@birisiistem
|
Saat 15 e doğru geliyordu. Bugün babamın eski ortaklarından birinin hayır gecesi var. Her ne kadar istemesem de babam burada olmadığı için onun yerine benim katılmam gerekiyordu. Şu yaşıma kadar sadece küçükken katılmıştım. O günler de gerçekten çok sıkıcıydı. Herkes gösteriş yapma peşinde kimsenin umurunda bile değil yardım etmek falan. Zaten eğer gerçekten isteseler o kadar masraf yapmak yerine yardım olarak verirlerdi onca parayı. Boranla o günün ardından sanaldan konuşmaya devam ettik. Çok da bir şey olmamıştı. Boran da daha iyiydi şimdi. Bunları düşünmeyi bırakıp hazırlanmaya başladım. Duşa girdim. Cilt bakımı hazırlanma dersken saat 6.30 olmuştu. 7 de orada olmalıydım ve gayet hızlı hazırlanmıştım. Üzerimde koyu yeşil straplez yaka vücudumu saran bir elbise vardı ve saçımı dağınık topuz yapmıştım. Makyajım da harika olduğuna göre tamamdır. Arabanın anahtarını çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım. Etkinliğin yapılacağı yere gittiğimde ne kadar kalabalık olduğunu gördüm. Biraz boş boş dolanıp boş bir yere geçip oturdum. Ortamda çalan klasik müzik sürekli yaptığı yardımlarla gündeme gelen insanların konuşmaları derken çok sıkıldım. Biraz etrafta dolanmam gerektiğine inanarak yerimden kalktım. Yürürken bir anda gözüm bir yere takıldı. Onu gördüm. Üzerindeki beyaz gömleği, gömleğinin kıvrılmış kolları, altındaki pantolonu , gülünce oluşan gamzesi ve harika yüzüyle adeta parıldıyordu. Sanki ona baktığımı anlamış gibi kafasını bana çevirdi. Bakışlarından yoğunluk oradan dahi beni korkuttu. Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı benim her detayıma ayrıntıyla bakarken. Artık yanına gitmem gerektiğini düşündüm ve ilerlemeye başladım. "Boran" "Melis senin ne işin var burada?" "Hamza Yılmaz'ın tek kızıyım. Babam burada olmayınca ben geldim mecburen." "Yılmaz'ın kızı demek " "Öyle işte. Sen nasılsın?" "Valla kötüydüm ama seni gördüm ya ne kadar iyiyim anlatamam" "Hayırdır neden kötüsün?" buna mı takıldın cidden "Hiç önemli değil camın sıkıldı sadece" "Bir de bana sor az sonra şurada düşüp bayılacağım." Makyajımın bozulmasını takmadan elimle yüzümü aşağıya çektim. Güldü önce sonra ellerimi yüzümden kurtarıp " Hadi gel gidelim "dedi. "Nereye? Hayır yani bilmeden gelemem ne olacağı belirsiz" bilmiş bir tavırla söylemiştim bunu. "Bunu tanımadığı bir adamı sarhoşken evine alan melis hanım mı söylüyor? " dudakları yukarıya kıvrılmıştı bile. "Be alaka o başka bir şey. Hem söyle hadi nereye " Kollarını omzuma attı. "Eve" diyip kulağıma yaklaştı ve sırıttığına yemin edebileceğim ama kanıtlayamacağım bor sesle" biraz eğlenicez" diye fısıldadı. Yanaklarımdan ateşler çıkıyordu bir de üstüne ateşler içinde kavrulan yanağıma küçük bir buse kondurunca iyice alev aldım. Allah aşkına nesi var bunun bugün. Hem etrafta bir sürü insan var. Allah'tandır hepsi kendini gösterme derdinde. ellerimle kolunu omzundan attım ve onu kendimden uzaklaştırdım. "Seninle hiç bir yere gelmiyorum . Sapığın tekisin!" Sırıtması bin kar daha arttı. "Utanınca ne kadar tatlı olduğunu bir görsen varya " diyip dişlerini dudaklarına geçirdi. Of bu çocuk sabrıyla oynuyor. "Gelmiyorum seninle" ellerim göğsümde birleşmiş haldeydim. "Tamam güzelim gel bak hiç bir şey yapmayacağım." Bunu söylerken çapkınca kırptığı gözü adeta öyle olmadığını haykırıyordu. Arabaya bindiğimde verdiğim vararı sorgulamadım. "Seni ilk defa görüyorum böyle bit etkinlikte" ellerime bakan gözlerim ona döndü. ya Rabbım bir insan araba sürerken bu kadar mı ateşli olur . "böyle ortamları pek sevmem. Çok sahte fazla şatafatlı ve samimiyetsiz" cevabım tek kaşını kaldırmasına neden oldu. "Senin de bir şirketin var. Sende illaki yapacaksın böyle etkinlikler." "Maalesef, dediğim gibi yinede benlik değil " "Neyse geldik " Eve gittiğimizde kendimi adeta koltuğa attım. Topuklu ayakkabı beni mahvetmişti. Ayak bileğim de yara olmuştu. Bileğimi ovalarken "pizza sipariş edeyim mi?"diye sordu. "Olur" Telefonu bıraktığında bana baktı. Gözleri bileklerimi kayınca ellerimi çektim. Ayağımı narince tuttu ve inceledi sonra hiç bir şey demeden gitti ve elinde kremle geri geldi "Şu saçma sapan şeyleri giyip de mahvetmeyin ayaklarınızı!" Eliyle ayağımı kavramı. "Ben hallederim" "Melis güzelim. Bana bırak." 'güzelin miyim gerçekten' diyesim geldi Ayaklarıma kremi sürerken yutkunur. Allahım bölüm benim düşündüğüm şeyleri düşünmesin. Kremi sürerken ayağımı bakınca ovaları. Beni bir sıcak bastı sanki. Kremi sürdükten sonra güldü. Allah aşkına sürekli gülüyor bana. Tamam kabul biraz hızlı kızarıyorum ama o kadar da komik değil bence. bir anda zil çalınca ayağa kalktım "birini mi bekliyordun ?" sakın ol melis basılmadınız. "kuryedir sakin ol" gülme artıkk "Sakinim ben zaten" aynennnnn kurye gittikten sonra bana kendi kıyafetlerinin içinden bir eşofman ve bir tişört verdi. Makyajımı da mümkün mertebe silip yanına koltuğa oturdum. pizzalarımızı yiyip dizi izlerken gözlerim yavaşça kapandı. Bilincim yarı açık hale geldiğinde tarif edemeyeceğim bir koku burnuma doldu. Yavaşça ayılırken birine sarılı olduğumu farkettim. En son ne olmuştu. Kahretsin, film izliyorduk. Gözlerimi açtığımda yüzümü onun göğsünde kollarımı ise boynunda buldum. Resmen adamın kucağındaydım. Tabi o da kafasını boynuma yerleştirdiği için nefesini hissedebiliyordum. Bulunduğumuz pozisyon kalp atışlarımı yukseltmekle kalmamış , vücudumu adeta titreşime sokmuştu. Kalkmaya çalıştığım sırada daha sıkı doladı kollarını belime. Ben de pes ederek kendimi kollarına bıraktım. Sealaaaaamm Yeni bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Bir kaç gündür video atamıyorum KB. Bu arada maçın 2-1 bitmesi... Şom ağızlıyım maalesef
|
0% |