Ellerimi feracemin cebine koyup ilerledim. Sonbahar ayı geldiğini belli ediyordu. Ya ben bu sonbahara bayılıyorumm...

Dükkanın önüne geldiğim zaman cebimden kilidi çıkartıp besmele çekip anahtarı takıp kilidi açtım.

Burnuma kafenin mis oda kokusu gelirken anahtarı çıkartıp içeri geçtim kapıyı örtüp etrafa bir göz attım.

Sandalyeleri ve örtülerini düzeltmem gerekiyordu.

Personel odasına girip çantamı bıraktım. Anahtarı masaya bırakıp dolaba yöneldim. Kapağını açıp örtüleri aldım. Personel odasından çıkıp içeride ki sandelyayaları düzelmeye başladım. Hal ettiğim bir masaya örtüleri endirdim ve diğer masalara geçtim.

SON masayıda hal edince kapı açılma sesiyle kapıya döndüm. Sevde gelmişti yüzüm hemen gülümseyi vermişti.

"Selamünaleyküm sevdeee!'

"aleykümselam hoş geldin!"

Birbirimize sarılıp oturduk birer sandalye çekip.

"havalar artık soğudu alışamadım çorap giymeyen ben evde çorap giyiyorum."

"Hatice teyzem sana okadar çorapsız gezme diyor."

"yazın sıcak ama..."

Yerimden kalkıp sevde'ye döndüm.

"bir çay vereyim üstüne sonra kahvaltı yaparız!" diyerek ellerimi birbirine vurdum.

Sevde başıyla onaylarken mutfağa doğru yol aldım. Ellerimi bir güzel yıkayıp demliği dolaptan alıp besmele çekip içine su çalkalayıp boşaltım sonra çeşmenin altına tutup dolmasını bekledim.

Dolan demliği ocağın üstüne verip dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp tezgahın üstüne endirdim.

"Sevde ekmek varmı?" diye seslenen dua'ya mutfak kapısına gidip kafamı uzattım.

"hayır yok almaya ben giderim. Sende çayı demlersin fırından sıcak 2 ekmek alıp geleyim."

"tamamdır reis!" deyip elini başına götürüp asker selamı verdi.

Ona tebessüm edip elimdeki reçeli tezgaha bıraktım. Mutfaktan çıkıp personel odasına gittim.

Hazırlanıp kafeden ayrıldım. Gözlerimi kapatıp soğu his etmeye çalıştım. Sonbaharım ya seni seviyorum en güzel mevsimlerden birisin.

Yokuştan aşağı inip fırına ilerledim. Ekmek kuyruğuna girip sıramı beklemeye başladım.

Kafamı cevirip yolu diğer tarafına bakınca polis aracı değdi gözüme.

Baklanın içinden çıkan polis araca binip yokuştan yukarı doğru gitti.

Başımı önüme çevirip bekledim son kişide ekmeğini alıp giderken sıra bana gelmişti.

"selamünaleyküm hünkar amca 2 ekmek rica etsem."

"aleykümselam kızım tamamdır." fırından çıktığı belli olan ekmeği poşete koyarken bende çantamdan parayı çıkartım.

Eskiden ellikuruş olan ekmek 10 TL olmuştu şimdi...

"al kızım." parayı hünkar amcaya uzattım.

"Allah razı olsun sağol hünkar amca."

"senden de kızım."

Ekmeğimi alıp yokuştan yukarı çıktım. Gözüme değen polis aracı karşı tarafta dururken önüme dönüp kafeye ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde dua'nın kolunda ki kelepçe takmaya çalışan polise bakıp hızlı bir kaç adımla ilerledim arkadaşımın yanına.

"Sevde noluyor?"

"fulya şikayet etmişler bizi. Sözde birini öldürmeye çalışmışız..."

Sevde'nin dediklerini anlamaya çalıştım.

Polis Kelepçeyi sevde'ye takıp.

Bana döndü.

"arkadaşınız da geldiğine göre buyrun karakola hanım efendiler."

........................

Selamünaleyküm güzel kardeşlerimm

Hoş geldinizz

Kıymetli vaktinizi ayırıp okuduğunuz için Allah razı olsun teşekkür ederim.

Düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim.

Allah'a emanet

Gazzeyi, doğutürkistanı ve zulüm gören bütün beldelerdeki kardeşlerimizi unutmayalım.

Boykot etmeyi unutma ♥️

Pazartesi

19.08.2024 tarihinde düzenlenmiştir.