@birgarip_seda
|
Daha ne kadar yanacaktı bu canım? Yetmezmiydi yaşadığım acılar? Ben yorulmuştum etrafımda olan olaylardan, yaşadığım acılardan, katlanmak zorunda olduğum hayattan, beni bazı durumlara düşüren mecburiyetten... Şimdi duyduklarımın beni yıkması gerekiyordu. oysa sadece boşluğa düşürmüştü. Belki daha sonra çıkacaktı acısı. Ama şuan asla duygu yoktu. Çünkü duymuyordum, soyutlamıştım kendimi. Belkide bünyem alıştı bilmiyorum. boştum. Açtığım kapıdan o bana bakıyordu ben ona... O benden bir kelime bekliyordu, peki ben ne bekliyordum. Ne adım atabiliyordum, ne dönüp gidebiliyordum, nede konuşabiliyordum. sahi ne demişti o kardeşin mi ? Emre Bey ve ben kardeşmiydik? Peki ama nasıl? Artık gerçekten bana birşeyler anlatmalıydı birileri. Yoksa kafayı yiyecektim. gerçekten delirecektim artık.... "Eylül ben.." Paniklemişti ama neye, hangisine? Emre beyle kardeş olmama mı? Bana aşık olmasına mı? Benim boş bakışlarıma mı? Hala yerimden kımıldamayıp tek kelime etmeyişime mi? Peki ben neye şaşırmalıyım? Yavaşva elim kapının kolundan uzaklaştı banyoya doğru adım attım. Ne olursa olsun ben vicdansız birisi değildim. Eli kanıyordu ve kendisi sarmaya çalışıyordu. Bunu vicdanım sussun diye mi yapıyordum yoksa içimde bir yerler acıdığı için mi emin olamıyordum. Kendince bir bez sarmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. Yaklaşıp ilk yardım çantasını lavabonun mermerine bırakıp eline döndüm durumunu gçrmem gerekti. Dikiş gerekebilirdi. Ama o sanki eli kanamıyor canı yanmıyor gibi benim yüzüme bakıyordu. tekrar konuşmak için ağzını açtı fakat bu sefer ben ona fırsat vermeden lafa girdim, "Önce elinize bakalım Atlas bey. Daha sonra aşağıda Emre bey ile beraber otururuz benim hayatımda benim bilmediğim detayları..." Açtığı ağzını geri kapattı. Bende sessizlik içinde işimi halledip çantayı elime aldım aşağıya doğru yol aldım. Allahtan dikiş gerekmiyordu. Buda içimi rahatlatmıştı. aşağı indim Emre bey yüzümde nasıl bir bakış yakaladıysa yerinden kalkıp yanıma koştu. "Eylül iyimisin. Çokmu kötü eli ?" Aklına sadece Atlas beyin eli gelmişti. Benden sakladıkları gerçekleri öğrendiğim aklına gelmiyordu. Nasıl kardeştik biz? annemmi babammı? Hangisi yapmıştı bunu... "İyiyim Emre bey. Atlas bey gelsin konuşuruz. Şimdi izninizle." Çantayı göstererek yanından ayrıldım. bu sırada atlas bey merdivenlerden aşağı iniyordu. Ben çantayı bırakıp geldim. İkisi az önce Emre beyi bıraktığım yerde ayakta beni bekliyordu. Atlas bey salonu göstererk oraya doğru yürümeye başladı. koltuklara oturduk. birisinin konuya girmesini bekliyorduk. Ben hala ruhsuz gibiydim. Ne yaşadığımın farkında değildim. Konuya girsinlerdi artık. Emre bey bendeki değişimin farkındaydı ve ilk konuşan o oldu. "Eylül gerçekten iyimisin bir tuhaf duruyorsun." Atlas bey yaptığı hatanın farkındaydı bu yüzden olaya el atmaya karar verdi sanırım ki konuşmaya başladı: "Eylül artık birşeyleri biliyor emre. kardeş olduğunuzu biliyor." Tamam birisi konuya girsin dedik ama bu derece hızlı değildi. Emre bey olduğu yerde dondu kaldı. Gözlerimin içine bakıyordu uzun uzun. Utanarak gözümü kaçırdım. Hala ne tepki vermem gerek bilmiyordum. Sadece "Artık anlatın." Dedim. anlatsınlardı. Artık birşeyler yoluna girmeliydi yada tamamen bitmeliydi. Çünkü tutunduğum her dal elimde paramparça oluyordu. anlatsınlardı artık... "Eylül ben... Konuya nasıl girmem gerek bilmiyorum. en baştan anlatmak istiyorum lütfen bölme beni. Çünkü bunlar banada acı veriyor. Seninle gerçekten tesadüfen tanıştık ve seni hastaneye taşıdığım gün gerçekten yardım etmekti amacım. Fakat sen hastanede sevim gürsoy ve kemal gürsoy adını verince şok oldum. Sana anlatmıştım annem beni korurken öldü diye. babam telefonda birisine o kadının işini bitirin diyordu. o kadını çok aradım eylül. Ama sadece bu iki isme ulaştım fakat ölen kadın kimdi bilmiyordum çok uğraştım ama asla bişey öğrenemedim. Hala uğraşıyorum eylül o kadın kimdi? Babam neden ondan kurtulmak istedi? Gürsoy ailesinin bununla ne ilgisi vardı? Neyse işte sen o isimleri verdin ve bunlar o karakoldan elini kolunu sallayarak çıktı. Biliyorsun ki atlas güvenlik ile ilgileniyor. Yasadışı işlerde yapıyor. Bu yüzden atlas için karakolun bilgisayarına sızmak kolaydı. Kim vardı arkasında öğrenmem gerekti. Ve öğrendik eylül. Babam vardı eylül onların arkasında. Ama neden yardım etti. Daha sonra atlasın şirketinden 5 adam alıp Halanların evine gittik. Bana güzellikle anlatmazlarsa adamlara zorla konuşturacaktık. Ama halan ve enişten yüklü parayı görünce hemen konuştular. Eylül inan bana ben zor kaldırdım duyduklarımı. Sana nasıl anlatmam lazım bilmiyorum..." ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
neler oluyordu böyleeeeeee.... Eylül daha ne çekeceksin be annem.
arkadaşlar oy verirmisiniz. okuma yükseliyor fakat yıldızım düşük. bol bol yorumda alabilirim sjsjsjsj |
0% |