Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13.Bölüm

@birokusanseversin

Canlar yeni bölüm geldii.Keyifli okumalar diliyorum.💖🤗

Kaan ile birlikte eve varmadan önce bir fırına uğramaya ve oradan taze simit almaya karar verdik.Kaan arabayı fırına yakın bir yere park etti ve tam arabadan iniyordu ki onu kolundan tutup geri oturmasını sağladım.

Derya:Bu sefer de ben ineyim arabadan hem hava da almış olurum.Ben alıp gelirim.

Kaan:Tamam peki.Al şu parayı o zaman.

Derya:Kaan Allah aşkına birkaç simit için senden para alacak değilim ya.

Kaan'a söz hakkı tanımadan arabanın kapısını açtım ve arabadan inip kapıyı ardımdan kapattım.Fırına doğru ilerledim ve fırına girip sıramı beklemeye başladım.Sıra bana geldiğinde birkaç simit aldım ve fırından çıktım.Tam arabaya doğru yürüyecektim ki arkamdan bir kişi seslendi.

"Pardon hanımefendi yol soracaktım da."

Derya:Tabii buyrun.

"Kalbinize giden yol ne tarafta acaba?"

Derya:Anlamadım?

"Bana geçelim diyorum,hem biraz takılırız fena mı?"

Tanımadığım bu adam kolunu omzuma atmış bana pis pis sırıtarak bakıyordu.Adamın kolunu omzuma atmasıyla birlikte geri çekildim ve arabaya doğru koşmaya başlamıştım ki adam kolumdan tutup beni kendine çekti.Ben ise kolumu adamdan kurtarmaya çalışıyordum.Yoldan birkaç kişi geçiyordu ama umurlarında bile değildim.Fırındakiler oralı bile değildi.

Derya:Ya bıraksana!

"Eve geçelim söz bırakacağım."

Adama tam cevap verecektim ki Kaan koşup adamın suratına bir yumruk indirdi.Adam kolumu bıraktı ve sendeleyerek geriledi.Adam Kaan'a karşılık vermek için Kaan'ın üzerine yürüyordu ki Kaan adamın iki yakasından tutup adama kafa attı.Adam geriye doğru yere yığıldı ve Kaan adamın kalkmasına fırsat vermeden adamın üstüne çıkıp adamı yumruklamaya ve bağırarak,sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

Kaan:SEN NASIL OLUR DA BİR KADINI RAHATSIZ EDEBİLİRSİN LAN!SEN NASIL OLUR DA DERYA'YA DOKUNABİLİRSİN İT HERİF!

Az önce umurlarında olmayan halk şimdi durmuş film izler gibi Kaan ve beni rahatsız eden adamı izliyorlardı.

Korkudan ne yapacağımı şaşıran ben,en sonunda Kaan'ı adamdan uzak tutmaya karar verdim.

Koşup Kaan'ın yanına vardım ve kollarından tutup gücüm yettiği kadarıyla Kaan'ı adamdan ayırmaya çalıştım.

Derya:Kaan tamam bırak adam ölecek.

Kaan bana bakmadan sinirle cevap verdi.

Kaan:Böyle bir it yaşasa ne olur yaşamasa ne olur?!

Derya:Lütfen Kaan,katil olmanı istemiyorum...L-lütfen...

Kaan adama vurmayı bırakıp yavaşça bana döndü.Dolu gözlerimi gördüğü anda yutkundu ve bir adama bir de bana bakıp yavaşça adamın üzerinden kalktı.Adam ise sağa doğru döndü ve eğilip öksürerek kan tükürdü.

Adamın o haline bakmayı bırakıp Kaan'a döndüm.Kaan bana hüzünlü gözlerle bakıyordu.Ben ise dolu gözlerimle tebessüm ediyordum.

Tam o sırada sağ tarafımdan bana doğru yaklaşan bir gölge gördüm ve Kaan da fark etmiş olacak ki ikimiz de aynı anda o tarafa döndük.İki tane polis memuru bize doğru yaklaşıyordu.Neden geldiklerini anladığım anda Kaan'a dönüp baktım ve hüzünlü gözlerle onu izledim.

O sırada polis memurları yanımıza varmışlardı.Polis memurlarından biri konuşmaya başladı.

"Bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor.İfadelerinizi almamız lazım."

Kaan ile gözlerimiz birbirine değdi.Gözlerimiz birbirimize çok şey anlattı.Çok şey...

Bir diğer polis memuruna baktığımda,yüzü kan içerisinde kalan adamı yerden kaldırmaya çalışıyordu.

Tekrardan bizimle iletişime geçen polis memuruna baktığımda Kaan'ın bileğine kelepçe geçirdiğini gördüm.Bu görüntü içimde bir yerlerde,bir şeylerin parçalandığını hissettirdi.Hüzünlü bir şekilde Kaan ile birbirimize bakıyorduk.

Polisler bizi aldı ve arabalarına bindirdi.Sonrasında karakola ifade vermek üzere hepimiz yola çıktık.

Karakola gelir gelmez ifademizi almak üzere hepimizi ayrı odalara aldılar.Odaya girdiğimde gördüğüm tek şey bir masa ve bir sandalyeydi.Derin bir nefes alarak geçip sandalyeye oturdum.Ben oturduktan sonra içeriye bir polis memuru geldi ve iki elini de masaya dayayarak öne doğru eğildi ve beni dinlemek üzere gözlerini bana dikti.Bunu anladığım anda boğazımı temizledim ve konuşmaya başlayacaktım ki polis memuru benden önce davrandı.

Polis Mehmet:Ben polis memuru Mehmet.Siz Derya Güneş olmalısınız.

Derya:Evet.

Polis Mehmet:Sizi dinliyorum Derya Hanım.Olay nasıl gerçekleşti?

Derya:Kaan arkadaşım ile birlikteydik.Ben fırına uğrayıp simit almak için arabadan indim o beni arabada beklemeye başladı.Simit aldıktan sonra ben fırından çıkarken bir adam bana yol tarifi sormak istediğini söyledi.Sorabilirsiniz dediğimde ise bana"kalbinize giden yol ne tarafta acaba"dedi.Ben anlamadığımı falan söyleyince bana dedi ki"bana geçelim,takılırız"dedi.Sonra kolumu tuttu,gitmeme izin vermedi.Kaan'da bunu fark etmiş olacak ki gelip adama yumruk atarak onu benden ayırdı.

Herşeyi olduğu gibi anlatmıştım.Suçsuz olduğumuz ortaya çıkacaktı,buna emindim.

Polis Mehmet:Çevreden müdahale eden olmadı mı?

Derya:Hayır yoldan geçen tek tük insan vardı onlarında umurlarında değildim.Sadece birkaç kişi bakıp geçti.Fırındakiler ise oranın kalabalığı ile uğraşıyorlardı sanırım.

Polis Mehmet:Anladım.Geçmiş olsun.Gerekeni yapacağımıza emin olabilirsiniz.

Derya:Şey Kaan çıkacak mı?

Polis Mehmet:Hâla ifade veriyor.İsterseniz bekleyebilirsiniz.

Derya:Tamam teşekkür ederim.

Polis Mehmet:Rica ederim.Tekrardan geçmiş olsun.

Başımı sallayarak teşekkür ettiğimde polis memuru benden önce ifade odasından çıktı,hemen arkasından da ben çıktım.

Koridorda bulunan sandalyelerden birine oturup Kaan'ın çıkmasını bekledim.Yaklaşık on dakika sonra Kaan çıktı.Hızla ve korkuyla ayağa kalkıp Kaan'ın karşısına geçtim.Bir şeyler söylemesini bekledim ama Kaan konuşmuyordu.Kaan konuşmayınca dayanamadım ve ben söze girdim.

Derya:Kaan ne oldu içeride söylesene.

Kaan üzgün bir şekilde gözlerini bana dikti ve başını iki yana salladı.

Derya:Nasıl olur bu ya?Sen beni korumak istedin sadece,seni alıp hapise atamazlar.

Kaan'a tekrardan dönüp baktığımda bana bütün dişlerini göstererek güldüğünü gördüm.Ne olduğuna,burada neler döndüğüne anlam veremedim ve Kaan'a dönüp sormaya karar verdim.

Derya:Kaan neye gülüyorsun?Olayların farkında mısın?

Kaan:Evet farkındayım.Gülüyorum çünkü serbestim.

Derya:Gerçekten mi?

Kaan:Evet.

Derya:Kaan sence az önce yaptığın şaka komik miydi?Aklımı aldın ya.

Kaan:Ne oldu sanki benim için endişelendin gibi.

Derya:Ben,senin için?

Kaan:Evet,sen.

Derya:Yok daha neler.

Kaan:Derya ikimizde biliyoruz itiraf edebilirsin.

Derya:Yani birazcık endişelenmiş olabilirim ama sadece birazcık.

Kaan:Birazcık?

Derya:Evet,birazcık.

Kaan:İyi peki madem öyle diyorsan.Neyse daha fazla burada oyalanmayalım.

Derya:Evet,gel çıkalım.

Kaan:Tamam.

Kaan ile birlikte tam karakoldan çıkıyorduk ki aklıma Kaan'ın arabası geldi.Araba yoktu ki,nasıl gidecektik?

Derya:Kaan arabaya ne oldu?

Kaan:Polislere arabam olduğunu söyledim,çekip getirdiler.

Derya:Tamam o zaman.

Kaan ile birlikte arabaya doğru ilerledik.Kaan benim kapımı açtı ve bende ona teşekkür edip arabaya bindim.Kaan arabayı çalıştırdı ve eve doğru ilerlemeye başladık.Yolda giderken aklıma bir soru takıldı ve Kaan'a sordum.

Derya:Kaan sana bir soru sorabilir miyim?

Kaan:Tabii ki sorabilirsin.

Derya:Neden adama direkt olarak saldırdın?

Kaan:Seni rahatsız ediyordu çünkü.

Derya:Evet ama fazla tepki gösterdin sanki.

Kaan:Katil olacak kadar hem de değil mi?

Kaan bunu üzülerek söylemişti.Yüzüme bile bakmadan söylemişti.Belli ki ona katil olmandan korkuyorum demem zoruna gitmişti.Bu sözümü hatırlayarak böyle bir cevap verdiğine emindim.

Derya:Hayır,yani Kaan sen yanlış anladın.

Kaan:Neyi Derya?Bana az kalsın katil olacağımdan bahsettin farkında mısın?Hem de bir şerefsizi dövdüğüm için.Seni koruduğum için...Ben,ben gerçekten katil olabilecek kadar kötü birisi miyim sence?

Kaan bu şekilde konuşunca onu düşündüğümden daha çok kırdığımı fark ettim.Kaan bu şekilde konuşunca içimde bir yerlerde,bir şeyler kopup gitti sanki...

Derya:Hayır,Kaan sen tabii ki kötü birisi değilsin.Benim gözümde hiç değilsin,olamazsın da.O an adamı döverken o kadar sinirliydin,nefret doluydun ki ben ilk defa seni böyle gördüm.Korktum...Gözüme o kadar sinirli gözüktün ki adamı öldüresiye dövüyordun.Adamın bu yüzden ölmesinden korktum ve katil olmandan korktuğumu söyledim.

Kaan uzun bir süre boyunca konuşmadı,sustu.Gözlerini yola kilitledi.Bu sessizliğe daha fazla dayanamadım ve konuşmaya başladım.

Derya:Birşey demeyecek misin?

Kaan yutkundu ve konuşmaya başladı.

Kaan:Kendime kızıyorum biliyor musun?

Derya:Neden?

Kaan:Seni koruyayım,sen korkma diye seni rahatsız eden adamı döverken seni kendimle korkuttuğum için kendime kızıyorum...

Kaan konuştukça içim parçalanıyordu.Durumu toparlamak yerine daha da berbat bir hale getiriyordum.Üstelik bunu feci derecede kalp kırarak yapıyordum.En sonunda durumu daha da berbat bir hale getirmemek için içimden geldiği gibi konuşmaya karar verdim.Derin bir nefes aldım,yutkundum ve konuşmaya başladım.

Derya:Sen beni korkutmadın...Benim asıl korktuğum şey sen değilsin,senin yokluğun...

Bunu söylemem ile birlikte Kaan kısa bir süreliğine bana bakıp göz teması kurdu.Araba kullandığı için uzun bir süre bana bakamadan önüne döndü ve ben konuşmaya devam ettim.

Derya:Gözlerinden okunan nefretin seni katil yapması,senin hapise girmen demek.Senin hapise girmen senin yokluğun demek.Senin yokluğun ise bana bu hayatın hapisten farksız olmaması demek.İşte ben bunu istemiyorum...

Sustum.Rahatlamıştım.İçimden ne geçiyorsa dile getirmiştim.Gözlerimden akmamak için direnen gözyaşlarımı sildim ve başımı arabanın camına yaslayıp yolu izlemeye başladım.

Yaklaşık beş dakika sonra evimizin önüne gelmiştik.Kaan arabayı binamızın önüne park etti ve durdu.Dönüp bana baktı,derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

Kaan:Sana bunları düşündürttüğüm için,senin bu sözleri söylemene sebep olduğum için özür dilerim...Ben sadece sevdiğim insanı korumak istedim.Bu kadar.Nefretle hareket ettiğimin farkında bile değildim.Ben yine de o adamı öldürseydim pişman olur muydum?Asla.Bu dünyadan bir şerefsizi yok etmiş olurdum.Fakat unuttuğum bir şey olurdu ve işte bu yüzden pişman olurdum.Bir şerefsizi yok etmiş olurdum evet ama sevdiğim insanın yani senin hayatını da yok etmiş olurdum.Ve ben bunu asla istemem.Benim ile birlikte,benim yüzümden hapise girmene izin veremem.Hele ki hayatın içinde hapis olmak benim gireceğim hapishaneden kötüyken buna izin veremezdim.Vermem...Ben hep senin yanında olacağıma söz verdim.Sen de bana güvendin.Senin güvenini boşa çıkarmak hayatımda isteyeceğim son şey bile olamaz,olmaz Derya.Benim yokluğumla hayat hapishanesinde tıkılıp kalacaksan bil ki sana benim yokluğumu yaşatmayacağım.Bunu sakın unutma...

Kaan'a dönüp bakmamla birlikte Kaan da gözlerini gözlerime çevirdi.İkimizin de gözleri dolmuştu.Birbirimize bakmamız ile birlikte gözlerimizdeki akmaması için çabaladığımız gözyaşlarımızı serbest bıraktık.

Dayanamadım ve Kaan'a sarıldım.En güvendiğim kollara sarıldım.En çok yokluğundan korktuğum kollara,bana umut olan kollara sarıldım.

O kollarda bana sarıldı.Bu hayatımda hissettiğim en güzel şeydi...

Arabanın içerisinde bu hayata tutunmak için dal arayan iki genç olarak birbirimize sarılıyorduk.Belki de o aradığımız dalı bulmuştuk.İkimiz de birbirimize dal olmuştuk.

Kim bilir?...

Evet canlar.Dugusal ama bir o kadar da tatlı bir bölüm olduğunu düşünüyorum.

Sizin düşünceleriniz neler?Umarım ki keyifle okumuşsunuzdur.🤗

Beni instagramdan takip etmek isterseniz:1.kitap.sevdalisii

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere,hoşça kalın.❤️

 

 

Loading...
0%