@birokusanseversin
|
Evet canlar.Yeni bölüm geldi.Keyifli okumalar diliyorum.🤗
Kaan ile sohbet ederek kahvelerimizi içerken Kaan'ın aklına harika bir fikir geldi.Kaan ile birlikte pasta yapmaya karar verdik. Mutfağa geçtik.Pasta malzemelerini dolaplardan çıkartıp tezgâha koyarken unun olmadığını fak ettim.Kaan'a söyledim ve Kaan un almak için markete gitti.Ben de kalan malzemeleri çıkarttım ve Kaan'ı beklemek için salona geçip oturdum.
Telefonumu elime alıp sosyal medyada gezinmeye başladım.Daha telefonu yeni elime almıştım ki çok susadığımı fark ettim ve telefonumu koltuğun üstüne bırakıp mutfağa doğru ilerledim.Mutfağa gelip sürahiden su içtim.
Gerçekten çok fazla susamıştım.
Suyumu içip salona tekrar döneceğim sırada koridorda bulunan aynada kendimi gördüm ve durup yüzüme baktım.Yüzümde değişik bir leke gördüm ve ne olduğunu anlayabilmek için banyoya doğru ilerledim.
Banyoya gelip kapıyı kapattım ve aynada kendime bakıp yüzümü temizlemeye başladım.Kısa bir süre içerisinde yüzümdeki leke artık gitmişti.
İşimi halletmiştim.Banyodan çıkmak için kapı kolunu tutup aşağı doğru çektim ama kapı açılmadı.Yeterince güç uygulamadığımı düşünerek tekrar denedim ama yine kapıyı açamadım.
Neredeyse on defa daha denedim ama olmadı.
Birkaç adım geriye gidip kapıdan uzaklaştım.Etrafımda yavaşça bir tam tur döndüm.Buradan çıkacak bir delik arıyordum.
Nefes almakta zorlanıyordum.Derin derin nefesler alıyor ciğerlerime hava girmesi için çaba sarf ediyordum.Ayakta duracak gücü kendimde zor buluyordum.Telefonum içeride kaldığı için Kaan'ı arayıp yardım isteyemiyordum.
Duvarlar üstüme üstüme geliyor gibi hissediyordum.Bir elimi duvara yasladım ve ayakta durmaya çalıştım.Bir diğer elimle tişörtümün yakasını tutup çekiştirerek nefes almaya çalışıyordum.Nefes alamadığım için gözlerim dolmuştu.Daha fazla ayakta duramayacağımı hissettim ve banyonun ortasına çöküp ağlamaya başladım.Her iki elimle de tişörtümün yakasını tutmuş çekiştirerek nefes almaya çalışıyordum.
Ama olmuyordu,nefes alamıyordum.Yerde emekleyerek duvarın yanına geldim ve kendimi zar zor duvara yasladım.Kendimi bayılmak üzere gibi hissediyorum.Artık tamamen nefes alamadığımı hissediyorum.
Gözlerim bir açılıp bir kapanıyordu.Gözlerimin kapanmaması için direniyordum.
Bir anda kapının kolunun aşağı yukarı hareket ettiğini gördüm ve belki beni duyar diye Kaan'a seslenmeye çalıştım.Ama sesim o kadar kısık çıkıyordu ki sadece sayıklıyordum.
Derya:K-Kaan çıkar beni buradan.
Kısa bir süre içerisinde kapı açıldı ve içeriye Kaan girdi.Beni yerde,duvara yaslanmış bir halde görünce telaşla yanıma gelip diz çöktü ve konuşmaya başladı.
Kaan:Derya'm ne olur dayan.Geldim bak buradayım,yanında.
Konuşacak halim kalmamıştı.Gözlerimi açık tutmaya çalışarak Kaan'a bakıyordum.Kaan bana bakıp telaşla konuşmaya başladı.
Kaan:Derya'm.Ne olur dayan.Beni güneşsiz bırakamazsın.Ne olur dayan.
Zar zor Kaan'a tebessüm ettim ve öksürmeye başladım.Bu halime daha fazla dayanamayan Kaan beni kucağına aldı ve banyodan çıkardı.
Ben ise hâlâ öksürüyor ve nefes almaya çalışıyordum.Kaan benim ile birlikte dış kapının önünde durup konuşmaya başladı.
Kaan:Seni arabama götürüyorum,hastahaneye gidiyoruz.
Ben ise hiçbir tepki veremiyordum.Yalnızca öksürmeye devam ediyordum.
Durumumun daha da kötüye gittiğini fark eden Kaan koşarak beni binadan çıkardı.Zar zor beni arabaya,şoför koltuğunun yanındaki koltuğa oturup hızlıca şoför koltuğuna geçti.Ve hızlıca hastahaneye doğru yol aldık.
Kaan:Lütfen dayan Derya'm yalvarırım.
Kaan elimi tutmuş,arada bir beni kontrol ederek arabayı hızlıca hastahaneye sürüyordu.
Benim ise gözüm kararmaya başlamıştı.Başım dönüyor gibi hissediyordum.Kaan'ın elini sıktım ve bana bakmasını sağladım.
Bayılmak üzere olduğumu anlayan Kaan bana yalvarmaya başladı ama maalesef ki ben dayanamıyordum.
Kaan:Lütfen Güneş'im,batıp gitme.Biraz daha dayan lütfen.
Ama dayanamadım.Derin bir karanlık ile baş başa kaldım...
Kaan'ın anlatımıyla...
Hemşireler Derya'mı muayene ederlerken kapının ardında neredeyse kafayı yemek üzereydim.Derya bayıldığından beri resmen dünyam kararmıştı.Kapının ardında çaresizce hemşirelerden bir haber bekliyordum.
Yaklaşık beş dakika sonra hemşireler odadan çıktı.Hızlıca hemşirelerin yolunu kestim ve Derya'nın durumunu sordum.
Hemşire:Herhangi bir travması veya korkusu var mıydı?
Kaan:Evet?
Hemşire:Tavması tetiklenmiş ve bir süre etkisinden çıkamayınca bayılmış.Ciddi bir sorunumuz yok.Şu anda uyuyor.İçeriye girebilirsiniz ama uyandırmayın lütfen.
Kaan:Teşekkür ederim.
Hemşire:Rica ederim.
Hemşire odanın önünden ayrılır ayrılmaz sessizce odaya girdim.Ardımdan kapıyı kapattım ve Derya'mın yanına doğru yavaş adımlarla yaklaştım.
Odada bulunan sandalyeyi aldım ve Derya'mın yattığı yatağın hemen yanına çekip oturdum.
Evimin banyosunun kapısında bir sıkıntı vardı.Arada bir kilitlenip takılı kalıyordu.Bu durumu Derya'ya söylemeyi unutmuştum ve Derya'nın başına bunlar gelmişti.
Eğer ki ben bu durumdan Derya'ya bahsetseydim bunlar başına gelmeyecekti.Bütün bu olanların tek bir suçlusu vardı,o da bendim.
Kim bilir bayılacak kadar aklına neler gelmişti?
Ya başına daha da kötü bir şey gelseydi ve ben yetişemeseydim...
Aklıma gelen düşünceler ile gözlerim doldu ve derin bir iç çektim.
Tam o esnada Derya'nın kısık ama güzel o sesini duydum.
Derya:Kaan.N-ne oldu bana?
Gözyaşlarımı hızlıca elimin tersiyle sildim ve tebessüm ederek Derya ile konuşmaya başladım.
Kaan:Banyoda kapalı kalmışsın Güneş'im.Ben seni bulduğumda kendinde değildin.Seni kucağıma aldım ve arabaya bindirdim ama arabada çok dayanamadın ve bayıldın.Bütün bunlar benim yüzümden Derya'm.Çok,çok özür dilerim...
Gözlerim dolmuştu.Gözümden bir damla yaş aktı ve bakışlarımı ellerime çevirdim.Derya'ya bakarken kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki...
Derya yattığı yerden zar zor elini kaldırdı ve avucunu yanağıma bastırdı.Baş parmağıyla gözyaşımı sildi ve konuşmaya başladı.
Derya:Lütfen kendini suçlu hissetme.Sen hiçbir şey yapmadın.Kendini bu şekilde üzerek beni de üzüyorsun.Yapma bunu.Hem kendine hem de bana yapma.Bak iyiyim,yanındayım.Korkacak bir şey yok,sakin olabilirsin.
Derya'nın sesi beni az da olsa sakinleştirirken derin bir nefes aldım ve tekrardan konuşmaya başladım.
Kaan:Evet çok şükür şu anda iyisin ama ya ben gelmeseydim ve daha da kötü olsaydın.Asla kendimi affetmezdim.Asla.
Derya:Ama daha da kötüsü olmadı ve sen geldin,beni kurtardın. Ayrıca başımıza iyi şeyler geldiği zaman ya kötü olsaydı diyor muyuz?Hayır.Ama neden başımıza kötü bir şey gelince daha da kötü olsaydı diyoruz ki?Neden böyle bir ihtimali düşünüyoruz ki?O yüzden lütfen Kaan kendini boş yere suçlama.Lütfen.
Derya'mın sözleri en az kendi kadar güzel ve etkileyiciydi.
Her zaman olduğu gibi Derya'm yine haklıydı.
Derya'ma tebessüm ettim ve konuşmaya başladım.
Kaan:Çok haklısın Derya'm.Seni üzdüysem özür dilerim.Şu anda nasıl hissediyorsun peki,bir ağrın sızın var mı?
Derya:Yok sadece kendimi biraz halsiz hissediyorum.Buda normal zaten,sıkıntı yok.
Kaan:Tamam o zaman,ben hemşireyi çağırayım.Bir kontrol etsin seni.Sonra seni ne zaman çıkarabileceğimizi öğreneyim.
Derya:Tamam sevgilim.
Kaan:Ben gelene kadar dikkatli ol Güneş'im.
Derya:Olurum,sevgilim.Sende dikkat et.
Kaan:Ederim sevgilim.
Derya'ma tebessüm ettim ve odadan çıktım.Ardımdan kapıyı kapattım ve derin bir nefes aldım.
Ve hemşirelerin yanına doğru yol aldım...
Evet canlar,bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım ki beğenmişsinizdir.Yorum yapmayı unutmayın.🤗 Okul açılacağı için eskisi gibi sık bölüm atamayabilirim.Şimdiden özür dilerim.🤗 Bir sonraki bölümde görüşmek üzere,hoşça kalın.🤍
|
0% |