Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6.bölüm

@birokuryazar

Tanerin gösterdiği tarafa baktığımda , ellerini kucağında birleştirmiş oldukça üzgün gözüken Seren' i inceledim. Babasından nefret ettiği halde onun için gözyaşı döküyordu. Gerçekten de şaşırmıştım bu duruma. Ama yakında gerçekleri öğrenecektim. Arabadan inip dışarıda bankın birinde oturan Seren' e doğru ilerledim. Bir yandan da etrafı incelenmekteydim. Kafama geçirdiğim şapka ile karanlıkta fazla dikkat çekmiyordum.

 

Hiç birşey demeden yanına oturduğumda bakışları beni bulmuştu.

 

Boş değil. Git başka tarafa.

 

Boş olup olmadığına sen mi karar veriyorsun?

 

Başımı beni göreceği şekilde ona çevirdiğimde, şaşkınlıkla bakakalmıştı. Geçen ki kazadan tanımış olmalıydı beni. Şaşkınlığı yüzünde oluşan gülümseme ile yokolmuştu. Üzülünce çirkin olduğu ortadaydı. Gülümseyince sanki ...

 

Neyse. Cebimden sigaramı çıkarıp, dudaklarıma yerleştirdiğimde bir yandan da, çakmağımı arıyordum. Lanet olası cebimde yoktu. Galiba Tanerin arabada unutmuştum. Küfür edip sigarayı dudaklarımdan alıp , cebime yerleştirecekken Serenin uzatmış olduğu siyah desenli çakmağı yeni farkediyordum.

 

Sigara çıkardın mı yakacaksın!

 

Öylemi?

 

Öyle.

 

Peki çakmak yoksa ?

 

Diyerek şaka ile alaya aldığımda oda gülerek cevap vermişti.

 

Birinden rica etceksin!

 

Çok zekice.

 

İkimiz kahkaha attığımızda. Aslında bu kahkaların hepsi roldü.İçimden gelerek yapmıyordum, hiçbirini. Yeşil gözleri gözlerimle buluştuğunda istemsiz bir şekilde duruşumu dikleştirdim.

 

Seni tanıdım. Beni geçen ezecek olan adamdın !

 

Tebessüm ettim. O gün gerçekten de berbat gözüküyordu. Şimdi biraz daha keyifliydi sanki...

 

Ezecek değil! Kendini arabamın önüne kasten atmış olduğun arabanın sahibi olan adamım!

 

Şaka bilmez misin sen !

 

Hayır.

 

Hmm anladım. Dobra bir insanım diyorsun yani?

 

Öyle de denilebilir.

 

Peki.

 

Sen ne arıyorsun burda ?

 

Seren'in sorusuyla aklıma gelen ilk yalanı söyleyivermiştim.

 

Babaannem şeker hastası, şekeri yükseldiği için onu hastaneye getirdim. Peki sen? Sen ne arıyorsun burda ?

 

Babam. Kalp krizi geçirdi. Şu an durumu kritik.

 

Anladım. Geçmiş olsun.

 

Teşekkür ederim. Sanada.

 

Uzun bir sessizliğin ardından , sessizliği bozan o olmuştu.

 

Aklındaki ni sor hadi ?

 

Ne demiş olduğunu anlamayarak yüzüne aval aval baktığımda, tekrar konuşmaya başlamıştı.

 

Geçen kazayı diyorum. Merak etmiyormusun ? Senin yerinde olan herkes merak ederdi? Ama sen hiç sormadın bile.

 

Demek ki ben herkes değilim.

 

Anlamadım?

 

Şaşkın gözlerle bana bakarken cevabım onu gülümsetmişti.

 

"Hayat göründüğü kadar vardır. Görünmeyen yerleri görebilmek ancak vicdanlı ve inançlı insanların yapabileceği şeydir. "

 

Sevdiğim bir kitaptan alıntı. Yani diyorum ki ! Senin görünmeyen yerini sen söylemeden anlamıştım. Seni gördüğüm ilk gün. Çünkü gözlerinde anlamlandıramadığım bir hüzün bulutu sarmıştı. Anlaşılan yaralısın.

 

Hangimiz değil ki ?

 

Cevabıyla gülümsedim.

 

Doğru . Hepimizin bildiği ya da bilmediği yaraları var. Kimisi bunun farkında. Kimisi bastırmakta.

 

Ama sana bir şey diyim mi ? Sakın duygularını bastırma ! Çünkü bu daha sonra büyük bir volkan gibi patlar içinde. Ve sen o enkazı toparlayacak hâl bulamazsın kendinde.

 

Gülümsedi.

 

Yazar mısın ?

 

Güldüm. İnsanın yaşadığı acılar insanı yazar mı yapıyordu.

 

Neden öyle dedin?

 

Kitap gibi konuştun da ondan.

 

Hepimizin bir hikayesi var . Kimisi mutlu , Kimisi mutsuz , Kimisi sevgi dolu Kimisi içinde sevgi bulundurmayan bir karabatak.

 

Peki sen bunlardan hangisisin ?

 

Karabatak ya sen ?

 

Sevgi doluydum. Ama annem ölünce bir karabataktan farksızım.

 

Yalnız değilsin.

 

Gülümseyen yüzü cevabım ile soldu. Yüzünü gölgeleyen üzüntü sardı her yerini, başını gökyüzüne kaldırdığında onu izliyordum.

 

Yalnızım. Üstelik bu hep böyleydi. Alıştım. Benim arkadaşım, aslında yalnızlığım.

 

Bölümün sonuna geldik! Yeni bölümde görüşmek dileği ile. Hoşçakalın. 🫂🫂

 

Loading...
0%