösterip. Bakışlarımı yere çevirip gitti mi diye kontrol ettim.

Ayakları o yöne doğru gidince iyice iksinin gittiğinden emin oldum.

"Gülü odama endirip geliyorum." Dedim kızlara.

Ay bu çok şirin ya! Masanın üstüne endirip odadan çıktım. Mutfağa ilerleyip kızların yanında durdum.

"Kahveleri yapalım mı?" Diye sordum.

"Kız dur yeni geldiler ikramlıkları içeri gönderelim önce sonra kahve." Dedi evli ve tecrübeli kankam.

"Ay biraz acele ettim sanki?" Dedim sandalye' ye oturup.

"Evet öyle oldu ama bunlar hep heyecandan. Sen otur biz hâl ederiz." Dedi gülümseyip.

"Yiaa iyi ki varsınız ve bacılarım."

"Abla bende demii?!" Diye sordu Naime.

"Tabikii!" Dedim gülerek.

Sonrası kızlar hazırlayıp içeri göndermişti. Sıra kahve işine gelince büyük cevzeye soğuk su doldurup bir paket kahve döktüm. Ohhh mis gibi köpükleri bardaklara döküp kahveleri döküp hazırladım. İsteme çikolatasını içeri göndersem yetmezdi onun kızlarla kendime kaldırdım.

"Kahveler hazır biri kapıyı açsın abime vereyimde götürsün."

"Açarım ben." Dedi dua.

"Bismillah." Deyip yürümeye başladım.

"Asrın abi bı bakarmısın?" Dedim. Kapıdan gözükmüyordum. Onun için rahattım.

"Hangisi damat kahvesi." Diye sordu.

"En köpüklü hangisiyse sen onu ver abi." Dedim.

"Tamam." Dedi elimden alıp içeri geçti.

Diğer kahve tepsisini alıp hanımlar tarafına geçip dağıttım. Boşalan tepsiyi mutfağa bırakıp kızlarla beraber hanımların yanına geçtik.

Herkes bir yere oturunca bende saldalye'ye oturmuştum.

"Eline sağlık kızım." Dedi Birgül teyze yani kaynanam.

"Afiyet olsun." Dedim Gülümseyip.

Odanın kapısı tıklatılınca hepimiz kapıya dikkat kesilmiştik.

"İçeri girmiyorum merak etmeyin. İnci hadi içeri gelin yüzükler takılıcak." Dedi Ertuğrul.

Heyecanla yerimden kalktım. Derin nefes alıp verdim çaktırmadan. Hep beraber yan odaya geçtik.

Dua'nın tutduğu tepsiden yüzüğü alıp besmele çekip elime taktı babam. Sonra zübeyirin yüzüğünü de besmele çekip taktı.

"Hayırlı mübarek olsun bu yolda attığınız adımlarının devamını nasip etsin rabbim. Bismillahirrahmanirrahim." Dedi babam kurdaleyi kesip. Odayı alkış sesleri doldururken babamın elini tutup öptüm.

Küçükken olduğu gibi iki elini yanağıma koyup anlımdan öptü. Geri çekilip gülümseyerek.

"Güzel kızım." Dediğinde babam kollarımı boynuna doladım.

Dua ve tebriklerden sonra mutfağa atmıştım kendimi. Hanımlar

tekrar diğer odaya geçmişti. Kızlar ise mutfağa geçmişti.

"Yengeee!" Diye duyduğum sesle arkamı döndüm.

"Ooo inci abladan yenge terfi etmişim." Dedim Bulut'un boyuna gelip gülümseyerek.

"Yengesi sayılırsın artık." Diyen Elifle gülümsedim.

Çar,6.11.2024

💙🇵🇸