Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7.Bölüm ilkbahar

@birfanikul_

"Fulya?"

 

Duyduğum sesle arkamı döndüm. Aynı durakta mı inmiştik?

 

"Efendim?" Dedim hecanla bakışlarım ellerimdeydi.

 

"Selamünaleyküm görünce öyle bir sorayım dedim nasılsın?"

 

"Aleykümselam iyiyim elhamdülillah çok şükür Allah razı olsun siz nasılsınız?"

 

"Amin ecmain olsun Elhamdülillah iyiyim çok şükür Allah razı olsun."

 

"Amin ecmain olsun. O zaman gideyim ben? Hoşça kal Allah'a emanet."

 

"Sizde Allah'a emanet."

 

Arkasını dönüp ilerlemeye başladı karşıya geçti sonra karakola girdi.

 

Karakol muu!

 

Polis ya hani?

 

Ondan demedim indiğim durak çalıştığı yere yakın bir yermiş.

 

Kendi iç sesimle konuşmamı kesip banka oturdum.

 

.

.

.

.

 

6 saat sonra...

 

"Bir çikolatalı pasta ve limonata."

 

"Tamamdır başka bir isteğiniz var mı?"

 

"Yok teşekür ederim."

 

Gülümseyip Masanın yanından ayrılıp siparişleri hazırlamak için vitrinin diğer tarafına geçtim.

 

Sevde işleri olduğu için çıkmıştı kafeyi kapatmam için benden rica etmişti.

 

Beş saat süren dersimden sonra kafeye gelebilmiştim. Hani bazı yerler insana iyi gelirdi ya çalışmak bana iyi geliyordu. Birşeyler başara bildiğimi görmek mutlu ediyordu beni. Eskiden insanlar kusurlarımı bana söylediklerinde çok üzülürdüm oysa beni onlar anlayamazdı. Onun için üzülmemem gerekti onlar söylediğin de ama üzülüyordum.

 

Kalbim burkuluyordu.

 

Pastayı tabağını hazır olduğunda bir bardağa limonata koyup elime aldım bardağı tabağıda diğer elime alıp ilerledim.

 

Masaya yavaşca bıraktım.

 

"Teşekkürler."

 

"Ne demek rica ederim." Deyip gülümseyip ayrıldım ordan.

 

Kafenin kapısı gürültüyle açılınca içeri saçları dağılmış koşturmaktan nefes alışverişleri düzensiz bir kız içeri geçip kapıya yaslandı.

 

"Bana yardım edermisiniz? peşimdeler."

 

"Gel soluklan noldu sana?" Dedim yaklaşıp.

 

Kız kafasını iki yana sallayıp.

 

"Yok olmaz bulurlar evi arıyorlar ozamana kadar saklanmam lazım."

 

Düşünmeye başladım napabiliriz ki?

 

"Burda saklansan?" Diye sordum.

 

"Kapıda beklerler elbet burdan çıkmak zorunda kalıcam çıksam bile çıktıktan sonra bulurlar."

 

Nefesleri düzene girmişti ama hâlâ korkuyordu.

 

"İçerde yedek kıyafetler var. Sen elini yüzünü yıka sonra kıyafetleri giy aklımda var bir plan hadi."

 

Kafasını salladı.

 

"Lavabo hangi tarafta?" Diye sorunca elimle hemen gösterdim.

 

"Şurası"

 

"Allah razı olsun teşekkür ederim." Deyip hızla lavoya girdi. Bir müddet bekledikten sonra çıktı.

 

"Hanımlar burda olanlar aramızda olurmu hayatı söz konusu olabilir."

 

Tebessüm edip gülümsediler kafede bir kaç hanım.

 

Yanına hızla ilerleyip personel odasına girdik. İki kapaklı olan dolabı açıp içinden peçeli sufleyi ve kloş bol feraceyi çıkardım. Birde boneyi hatirlayip çıkardım. Elime sadece feraceyi aldım. Askısını çıkarıp kenara endirdim.

 

"Hadi bakalım?" Dedim feracenin fermuarını açıp giymeyi için bekledim.

 

Yüzüme bakıp endişeli haliyle giydi. Fermuarını çekip bekledim saçlarını toplamıştı boneyi takıp iplerini sıktım. Sufleyi alıp başından geçirdim. Suflenin iplerini de hâl ettikten sonra peçeyi de çekip geriye gidip baktım. Çok yakışmıştı.

 

"Hadi bakalım aksiyon geçene kadar yanımda çalışan biri olucaksın." Dedim gülümseyip.

 

Gözlerinden gülümsediğini anladım.

 

"Tamamm Allah razı olsun çok teşekkür ederim vesile olduğunuz için yardım edip."

 

"Amin ecmain olsun." Dedim gülümseyip.

 

Kapıyı açıp içeri geçtik. İsmi neydi acaba?

 

"İsmin nedir acaba?"

 

"İlkbahar."

 

"Fulya bende memnun oldum." Dedim elimi uzatıp.

 

"Memnun oldum." Dedi elimi sıkıp.

 

Beraber kafe içinde gidip geliyorduk. Onu merak eden kişiler için ilkbahar sorun yok diyip devam ediyordu işine.

 

Kafede ki müşteriler gidince iki pasta daha tabağa koyup boş bir masaya geçtim.

 

"İlkbahar gelsene beraber yaparız masaları silme işini."

 

İlkbahar kafasıyla onaylayıp bir saldalye çekip oturdu.

 

"Allah razı olsun beni öyle bir durumdan kurtardın ki Allah razı olsun. Şimdi anlatmamı isticeksin?"

 

"Amin ecmain olsun kardeşim biz sadece vesileyiz her güzellik her çıkış yolu Rabbimizden bir lütuf bizlere. Evet merak etmiyor değilim merak ediyorum birazcık meraklı olabilirim." Dedim elimle gösterirken.

 

"Bir aşiret ailesine mensubum. Ailem tanınan bilinen kişiler kendi çevrelerinde. Bir gün dışarı gidip alışveriş yapmak için çıkmıştım. Alışverişim bitti tam arabaya binip gelicem biri karşıma çıktı. Önümde durup bekledi. Kafamı kaldırdığımda karşımda boran vardı. 'ne istiyorsun?' diye sordum. 'olanlardan haberin yok sanırım'dedi ne olmuştu hiç bir fikrim yoktu.'ne olmuş bilgim yok çekililirmisin!' dedim sertçe. 'abin dilemi kaçırmış!' dediğinde öylece kaldım.'bunun ne demek olduğunu biliyorsun.' deyip gitti. Berdel olacaktı. Olduda evlendik. Boran kötü bir insan değildi sadece ailesi sert katı kuralları olan bir ailesi vardı. Evliydik ama bir arkadaş gibi sohbet ediyorduk. Beraber geziyorduk arada dışarı çıkıp. Boran yurt dışına gitmesi gerekiyordu evlendikten 1ay sonra o gitti. Ailesi kötü sözler söylüyordu bana. Berdelim ya istedikleri gelin adayı değildim. Gel zaman git zaman boran gideli 19 gün olunca ailesi İstanbul'a bir yakınlarını görmeye geldiler benide getirdiler. Aileyle tanıştım falan sonra kırklı yaşlarında bir hanım 'ee Dilan ne zaman düğün?' demesiyle şaşırdım. Birimi evleniyor diye aklımdan geçirdim. 'Bora gelsin hele bir sonra.' dedi Dilan kaynanam yani. Boran evlenicekti kalbime birşeyler oldu masadan kalkıp odama geçtim. Boran istermiydi diye düşündüm düşündüm cevapsız kalan sorularla gözlerimden yaşlar boşaldı... Uyudum. Ertesi gün yani bu öğle uyandım. Yemek getirdiler yemek istemedim. Sonra kaçma fikri geldi aklıma. Korumaları kontrol ede ede kaçtım. İlk gözümün değdiği yere hızla koştum girdim. Sonrası biliyorsun zaten." İlkbahar konuşmasını bitirince arkasına yaslandı.

 

 

"Hepimiz aynı koşullarda aynı şartlarda büyüyemiyoruz. Hepimizin hayatı farklı ve imtihanlarıda. Ben şuna cok inanıyorum Rabbim kimseye taşıyıyamayacağı yük yüklemez. Sen güçlü bir kızsın. Şimdi napıcaz?"

 

"Öyle evet gerçekten. Bilmiyorum bulacaklardır beni elbet."

 

 

Limonata ve tabağı parmaklarımla öne ittim. İlkbahar bahar bana bakınca gözlerimle tabağı işaret ettim ve çatalı mı alıp kendi pastamdan yemeğe başladım.

 

 

"Benim evde kalırsın?"

 

"Rahatsızlık vermiyeyim. Benim yüzümden başın belaya girmesin."

 

"Bişey olmaz. Hadi o tabak biticek o limonata içilecek."

 

Limonatamdan bir yudum daha alıp pastamı yemeğe devam ettim.

 

 

..............................

 

Selamünaleyküm

 

 

 

Narinim🥀

 

 

Gazzeyi,Doğu Türkistanı, ırak, Suriyeyi ve zulüm gören bütün müslüman kardeşlerimizi unutmayalım 💐

 

Boykota devam Allahın izniyle başarabiliriz🌸

 

 

Şehit olan abilerimin mekanı cennet olsun Rabbim rahmet eylesin sevenlerine sabırlar versin.

 

 

Unutmayalım ki acıyı his edebiliyorsak insanız.

 

Bu bölümü bütün şehit kardeşlerime armağan ediyorum🤍

 

Allah'a emanetsiniz

 

10.09.2024 salı

Loading...
0%