🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊🍊

Geçmiş dünyasında da günümüz dünyasında da biz insanların ilgisini daha çok kaos cezbeder oldu. Bizler bir yerde kavga olunca"Kimse yaralanmadı değil mi?,Herkes iyi mi?"diyen bir toplum değiliz.

Aksine"Ayy tüh nasıl kaçırdım ben bu kavgayı, Ama onlarda hak etmişti canım, Sıkıntı yok her gün bir kavga zaten" diyerek kavgayı normalleştiren bir toplumuz.

Bu zihniyeti değiştirmek için kimse bir adım atmıyor. Hatta ve hatta daha çok destekliyorlar.

Sonrasında kavgayı neden ayırmadıklarını sorduklarında görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek üç maymunu oynuyorlar.

Bu üç maymunu oynamaya devam eden insanları bu öğle vaktinin kızgın güneşinde tecrübe etmiş bulunmaktaydım.

Şu an nemi yapıyorum kaç yıldır komşu olduğmuz Gümüşay ailesi ile manavda saçma sapan bir neden ile kavga eden ailemi ayırmaya çalışıyorum. Sebzeler meyveler herhalde kış mevsimi olduğundan dolayı en çokta portakallar havalarda uçuşuyordu. Ve çevredeki insanlar bana yardımcı olacak yerde tezahürat yaparak kavgayı daha çok kızdırıyorlar.

Ben ailemleri ayırmaya çalışırken kız çekil aradan kavgayı izleyemiyorum diyen bir ses ile sabrım taştı. Kusura kalmayın ama sabır taşı gibi olsa bu vakitten sonra çatlardı.

"Yeter kesin şu sudan sebep çıkardığınız kavgayı" diye bağırınca butün millet ailem hariç onlar benim sinirlenince içimden Hulk çıktığnı biliyorlar çünkü bana üçüncü gözüm çıkmış gibi bakmaya başladı.

Herhalde benim gibi ufak tefek bir kızın içinden böyle bir cazgırın çıkacağını tahmin etmemişlerdi.Ayy ne yazık ki şuan onların istekleri öncelik sıramda yer almıyordu.

Hepsi bir ağızdan kendini aklamak için konuşmaya başladı.

"Hep senin şu annen olacak şu cadaloz kadının bana şişko demesiyle başladı."

"Aaa üstüme iyilik sağlık senin bana çirkef demen ile başladı" dediği sırada Manavcı Ahmet amcanın feryatları manavın taaa köşesinden buraya kadar geldi.

"Ayyy gitti güzelim sebze meyveler gitti telef oldular. Yetişin komşular ocağıma incir ağacı diktiler. Bana bir şeyler oluyor."demesi ile o tarafa döndük.

Kaç yıldır tanıdığım Ahmet amca şuan betonda oturmuş ellerini dizlerine vurarak feryat figan edip, ağlıyordu.

Bu duruma herkes gülmeye başlayınca kendi kıkırtılarımı bastırmak zorunda kaldım sonuçta olayın başı benim ailemdi.

"Tamam Ahmet amca ben halledeceğim masrafları sen merak etme"

"Ama bir tek biz kavga etmedik-"

"Kesermisin o güzel sesini abicim zaten yeterince rezil olduk." deyince bana kötü bakışlar atmaya başladı. Amaaaan çokda umurumdaydı sanki.

Tam tekrar lafa girecektim ki manavın kapısında uzun boylu, kalıplı, yakışıklı, yaşlı teyzelerin tüh tüh hay maşallah dedikleri genç bir adam girdi.

Bütün hepimiz ona bakarken o hiçbirimizi kâle almayarak Gümüşayların sultanına yani Sevim teyzeye seslendi.

"Anne ben mahalleden gitmeden öncede hep kavga ederdiniz hâla da kavga ediyorsunuz bari geldiğim gün yapmayın" deyince ben bir şok geçirdim.

Bu gelen yakışıklı beyefendi uzun zamandır mahalleye bile uğramayan Alparslan abimiydi???

Selamlar giriş bölümümüz nasıl olmuş??

Oy vererek yıldızı parlatmayı unutmayın!!!

Satır aralarına yorum yaparsanız benden mutlusunu bulamazsınız☺️

Bir kitap leydisi mutlu günler dileyip portakal kokusunun ferahlığıyla kalmanızı dileyerek kaçar🧡