Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19.Bölüm

@birokusanseversin

Evet canlar.Yeni bir bölüm ile karşınızdayım.Bu bölüm diğer bölümlere göre daha uzun.Keyifle okursunuz inşallah.Keyifli okumalar diliyorum.🤍

Çarşamba...

​​​​Çalan alarmımın sesiyle birlikte uyandığımda saat sabahın yedisiydi.Gözlerimi zar zor araladığım an hızlıca alarmımı kapattım ve yataktan kalkıp direktmen banyoya gittim.

Banyoda işlerimi hallettikten sonra odama gelip odamın camını açtım ve içeriye temiz havanın girmesini sağladım.İçeriye temiz hava dolarken dolabımın önüne geçip kendime birkaç parça kıyafet seçtim.

Kıyafetlerimi giydikten sonra hafif bir makyaj yaptım ve bir,iki fıs parfüm sıktım.Ardından küçük,sırt çantama birkaç defter ve gerekli olan birkaç eşyamı daha koyduktan sonra telefonumu da alıp odamdan çıktım.

Salona gelip Kaan'ı aradım.Kaan her zamanki gibi beni yine aşağıda bekliyordu.Hızlıca ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Binadan çıkınca karşımda her zamanki gibi beni,arabaya yaşlanmış bir Kaan bekliyordu.Derin bir nefes aldım ve tebessüm ederek yanına doğru ilerledim.Kaan'ın yanına varınca tam karşısına geçip konuşmaya başladım.

Derya:Günaydın sevgilim.

Kaan:Günaydın Güneş'im.Nasılsın?

Derya:Sen yanımdasın ya iyiyim.Sen?

Kaan:Güneş'im beni yine ısıtıyor ya çok iyiyim.

Kaan'a tebessüm ettim ve konuşmaya başladım.

Derya:Eee gitmiyor muyuz?

Kaan'ın hemen yüzü düştü ve boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

Kaan:Derya'm bak.En azından birkaç gün kafanı toparlasaydın,hemen gitmek ve hemen yüzleşmek zorunda değilsin onlarla.

Derya:Biliyorum sevgilim.Defalarca söyledin ve ben yine defalarca aynı cevabı vereceğim.Ben o okula bugün gideceğim.

Kaan:Peki,nasıl istersen.

Arabaya doğru ilerledik ve arabaya bindik.Yola çıkarken Kaan'ı rahatlatmak istercesine konuşmaya başladım.

Derya:Hem bak ben daha seninle üniversite maceraları yaşamadım.Onları daha yaşamamız lazım o yüzden gidiyorum ya okula.

Kaan:Tabii ama acelesi yoktu yani.Hem o ismini söylemek istemediğim herif sana bir şey yaparsa,moralini bozarsa aynısını ona da yaparım bil.

Kaan gerçekten beni korkutuyordu.Sinirine hakim olamayıp başına bela alacak diye çok korkuyordum.

Derya:Yok ya,o kim ki bana bir şey yapıyor?Allah Allah ya.

Kaan minik bir kahkaha attı ve konuşmaya başladı.

Kaan:Demi Derya'm ya.O kim ki yani?

Derya:Hele bana bir şey yapmaya kalkışsın bak gör kim kime ne yapıyor?

Kaan:Ooo Derya Hanım bugün bakıyorumda bir gaza gelmişsiniz.

Derya:Ne münasebet,benim her zamanki halim Kaan Bey.

Kaan ve ben aynı anda ufak bir kahkaha attık ve yolumuz kahkahalarla geçti.

Yolun sonuna geldiğimizde Kaan üniversite binamıza yakın,uygun bir yere arabayı park etti ve birlikte arabadan indik.

Arabadan iner inmez temiz havayı içime çektim.Kaan yanıma gelip elimi tuttu ve bana bakıp tebessüm etti.Ben ise ilk önce ellerimize sonra Kaan'a bakıp tebessüm ettim ve birlikte üniversite binamıza doğru yürümeye başladık.

Kısa bir sürede binamıza giriş yaptık.

Herkes bize bakıyordu.Bu beni biraz rahatsız etmişti ama yanlış bir şey yaptığım için değil.Her hareketimizi izliyor oluşları rahatsız ediyordu.

Kendi amfimize giriş yaptığımız an herkes sustu ve bize bakmaya başladı.

Kaan elimi çekiştiriyor ve beni yürütmeye çalışıyordu ama ben olduğum yerde kalmış herkesin yüzüne tek tek bakıyordum.

Gözlerim bir kişide takılı kalmıştı.

Toprak...

Toprak ise Kaan ve benim ellerimize bakıyor,gıcık olduğunu belli edercesine bir bakış sergiliyordu bize.

Bu bakışları gördükten sonra artık yapıp yapmamak konusunda tereddüt içerisinde olduğum şeyi yapmaya karar verdim.

Boğazımı temizledim ve yüksek bir sesle konuşmaya başladım.

Derya:Herkesten bir dakika rica edeceğim.Lütfen beni dinleyin.

Ne yaptığımı anlamayan Kaan arkasını dönüp bana baktı ve yapacağım şey konusunda kararlı olduğumu anlayınca beni çekiştirmekten vazgeçip yanımda durdu.

Derya:Salı günü yaşanan olaya hepiniz kendi gözlerinizle şahit oldunuz.Bu yaşanan şeylerin hiç yaşanmaması gerekiyordu.Biri hariç.

Dönüp Kaan'a kocaman bir tebessüm sundum ve birbirine sımsıkı kenetlenmiş ellerimizi kaldırıp herkese gösterdim ve tekrardan konuşmaya başladım.

Derya:Ben aşkımı itiraf ettim.Size değil,Kaan'a değil.Kendime itiraf ettim.Kaan'ı baya bir zamandır tanıyorum.Ama ben Kaan ile tanıştığım ilk günden bu yana Kaan'a karşı çok farklı duygular hissettim.Hatta kendimce bu duygulara garip ama güzel duygular derdim.Kendime sorardım.Neden Kaan'ı görünce daha farklı hissediyorsun derdim.Sürekli Kaan'a karşı hissettiğim şeyleri sorguladım durdum.Ama asla bir cevap veremedim.Ta ki düne kadar.

Dün benim yaşadığım sinir bozucu ve kötü olayı hepiniz gördünüz.İşte tam o anda öyle bir duruma geldim ki duygularım kendine bir isim verdi.Aslında bu isim baştan beri zaten vardı sadece dile gelmesi gerekiyordu.Demek ki doğru zaman buymuş.Duygularımın ismi aşktı.Ben Kaan'a aşık olmuştum.Bunu tam o anda kendime itiraf ettim.

Toprak'ın gözlerinin içine baktım ve gururlu bir şekilde şu cümleyi kurdum.

Derya:Yanlış duymadınız.Ben Kaan'a aşığım.Hem de çok.Ve asla ama asla kimse bizi ayıramayacak asla.

Toprak'ı uzaktan gördüğüm kadarıyla resmen bir boğa gibi burnundan soluyordu.Yanında ise Gece vardı.

Gece ise çok mahcup bir şekilde başını eğmiş,arada bir bana bakıyordu.Göz göze gelince ise bakışları tekrardan yere iniyordu.

Benim ise yüzümde gururlu bir tebessüm vardı.Dönüp tekrardan Kaan'a baktığımda bana kocaman gülümsediğini gördüm.

Kaan derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

Kaan:Ruhuna aşık olduğum kadının, bir kez daha ruhuna aşık oldum.

Derya:Ve ben de yine kendime,sana aşık olduğumu itiraf ettim.Ve yine herkesin içinde ama bu sefer sevgilimsin.Yalnız değilim.Sevgilim...

Kaan bana sarıldı ve herkes bu konuşmadan sonra tekrardan işine döndü.Biz ise birlikte geçip arka sıralara oturduk.

Yaklaşık on dakika sonra akademisyen geldi ve derse başladık.

Derse gireli henüz yirmi dakika bile olmamıştı ki akademisyen beni yanına çağırdı ve bana bir görev verdi.

Bodrumda,kolilerin olduğu odaya gidecek ve içerisinde dersimize ait olan kitapların bulunduğu koliyi alıp sınıfa getirecektim.

Hızlıca sınıftan çıktım ve Bodrum'a geldim.Bodrum çok karanlıktı bu yüzden telefonumu cebimden çıkardım ve feneri yaktım.Telefonumun ışığı ile birlikte bodrumda ilerlemeye başladım.

Akademisyenin bahsettiği odayı bulunca odaya girdim ve teker teker kolilere bakmaya başladım.

Bir elimle telefonumu tutuyor diğer elimle ise kolileri açıp içlerine bakmaya çalışıyordum.Tek elimle zorlandığımı fark edince telefonumu yüksekte duran herhangi bir kolinin üstüne bıraktım ve odaya cılızda olsa telefonun ışığı yayılırken kolilere bakmaya devam ettim.

Kısa bir süre sonra bir anda telefonumun ışığı kapandı ve karanlıkta kaldım.Arkamı dönüp baktığımda ise odanın kapısının kapandığını gördüm ve kapıdan kilit sesleri de gelmeye başlamıştı.

Korkuyla kapıya doğru koştum ve camdan penceresi olan kapıya yaklaştıkça beni buraya kilitleyenin kim olduğunu görmeye başladım.

Beni buraya Toprak kilitliyordu.

Sinirle ve korkuyla kapıya vurmaya ve Toprak'a bağırmaya başladım.

Derya:Aç ne olur,aç Toprak,lütfen.Ben burada kalamam.Lütfen.

Toprak ufak bir kahkaha attı ve konuşmaya başladı.

Toprak:Biliyorum çünkü klostrofobin var.Ama üzgünüm açamam.Herkesin içinde iddialı sözler söylemek kolay tabii.Sen beni sevene kadar burada kalacaksın güzelim.

Toprak'ın kurduğu her cümlede daha da fazla sinirleniyor ve daha da fazla korkuyordum.

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

Derya:Bak ben nefes alamıyorum Toprak.Lütfen aç kapıyı konuşalım.

Toprak:Bana olan aşkını konuşacaksak olur.

Toprak inadından vazgeçmeyecekti bunu anlamıştım.Hızlıca bir plan yaptım ve uygulamaya başladım.

Derya:Tamam,tamam.Lütfen aç.Konuşalım yeter ki aç şunu.

Toprak'ın yüzünde,amacına ulaşmanın verdiği gururlu bir tebessüm yer alıyordu.

Toprak yüzündeki tebessümle konuşmaya başladı.

Toprak:Heh şöyle ya güzelim.Gel konuşalım yani bu kadar.

Endişe içerisinde Toprak'a baktım ve kapıyı açmasını bekledim.

Onunla konuşacağıma inanan Toprak,hızlıca kapının kilidini açtı ve kapıyı kendine doğru çekip kapıyı açtı.

Plana sadık kalarak Toprak ile konuşacakmış gibi Toprak'ın karşısına geçtim ve derin bir nefes aldım.

Tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki hızlıca koşmaya başladım.

Toprak ise arkamdan bana bağırıyor ve durmamı söylüyordu.Ve sanırım yaptığım bu şeyle Toprak deliye dönmüştü.

Ben korku içerisinde,nefes nefese uzun ve karanlık koridorda koşarken ayağım takıldı ve yere düştüm.Yere sert bir şekilde düştüğüm için canım yandı.Karanlıkta hiçbir şey göremiyordum ve bu yüzden hem karanlık hem de canımın acısı birleşince yerden kalkamadım.

Toprak'ın ise arkamdan bağıran sesi artık bağırmıyordu.Normal bir ses tonunda konuşuyordu ama sesi bağırdıgı zamankinden çok daha yakın geliyordu.

Ben hızlı hızlı nefes alıp veriyor ve nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum.

Bir anda bir el koluma sarıldı ve ben daha ne olduğunu anlayamadan beni yerden kaldırdı.

Bu kişinin Toprak olduğunu anladığım an Toprak'ın elinden kurtulmaya çalıştım.Ben kurtulmak için çabaladıkça Toprak kolumu daha da fazla sıkıyor ve canımı yakıyordu.

Toprak:Demek benden kaçmaya çalıştın.Beni oyuna getirmeye çalıştın.

Derya:Toprak bak ne olu-

Toprak:Sus!

Derya:Toprak...

Gözlerim dolmuştu.Toprak'ın resmen sinirden gözü dönmüştü.Ve şu an ki sinirle neler yapabileceğini tahmin bile etmek istemiyordum.

Toprak tekrardan beni kolilerin olduğu odaya getirdi ve kolumu sıkıp beni yere fırlattı.

Zaten canım yanıyordu birde üstüne tekrardan yere düşünce canım daha da fazla yanmaya başladı.

Toprak asla beni dinlemiyordu.Bulunduğumuz odanın kapısını kapattı ve kilitledi.Ardından karşıma geçip dolu olan kolilerin üstüne oturdu ve bana sinirle bakmaya başladı.

Derya:Toprak bak lütfe-

Toprak:Sen kendini ne sanıyorsun?Beni kandırıp kaçabileceğini mi düşündün?

Toprak öne doğru eğildi ve dirseklerini dizlerine dayayıp pişkince sırıtıp konuşmaya başladı.

Toprak:Yazık sana be güzelim.Ne kadar da zavallıca bir düşünce.

Derya:Toprak senin bu kadar gözün dönmüş olamaz.L-lütfen aç kapıyı gidelim.Rahat nefes alamıyorum.

Toprak:Gideriz tabii gideriz.Sevgilim olursan her yere de gideriz.

Toprak'ın yaptığı baskıdan bıkmıştım.Artık gerçekten nefes almakta zorlanıyordum.Bir elim göğsümde bir elim yerde,yere eğilmiş nefes almaya çalışıyordum.

Birisinin bizi görmesi veya duyması için Allah'a dua ediyordum.Yapabileceğim başka hiçbir şey yoktu.

Zar zor bir şekilde konuşmaya başladım.

Derya:Toprak olmaz...

Toprak bir anda sinirlendi ve oturduğu yerden kalkıp bana sinirle bağırmaya başladı.

Toprak:YA NİYE LAN NİYE?BENİM O HERİFTEN NE EKSİĞİM VAR?NE BULUYORSUN ŞU HERİFTE?SEN SADECE BENİMLE SEVGİLİ OLABİLİRSİN DUYDUN MU?SADECE BENİMLE.

​​​​​​Toprak'ın bağırmaya başlaması ile birlikte korkuyla başımı ellerimin arasına aldım ve Toprak'ın sesini kafamın içerisinde kısmaya çalıştım.

Aklıma yavaş yavaş eski günlerime dair anılar gelmeye başlamıştı.

Bir yandan Toprak'ın bir yandan da kafamın içerisinde ki seslerin sesini kısmaya çalışıyordum.

Aklıma yavaş yavaş kötü anılarım akın etmeye devam ediyordu.

Babam dediğim adam beni karanlık bir odaya kapatmış ve bana bağırıyordu.Ben ise korkuyla başımı ellerimin arasına almış ağlıyordum.

"SANA EVİ TOPLA MİSAFİRİM GELECEK DEDİM.SEN NE YAPTIN?KOMŞUYA GİDİP ORADA Kİ MİSAFİRLER İÇİN EV SAHİBİNE YARDIM ETTİN.SEN SADECE BANA HİZMET EDEBİLİRSİN,DUYDUN MU?SADECE BANA."...

Kendimi korkuyla geriye doğru yerde iterek bir koliye yaslandım ve dizlerimi kendime doğru çekip, başımı ellerimin arasına aldım ve ağlamaya devam ettim.

Bir yandan aklımı babamın bana kızdığı o an karıştırırken bir yandan da korkuyla sesim titreye titreye sayıklamaya başlamıştım.

Derya:Sen sadece bana hizmet edebilirsin,duydun mu?S-sadece bana.Sen sadece bana hizmet edebilirsin,duydun mu?Sadece b-bana.

Etrafımdaki sesleri net bir şekilde duyamıyordum.Toprak'ın bana sakince seslendiğini işittim.

Toprak:Derya?Tamam özür dilerim, çok bağırdım.Sakin ol.

Ben hâlâ aynı pozisyonda yerde ağlıyordum.Toprak tam karşıma geçip yere çöktü ve elini bana uzatıp kolumu tutmak istedi.Ben ise sanki o değil de babam gelmiş ve bana dokunmak istiyormuş gibi hissediyordum.

Gerçekten hiç iyi değildim.Hem de hiç...

Derya:DOKUNMA!

Toprak bir anda geri çekildi ve ellerini havaya kaldırıp sakince konuşmaya başladı.

Toprak:Tamam,sakin ol.Dokunmuyorum.Derya ben özür dilerim.Ağlama lütfen.

Hem Toprak'a hem de kafamın içindeki seslere artık gerçekten dayanamıyordum.Avuçlarımın içiyle kafama vurup sesleri susturmaya çalışıyordum.

Derya:Sus,sus,sus,sus,sus.

Toprak elini uzatıp daha fazla kendime vurmayayım diye ellerimi tutmak istedi.Toprak bileklerimi kavrar kavramaz sinirim ve korkum zirveye ulaştı.

Derya:DOKUNMA DEDİM SANA, DOKUNMA!

Toprak'tan kurtulmak için olduğum yerde çırpınıyordum.Ama Toprak inatla ellerimi bırakmıyordu ve ben o bırakmadıkça daha da fazla çıldırıyordum.

Toprak:Derya kendine zarar veriyorsun.Buna izin veremem.

Derya:BIRAK!

Şiddetli bir şekilde ağlıyor ve ellerimi Toprak'tan kurtarmaya çalışıyordum.

Daha da fazla kötüleştiğimi fark eden Toprak ellerimi bıraktı ve ayağa kalkıp konuşmaya başladı.

Toprak:Kendine sakın zarar verme,sakın.Hemen geliyorum.

Toprak odanın kapısını açtı ve kapıyı da açık bırakıp koşarak odadan çıktı.

Ben ise olduğum yerde kafama vurmaya devam ediyor ve deli gibi ağlıyordum.Kafamın içerisinde ki sesleri susturamıyordum.

Her yerden babamın bana bağırdığını duyuyordum.

Ben ağlamaya ve kendime vurmaya devam ederken bulunduğum katta koşma sesleri duydum.Ama dönüp neler olduğuna bakacak bir halde değildim.

Derken bir anda Kaan karşıma geçip yere çöktü ve bana sarılmak istedi.

Ama ben maalesef öyle bir duruma gelmiştim ki Kaan'ı bile babam gibi görüyordum.

Derya:DOKUNMA!

Kaan anında ellerini benden çekti ve konuşmaya başladı.

Kaan:Tamam Sakin ol.Dokunmuyorum.Sen istemediğin sürece dokunmayacağım.Bak ben burdayım Güneş'im.Yanındayım her zaman söz verdiğim gibi.

Kaan'ın sesi beni biraz da olsa sakinleştirmişti.Kendime vurmayı bırakmıştım.Fakat hâlâ kafamın içindeki sesler susmuyordu.Ve ben onları susturmak için sayıklamaya devam ediyordum.

Derya:Sus,sus,lütfen sus.

Kaan:Şşş tamam.Tamam sakin ol Derya'm.Başını kaldır ve bana bak.Sakin ol.

Yavaşça başımı kaldırıp Kaan'a baktım ve dolu gözlerimle birlikte Kaan'ı izlemeye başladım.Pür dikkat Kaan'ı dinliyordum.

Kaan:Aferin Güneş'im.Teşekkür ederim.Bak yanımdasın başka kimse yok.Sen ve ben.Sadece ikimiz.Burada seni rahatsız eden kimse yok.Yalnızız.Hem seni rahatsız edemez ki kimse.Ben yanındayım.Korurum seni.Sana kimse bir şey yapamaz.

Kafamın içerisindeki sesler susmuştu.Yavaşça ellerimi başımdan çektim ve kendime doğru çektiğim dizlerime sarıldım.

Derya:K-korursun değil mi?

Kaan hüzünlü bir tebessüm sundu ve konuşmaya başladı.

Kaan:Her zaman.Ben sana bir söz verdim Güneş'im.Senin parlaklığın ben olacağım diye.Ama senin parlaman için başta senin zarar görmemen lazım.Ben Güneş'imi tabii ki korurum.Koruyacağım.

Dolu gözlerimi yere çevirdim.Ve sakinleşmeye çalıştım.Ve tam o sırada Kaan söze girdi.

Kaan:Sana sarılabilir miyim?

Dolu gözlerimi yavaşça yerden kaldırdım ve Kaan'a çevirdim.

Kaan'ın da gözlerinin dolduğunu tam o an fark ettim.

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya çalıştım.

Derya:Ben sana sarılsam,o-olur mu?

Kaan'ın yüzünde acı bir tebessüm yer aldı ve Kaan konuşmaya başladı.

Kaan:Tabii ki Güneş'im.

Bir anda dizlerimin üstünden uzanıp Kaan'a sarıldım.Kendimi tek huzurlu hissettiğim,tek güvende hissettiğim kolların içinde bulmak bana o kadar iyi geliyordu ki...

Sanki ben kaybolmuşum da, başkasında kendimi bulmuşum gibi...

Ağlayarak Kaan'a sarılmaya devam ediyordum.Kaan ise bana sarılmış sanırım o da ağlıyordu.

Yaklaşık beş dakika boyunca orada öylece biribirimize sarılmaya devam ettik.

Sonrasında yavaşça Kaan'dan ayrıldım ve tekrardan yere çöktüm.

Kaan da tekrardan yere çöktü ve tam karşıma oturdu.

İlk konuşan Kaan oldu.

Kaan:Anlatmak ister misin?

Başımı hayır anlamında salladım.

Eğer olanları Kaan'a anlatırsam bu sefer Toprak'ın kurtulma şansı yoktu.Kaan Toprak'ı öldürebilirdi bile ve ben Kaan'ın herhangi bir belaya bulaşmasını asla ama asla istemiyordum.Hele ki benim yüzümden asla.

Kaan:Tamam peki.İstediğin bir zaman anlatabilirsin Derya'm.Peki sınıfa gidelim ister misin veya eve?

Derya:Sürekli eve giderek okuldan kaçamam.Mecburen sınıfa gidelim.

Kaan:Bak Derya'm.Sen kendini iyi hissetmiyorsan ki ben öyle olduğunu biliyorum eve gidelim.

Derya:Hayır.Sınıfa çıkalım.

Kaan:Emin misin?

Derya:Evet,eminim.

Kaan oturduğu yerden kalkıp bana kalkmam için elini uzattı.

Kaan'ın elini tutup kalktım.Ve ben kalkar kalkmaz Kaan beni omzumdan tutmaya ve omzumu sıvazlamaya başladı.Ardından Kaan konuşmaya başladı.

Kaan:Sen titriyorsun.Üşüdüğün için mi?Bekle ceketimi ve-

Derya:Hayır ben üşümüyorum.Teşekkür ederim.

Kaan çatık kaşlarla bana baktı.Ben ise hâlâ tam olarak kendime gelebilmiş değildim.Sadece ama sadece yere bakıyordum.

Kaan sanki bir anda bir aydınlanma yaşamış gibi konuşmaya başladı.

Kaan:Sen,sen korktuğun için mi titriyorsun?

Hiçbir şekilde cevap vermedim.Ne herhangi bir yüz ifadesinde bulundum ne de herhangi bir söz söyledim.

Ama bu gerçeği değiştirmiyordu.

Evet korktuğum için titriyordum.

Kaan cevap vermeyişimle artık korktuğum için titrediğimden emindi.

Kaan beni durdurdu ve ellerimi tutup konuşmaya başladı.

Kaan:Derya'm seni anlıyorum.Gerçekten iyi hissetmiyorsan bunu da anlıyorum.Ama lütfen sende beni anla.Ben sevdiğim kıza ne oldu?Kim ne yaptı?Bilmek istiyorum.Sana birisi dokundu mu?Vurdu mu?Neden benim sana dokunmama izin vermedin?Ne hissettin?Ne oldu? Lütfen en kısa sürede söyle bana, lütfen.

Anlatamazdım.Ben şu anda neler hissettiğimi anlatamazdım.Ben bunu şu anda kaldıramazdım.

Ama Kaan da çok haklıydı.Haklı olarak bana ne olduğunu bilmek istiyordu.Ama şu an olmazdı.

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

Derya:Kaan ben,ben şimdi anlatamam.Ben üzgünüm.Belki sonra anlatırım ama bugün olmaz, lütfen.

Kaan derin bir nefes aldı ve tekrardan beni omzumdan tutup sardı ve konuşmaya başladı.

Kaan:Tamam Güneş'im.Sen bilirsin.Ama artık korkmana gerek yok.Ben yanındayım.Güvendesin.Sakin ol.

Derya:Teşekkür ederim.İyi ki varsın.

Kaan:Sende iyi ki varsın ve hep ol güzel Güneş'im.Hep ol.

Kaan ile birlikte bodrum kattaki merdivenlerden yukarıya doğru çıkmaya başladık...

Evet canlar.Bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım beğenmişsinizdir,yorum yaparsanız çok sevinirim.🤗

Toprak'tan topluca nefret ediyoruz biliyorum.Yapacak bir şey yok artık.Belki başka bir gün kurtuluruz ama asla bugün değil.🤭

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere,hoşça kalın.🤍

 

​​​​

​​

​​

 

​​​​

​​

​​​

 

 

 

​​​​​​

Loading...
0%