Erkek ana karakter gözünden;

O kız Ada soylu bir işler çeviriyordu ve yanındaki Hülya Çevik ikisini beraber tutmak güvenli değildi arabada özel bi işaret dili ve kızın eline yazdikları hepsi şifreliydi.

Bu 2 kızın bildikleri bişi vardı. Aradığımız kisinin tek olduğu bilgisi vardı ama bu ikisi fazla organizeydi.

En iyisi gidip özel olarak sorgulamaktı ama suan sorgulasam bile ne kadar etkili olurdu.

Sinirle saçlarımı geriye atıp ofladım. Başa belalardı.

Üstelik ada denen kızı bi yerde gördüğüme emindim ama nerde gördüğümü hatirlayamıyordum. Kız fazla temkinliydi bizim geleceğimizi önceden anlamış gibi duruyor hatta kafeden çıkmaya çalışmıştı yada ben saçmalıyorum kızın sadece annesi hastadır.

En iyisi gidip sorgulayalım. Bu sekilde kafanda kuracaksın dedi uzun zamandır ilk defa beliren iç sesim.

Anlaşılan onu dinlicektim. Oturduğum koltuktan kalktım. Mete kolumu tuttu

"Nereye lan." Dedi sorgulayan bi sesle.

"Şu Ada denen kızı sorgulamaya gidiyorum kız bi boklar biliyor." Dedim.

"Amaaannn, boşver be aga yarın sorgularız kız bi yere kaçmıyor ya." Dedi hafif bıkkın bi sesle.

"İkinizin gözleri aynı kahve tonunda." Dedim. Bi saniye ben buna mı dikkat etmiştim.

"Oğlum Türkiyenin yarısında bu göz var ve sen buna mı dikkat ettin. Bendeki gözlere derin derin bakamadında kızınkinde mi gördün o tonu. Aşık olunacak birisiyim tamam da bu kadar belli etme." Dedi sesindenki alaylı tonla.

Onu takmayıp merdivenlere yöneldim. Arkamdan ne bok yersen ye söylenmelerini duyuyordum

Merdivenleri çıkıp onun kapısının önüne geldim burası garip bi sey kokuyordu.

Kokuyu umursamadan sifreyi girdim ve kapıyi açmaya çalıştım.

Kapı açılmıyordu ucuna sandalye dayanmıştı.

"Ada soylu kapıyı aç!" Diye seslendim içeriden ses gelmiyordu.

Sinirle kapıyı tekmeledim bu kız bana cinnet geçirtirdi. Birkac kez tekmeldim.

Son kez tekmeledim ve sandalye kaydı ve ben kapıyı açtım.

İçeride yoğun bi gaz vardı. Öksürmeye başladım o sırada yerde baygın yatan Ada yı gördüm.

Hemen yanına çöktüm ve nabzına baktım. Yavaşlıyordu onu bu dumandan uzak tutmam gerekiyordu. Kızı hemen kucağıma aldım ve aşağı koştum.

Salona ilk girdiğimde beni Şevval fark etmişti. Hemen yanıma koşmuştu.

"Ne oldu." diye sorarken kızın nabzına ve ateşine bakıyordu.

"Kızın odasi zehirli bi gazla kaplanmış gazı yoğun solumuş." Demek yerine

"Bilmiyorum." dedim endiseli bi sesle bi saniye nerde benim mantığım ve bu ses kim.

Revire getir dedi onun peşinden gittim. Sedyeye yatırdım.

Şevval o sırada ilaç hazırlıyordu kızı koluna enjekte etti ve oksijen maskesi taktı.

5 dk falan bekledikten sonra kıza serum yaptı.

Şevval doktor degildi ama ilkyardım biliyordu ve seniha olmayınca doktorluk islerine o bakıyordu.

"Diğer kızlarda da var mı?" Deyince benim jeton düştü.

Revirden çıkıp hemen Yusufa "Git ve şu kızları kontrol et." Dedim

Hemen efendim ama ben şifreleri bilmiyorum deyince meteye söylemesini istedim koşar adım Metenin yanına gitti.

Bende revire geri döndüm.

"Kız anlaşilan aklını karıştırmış. Aşık mı oldun sen kıza?" Dedi alaylı bi şekilde.

"Şevval kapa çeneni."dedim sinirle.

"Kapamıyom lan. Burda aşık olmuş suçu bana atıyosun." Dedi.

"Kız fazla şüpheli davranıyordu. Sorgulamaya gittim bu halde buldum ne yapsaydım ölüme bırakıp koz mu kaçırsaydım." dedim sinirle söylenerek.

"Ehh sen bilirsin aşk kuşu."deyince tepem attı.

"Sevval o sarı saçlarıni yolarım bi sus Allah aşkına."

Omuz silkip revirin çıkışına yöneldi.

"Dumandan etkilenme derecesine bağlı zamanda uyanır en geç bu gece burda kalır sabaha uyanır ama merak etme aşkın ölmez." Dedi aşkın kelimesini fazla vurgulamıstı.

Sabır diledim bu halime gülüp odadan çıktı.

Kızın başina geldim ve saçlarını yüzünden çektim.

"Sen kimsin?" Diye fısıldadım.

Hatırlayamamanın verdiği sinirle odadan çıktım ve bilgisayar başina oturdum.

Oda kayıtlarına bir bakalım bu nasıl olmuştu.

....

Merhaba gençler

bu sefer erkek karakterimizin ağzından okuduk.

Umarım bölümü sevmişsinizdir.

Nasıl olmus,yorumlarınızı alalım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

BAYSS