@birgarip_seda
|
Her zaman dışı bilinen ancak içerisi merak uyandıran biri gibi yaşa. Seni susmuşluğundan bilsinler. Ne zaman düşsen, canın yansa, dertler üstüne gelse, yine de dik dur. Seni güçlü oluşundan bilsinler. Kırdıklarında affederek, yalan söylediklerinde duymayarak, üzmek istediklerinde karşılık vermeyerek geç hayatlarından. Seni sabrından bilsinler. Ne geçmişe dönük yaşa, ne de sadece yarını düşünüp bugünü harca. Seni tutarlılığından bilsinler...
Evde hizmetli olarak işe başlayalı 1 hafta olmuştu. Bu süre zarfında okuluma gidip gelmiştim ve Emre Bey dediği gibi staj için gereken imzayı vermişti. Staja sadece 3 hafta gitmiştim ama ben tam gitmiş gibi görünüyordum. Şimdi ise odamda oturmuş kitap okuyordum. Odam sade ve güzeldi. Gerçi bana oda vermesi bile mükemmel ötesiydi benim için. En son anne ve babamla yaşarken kendime ait özel alanım olmuştu. Odamda tek kişilik yatak pencere kenarına sıfırdı. Baş ucumda 1 komidin bulunuyordu ve iki kapaklı bir elbise dolabı. Makyaj maması bile vardı odamda. Ama benim ne kullanacak doğru düzgün makyaj malzemem vardı ne de elbise dolabını dolduracak kıyafetim... Sol gözümden 1 damla yaş düştü. En ufak şeyler bile lüks gelmeye başlamıştı artık. hayat gerçekten acımasızdı bana...
Evde bana çok bir iş vermiyorlardı. Ben yeniyim diye başta böyle sanmıştım ama ilk geldiğimiz zaman bize kapıyı açan gizem bana öyle olmadığını Atlas Beyin emri olmadığını söylemişti. Buna başta çok sinirlenmiştim fakat Emre Beye dediğim zaman okulumu verimli bir şekilde bitirmem için böyle birşey yapmışlar. okulum bitince hiç kimseden ayrı bir muamele görmeyecekmişim. Buna sevinmiştim. çünkü odamı bile diğer çalışanlar nerede kalıyorsa orada kalayım diye oraya ayarlamıştım.
Emre Bey bu aralar biraz tuhaftı. Bana sürekli sorular soruyor cevaplar bekliyordu. Ben burada rahat edeyim alışayım diye hergün iş çıkışı buraya geliyor ve biraz muhabbet edip gidiyordu. Ama sanki aradığı başka şeyler vardı. Ve bende zamanla bunu öğrenecektim.
Kitabı baş ucuma koyduktan sonra yatağa uzanmıştım ve uykuya dalıştım. Sabah yine her zaman ki gibi alarm sesine uyandım. Normal hizmetlilerden yaklaşık 2 saat erken kalkıyordum ders çalışmak için. Çünkü benim hayalim işletme değil hukuk okumaktı. Önce ona hazırlanıyor arkasından halihazırda okuduğum okulu bitirmeye çalışıyordum. 2 saat sonunda kitapların başından kalkıp şaheser olan eve doğru gittim Çünkü kahvaltı saatiydi. Zaten Atlas Bey'in emri ile çok bir iş vermiyorlardı ve bu ister istemez diğer çalışanların gözüne batıyordu. Bakışlarında vardı o yadırgama, fakat kimse cesaret edip soramıyordu. Kahvaltı masasını hazırladıktan sonra bizde çalışanlar ile mutfakta yemek yemiştik. Şimdi ise Atlas bey'e kahve götürme bahanesi ile yukarı çıkıyordum çünkü Emre Bey'in geldiğini duymuştum onunla konuşup halamların durumunu detaylı öğrenmem gerekti. Elimde ki iki fincan ile Atlas Bey'in çalışma odasına doğru gidiyordum, tam kapıya gelmiştim ki içeride konuşulan şeyler elimde ki tepsiyi düşürmeme sebep oldu...
---------------------------------------------------------
Bence yeni yayınlanmaya başlayan bir kitap olarak iyi gidiyor. Bugün başladım yazmaya ama aldığım ilgi çok güzel teşekkür ederim ♥
Ve söylemeden geçmeyeyim kitabı çok uzun tutup sizi sıkmak istemiyorum. Bundan sonrası çok hızlı, ve saklanmış olan gerçeklerin gün yüzüne çıkması ile devam edecek. 30 bölüm yayınlamayı düşünüyorum sonra FİNAL sjsjsj Başka kitaplarda yazmak istiyorum çünkü....
|
0% |