Merhaba ballarım canım sıkılıyordu evde ben de dedim ki neden bölüm yazmıyayım öyle oturdum şimdi başına yazıyorum aklımda yeni bir kurgu daha var onunda taslağa attım bu bölümden sonra onu yazmayı düşünüyordum Bölüm silinmiş 1558 kelimelik bölüm şuan ağlayarak yazıyorum bu bölüümü(ciddiyim)Unutmadan bir kitap leydisi tarafından seviliyorsunuz ❤️

Bade Dora Mimioğlun'dan

Deha ile gözgöze gelince bir an donup kaldım.Yavaş yavaş yanaklarım kızarmaya başladı.Hemen perdeyi çekip yanağıma sert bir tokat attım.

"Kızım salakmısın ne yapıyorsun"diyen laçinle bu sefer yanaklarım utançtan kızardı.Laçinin odada olduğunu unutmuştum.

"Kanka bir an utandım"dediğim an laçine dalga konusu oldum.

"Ne o damat beyi görünce leylaya döndün."dediğinde ona tam cevap vericekken kapı jet hızıyla açılıp annem içeri girdi."Lak lak ediceğinize aşağı inin kızlar kapıyı açıcaksınız.ahiretliğim bile geldi siz hâlâ burada anca çene çalın"demesiyle aşağı inip aynadan üstümü düzeltip kapıyı açtım.İlk olarak hafif tombul tatlı bir teyze ve orta yaşlı bir amca vardı.

"Merhaba kızım ben dehanın annesi sümmeye"

"Merhaba efendim"

"Merhaba badecim ben bu haytanın babası Kemal bana kalırsa bunun ile evlenme"deyince kendimi tutamayıp güldüm.O sırada Sümeyye teyze konuştu"Bey bey kıza ne diyorsun kızım sen kusura bakma"deyip kemal amcayı bildiğin içeri doğru sürükledi.

Onlardan sonra minyon tipli benden küçük ama sevimli bir yüzü olan bir kız geldi.Elinde çikolata vardı."Selaam ben gökçe senin görümcenim canım aralarında en çok beni seveceksin"deyip çikolatayı uzattı.

"Teşekkürler ben de Bade tanıştığma memnun oldum"

Ondan sonra uzun boylu yakışıklı bir delikanlı geldi."Merhaba yenge ben yağız dehanın en en yakın arkadaşıyım."

"Haa sen dehanın ebesine küfrettıgi yağizmisin"dediğimde yağız arkada kalan dehaya kınayıcı bir bakış attı."Ayıp ayıp oğlum yengeye nasıl tanıtmışsın beni"

"Ee yenge demene gerek yok"

"Tamam yengeciğim.Yanınınızdaki bu güzel bayan kim acaba"dediğine tek kaşımı kaldırdım o sırada laçin lafa balıklama atladı."Tanıştığıma memnun oldum beyefendi ben laçin"dediği ses tonu flörtöz ses tonuyla aynıydı.

"Ah adınızda kendiniz gibi güzelmiş salona birlikte geçelim isterseniz hem yeni çifti yanlız kalsınlar"

"Tabiki,elbette geçelim"

İlk önce dehayla birbirimize sonrada gittikleri kapıya baktık.Sonrada birbirimize bakmaya başladık bu bakışmadan sekiz sezonluk Hint dizisi çıkardı.İlk lafa deha girdi "Az önce ne oldu"deyince kapıya tekrardan bakmaya başladım.

"Bende anlamadımki"deyince yeniden bakışmaya başladık.Elindeki çiçekleri gördüğümde konuşmaya başladım.

"Çiçekler bana galiba"

"Ha evet bu arada çok güzel olmuşsun"deyip çiçekleri uzattı.

Çiçekleri alırken"Teşekkürler sen de fena değilsin içeri geçelim mi"dediğimde deha mahçup bir şekilde bana bakıp konuşmaya başladı.

"Kusura bakma annemi buraya gelmemek için ikna edemedim"

"Sıkıntı yok ya bir ay sözlü kalırız ondan sonra ayrılırız asıl sen kusura bakma patavatsızca gecenin bir saatinde sana yazdım "dediğimde hafifçe tebessüm etti.

"Geçelim o zaman içeri "dediğinde birlikte içeri geçtik.Bütün salon bı bize baktılar biraz daha baktılar.Sonra hepsi birden birlikte konuşmaya başladılar.

(Allahım çok kibarlar ben bunu bozarım hihihihi)

"Ayy tüh tüh çok yakışmamışlar mı" diyen annem ile Sümeyye teyze konuştu

"Ben kızımı kimseye vermem diyen"babam

"Bence de verme Murat "diyen kemal amcayla

"Uzaklaş kardeşimin yanından "diyen öküz abim ile alık alık salonun ortasında kalakaldık.Benim kolumdan laçin dehanın kolundan yağız çekip bizi koltuğa oturttular.

Bütün herkes yerlerine yerleştikten sonra sehpadan tatlı ve yemek yemeye başladılar.

Annemler nasılsınız iyimisin muhabetine girerken babam abim hatta Kemal amca fgghudsehvb bile dehaya ahiret soruları sormaya başladılar ve bende halının üzerinde bulunan şekillerin neden böyle olduğunu sorgularken annem birden bana kaş göz yaptı ama ben anlamayınca yanımdaki laçine kaş göz yaptı.

Laçine fısıldadım "Laçin annem ne diyor ben anlamadım" dedim.

Laçinde benim gibi fısıldayarak cevap verdi "Kahveleri hazırlayın diyor sevoş sultan" deyince benim köşeli jeton düştü.

İkimiz birden ayağa kalkınca salondaki bakışların odağı olduk.Bu sefer lafa ilk ben girdim. "Müsaadenizle kahveleri yapmaya başlayalım biz nasıl içerseniz" deyince sümeyye teyze konuştu"Orta şekerli olsun size zahmet olmasın kızım hepimize aynı olsun"tam ne zahmeti diyecektimki annem bizi kışkışlarcasına konuştu"Aynen mutfağa gidin siz"dedi.

Laçinle ikimiz de arkamıza bile bakmadan vın diye mutfağa gidip kapıyı kapattık.Önce bir nefes alıp gülmeye başladık.Sonra konuşmaya başladım.

"Ayy kızım salonda bir gerildim varya"

"Aynen kanka ben bir ara şey dedim içimden bizim ne işimiz var burada "deyip cezveye kahveyi koyup kısık ateşe koydu.

"Laçin yağız ile cilveli cilveli konuşmalarını ve kaçamak bakışmalarını görmedim sanma" dediğim gibi kızarması bir oldu .

"Yok öyle bir şey yaa"dediği gibi gözlerini kaçırdı.

"Hı hı bende inandım herhalde bizden sonraki isteme sizinki gibi"dediğimde kahveden taşma sesi geldi.

"Ayy kızım saçma sapan konuşuyorsun az kalsın taşıyordu kahveler"deyip kahveleri fincanlara dökmeye başladı.

Tezgahtan tepsiyi alıp içeri geçecekken karşıma hayalet gibi çıkan gökçeyle (dehanın kardeşi)bismillah çekip arkaya doğru bir adım attım. Gökçe bizim korktuğumuzu anlayınca özürleri sıralamaya başladı.

"Ayy kusura bakmayın korkabileciğenizi düşünmedim"

"Hakikaten görümceler gelinleri sevmiyorlarmış beni korkudan öldürüyordun kız "dediğimde lafa laçinde karıştı.

"Galiba görümce görümce görmiyim ömrümce lafı buradan geliyor "deyince gökçe ikimizede kötü kötü bakmaya başladı.

"Ben size önemli bir şey söyleyecektim ama vazgeçtim" deyince içimdeki meraklı Badeyi uyandırdı.Tam arkasını dönüp gidiyorduki durdurdum.

"Kız meraklandırdın gidiyorsun şimdi "deyince kıs kıs güldü.

"Abimin kahvesine tuz attınızmı acaba "dediğinde gözlerimi devirdim. Ama benim aksime laçin bu fikri beğenmiş olacakki gözlerini belirtip gökçeye döndü ve onu şapur şupur öpüp tebrik etti.

"Ne tuzu yaa güzel güzel kahveleri götürelim işte"dediğimde laçin beni takmayarak baharat dolabını açtı tuz, karabiber, kimyon, toz biber,tarçın, zencefil; gökçede buzdolabından beyaz sirke dökünce gözlerim yuvalarından fırladı.

Laçin acaba bulaşık deterjanıdamı katsak dediğini duyunca konuya el atma zamanımın geldiğini anladım

."Siz iyice delirdiniz gecenin hastanede bitirmeye niyetlendiniz galiba millet deliye hasret ben akıllıya te Allahım"deyip içeriye girdim önce büyüklere kahveleri dağıttım.Hepsi ellerine sağlık kızım dedi.

Sonra da meymenetsiz abime veriyordum ki abim laf atmadan duramadı" Bı gittiniz mutfağa tez gittiniz görende fizana asker hazırladınız sanır"dediğinde şeytan diyorduki dehaya hazırladığmız fincanı ona ver. Yalandan gülümseyip geldik işte abi dedim.

En sonda dehaya içim acıya acıya fincanı verirken fısıldadım sakın içme bir ana baktı sonrada fincana ondan sonra kaşlarını çattı. Herkes kahvelerinden bir yudum alıp bakışlarını dehaya kitlediler.

Deha Özkültür'den
Herkes bana bakıyordu. Neden baktıklarını anlayamadım. Üzerimde bir şey mi vardı acaba bu sorumu sesli dile getirdim "Üzerimde bir şey mi var"diye sorunca güldü zalımın kızı.

Badem herşeyimdi benim 6 yıldır sevdalıydım ona gizliden gizliye seviyordum onu. Ama annem nereden anladığını bilmediğim bir şekilde bunu öğrenmiş. Zaten cin gibi kadındı kendisi anlayıncada kendimizi burada bulmuştuk. Karakolda nöbet tuttuğum bir gece yorgun argın geldiğimde mesaj atmıştı bana gönlümün kraliçesi.Onun olduğnu sonradan anlamıştım.

Kardeşimin sesi ile düşüncelerimi bı kenara bıraktım."Abicim kahveni içmeni bekliyoruz"deyince içime bir kurt düştü.Benim cadaloz kardeşim fazla tatlı geldi gözüme birden.

Kahveden bir yudum aldım.Tadı iğrençten halliceydi ama bilmiyorlardaki ben badem için zehir bile içerdim. Fincanın tamamını kafama diktim

Gözlerimi sevdiğimin gözleri ile birleştirdim.Ben dehaysam bir gün o gözlerin bana aşkla bakmasını sağlayacaktım.

Bade Dora Mimioğlun'dan

Dehanın kahveyi kafasına diktikten sonra bana öyle bir bakış attıki kalbim pır pır etti.O sırada kemal amca boğazını temizleyerek dikkatleri üzerine çekti ve konuşmaya başladı.

Eee sebebi ziyaretimizin nedenini hepimiz biliyoruz "Allahın emri peygamberin kabri ile kızınız Badeyi oğlumuz dehaya istiyoruz" deyince babam bana bakıp titrek bir nefes aldı ve "Kızım ne diyorsa odur"dediğinde bakışlar bana çevrildi.

Ben ne diyeceğimi bilemeyerek topu babama attım."Baba sen nasıl uygun görürsen"dediğim an bakışlar babama dönünce tenis maçındaki pinpon topunumu izliyorlar diye söyendim içimden.

Babam"Bana kalırsa kızım daha bebek ben vermek istemiyorum""dediğinde annem karnına dirsek atınca"Ama sizi uzun süredir tanıyoruz kızımıza kızıniz gibi bakacağınızı umuyorum VERDİM GİTTİ "deyince salonda bir alkış tufanı koptu.Laçin hemen yüzük tepsisini getirdi.

(Yüzüğümüz-💍)

Deha ile karşı karşıya geçtik.Kemal amca benim babam da dehanın yüzüğünü taktı. Gökçe de tepsiden makası alıp kurdeleyi kesmiyormus gibi yapıp salona seslendi.

"Makas kesiyor mu"

"Kesmiyor" deyip bütün salon gülüştü.Deha çıkarıp 200 TL çıkarıp tepsiye koydu.

Gökçe hâlâ kesmiyor deyince deha tepsiye 600 TL koyup söylendi.

"Artık şu kurdeleyi kes yoksa ben seni kesicem" dediği an gökçe kurdeleyi kesti.

Artık sözlüydüm çok değişik şeyler hissediyordum.Mutlu gibiydim.

Kestiik.5.bölümde bittiği.Dehanın duygularınıda öğrendik . Umarım bölümü beğenmişsinizdir.Ben bölümü iki kez yazdığım için ölü gibiyim.Bir kitap leydisi tarafından mutlu günler dileyip kaçıyorum ☺️