Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@birokuryazar

Kullanmış olduğum arabayı hızla sürerken, arkadaşım ve evleneceği kadını, hayatımın aşkını , evlenme dairesine götürürken ne hissetmeliydim? İçimde oluşan öfke ve hüzün karmaşıklığıyla sarmalanmış bir öfke silsilesiyle , Arabayı sürerken , onların arka koltukta oldukça şen ve kahkaha seslerini işitirken ne hissetmeliydim sahi ? Mutlu mu olmalıydım, can dostum Orhan için ? Yoksa sevdiğim, imkansızım olan kadının ,başkası ile evlenecek olması için kızgın ve mutsuzmu ? Benim nasıl olacağım ya da ne tepki vereceğimi bilmezken, size soruyorum bunu değil mi ? Üstelik daha kendim bile bu durumu hazmedememişken!

Hayat beni ,ve bizleri bu yola getirmeden önce size başımdangeçen her şeyi şimdi anlatacağım . Ama sizden Tek ricam beni bir şerefsiz ve ahlaksız bir insan gibi yargılamamanız. Sadece dinleyin kim haklı kim haksız ya da kim suçlu siz karar verin ...


2 sene önce...

Hava alanında valizlerimi teslim almayı bekliyordum bir yandan da beni karşılamaya gelen kimse var mı yok mu diye etrafa göz gezdirdim . Bahsettiğim kişiler ailem değildi... ailem ben daha bebekken trafik kazasında hayatını kaybetmişlerdi. Beni büyüten ve bu yaşa kadar getiren babaannemdi. Benim ailem ondan ibaretti. Ve bir de can dostum bildiğim, küçüklükten bu yana kardeşim olan Orhan vardı. Benden 4 yaş büyüktü. Orhan benim gibi askerliğini uzatmamış , dönmüştü evine, bense uzatmıştım. Ve şimdi de daha fazla dayanamayıp dönmüştüm memleketime, bu dönmemin asıl sebebi de , Orhan'ın evlilik haberiydi. Evleneceği için çok mutlu olmuştum. Valizlerimi teslim aldıktan sonra havaalanının çıkış kapısına doğru ağır adımlarla ilerledim. Kimsenin gelmediğine ve benim kimsesizliğimin acısını ,sayamadığım bir kaçıncı kez daha yüklenerek.. O esnada birinin adımı seslenmesiyle yüzümde peydâ olan gülücüğe engel olamadım. Ve arkamı döndüm yavaşça..

"Savaş !"

Orhan'ı görmemle hızlı adımlarla ona doğru ilerledim . O da benden farksız değildi. Birbirine kavuşan ,aptal aşık sevgililer gibi birbirimize doğru koştuğumuz da resmen romantik-dram filmlerinden çıkmış gibiydik. Halimize gülerek sonunda sarıldığımızda , Sıkıca sarıldım can dostuma.

"Hoşgeldin Kardeşim, sonunda bitti "

"Hoşbuldum Orhan. Evet bitti nihayet kardeşim "

Birbirimizden ayrıldığımızda sevinçle omzuma vurdu yavaşça,

" Çok özlettin oğlum, şu evlilik durumum olmasa geleceğin yoktu kalacaktın herhalde?

Güldüm, gerçektende geleceğim yoktu ya neyse..

" Sevdim orayı, hem senin gibi değilim ki oğlum ben, kimsem yok benim. Burda beni arayan da özleyen de olmaz be kardeşim. Orda hiç olmazssa vatani olan görevimi daha uzun tuttum. Belki bir işe yararım diye."

Orhan ' ın söylediklerimden sonra yüzü düşmüştü. Gözleri hüzünle bana bakarken, garipsememiştim. Çünkü ben alışmıştım hüzünlere . Ve şimdi şakasına söylediğim sözler bile canımı eskisi gibi çok fazla yakmıyordu. Çünkü alışmıştım kimsesizliğe ve sevilmemeye. Düşüncelerimden ayıran ses Orhan'ın sesiydi.

" Ne demek kimsesizim? Lan biz neyiz? Babaannen ben, annem.. Sana yeminle annem beni ,seni sevdiği kadar sevmiyordur Savaş !

Kahkaha attığımda bana cins cins baktı.

"Şaka zannediyor ya lavuk bide ! Lan ikimiz askerdeyken, annem telefonda en çok seni sorardı. İki lafından biri Savaş olurdu.

Türkan teyze aklımda canlanırken güldüm. Küçüklüğümüzden beri beni bir kere olsun öz oğlundan ayırmamıştı. En nihayetinde o da bir anneydi. Ama hiç kimsenin yapamayacağı bir şey yapmış, Orhan ile beni aynı kefeye koymuştu. Türkan teyzeye olan minnettarlığım asla ölçülemezdi.

Birlikte Havaalanınadan çıkarken Orhanın arabasına doğru ilerliyorduk. Arabaya yaklaşırken bir yandanda Orhan ' ı soru yağmuruna tutmuştum.


" Eee Orhan kim bu kız ? Neyin nesi? Evleneceğini söyledin ama kız hakkında hiçbirşey anlatmadın?

Arabaya bindiğimizde Orhan da gülerek arabayı çalıştırıyordu.Bir yandan da sorularımı cevaplıyordu.

"Kız annemgilin apartmanında oturuyor. Hatta bizim mahallede oturuyor .Hemşire, baya güzel ve ağırbaşlı oldukça eee daha ne olsun değil mi ?

"Aşk olsun "

" Ne oldu niye öyle dedin?"

Orhan söylediğim cümleye işte bu şekil cevap vermişti. Bir kere de anlamasını beklemiyordum zaten..

Bana şaşkınlıkla bakan arkadaşımı cevapladım.

" Yani aşk var mı diyorum . Aşk olsun diyorum! Daha ne olsun dedin ya ?

Sonunda jetonu düşen Orhan gülerek cevapladı beni.

" Ha tamam . Evet yani , hoşlanıyorum. Zaten evlenince de birbirimizi daha iyi tanıdığımızda duygularımız değişecektir. Ve her şey rayına oturacaktır.

" Ray ne la ? Evlilik bu oğlum ? Tren mi de bu raya koyuyorsun?

Orhan'ın düşüncesini sevmemiştim. Zaten herkesin böyle bir algıda olması beni gerçekten sinir ediyordu. Evleneceği kişiye aşık değilse bir insan ve ileride her şeyin yerli yerine oturmasını bekliyorsa zaten , bu evliliklerin sonu hep mutsuz evliliklerle taçlanıyordu.

Orhan sorumu es geçip, trafiğe odaklandığında ben de daha fazla bir şey demeyip önüme dönmüştüm. Kardeşimin mutsuz bir evlilik yapması en son isteyeceğim şeydi. Çünkü o mutlu olmayı çok hakediyordu. Hem kendisine ,hem de evleneceği kıza bu kötülüğü yapmamalıydı.

10 dakikanın ardından, araba babaannemin evinin önünde durduğunda kapıyı açıp arabadan indim. Ve evimizin önünde elindeki bastonu ve gözlerinden akan yaşlarla beni izleyen babaannemi gördüm. Ona doğru ilerleyip elini öptüğümde bana söylediği sözler içimde burukluk oluşturmuştu.

"Savaş'ım yakışıklı torunum nihayet döndün yuvana. Çok özledim seni. Beni bir daha bırakma tamam mı !

Babaanneme gülümsedim.

" Babaannem vatani görev mecbur. Seni bırakmadım ki ben."

"Sus hergele ! Askerliğin biteli 6 yıl oldu sıpa !Sen uzattın. Benim burda canımdan can gitti. Sen bana annen ve babanın emanetisin yavrum benim."

Babaannemi eve götürürken bir yandan da elimdeki valizler ile evimize doğru ilerledim. Çok özlemiştim mahallemi. Eve girdiğimizde babaannem salona geçerken, birazdan geleceğimi söyleyip , dışarı yani Orhan'ın yanına doğru ilerledim. Orhan arabasına yaslanmış sigarasını içerken düşünceli gibiydi çünkü geldiğimi farketmemişti bile.

" Çok sağol Orhan ."

" Ne demek kardeşim, tekrardan evine hoşgeldin. Benim şimdi gitmem lazım kızla buluşacağım akşama. Nişan hakkında konuşacağız. Sen yat dinlen şimdi , sonra haberleşiriz ."

"Tamam kardeşim sağolasın "

Orhan, arabasına binip , gözden kaybolduğunda, bende arkamı döndüm eve gitmek için evin merdivenlerin orda biriyle çarpışmamla sendelemiştim. Daha çarpan kişiyi göremeden , yere düşen çantayı alıp karşımda duran kişiye verecekken, sonunda görmüştüm. Beni ilk kez orda kendine aşık eden kızı , o mavi gözlerinden bakışlarımı alamazken , o ise gülümseyip , farkında olmadan uzattığım çantayı elimden alıp evime girmişti.

Evime mi ? 


Merhaba arkadaşlar yeni kurgumu sizlere sunmaktan mutluluk duyuyorum. Umarım sizlerde çok seversiniz desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim 💖 Buraya hikâye'ye başlama tarihinizi ve bölüm hakkında ki düşüncelerinizi yazabilirmisiniz ? Yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın sevgiyle kalın ⚘️🫂


Loading...
0%