Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Ölü Ruhlar Mezarlığı

@birgizemlikisi

 

"Buranın sahibi benim."

Ha?! 

Hemen kendimi toparladım.

"Mekanınıza sapık adamlar alırken çok rahatsınız. Hatta o kadar rahatsınız ki bana numaranızı veriyorsunuz."

Onun yanındaki hafifçe gülerken bende içimden zaferin verdiği mutlulukla sırıtıyordum.

Sevincim kısa sürdü.

"Sadece müşterilerimle iyi geçinmeye çalışıyordum." dedi pislik adam.

İşte ben buna çok gülerdim.

En sonunda bana numarasını veren adam kapıda duran görevlilerden birine seslendi. Görevliler adamı alıp götürecekken polis sirenleri duyulmaya başlandı.

Karşımda sırıtan adam bileğimden tutup sürüklemeye başladı.

Bir yandan da diğer adama bir şeyler diyordu.

"Oğuz suçu adamlarından birinin üzerine at."

"Tamamdır. O iş bende sen kızı sağ salim buradan çıkar."

"Seni sonra ararım."

Arka kapıdan çıkıp karanlık ve dar bir sokağa saptık. Oradan çıktığımızda gri büyük bir Volvo'ya bindik.

 

Şu ana kadar ne yaşadığımızı idrak edememiştim. Yeni yeni ne olduğunu anlıyordum.

Şuan hiç tanımadığım bir adamın arabasındaydım.

Ve ben daha bugün sevgilimi kaybetmiştim.

Cenazesi yarındı...

Adamı dikkatli inceleme fırsatım olmamıştı ama 20'li yaşların sonlarıydı sanırım. Yüz hatları keskindi ama yakınına karşı yumuşak olduğunu tahmin ediyordum. Evli olduğunu zannetmiyordum. Masmavi gözleri vardı.

Gök gözlü adamdı...

Benim yeşillerime zıt düşen mavileri vardı.

Konuşmaya başladı;

"Evinin adresini söylersen eve bırakayım."

Ne ara senli benli konuşmaya geçmiştik?

Eve gitmek istemiyordum. İçmek istiyordum. İçmek ve bugünü unutmak. İçmek ve bugünü tarihlerden silmek.

"Beni bir bara bırakabilir mısın?"

"Uslanmadın mı?"

"Derdim var."

"Dertler içince son bulmuyor."

"Umrumda mı?"

"Ne için içmek istiyorsun?"

"Unutmak için."

"Unutabileceğini mi düşünüyorsun?"

"Evet." dürüst bir cevaptı.

"İçince unutmuyorsun. Unutmaya çalıştıkça hatırlıyorsun. Hatırladıkça büyük bir boşluğa düşüyorsun. Boşluk bataklık gibi. Battıkça batıyorsun. Battıkça boğuluyorsun ve kurtulamıyorsun."

Haklıydı. Unutamıyordum. O sahneyi. Ellerimdeki kanı. Çığlıkları.

Sustuk. Araba düz yolda ilerlemeye devam etti. Bir süre sonra bir barı önünde durduk. Arabayı kapattı. Kemerini açıp indi. Benim haraket etmediğimi görünce;

"İnmiyor musun?"

Daldığım düşüncelerden kurtulup arabadan indim.

Ruhum ölmüştü benim. Ruhumu gömmüşlerdi mezarlığa...

Barın içine girdiğimizde ikimize de rakı söyledi gök gözlü adam.

İçtikçe ağlamaya başladım.

En sonunda saat 1'i gösterirken kalktık. Beni evime bıraktı ve gaza basarak uzaklaştı.

 

BÖLÜM SONU...

 

Loading...
0%