Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@birfanikul_

"Kusura bakmayın. Abla görüşürüz sonra." Dedim gülümseyip.

 

Arkamdan çekilmemle sinirle döndüm.

 

"Sory-"

 

Ertuğrul birden ferhatın yakasından tutup duvara yasladı. Endişeyle inciye ablaya baktım.

 

"Ertuğrul b-" dedi inci abla.

 

"İnci Naime al git burdan!" Dedi sinirle.

 

"Bırak beni ya sana ne oluyor!"

 

"Sana anlatıcam çocuk bekle!" Dedi sinirle kafasına birtane geçirdi.

 

Ferhat yere düşerken Ertuğrul dizlerini hafif kırıp yaklaştı. Şehadet parmağını kaldırıp ona doğru salladı.

 

"Bak bu kızı kaç gündür rahatsız ediyorsun görüyorum. Naime'den uzak dur çocuk o senin eğlenip rahatça tavırlar sergileyeciğin biri değil! Sana uzak durmanı tavsiye ederim." Dedi ve geri doğruldu yerinden.

 

Dikkat ettiğini hiç fark etmemiştim bu konuya.

 

"İnci ve Naime lütfen önden gidermisiniz?"

 

İnci kolumu tutup ilerledi. Hastanenin bahçesine çıkıp çarrdağa doğru kolumdan tutup götürdü beni inci.

 

"Naime güzelim bana bak."

 

"Bişey yok sakin Ertuğrul sadece uyarmak amaçlı yaptı. Konu kadınlar ve çocuklar olunca kendini tutamıyor." Dedi inci abla.

 

Böylesine yüreği güzel adamlar vardı demek hâlâ. Başkası'nın karısı,kızı,çocuğun'dsn banane demeyip birşeyler yapanlar hâlâ varmış...

 

"Nereye gitti?" Diye sordum.

 

"Abdest alıp namaz kılacak sanırım mescide gitti." Dedi inci abla.

 

"Gel şurada oturalım."

 

Ellerim ayaklarım stresten titriyordu kalbim hızlı hızlı atıyordu. Derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Kollarımı masaya dayayıp başımı endirdim.

 

"İyimisin canım?" Diye sordu inci abla.

 

Başımı kaldırıp ellerimi gösterdim.

 

"Ellerim titriyor abla ya korktum ve stres oldum." Dedim ellerimi dizimin üzerine koydum.

 

"Seni de tek bırakmak istemiyorum. Yoksa içeri gidip su alıp gelirdim."

 

"Allah razı olsun abla geçer Allahın izniyle."

 

"Heh Ertuğrul geliyor!" Demesiyle bende başımı kaldırıp baktım. Uzaktan seri adımlarla geliyordu. Bakışlarımı ellerime sabitledim. Birden önüme bırakılan suyla kafamı yana çevirip baktım.

 

"Naime canım al su iç güzelim hadi?"

 

Bakışlarımı inci ablaya çevirip uzattığı su şişesine aldım. Ağzını açıp besmele çekip içtim.

 

"Naime hanım eğer ki sizi rahatsız ederse çekinmeden inci yoluyla söyleye bilirsiniz." Dedi ince düşünüşüyle.

 

 

"Allah razı olsun teşekkür ederim." Dedim elimdeki su şişesini kapağını kapatıp.

 

Hamd etmediğim aklıma gelince "elhamdülillah." Dedim bazen unuta biliyordum ilk hatırladığım anda hemen hamd ediyordum.

 

"Mola vakti bitmek üzere hadi içeri geçelim."

 

Yerimden kalkıp yavaş yavaş yürümeye başladım. Ertuğrul önden gittiği biz biraz inci ablayla geride kaldık.

 

 

Yoğun ve tempolu geçen beş saatin ardından nihayet eve dönüş vaktiydi. Üstümü değişip treç kotumu alıp giydim çantamı da alınca hazırdım. Ferhat bu gün olanlardan sonra benimle iletişim bile kurmamıştı. Bu benim için iyiydi bundan sonra daha mesafeli olmam gerekiyordu.

 

 

Hastaneden çıkıp otoparka ilerledim. Gelen kavga ve gürültü sesini merak edip yaklaştım. Kalabalığın arasından geçip ilerledim.

 

"Dağılın lann!" Demesiyle silah havaya uzatıp bir el ateş etmişti.

 

Herkes korkudan uzaklaşırken bende onlarla beraber bir kaç adım attım.

 

 

 

"Sevil niye bıraktın beni benim neyim eksik ha!?" Demesiyle tabancayı genç kadına uzattı.

 

"Olmadı fuat bizden olmuyor. Denedik sen yoluna ben yoluma niye zorlaştırıyorsun?" Dedi genç bayan yorgun sesiyle.

 

Arkadan biri yavaş yavaş Fuat denen kişiye yaklaşıyordu.

 

"Bırakamam sensiz yapamam s-" diyemeden arkada ki adam elindeki silahı almaya çalıştı. Gözlerimi kapatıp ellerimi kulaklarıma dayadım. Etrafda ki insanlar bağırma sesleri geliyordu.

 

Göğsümde his ettiğim acıyla gözlerimi açıp bakışlarımı göğsüme indirdim gördüğüm kanla ve acıyan göğsümle yere dizlerimin üstüne düştüm. Gözlerim uyumak istiyordu gözümün kararmasıyla sertçe yere düştüm.

 

 

Pzt,28.10.2024

Loading...
0%