Yeni Üyelik
21.
Bölüm

21. Bölüm İstanbul

@birfanikul_

bölümü Kayra Ertürk kardeşime hediye ediyorum✨

 

................

 

Bu gün günlerden pazartesi ve ben İstanbul'a nikâh işlemleri için geldim! Ama günü birlik akşam dönüyorum...

 

Ayy sanki hiç kan vermemişim gibi ya! Sakin inci sakin sadece nikah işlemleri için alt tarafı kan vericektim. Oldu bitti olcak.

 

"İyimisin abla?" Diye sordu hemşire kız. Tabi ben böyle heyecandan garip oldum kızda yüzümü gördü.

 

"Elhamdülillah iyiyim ilk duygular bunlar ondan dolayı biraz heyecanlıyım." Dedim yüzüme tatlı bir tebessüm yerleştirip.

 

Hemşire dediklerimden sonra gergin yüz hatları rahatlamış bir şekilde gülümsedi.

 

"Oh iyi iyi ozaman alayım kanı ben." Dedi gülümseyerek. Kafamı onaylar gibi sallayıp onayladım.

 

Kan verdikten sonra pamuğu bir müddet yerinde tutup bekledim. Kanama varmı diye kontrol edip pamuğu çöpe attım. Feracemi'n katladığım kolunu elimle çekip düzeltim.

 

"Allah razı olsun sağol canım kolay gelsin." Dedim genişçe tebessüm edip.

 

"Amin. Rica ederim canım." Dedi o da tebessüm edip.

 

Kan verme odasından çıkıp zübeyirin yanına ilerledim. Arada mesafe bırakıp durdum.

 

"Gidelim mi sonuçlar en 1 saat sonra gibi çıkar o sırada eve mi baksak?" Diye sordum.

 

"Unuttun mu fotoğraf çekimi var inci?" Diye söylemesiyle hatırlamıştım.

 

"Aaa sen diyince hatırladım. Elif nerde?" Diye sordum etrafa baktım ama yoktu. Kan vermeden önce buradaydı.

 

"Lavoboya kadar gitti. Bekleyelim gelir." Dedi zarifçe bir ses tonuyla.

 

Adamın sesi bile güzel.

 

"Hığhığ!" Demesiyle elimle yüzümü kapattım. Olamaz yaa!

 

"Bana onu sesli söylemediğimi söyle?" Dedi elim hâlâ yüzümdeyken. Aşırı utanıyorum şuan.

 

"Maalesef sesli söyledin." Dedi Zübeyir dudağımı utançtan ısırdım.

 

Ay ben rezil oldum! İçimden söylemeyip nasıl dıştan söylüyorum.

 

.

.

.

.

 

"İnci hanım gözünüz kapalı çıktı tekrarsan lütfen?!" Dedi bilmem kaçıncı fotoğraf bu ya! Işık gözüme değince gözlerim kapanıyordu. Tekrardan artık ezberlediğim pozu verdim.

 

"Olduu!" Dedi sevinçle kız.

 

"Ohh bee!" Dedim derin nefes alıp.

 

Elif gizleden gizliye gülmeye çalışırken bakışlarımız kesişti. Avını avlamak isteyen aslanlar gibi kaşlarımı çatıp gülümsedim.

 

"Bak canım arkadaşım canım sakın aaa Zübeyirt!" Diye kaçmaya başladı. Neden mi kaçıyordu? Çünkü onu gıdıklayacaktım. Eğer ki kaçmasaydı. Onun bu hâline gülüp odadan çıktım. Kapının kenarında Zübeyir beni karşıladı gülümseyip çantamın kollarını tutup bekledim.

 

"İnci?"

 

"Efendim?"

 

"Ben açıktım yemek yemeğe gidelimli ordan da sonuçları alırız?" Diye sordu yemekten bas ederken izleğim resl videosu aklıma geldi. ' seni doğuran anaya kurban olurum!' aklıma bu minnoş geliyordu.

 

 

"Bakıyorum da gülüyorsunuz hanım efendi?"

 

"Aaa şey izlediğim rels videosu aklıma geldi de gidelim hadi bildiğim bir restorand var helal belgeli hemde yemeklerinde çok güzel oraya gidelim mii?"

 

Ne diyiceğini heyecanla bekledim.

 

"Olur gidelim. Elife noldu arabanın anahtarını isteyip önden gitti?" Dedi merakla bir tonda sorup.

 

"Ufak bir ödeşmemiz var ondan dolayı öyle kaçtı."

 

"Anladım..."

 

"Abi biz almaya geleceğiz numaramı şöyle bıraktım. Bitince sana zahmet haber ver olurmu?" Diye söyledi Zübeyir abiye .

 

"Tamamdır."

 

"Allah'a emanet." Dedi eliyle önden gitmemi işaret edip bekledi. Hızlı seri adımlarla fotoğrafçıdan çıktık. Arabaya yaklaştığımızda önde oturan elif gözüme çarptı. Camına tıklatıp bakınca da göz kırptım.

 

Arka kapıyı açıp arabaya bindim. Zübeyir de öne geçince gideceğimiz restoranın konumunu açmam için telefonu bana uzattı. Konumu açıp telefonu öne doğru uzattım. Elime değmeden alıp telefonu mıktasısa yerleştirdi. Besmele çekip yola çıktık. Yirmi dk süren yolculuğun ardından gelmiştik. Nasibimize trafik çok yoktu.

 

Arabadan inip temiz havayı içime çektim. Gözlerimi masvavi gökyüzüne çevirdim. Bulutlar yavaş yavaş seyir halindelerdi.

 

 

"Burasımı?" Diye sordu Zübeyir bakışlarımı gökyüzünden çekmeden cevap verdim.

 

"Evet."

 

Sonrası hep beraber geçip uygun bir masa bulup oturduk. Siparişimizi verip beklemeye başladık. Gözüm bizim hemen yan tarafımızda olan masada ki kişilere de dalmıştı.

 

ONLAR ZÜBEYİR'E Mİ BAKIYORDU YOKSA BEN Mİ FAZLA KISKANÇ OLDUM!

 

"İnci noldu yüzün kızarmış?" Dedi endişeli sesiyle elif.

 

"Nolsun elif kızlar sözlüme bakıyor." Dedim kollarımı önümde bağlayıp arkama yaslandım. Gözlerimi kızlara dikip bakmaya başladım. Resmen mimiklerimle onlarla kavga ediyordum.

 

Birden aklıma gelen fikirle yüzüme gülümseme yayıldı. Kızlar hâlâ baktığı için elimle ilk önce Zübeyiri gösterdim. Elimi havaya kaldırıp parmağımla yüzüğümü gösterdim.

 

"Oha!" Diyen Elifle arkama yaslandım.

 

"Noldu?"

 

"Resmen kavga etmeden meseleyi hâl ettin." Dedi elini ağzına götürüp şaşkınca bana baktı.

 

"Siz ne işler çeviriyorsunuz?" Diyen zübeyyirle elif bana döndü.

 

"Bu sözlün kızları işaret yoluyla posta koydu!" Dedi öne doğru hafif eğilip elif.

 

"Ne!?" Diye şaşırdı Zübeyir. Karşı masaya baktığımda kızlar orda yoktu.

 

"Valla kızlar sana bakıyor diye naptığını bir görseydin..." Dedi elif. Onun bu haline güldüm.

 

..........

 

Selamünaleykümm

 

Nasılsınız?

 

Kapak fotoğrafı ile ilgilenen hanım kardeşlerim varsa benimle iletişime geçebilirmi?

Biz senin ismini söylemeden de anlatırız ey zeytinin diyarı🫒

 

Allah'a emanetsiniz selametle kalın 🌸

Per, 21.11.2024

Loading...
0%