@birkitapsevergunlu
|
Tekrardan merhaba! Yeni bölüm ile sizlerleyim. Yazım yanlışı varsa özür dilerim. Keyifli okumalar:)
Bölüm Şarkısı : TRAVMA (KEREM KESKİN) "Alisa İpek OKYAR ile Atalay ÇETİNER arasında %99,99 kan bağı bulunmaltadır. Melis ÇETİNER ile Ahmet OKYAR arasında %99,99 kan bağı vardır." Şuan bir hafta önce yaptırdığımız DNA testinin sonuçlarını öğreniyorduk. Karşımdaki aileye baktım. Aileme... Ailem olduklarını söylüyordu DNA esti ama ben onları ailem olarak kabul edebilecek miydim? Kan bağı aile olmaya yeterli miydi? -Değişik davranıyorlar sanki Alisa. Haklısın İçses. Karşımda oturan ve bana çok benzeyen çocuktan başlayalım önce. Benim erkek halim ama bu! Yeşil göz ve kahverengi saçlar. Garip bir şekilde beni gözetliyor. Hemen yanında oturan ve ağlayan biyolojik anneye geçelim. Evet ağlıyor! Abla ne var bunda ağlanacak. Eğer birisi ağlayacaksa benim ağlamam daha doğru. Neyse konuya dönelim. Oldukça iyi gözüken ve zengin olduğu her halinden anlaşılan birisi olarak gözlemledim biyo anneyi. Ayrıca mavi gözleri ve sarı saçları ile ayrı bir güzel olduğunu eklemeliyim. Yanındaki adama geçelim. Biyolojik babama(!). Yeşil gözlü ve esmer birisi. Çok da yakışıklı! Oda karısını teselli ediyor. "Yapılan hatadan ötürü hastane adına sizden özür diliyorum. Bence her ailenin kendi kızlarını alması oldukça mantıklı. Zaten kızlar reşit değil. Devlet zaten aileye teslim eder böyle bir durumda." Konuşan doktora gçzlerimi deviriyorum. Çok akıllısın sen abi ya! Ya bu insanlar kötü birileriyse. Ya ben gece uyurken beni öldürürlerse. O zaman da zaten ölmesi daha mantıklıydı bu dünya çöp zaten mi diyecektin. "Aynen öyle ben kendi ailem ile gideceğim." diyerek konuşmaya başkayan kişi tabiki de benimle karıştırılan kız. Sorarım size beni karıştıranlar nasıl beni şu salakla karıştırabildiniz. Kız daha sonra eski ailesine dönüp "Siz eşyaları eve gönderirsiniz artık" dedi. Şaka mı bu kız ya! Bunlar nasıl kendini beğenmişçe konuşmalar. "Bu konu açığa kavuştuğuna göre evimize gidelim. Gel güzel kızım" diyerek kızına sarılan üvey babama baktım. Kolay mıydı evladım diyerek büyüttüğün kızına böyle davranmak. Daha sonra ise Melis ailesi ile bir şeyler konuştu ve daha sonra odadan ayrıldı yeni ailesi ile. "Kızım bize şans verebilir misin? Belki 17 yılımız ayrı geçti ama telafi edebiliriz. Bizimle kalmak iter misin?" diyerek konuşan Gökçe Hanıma baktım yani biyolojik anneye.
"Başka bir şansım yok gibi görünüyor. Mecburen sizinle geleceğim." Yani o üvey pislikler bu saatten sonra beni o eve almazlardı. Bu bir gerçek. Mecbur gidecez.
"Teşekkürler kızım. Hadi eve gidelim. Evdeyken abilerinle tanışırsın. Heyecanla bekliyorlar seni."
"Ben eski evimden eşyalarımı alsam öyle gitsek olur mu?" diye sorduğumda ise sorumu benim erkek halim cevapladı.
"Off seni mi bekleyeceğiz birde! Sonra evine gider alırsın eşyalarını."
Ayy götüm.
"Melih kardeşin ile düzgün konuş!"
Yalnız Atalay Bey çok etkili oldu bu yaptığınız.
"Sorun yok ben yarın eve gelip alırım eşyalarımı."
"Kızım sen oğlumun kusuruna bakma." diyen biyo anneye göz devirmek istesem de kendimi tuttum. Hayır yani teyze oğlunun yaptığı saygısızlığı düzgün bir şekilde uyarsana! "Sorun yok Gökçe Hanım." diyerek cevap verdiğimde ise yüzüne bir hüzün çöktü ama ne yapabilirim hemen anne diyerek sarılayım mı? Çok beklersiniz!
"Hadi gidelim o zaman diyerek hastane odasından ayrılan Atalay Bey ile arkasından bizlerde çıktık ve hastanenin önünde bulunan araca bindik.
Arabaya biner binmez çantamdan çıkardığım kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım. "Vakit geç, hiç duymadın mı ses? Bağırdım o kadar Bulur musun beni kaybolsam da Yaralı koşamam kötü bir melektim Bütün cesaretime o lanetin gerekli
"Hepsi plandı değil mi Yalanın gayet iyi, Neden inandım hep yandım ve Yandım diri Karalı defteri bulup ilk sayfayı aç Gördün değil mi? "
"Yarattık olay Bunun bir önemi var mı? Kaçıp gitmek kolay Travman bende kaldı O başımın tacı Ama kalbime bi yabancı"
Şarkı böyle akıp giderken araba bir evin önünde durdu. Galiba asıl şimdi başlıyor her şey...
|
0% |