Toprağın anlatımından...

"Allah razı olsun kesene bereket abi." Diyen Nisaya gülümsedim.

"Afiyet olsun aslanım."

"Ben aslana benziyormuyum hı?"

"Kuvetlli güçlü manasında." Diyerek savundum.

Sanki evde kolumuzu ısıran o değil! Aslan bu kız aslan.

"Yenge kız biraz konuş sustun kaldın?"

Fulya yerinde kıpırdanıp durdu.

"Dinliyorum ya sizi canım bölmüş olmayayım."

Nisa fulya yaklaşıp bişey dedi.

"Kız ne söylüyorsun?"

"Bu seni hiç alakadar etmez." Dedi kafasının üstünde ki gözlüğü alıp gözüne taktı.

Fulya ona gülerken nisa ise öle düm dük bakıyordu bana.

Sohbet etmeli gülmeli geçen yemeğimizin ardından tekrar mağaza mağaza fulya için ferace gezdik. Fulya çekindiği için nisa beni kapı dışarı etmişti.

Nisayı sinir etme online düşüncelerim zihnimde dolanıyordu.

Elimdeki telefonu açıp bu sefer nefsime uymayıp Risale-i Nur uygulamasına tıkladım. Kaldığım yerden besmele çekip okumaya devam ettim.

Yüz Şehid Sevabı

Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etmiş:

مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتٖى عِنْدَ فَسَادِ اُمَّتٖى فَلَهُ اَجْرُ مِأَةِ شَهٖيدٍ

Yani "Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."

Evet sünnet-i seniyeye ittiba, mutlaka gayet kıymettardır. Hususan bid'aların istilası zamanında sünnet-i seniyeye ittiba etmek daha ziyade kıymettardır. Hususan fesad-ı ümmet zamanında sünnet-i seniyenin küçük bir âdabına müraat etmek, ehemmiyetli bir takvayı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor. Doğrudan doğruya sünnete ittiba etmek, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı hatıra getiriyor. O ihtardan o hatıra, bir huzur-u İlahî hatırasına inkılab eder.

Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek, içmek ve yatmak âdabında sünnet-i seniyeyi müraat ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevaplı bir ibadet ve şer'î bir hareket oluyor. Çünkü o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma ittibaını düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan Şâri'-i Hakiki olan Cenab-ı Hakk'a kalbi müteveccih olur, bir nevi huzur ve ibadet kazanır. İşte bu sırra binaen sünnet-i seniyeye ittibaı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevaptar yapabilir.

(Lem'alar| 11.Lem'a)

* temessük : yapışmak

* ittiba : bağlı olmak

* müraat : riayet etmek

* âdi : basit

* müteveccüh : yönelmek

"Abi?"

"Hı?"

Telefonu kapatıp nisaya döndüm.

"Hâl ettiniz mi?"

"Evet bulduk burda yengem içerde en son kasadan geçmesini bekliyordu."

"Hm tamam bir kaç süs alacaktınız birde unutmadan."

"Evet onları yol üstünde bildiğim bir yer vardı eğer depremde zarar görmediyse orda vardır inşallah." Dedi nisa.

Kafamı sallayıp onayladım. Gözlerim mağazaya takılırken gördüğüm şeyle hızla içeri fırladım.

"Memnun oldum tanıştığıma." Diyen adama gözlerimle baktım.

"Memnun olmadım ben bilader."

"Size dediğimi sanmıyorum?" Dedi adam.

"Müstakbel sözlüme dediğin için dedim bende ya!" Dedim yüz ifadesinde Adam sanki yaptığından pişman olmuş gibiydi.

"İşin bittiyse gidelim mi?" Dedim fulya'ya hitaben.

"Şunları poşete endireyim gidelim."

Fulya aldıklarını poşete koyup bana döndü.

"Gidelim hadi!"

Fulya önde ben arkada çıktık mağazadan.

"Bende abim nerde diyordum! İnsan haber verir ya!"

"Geldik işte nisa." Dedim moralim bozulmuştu biraz.

Sessiz kaldım fulya'yı evine bırakana kadar.

Poşet sesleri kulağıma gelirken.

"Allah razı olsun teşekkürler bu gün için Allah'a emanetsiniz." Dedi.

"Amin ecmain olsun ne demek sende Allah'a emanet."

"Allah'a emanet yengee konuşuruz gene inşallah."

Kapı açılma sesi geldi.

"Selametle varın." Deyip kapıyı örtü fulya. Arkasından bir müddet baktım konteyner içeri girince arabayı geri çalıştırdım.

.........................

Selamünaleyküm

Nasılsınız?

Allah'a emanetsiniz selametle

Sal,15.10.2024