Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm

@birkitapsevergunlu

Tekrardan merhabalar! Yeni bölüm ile sizleri karşısındayım. Umarım beğenirsiniz.

 

Keyifli Okumalar...

 

Bölüm Şarkısı: Dilerim Ki (DKTT)

 

...

 

Galiba şimdi başlıyor her şey...

 

Arabadan inip eve doğru ilerledik. Atalay Bey kapıyı çaldıktan birkaç dakika sonra kapıyı genç bir kız açtı. Evin çalışanı büyük ihtimalle.

 

"Hoş geldiniz Barış Bey." diyen kızın sesinde nedensizce bir iticilik sezdim. Ama çok umursamadım. Günahını almayayım şimdi kızın.

 

"Hoş bulduk Elif." diyerek karşılık verip içeri geçti Barış Bey.

 

Arkasından eve giren Gökçe Hanım ise Elif dedikleri kıza dönüp "Çocuklar nerede Elif?" diye bir soru yöneltti.

 

"Salonda sizi bekliyorlar Gökçe Hanım."

 

Kızın cevabının ardından bana dönen Gökçen Hanım "Gel Alisacığım salona geçelim. Abilerinle tanışırsın." diyerek beni salona yönlendirdi.

 

Tabii bu sırada Melih içeri çoktan geçmişti.

 

Salona ilerlerken duyduğum sesler ile birlikte Atalay Beyin oğullarını uyardığını anladım.

 

"Sizin için zorsa Alisa için on kat zor. En azından siz birbirinizi tanıyorsunuz ama o kız bu eve yabancı. Hiçbirimizi tanımıyor. Biraz anlayışlı olmanızı istiyorum. Alisa'yı üzecek bir şey söylemenizi de istemiyorum. Kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız öyle davranın."

Demek bu yüzden bizi beklemeden salona gitmişti.

"Baba nasıl hiç tanımadığımız birisini eve alırsınız ya kötü birisiyse. Hem Melih ailesinin hiç düşünmeden Melis'i kabul ettiğini söyledi. Demek ki kötü birisi. Eğer iyi birisi olsaydı ailesi ondan bu kadar kolay vazgeçmezdi." Konuşan çocuğa bir adet göz devirme emojisi. Salak ya. Nerede gerizekalı var beni buluyor.

 

Salona geldiğimizde hepsi suspus oldu. Hayırdır kardeş, yüzümüze konuşun. Arkamızdan değil.Gökçe Hanım, üçlü koltuğa oturduğumuzda bakışları oğullarına döndü.

 

"Çocuklar tanıştırayım Alisa asıl kız kardeşiniz. Tam tahmin ettiğimiz gibi Melis sizin kardeşiniz değil." diyerek oğullarına beni gösterdi.

 

Aralarında en büyüğü gibi duran çocuk "Anne gerçekten gerek var mıydı bu kızı eve getirmenize?"

 

Başka birisi lafa atlayıp "Abim haklı anne. Ne idüğü belirsiz birisini almışsınız getirmişsiniz." diyerek aklınca abisine destek oldu.

 

-Yani önyargılı olduğunu bize gösterdi. Bir alkış alayım abime!

 

Aynen öyle İçses.

 

Melih ise bambaşka bir dünyada yaşıyordu.

 

"Anne bugün diğer ailede hiç dönüp bu kızla konuşmadı. Melis'i alıp gitti. Kesin kötü birisi bu kız."

 

Daha fazla dayanamayan ben ise hemen yapıştırdı lafı!

 

"Yalnız Melis dediğin kızda size hiçbir şey demeden yeni ailesine koştu. Bu durumda benimde size güvenmemem gerekiyor."

 

Melih birkaç saniye afallasa da hemen toparladı.

 

"Güvenme o zaman! Sana bize güven mi dedik."

 

"Melih ikizinle doğru konuş. Alisa bu eve yeni geldi ve hiç kimse birbirini tanımıyor. Birbirinizle böyle konuşmaya hakkınız yok. Zamanla birbirimizi daha iyi tanırız. Şuan gereksizce ortalığı germeye gerek yok." Atalay Bey neler söylersiniz siz öyle.

 

"Baba bizden bu kızla iyi geçinmemizi istemeyeceksin umarım. Tekrar aynı şeyleri mi yaşayalım. Hem nereden bileceğiz bu kızın ajan olmadığını. Belki düşmanlardan birisine çalışıyor." diyen adama en büyük cevap Atalay Beyden geldi.

Tokat attı.

Evet yanlışlık yok.

Tokat attı!

Helal be biyo father bey!

Neyse ciddiyete dönelim.

Adamın yüzündeki afallamaya anbean şahit oldum.

"Agah ve Melih hemen çalışma odama geliyorsunuz!" diyerek odadan ayrılan Atalay Beye şaşkınlıkla bakakaldım. Gerçekten sırf benim hakkımda kötü şeyler söyledikleri için onlara kızacak mıydı? Yoksa ne güzel yaptınız diyerek saçlarını mı okşayacak?

 

-Aynen Alisa o yüzden tokat attı adam oğluna zaten! Tabi ki senin iççin onlara kızacak.

 

Onların da hışımla salondan çıkmasıyla Gökçe Hanıma döndüm.

"Gökçe Hanım ben biraz dışarı çıkabilir miyim? Saat dört gibi gelirim."

 

-Salak mısın kızım sen? Bütün ipleri ellerine veriyorsun!

Ay ne yapayım İçses ben gidiyom deyip çıksa mıydım?

-Harbiden süzme salaksın kızım sen!

 

"Tabii ki kızım. İstediğin gibi çıkabilirsin. Korumalardan birisine söyle seni bıraksınlar gideceğin yere."

"Yok. Yani ben kendim giderim. Yine de teşekkürler." diyerek bir şey demesine izin vermeden evden ayrıldım.

Telefonumu çıkarıp arkadaş gurubumuza yazdım.

 

...

AYIŞIĞINDA MİNİK BİR NOTA

 

Siz: Toplanalım. Anlatacaklarım var.

Tolga: Tamamdır kaptan!

Alara: Hemen bebeğim.

Yiğit Aras: Konum bekliyorum.

Siz: Her zamanki park.

 

...

Gideceğim yer buraya yakın olduğu için yürümeyi tercih ettim.

Kulaklıklarımı taktığımda telefonumdan rastgele bir müzik açtım.

 

"Umudumsun Simsiyahken her yanım Huzurumsun

Uçurumsun Atlasam karanlığına Adım unutulsun

Evim ol

Kurtar beni

Sonum ol

 

Dilerim ki

Dilerim ki asla caymazsın benim olmaktan

Dursun zaman

Kalsın yerim derinlerinde saklanan

 

Sönemezsin

İçimi yakan delip geçen

Ateş sensin"

Dilerim Ki (DKTT)

 

Arkadaşlarım ile buluşacağım yere geldiğimde sadece Alara ve Yiğit Aras'ın geldiğini gördüm. Hemen yanına ilerlediğimde telefondaki bakışlarını kaldırıp yüzüme baktı.

"Sonuç?"

"Karıştırılmışım."

"Yeni ailenle tanıştınız mı?"

"Tolga da gelince anlatırım."

Boş bir banka geçip oturduğumuzda birkaç dakika sonra Tolga da gelmişti.

Olanları birbir anlattıktan sonra biraz daha oturduk ve vedalaşıp evlere dağıldık.

...

Umarım beğenmişsinizdir.

Görüşmek Üzere...

Loading...
0%