Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8.bölüm

@birokuryazar

Arasın ağzından ...

 

Serenle konuşurken bir yandan da etrafı gözetleyip biri var mı geliyor mu diye kontrol ediyordum. Taner ne kadar , bana haber verecek olsada,işimi asla şansa bırakmadım. Kaybedecek ne zamanım ne de vaktim vardı. Erdem' in acı çekmesi için elimden ne geliyorsa yapacaktım. Kurbanım ise Seren Yücedağ'dı. Erdem,' in göz bebeğinin canını yakmam, Erdem' i çıldırtacaktı. Ve daha sonra o kızgın hâli ile tutarsız girişimini bekleyecektim. Düşmanımı iyi tanıyordum. Erdem Yücedağ öfkelenince gözü hiç bir şey görmez ve mutlaka yanlış hareket ederdi. İşte o yanlış hareketi de benim işimi kolaylaştıracaktı. Hemen ölmesinden çok acı çeke çeke gebermesini yeğlerdim. Serenin yanına yaklaşan korumayı görünce şapkamı daha çok yüzümü kapatacak şekilde eğdim. Ve sessizce kalktım. Seren ise gelen korumayla çoktan konuşmaya başlamıştı bile.

Tanerin arabasına doğru ilerledim. Ve hızla kapıyı açıp içine girdim. Taner ise büyük bir merakla bana bakıyordu.

Eee anlatsana oğlum ?

"Dur lan biraz soluklanıyım."

Derin bir nefes çekip, anlatmamı bekleyen Taneri buldu gözlerim.

"Kız , Yaralı bir tip.Kim bilir şerefsiz kıza ne yaptı?"

"Sen az önce düşmanın kızına acıdın doğru mu duydum?"

Tanerin sorusuyla sessiz kalmıştım. Acımışmıydım sahi ? Peki o şerefsiz benim annem ve babama acımış mıydı ? Konuyu değiştirip konuşmaya başladım.

"Telefon numarasını alsam daha iyi olur . Böyle nereye kadar kıstırıp konuşabilirim ki ?"

"Doğru. Yarın sabah taburcu olacak Erdem şerefsizi . Salih söyledi. O zaman diliminde aldın aldın alamadın. Sürekli karşılaşmanız kızı kuşkulandıracaktır."

"Tamam sabah olana kadar 5 saat var acıktım bir kokoreç gömelim."

Taner güldü.

"Kokoreç dedin canımı çektirdin valla tamam gidelim."

Daha sonra Taner arabayı çalıştırdığında bende koltuğa yaslanmış yolu izliyordum.

15 dakikanın sonunda nihayet kokoreççiye vardığımızda , arabadan indim . Taner de benimle birlikte inip arabayı kilitlediğinde , Meşhur Ömer ustanın elinden kokoreç yemek için dükkana doğru ilerledik . Yine her akşam gibi kalabalıktı. Bu kadar insan gece gece bizim gibi kokoreç yemeye gelmişti. Boş masa bulup oraya doğru ilerlediğimizde sandalyeyi çekip oturduk. Sipariş verdikten sonra Taner konuşmaya başlamıştı.

"Bir planın var mı Aras ? Erdem'in canını nasıl yakacaksın?"

"Seren'i kendime aşık ederek, başlayacağım işe . Daha sonra bütün pislikliklerini öğrendikten sonra Erdem' i kızıyla imtihan ederek. Annesinin ölümüne sebep olan insanı aşık olduğu adam ile aynı kefeye koymaz bu kız . Beni Erdem'den daha yakın bulduğunda işte, o zaman Erdemin sonu gelecek. Şu hayatta tek varisi , göz bebeği Seren Yücedağ,Belki kim bilir , Seren Ercümen olarak yaşar hayatını."

Cümlemi bitirmem ile , Tanerin öksürük krizine girmesi bir olmuştu. Masada ki suyu ona uzattığımda hızla elimde ki bardağı alıp kafasına dikmişti. Nihayet öksürüğü dendiğinde yüksek sesle konuşması , tüm insanların bize dönmesine sebep olmuştu.

"Aras, biz farklı konuşmuştuk senle. Sadece Erdemin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak için kızı kullancaktık. Biz sana kızla evlen mi dedik gerizekalı!"

"Erdem' in mahvolmasını istiyorum."

Taner sinirle tekrar bana döndü.

"Bir masum kızın hayatını mahvederek mi ? Duygularıyla oynayarak mı ? Bu kadar cani olma Aras !"

Niye Taner ? Annem ve babam gözlerimin önünde katledilirken onlar cani değilmiydi ? Ben o zaman 9 yaşındaydım Taner. Ama Seren büyük. O kaldırabilir emin ol bu acıyı. Ben küçükken boyumdan büyük acı çekerken o katlanır emin ol."

"Sen gerçekten sevginin, bağlanmanın ne demek olduğunu öğrenememişsin kardeşim."

"Hiç sevgi görmemiş biri , başkasına sevgisini verebilir mi ha Taner ? Bana acımasız davranan insanlara ben Merhamet eder miyim ?"

"Etmezsin."

"O zaman sıkıntı yok değil mi Taner ?"

"Bu kadarı fazla ama Aras ? Senin gözlerin intikamdan kör olmuş! Ya kız kendine bir şey yaparsa ?"

"Babasının kurbanı olur."

"Söylemesi senin için çok kolay öyle değil mi ?"

"Öyle."

"Peki kardeşim, umarım bu yaptığından vazgeçip , pişman olursun."

İki arkadaş garsonun getirdiği yemeğini yerken, Aras neyin içerisine sürüklendiğinden habersizdi. Bu intikam hırsı , onun kalbinde sönecekti. Ama o intikam. Hırsını körelten , söndüren kişi , artık celladının yanında kalacak mıydı ? İşte orasını ne o , ne başkası , ne de hiç kimse bilmiyordu. Bazen yaptığımız tercihler bizim sonumuz olurdu . O sonu değiştirmek sadece insanoğlunun göreviydi. İlerisine yön vermek ise kaderin cilvesiydi .

 

Bölüm sonundan herkese merhaba . Bölümümüzü nasıl buldunuz ? Yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin . Yeni bölümde görüşmek dileği ile esen kalın🫂💫💫

 

 

Loading...
0%