İnsanlar hep işine gelene inanıyor, işine gelmeyene kör sağır oluyor. Ne yazık ki ben bunu 17 yaşında iken öğrenmiştim. Ailem ölünce beni yanına alan halamlar komşular tarafından takdir edilmiş, beni kimsesiz evsiz ortada bırakmamışlardı. Ama o evde kopan feryadıma, acılarıma kör sağır olmuşlardı. Şimdi ise ben aynısını yapıyordum. İşime gelmediği için değil, bu sefer gerçekleri öğrenmek içindi...

Atlas Bey'in odasının önünde yaşanan olayın üzerinden 2 hafta geçmişti. Yine arada bir geliyor benimle konuşuyor, halamlar hakkında bilgi veriyordu. Halamlar serbestti. Sanırım beni öldürmeleri gerekiyordu içeride yatmaları için. Bu yüzden adalet okumak istiyordum fakat Emre bey öyle bişey demişti ki yerimden kıpırdayamadım. Birileri halamların ceza almaması için avukat tutup, onların ceza almaması için herşeyi yapmış. Benim kim oldukları hakkında bir bilgim var mı yokmu onu sormuştu. Fakat arkalarında böyle bir güç olduğundan haberim yoktu.

Tüm bu konuşulanlar aklıma binlerce soru getirmişti. Madem birileri vardı, madem zengin tanıdıkları vardı neden benim kazandığım 3 kuruşun peşine düşmüşlerdi. Neden ben o kadar dayak yemiştim? Bunların hepsi o kişiyi bulana kadar aklımda soru işareti olarak kalacaktı. Peki ben bu kişiyi nasıl bulacaktım? Büyük ihtimalle Emre bey çoktan peşine düşmüştü. Ama bana söylermi bilmiyorum.

Öte yandan Emre bey bana bu zaman diliminde daha yakın davranıyordu. Sebebini bilmiyordum ama garip bir şekilde rahatsız hissetmiyordum. Ama Atlas bey aksine bu durumdan keyif almıyordu. Ne zaman Emre bey bana yaklaşsa ya odayı terk ediyor yada benden bişeyler isteyerek beni odadan uzaklaştırıyordu.

Yaklaşık olarak 1 buçuk aydır bu evdeyim. Bu zaman diliminde dersler ve iş ile uğraştım sürekli. Emre beyden duyduklarımı hım duymamış gibi davrandım. Bilsem bişey değişmeyecek önemli değil diyeceklerdi. Kendimi bu yüzden ders ve işe verdim. Gariptir ki bu dönemde Atlas bey beni sadece kendi odası, kendi özel istekleri için çağırıyordu. Öncesinde Gizem ilgileniyordu Atlas Bey'in odası ile. Şimdi benim dışımda birisinin girmesine izin vermiyordu. Bu durumdan şüphesiz rahatsız olan 2 kişi vardı. Gizem ve ben. Gizem yerini alıyorum diye rahatsız oluyordu. Ben ise Atlas bey'e olan yakınlıktan dolayı.

Yine normal başlayan bir güne gözlerimi açtım ders çalışıp işe geçmem lazımdı. Okuldan mezun olmama 1 ay kalmıştı. Ders sonrası kalkıp mutfağa gittim. Atlas bey'e kahvesini götürmem gerekiyordu. Kahveyi alıp yukarı kata çıktım. Kapıyı tıklayıp ses gelmeden içeriye girdim. Atlas bey her zaman ki gibi çalışma masasında oturup belgeler ile uğraşıyordu. Beni görünce kafasını belgeden kaldırıp arkasına yaslandı.

" Günaydın Atlas bey. Kahveniz"

Kahveyi alıp masasında önüne bıraktım . Ama Atlas bey bana çok dikkatli bakıyordu. Yerimde kıpırdanıp tekrar konuştum

" Başka bir isteğiniz yoksa çıkıyorum Atlas bey"

Sanki dediğimi hiç duymamış gibi yüzüme bakıyordu hala.

" Otur eylül. Seninle konuşmam gereken konular var. "

İçim kıpır kıpır olmuştu. Ne konuşacaktık. Banada sonunda bildiklerini anlatmaya mı karar vermişti.

"Dinliyorum Atlas bey. "

Kahveden bir yudum alıp arkasına geri yaslandı. Gözlerime çok dikkatli bakıyordu. Ne konuşacaktık ki?

"Emreden hoşlanıyormusun? "

Tamam konuşalım diyince herşry aklıma gelmişti fakat bu değil. Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Buda yüzüme yansımıştı. Konuşma gereği duydum.

" Tabiki hayır Atlas bey. Böyle bişey mümkün olamaz. Evet Emre beyi seviyorum. "

Benim bunu dememle yüzü öyle bir hal aldı ki odayı değil ülkeyi terkedesim geldi öyle korkunç bakıyordu. Ama konuşmama devam ettim

" Ama sizin anladığınız gibi bir durum yok olamaz. O benim patronum. Ben Emre Bey'i bir abi bir dost bir arkadaş olarak seviyorum. "

Sert yüz hatları yeniden yumuşadı. Anlam veremedim. Tekrar konuşmaya başladı.

" Böyle olmasına sevindim. Çünkü şuan konuşacağımız şeylerden emrenin haberi yok. O senin bilmemen gerektiğini düşünüyor fakat ben bu kadar bilgisiz kalmana müsade edemem. Herşeyi anlatamam. Hatta şuan Emre'nin bile bilmediği bir kaç şeyi seninle konuşmam gerek . Çünkü bişeylerin çözülmesi için yardımına ihtiyacımız var. "

Ne demek istiyordu kesinlikle anlamıyordum. Ama yardım edilecekse seve seve yardım edecektim. Çünkü onlar bana yardım etmişti.

" Tabiki Atlas bey elimden geleni yaparım fakat ben ne gibi bir yardım edebilirim ki"

Evet düşündüğüm buydu. Ben bu durumda nasıl bir yardımda bulunabilirdim.

"Biliyorsun eylül benim güvenlik şirketim var. İstediğim tüm görüntülere yasak yada yasaldışı ulaşabilirim. Fakat senin anlattığın bir yangın asla bir yerde geçmiyor. Ne hastanede, ne karakolda ne bir itfaiyede. Buda içimize bir şüphe düşürdü. "

Sırtımdan soğuk terler atıyordum. Yalan söylediğimi düşünmediler değil mi? Eğer öyle bir durum varsa asla mecbur olduğumu gözüm görmez çıkar giderdim bu evden. Benim konuşmadığımı fark eden Atlas bey devam etti konuşmasına. Ama ben yerimde buz kestim.

"Babanın mezarının açılıp DNA testi yapmamız lazım. "

-------------------------------------------------------

NE NEEE NE EEEEE?? nasıldı bölüm. Baya hızlı yükleme yapıyorum bölümlerde sksjsjsj