Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5.bölüm

@birokuryazar

Karakola geldiğimde, Tanerin bana yaklaşması ile onu buldu gözlerim. Oldukça telaşlı bir hali vardı.

 

Taner ne oldu ?

 

Bende tam sana geliyordum. Erdem Yücedağ, kalp krizi geçirmiş. Hastanede durumu kritik miş.

 

Ne ?

 

Tanerin anlattıklarından sonra ağzımdan çıkan tek sözde bu olmuştu. İntikam almak isterken, anne ve babama yapılanı ödetmek isterken, şimdi kolayca eceliyle mi geberip gidecekti bu dünyadan.

 

Hangi hastane ?

 

Pınar Koray özel hastanesinde , bizim Karakola çok yakın. Dur birlikte gidelim !

 

Onu beklemeden, hızla tarif etmiş olduğu hastaneye gitmek için ilerledim

Arkamdan ismimi seslenmesini umursamadan devam ettim yoluma.

 

İçimde ki sıkıntı, intikamı mı alamadan geberecek olmasındandı. Hızla karakolun çıkışına vardığımda, garajda bulunan arabama koşar adımlarla ilerledim. Nihayet bindiğimde , hızla motoru çalıştırıp , Tanerin tarif ettiği hastaneye doğru sürmeye başladım.

 

◇◇◇◇◇

Hastanenin önüne vardığımda, korumaların dışarıda nöbet tuttuğunu anlamıştım. Çünkü onları Erdemin evine girerken beni yakalamalarından tanıyordum. İleride bazıları çay içerken, diğerleri bir şahin gibi gözlerini açıp, etrafta bir gariplik var mı diye pusuda bekliyorlardı. Onlara farkettirmeden girmenin bir yolunu bulmam lazımdı. Erdem eceli gelmeden, geberecekti. Benim ellerimde can verecekti. Ancak o zaman anne ve babamın ruhları şad olacaktı.

 

Yanımdan geçen bir hastane çalışanını durdurduğumda aynı zamanda cebimden polis kartımı çıkarıyordum.

Beni garip inceleyen adam şu an olacaklardan habersiz yüzüme aval aval bakmaktaydı.

 

Dinle , Ben başkomiser Aras Ercümen. Ve şimdi ne diyorsam uyacaksın. Birini yakalamam gerekiyor.Ve sende bana yardımcı olacaksın.

 

◇◇◇◇◇

 

Üzerimde ki mavi önlüklü hastane çalışanı kıyafeti, ve saç bonemle çok komik gözüküyordum. Aklıma Taner geldi o an , beni böyle görse 10 yıl dalgasını yapardı. Şu an yaşadığım çıkmazda bile komik olan arkadaşımın aklıma gelmesi , yüzümde tebessüm oluşturmuştu. Ama bu tebessüm , Baş düşmanımın kaldığı odaya gelmemle sona ermişti. Derin bir nefes alıp , hızla kapıyı açtığımda , yatakta yatan, üzerine ismini bilmediğim cihazların göğsüne yapıştırılmış bir şekilde uyuyan Erdemi buldu gözlerim.Bu kadar rahat uyuması sinirimi bozuyordu. Acı çekmeliydi. Böyle sakin bir şekilde yatması canımı yakıyordu. Anne ve babam gözlerimin önünde ölürken, çocukluğumu doyasıya yaşayammışken bu adam nefes dahi almamalıydı. Yan tarafta oldukça düzenli dizilmiş koltuğun, yastıklarını aldım. Ve Erdeme doğru ilerledim. Yastığı suratına basarken, aklıma gelen görüntüler daha bir hınçla kuvvet veriyordum. Annemin gözlerimin önünde yere yığılışını, sonra evin içinde yankılanan çatışma seslerini, babamın gözleri kapalı halini, düşündükçe içimde olan nefret iyice büyüdü büyüdükçe yastığı sıkıca kavrayıp büyük bir kuvvetle, Erdemin suratına basıyordum. Makine sesleri, odada büyük bir şiddetle öterken, can düşmanım elimin altında debeleniyordu. Hınçla bağırmaya başladım.

 

Nasıl mış bir insanın canını almak ha Erdem ?

 

Nefes alamamak ne kadar kötü öyle değil mi ?

 

Peki ben ? Ben sence nefes alabiliyor muyum ? Annemsiz , babamsız. Küçükken sen benim hayatımı bitirdin ki ! Annem ve babam gözlerimin önünde can verirken , bende öldüm orda Erdem . Ruhumu öldürdün sen benim ! Bedenim yaşasa ne olur ?

 

Makine sesleri gittikçe çoğalırken , birinin sırtıma vurması ile gözlerim kararmıştı. Hayal meyal gördüğüm şey ise bir polis üniformasıydı.

 

◇◇◇◇◇◇

Uyandığımda, Taneri görmemle mırıldandım.

 

Öldümü ?

 

Söylediğim tek söz bu olmuştu. Taner sinirle bana döndüğünde sert bir şekilde bana baktı. Ona söz vermiştim.Kimseye haber vermeden bir şeye kalkışmayacaktım. Ve şimdi onu dinlemediğim için bana öfke ve hayal kırıklığı içinde bakıyordu.

 

Hayır ölmedi gerizekalı!

 

Başaramadığım için sesli küfür ederken , Taner daha da sinirlenmişti.

 

Herifte ki rahatlığa bak lan! Ölmedi diye bide küfür ediyor! Sen şükret ki son anda yetiştim. Yoksa cezaevine girecektin! Adam nefessiz kalmıştı. Son anda müdahale ettimde onu senin elinden kurtardım! Gizlice de arabaya getirdim işte seni !

 

Engel olmasaydın ölecekti! Alacaktım intikamımı!

 

Öldürseydin ne olacaktı Aras ? Eline ne geçecekti. Hapse girecektin! Ömrünün yarısı öyle geçecekti! Bunu mu istedin gerçekten !

 

Ha hapis ! Ha bura her yer bana zaten zindan ki !

 

Aras yeter! Artık kendine gelmen lazım! Bu şekil ölmek onun için basit ve kolay olur. Hapise girmesi daha çok canını yakar emin ol ! Ve tabi ki kızı. Kızı onun herşeyi. Eminim ki kızı bu herifin kirli çamaşırlarını biliyordur. Hatta bir kaç kez bunu cluplerde yakalamıştık. Uyuşturucu işine bulaşmıştı. O zaman sorguya aldığımızda, avukat falan yırttılar. Yani bizi bu herifin gizli kutusuna ancak kızı götürebilir!

 

Ne yapacağım yani ? Kızıyla mı görüşeceğim!

 

Tamda ondan bahsediyorum. Lan ben yapsam bana fazla yanaşmaz! Sen yakışıklısın, ne bileyim bir cazibe var.

 

Ulan Taner ! Şu halde bile güldürmeyi nasıl başarıyorsun!

 

Of sen geç dalganı! Başka yol yok ! Polis kimliğini sakla! Ve kıza yakınlaş ! Ancak böyle bir şeyler elde edebiliriz!

 

Peki. Sorun yok ! Düşmanımın kızı benim de düşmanımdır. Onlara olan hiç bir zarar beni üzmez. Aksine keyif verir.

 

Var mısın peki bu oyuna ?

 

Varım. Annem ve babam için yapamayacağım şey yok bu hayatta!

 

◇◇◇◇◇

 

Bir oyun başlamak üzereydi. Ve bir bitiş . Bu oyun Aras ve Seren'i nerelere sürükleyecekti ? İşte orasını kimse bilmiyordu! Her şey yaşanıp görülecekti. Bitiş ise çok can yakıcı olacaktı. Bu can yakış ise masum bir insanın kalbini nefretle dolduracaktı. O nefret , tekrar sevgiye dönüşecek miydi? Yoksa artık her şey için çok mu geçti?

 

Loading...
0%