@birgizemlikisi
|
Medyadaki şarkı= Haluk levent- Yollarda bulurum seni.
Her neyse yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.
Buyrun bölümü okuyabilirsiniz.
(1 hafta sonra )
Buluşma teklifinin üzerinden tam 1 hafta geçmişti. Ve bugün bir çılgınlık yapıp buluşmaya gidiyordum.
Altıma kot üzerine ise beyaz sade bir bluz giyinmiştim. Ayakkabı olarak ise lacivert Converse giyinmiştim. Saçlarımı tepemden at kuyruğu toplamıştım.
Gayette güzel giyindiğimi düşünüyorum.
Onların dediği kafeye bir saat önce gelmiştim. Ama geç kalmış gibi yapacaktım. Önceden benim hakkımda ne konuştuklarını dinlemek istiyordum çünkü çok fazla meraklı biriydim.
Bir süre sonra tam karşımdaki masaya bizim okulda gördüğüm fakat aramızda hiç konuşma geçmemiş çocuklar gelip oturdu. Bunlar mıydı??
Edebiyatçı Çağdaş, onlar ve ben. Ohaa karşılaşmanın böylesine de oha...
Lan şu esmer çocuk çok yakışıklıymış.
Ben gizlice onları izlerken arkamdaki sürpriz kişiyle onların konuşmalarını duyamadan dikkatlerini üzerime çekmiş oldum.
Arkamda konuşan kişi eski sevgilim Serkan'dı.
"A Hayat ne güzel bir sürpriz seni burada görmek..."
Seni de Serkan seni de.
"Çok mutlu oldum seni gördüğüme" diyerek devam etti Serkan.
Valla ben b*k mutlu oldum seni gördüğüme. Bütün ajancılık planlarımın içine ettin.
Bu arada çaktırmadan baktığım Gün'lerin grubu ise film izler gibi beni ve Serkan'ı izliyordu.
Serkan senin zamanlamanı sevim. Böyle bir zamanda mı gelinir cevap vermeden gitmeyeceğini fark ettiğimde:
"Ya Serkan seninle daha fazla vakit geçirmek isterdim ama başka kişileri bekliyorum. Seninle daha sonra konuşsak olur mu?"
Aferin Hayat aferin böyle devam.
Ne güzel gidiyorsun güya çaktırmayacaktım. Hayaller ve hayatlar.
Daha o sözlerinden sonra anlamadılarsa salak diyerek akıl hastanesine yatırtabilirim bence bunları.
(Ata'nın ağzından)
Buluşmaya yarım saat erken gelmiştik. Nedenini bende bilmiyorum sorgulamayın. Açıkçası gelmek Gün'ün planıydı. Bir şeyler içeriz demişti.
Bir süre sonra yanımızda ki masada oturan kızın yanına biri geldi. Aralarındaki konuşmayı biz bile duyuyorduk. Yalnız kız da hakkatten güzeldi. Kahverengi saçlı kahverengi gözlü çok güzel bir kızdı.
"A Hayat ne güzel bir sürpriz seni burada görmek..."
dedi oğlan.
Kızın ismi Hayat'mıymış. Güzel isimmiş.
Kendine gel Ata sen kızları sevmezsin.
"Çok mutlu oldum seni gördüğüme" diye devam etti oğlan.
Mutlu olduysan şimdi s**tir olup gidebilirsin.
Ben az önce benimle hiç ilişiği olan bir kızı mı kıskanmıştım???
"Ya Serkan seninle daha fazla vakit geçirmek isterdim ama başka kişileri bekliyorum. Seninle daha sonra konuşsak olur mu?" Adı Hayat olan kız konuştu bu sefer.
Demek oğlanın ismi Serkan'dı.
Başka kişileri bekliyorum derken.
Acaba kız bu kız mıydı???
O Serkan denen çocuk Hayat'ın masasından kalkınca. Hayat gözleriyle etrafı aramaya başladı.
O sırada bizim masada Bilgin ve Gün kızmı erkek mi diye tartışıyordu. Umut dünkü maçın özetini izliyordu.
"Bence erkek Gün."
"Hayır kız"
Sanırım kız bu konuşmayı duymuştu.
Masadan kalkıp yanımıza geldi. Ve:
"Pardon sizin isimleriniz Gün umut adını bilmediğim ama telefonlarının ilk 3 hanesi 543 ve 533 olan kişiler misiniz?
Evet aradığımız kişi buydu...
Tanışmak adına elimi uzattım.
"Merhaba ben Ata. Bu gereksiz arkadaşım Umut. Yanında ki ismi gibi bilgili Bilgin. Onun karşısında oturan da onun yerine seni gruba aldığımız Gün."
(Arkadaşlar lütfen son cümlenin devrikliğini sorgulamayın. ‼️❌)
Hayat hepsine tebessüm ettikten sonra:
"Siz Atatürk Lisesi'nde misiniz?"
Bu kız da mı o okuldaydı?
Daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. Umut evet der gibi kafasını salladı.
Okul sayısalcı ve sözelci diye ayrılıyordu. Biz sayısaldaydık. Ve sayısalcıların çoğunu yani neredeyse tümünü tanıyordum. Demek ki bu kız sözelciydi.
Yan masadan bir tane sandalye çekip oturdu. Grubun sözcüsü olarak ben konuşmaya başladım.
"O gün sana o mesajları yazarken o kadar sert davrandığım için üzgünüm. Ama bu hayatta yalan sevmediğim şeylerden biri o günde yalan söylediğini anladığımda tahammül edemedim. Yine de seni tanımadan o kadar sert konuştuğum için özür dilerim. Ama biz grup olarak seni çok sevdik. Eğer sende istersen arkadaş olalım."
Bu teklif hakkında çok düşünmüştük. Ve sonunda onu aramıza almaya karar verdik.
Hepimiz sırayla isimlerimizi ve soyisimlerimizi söyledik.
"Umut Korkmaz. Grubun belası ve yerinde duramayanı olarak tanıyabilirsin beni."
"Bilgin Akkaya. Sakin bir yapıya sahibim. En sevdiğim iş Ata'yı sinir etmek. Kitap okumayı çok sevip ileri düzeyde piyano çalıyorum."
"Gün Bayazıt. Umut'un en yakın arkadaşı ve yaramazlıklarına en çok katılan kişi."
(Hayat'ın ağzından)
"Gün Bayazıt. Umut'un en yakın arkadaşı ve yaramazlıklarına en çok katılan kişi."
Bayazıt. Unutamadığım çocuğun soyadı. İlk hoşlandığım kişinin soyismi. Burada da karşıma çıkmaz ama.
Tesadüfün böylesine.
Korkarak sordum.
"Akın Bayazıt diye bir tanıdığın var mı?"
Bilmiyorum içten içe olmamasını istiyordum. Tekrar karşılaşırsam nasıl bir tepki veririm? Acaba sevgilisi var mıdır. Şuan 19 yaşında olması lazım.
Gün'ün konuşmasıyla ona baktım.
"Sen abimi nereden tanıyorsun???"
-----------·-----------Bölüm Sonu.
Böyle bir yerde bırakmak istemezdim. Ama çok daha güzel bir bölüm fikri var aklımda...
|
0% |