Yeni Üyelik
12.
Bölüm

Geçmiş Bize Oyun Oynuyor Yüzümüze De Hiç Gülmüyor

@birgizemlikisi

Medyadaki şarkı- Perdenin Ardındakiler- Beni kendinden kurtar.

 

Buyrun sizi bölüme alalım.

------------------------------------------

"Sen abimi nereden tanıyorsun???"

 

Geçmiş bize oyunlar oynuyordu.

 

Ancak kazanmamıza da izin vermiyordu.

 

Hiç beklemediğin biri çıkar bir anda karşına hiç beklemediğin bir anda. Bir bakmışsın hayatında çok büyük bir yer edinmiş. İlk başta kabul etmek istemezsin sonra bir anda aşık olursun ona en sonunda hayatından çıkışını kabul edemezsin.

 

Hayatımız bir kukla oyunu gibiydi. İplerimiz birinin elindeydi. Bir senaryo yazılmıştı biz doğmadan önce bizim sergileyeceğimiz oyun için. Ve biz doğduğumuz andan itibaren o oyunu sergilemeye başladık.

 

Tekrar Gün'ün sesiyle kendime geldim.

 

"Abim bizi almaya gelecekmiş geçerken seni de eve bırakırız. İtiraz istemiyorum."

 

Onu görecektim. Yıllar sonra o büyümüş haliyle onu görecektim. Tekrar biri konuştu. Bu sefer konuşan Bilgin'di.

 

"Hayat iyi misin?"

 

"Evet" diye cevap verdim ona.

 

Bir süre daha okuldan bahsettik.

 

Bu sırada Gün'ün telefonu çalmaya başladı. Arayana göz ucuyla baktığımda Abim yazıyordu. Beklenen an gelmişti. Sanki maçta çok önemli bir penaltı vuruşu yapacakmışım gibi hissediyordum. Ya kaleye gol atacaktım. Ya da o çok önemli vuruşu kaçıracaktım.

 

Gün abisiyle konuştuktan sonra bize dönerek

 

"Abim sokağın girişinde arabayla bekliyor."

 

Şimdi fark ediyordum. Gün, Akın'a çok benziyordu.

 

Birlikte kafeden kalktıktan sonra sokağın çıkışına doğru ilerlemeye başladık.

 

Ve onu gördüm. Arabaya yaslanmış bizi bekliyordu. Değişmişti. Ama tanırdım yine de onu.

 

Acaba sevgilisi var mıydı?

Hangi bölümü okuyordu?

Hobileri nelerdi?

Ortaokuldaki arkadaş grubuyla görüşüyor muydu?

Kimler girmiş çıkmıştı hayatına?

 

Merak ediyordum. Acaba beni o zamanlar fark etmiş şimdi de tanımış mıydı?

 

Ben ona baktım. O bana baktı.

 

Arabaya iyice yaklaştığımızda midem kasılmaya başlamıştı. Onu 6. sınıftan beri görmüyordum. Onu gördüğümde hiçbir şey olmamış gibi devam edebilir miydim hayatıma.

 

Ederdim çünkü o geçmişimde kalmıştı.

 

Arabaya bindiğimizde Akın konuşmaya başladı.

 

"Seni daha önce görmemiştim. O meşhur kız sensin herhalde."

 

Gün anlatmış mıydı ona.

 

Bu sefer Gün konuştu.

 

"Sana soru sormuştum. Abimi nereden tanıyorsun diye çok merak ettim nereden tanıyorsun?"

 

Aferin b*ku yedin Hayat. Nasıl hissediyorsun?

 

İki yıldır herkesten sakladığın hislerin şimdi ortaya patır patır dökülüyor.

 

"Tanıyorum işte bir yerden."

 

Bu sefer Akın konuştu.

 

"Valla bende merak ettim. Beni nereden tanıyorsun? Beni öyle herkes tanımaz. Seni daha önce görmemiştim sanırım."

 

Acilen bir yalan uydurmam lazımdı.

 

"Şey ortaokuldan tanıyorum aslında. Senin bir arkadaşının sevgilisi vardı. O arkadaşının sevgilisiyle yani Esra'yla çok yakın arkadaştım ben. Birkaç kere sizin grubun yanına gelmiştim. Orada ismini duymuştum."

 

"Buna inandım say ama yalan söylediğin çok belli. Ayrıca dünyada bir dünya Akın var. Hem ismini dıydun diyelim. Soyismimi nereden öğreneceksin? Ama şimdilik bu yalana inanmış gibi yapıyorum. Belki ileride anlatırsın?"

 

E yani bu yalanı da yerse harbiden salak bir insandı.

 

Arkada sıkış tepiş otururken Akın'ın ani bir fren yapmasıyla öne doğru savruldum.

 

O sıkışıklıkta nasıl öne doğru savrulduğumu sorgulamayın.❗

 

İçim içimi yiyen soruyu cesaretimi toplayıp sordum.

 

"Akın abi senin sevgilin var mı?"

 

Bunu Gün'e de sorabilirdim. Ama salaklık yapıp ona sormak istemiştim.

 

Akın konuştu.

 

"Noldu bana birini mi ayarlıyacaksın?"

 

Eskiden olsa bu soruya "kendimi" diyerek cevap verebilirdim. Ama artık o kadar gerizekalı değildim.

 

O sırada beynim.

 

"Hımm tabi canım tabi"

 

Tamam vazgeçtim beynime katılıyorum.

 

Bir süre sonra bir evin önünde durduk. Ama sorun şu ki o ev bizim ev değildi.

 

Sonra aklıma dank eden gerçekle duraksadım. Ben evin adresini vermeyi unutmuştum.

 

Bunu Ata'da fark etmiş olmalıydı. Bana doğru kendini olabildiğince döndürerek konuşmaya başladı.

 

"Biz bugün yemeği Gün'lerde yiyecektik. Sende bizimle yemek ister misin?"

 

El-mecbur birlikte apartmandan yukarı çıkmaya başladık. Bir yandan da anneme akşam yemeğine evde olamayacağımı, kütüphaneden çıkınca bir şeyler atıştıracağımı yazdım.

 

Beni kütüphane de bilen annemleri nasıl da kandırıyordum ama.

 

Akşam yemeği sorunsuz geçmişti. Gün ve Akın'ın annesi çok tatlı kadındı. Babaları ise sert mizacının yanı sıra şeker gibi bir adamdı. Gün aynı babasına çekmişti.

 

Yemek bitince çok geç olmadan Akın beni arabayla eve bıraktı.

 

Arabada tek kelime etmeden yolu geçirdik. Evin önüne geldiğimizde arabayı durdurdu. Bana "görüşürüz" dedi.

 

Bende ona teşekkür ettikten sonra kalbim yerinden çıkacak gibi atarken merdivenleri koşarak tırmanmaya başladım.

 

Hiç olmadığım kadar mutluydum.

 

----------BÖLÜM SONU-----------

 

Ben niye bu ara uzun bölümler yazıyorum ya??

 

Neyse bölümü nasıl buldunuz??

 

Çok uğraştım bu bölüm için...

 

Sonraki bölümde görüşmek üzere...

 

❤❤❤

 

 

 

 

Loading...
0%