Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm Vuruldum

@birfanikul_

Bismillahirrahmanirrahim

 

Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla

 

Selamünaleyküm

 

Bu hikâyeyi şehit abim P. UZM ÇVŞ. Serkan Taşçı ve bütün şehit kardeşlerime hediye ediye ediyorum.

 

Rabbim hepsine rahmet eylesin

 

Gören okuyan herkes 1 Fatiha okuya bilirmi

Allah razı olsun.

 

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

 

Çoraplarını çıkarıp paçalarını katladı genç adam. Euzu besmele çekip niyet etti Ellerini uzatıp arkadaşının döktüğü suyla abdest almaya başladı.

 

Tek tek unzuvlarını yıkadıktan sonra doğru düzgün giymediği çorabı düzeltti. Paçalarını eski haline düzeltip sıyırdığı kollarınıda düzeltikten sonra karşında ki asker can yoldaşına bakıp gülümsedi.

 

"Allah razı olsun sağol koçum." Dedi Serkan Hamza.

 

"Amin ecmain olsun komutanım." Dedi feza.

 

Kıbleyi yanında taşıdığı pusulalı seccadesinde bulup sermişti genç adam. İkindi namazını eda etmek için niyet edip namaza durdu.

 

Sanki her namaz kıldıktan sonra yaptığı iş daha bir güzel oluyordu. Birde eda etmenin verdiği huzur vardı.

 

Genç adam selamını verip dua etmeye başladı. Duasını bitirip yerinden kalktı. Sırtına tekrardan sırt çantasını ve silahını alıp ilerledi Serkan Hamza.

 

"Allah kabul etsin komutanım." Diyen can yoldaşlarına gülümsedi.

 

"Amin Allah razı olsun canlarım."

 

"Evet az kaldı sarı torbaların mağrasına. Esir olan kardeşimizi dikkat edin. Allah'ın izniyle size güveniyorum Rabbim sizi korusun." Dedi Serkan Hamza.

 

"Amin sağ olun komutanım" diyen can yoldaşlarıyla beraber tekrar yola koyuldular.

 

Sonbahar ayı olduğu için havalar soğumuştu. Serkan Hamza'nın aklına kız kardeşi gelmişti severdi kardeşi soğuk havaları.

 

Nasip olurda dönerse kardeşini kestane yemeğe sahile götürme planı yaptı.

 

Yavaştan hava kararıyordu. Dinlemek için uygun bir yer bulup durmaları gerekiyordu.

 

Sonunda gözüne çarpan yerle durup arkasına döndü.

 

"Evet yerleşiyoruz buraya."

 

.

.

.

 

Güneşin eşsiz manzarasına baktı Serkan Hamza. Ne de güzel yaratmıştı Allah bir ilaç bir boyacı yapmıştı güneşi Allah. Biberi kırmızı olmasına, patlıcanın mor olmasına ,elmanın kızarmasına ve daha nice şeylerin renklenmesine vesile oluyordu güneş. Kainattaki herşey insan oğlu için yaratılmıştı. Ve Alemlerin Rabbi olan Allah insana neyin iyi gelip gelmiceğini en iyi bilendi.

 

Elhamdülillah dedi genç adam sessizce. Şükrünü eda edemediği ne kadar çok nimet vardı.

 

Yanında taşıdığı cep boy Kur'an-ı Kerim'den bir sayfa okuyup öpüp geri göğsünün üstünde ki cebine koydu.

 

Tüm tim hazır olunca bir müddet tekrar yürüdüler. Güneş artık doğmuştu. Dürbünü eline alıp etrafa baktı Serkan Hamza. İlerde duran mağra olabileceği düşündüğü yerde 2 kişi vardı.

 

"Bulduk sanırım." Dedi Serkan Hamza.

 

Timine dönüp durdu Serkan Hamza.

 

"Planı birdaha gözden geçirip haraket ediyoruz."

 

Son kez planı gözden geçirip yerlerine geçti tim.

 

Feza yerine geçip silahını aldı eline. Gözüne kestirdiği sarı torbalardan birini hedef aldı.

 

Besmele çekip silahını ateşledi. Kurşun yerini isabet edinci feza diğerine odaklandı diğerinde aynı şekilde isabet edince kayalıklardan aşağı uçmuştu bedeni.

 

Tim yavaş yavaş ilerledi mağaranın içine giren Serkan Hamza ve bir kaç asker arkadaşı kontrol ede ede ilerlediler.

 

Mağaranın sol tarafına dönünce sandalye de gözleri elleri bağlı olan bir kadın vardı. Asuman olduğunu düşünüyorlardı.

 

Eliyle biriniz burda kalın sen benimle gel komutunu verdikten sonra ilerledi Serkan Hamza. Oturmuş yemek yiyen teröristleri görünce şehid kardeşi geldi aklına hamzanın.

 

Onları fark eden teröristler masanın üstünde ki silahı elini uzatıp ateş etti.

 

Serkan hamza fark edildiklerini anlayınca silahını konrol edip besmele çekip sıkmaya başladı.

 

"Tamam teslim oluyoruz!" Diye bağıran teröristler elleri yukarıya kaldırmış bekliyorlardı.

 

Onları paketleyip Asuman hanım olduğunu tahmin ettiği kişinin yanına ilerledi.

 

Kapıda bekleyen askerle beraber içeri geçti.

 

Gözleri bağlı olan kadının bandajı açıp geri çekildi. Ağzında ki banttı yavaşça açıp geri çekildi.

 

"Güvendeniz korkmayın." Dedi Serkan Hamza gülümseyip.

 

Yorgun ve bitkin duruyordu asuman Bakışlarını Serkan Hamza'ya çevirip.

 

"Karnımdan vuruldum. Kendimi iyi his etmiyorum."demesiyle birden bayılı vermişti.

 

Ayaklarında ki ve elindeki düğümleri yardım eden askerle beraber çözdükten sonra. Yere yavaşça bırakıp karnını açtı Serkan Hamza. Özensiz sarılmış bir pansumanı yavaşça açıp yaraya baktı.

 

Bir doktor olmasa da böyle durumlarda ne yapacağını öğrenmişti Serkan Hamza.

 

"Helikoptere haber verin. Durumu ağır çok kan kaybetmiş. Kurşun hâlâ içinde olabilir."

 

"Tamadır komutanım."

 

Asker hızla mağaradan çıkıp giderken Serkan Hamza ise yaraya odaklanmıştı.

 

Panikle sırt çantasından ilk yardım malzemeleri çıkarıp yaraya müdahale etti.

 

°°°°°°°°°°°°°°°

 

Selamünaleyküm

 

Yeni bir hikâye:)

 

Hikâye bölüm geldikçe atacağım.

 

Yanlışlarım varsa yazarak bildire bilirsiniz

Gerçek hayattan esintiler ve hayal ürünüdür hikâye.

 

Allah'a emanetsiniz selametle.

 

Pzr,14.10.2024

Loading...
0%