Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7.Bölüm

@birokusanseversin

Keyifli okumalar canlar.❤️

Kaan ile kahvaltı edeceğimiz yere gelmiştik.Kaan'a trip atmayı kesmiştim.

Gerçi tam olarak neye ve niye trip attığımı da bulamamıştım.

Bugün güzel bir gün olsun istiyordum,uzatmaya gerek yoktu.

Kaan ile güzel şık bir restorana gelmiştik.Kaan ile en köşedeki masaya geçip karşılıklı oturduk ve bir serpme kahvaltı istemeye karar verdik.Siparişimizi verdikten sonra beklemeye ve Kaan ile sohbet etmeye başladık.

Kaan:Beğendin mi burayı?

Derya:Evet çok güzel bir yer,bayıldım.Teşekkür ederim.

Kaan:Ne demek,rica ederim.Eveeet şimdi söyle bakalım,ben seni kahve içmeye çağırdığım zaman bana neden trip attın?Daha doğrusu İpek'i gördüğün için niye trip attın?

Kaan benden merakla bir cevap bekliyordu.Ben ise bu konuya nereden,nasıl geldik diye düşünüyordum.Açıkçası bu sorunun cevabını hâla ben de bilmiyorum.

Derya:Ne alaka şimdi Kaan?

Kaan:Ben sana o gün de dedim.Neyse sonra bu konuyu seninle konuşacağız dedim ve şimdi soruyorum.Neden?

Derya:Ben trip atmadım ki.

Kaan hafif bir tebessüm etti ve konuşmaya başladı.

Kaan:Trip atmamış halin buysa...

Derya:Bak,tamam trip attım ama o gün trip atmamın sebebi beni çağırman ve ben geldiğimde senin evde olmaman.

Kaan:Ben sana o gün sebebi bu mu diye sorduğumda hayır dedin.Ayrıca ben sana neden evde olmadığımı da açıklamıştım.

Derya:O an ki sinirle hayır demişimdir.

Kaan:Emin misin?Bana pek öyle gelmedi de.

Derya:Evet,eminim.

Kaan:İyi peki öyle olsun.

Kaan ile bir süre daha sohbet ettik ve sonrasında kahvaltımız masaya kuruldu.Birlikte sohbet eşliğinde kahvaltımızı yaptık.İkimiz de doyduktan sonra kasaya geldik ve ödeme yapacaktık.Kaan ücreti benim ödememe izin vermedi ve Kaan ücreti ödedikten sonra birlikte restorandan çıktık.Kaan önde,ben arkasından arabaya doğru ilerlerken ayağım bir taşa takıldı ve tam düşüyordum ki Kaan koşup yanıma geldi ve beni belimden yakaladı.Ben Kaan'a utanarak bakarken Kaan ise bana endişeli gözlerle bakıyordu.İlk konuşan Kaan oldu.

Kaan:Derya,iyi misin?Dikkat et lütfen.

Derya:İ-iyiyim,teşekkür ederim.

Kaan:Rica ederim.

Kaan beni belimden tuttuğunun farkına varıp hızlıca benden uzaklaştı ve konuşmaya başladı.

Kaan:Kusura bakma,telaştan unuttum.

Derya:S-sorun değil.

Kaan:Gel arabaya gidelim.

Kaan arabaya doğru ilerlerken ben ise olduğum yerde durmuş,dolu gözlerle Kaan'a bakıyordum.

Peşinden gelmediğimi anlayan Kaan arkasını dönüp bana baktı ve dolu gözlerimi görünce koşarak yanıma geldi.

Kaan:Ne oldu Derya?Seni tutayım derken canını mı acıttım?Özür dilerim.

Kaan'ın bu telaşlı haline güldüm ve elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.Sonrasında ise tebessüm ederek Kaan ile konuşmaya başladım.

Derya:Özür dilemene gerek yok,öyle bir şey olmadı.Ben sadece...

Kaan:Sen sadece ne?

Derya:Ben sadece hayatımda ilk defa birinin beni düşmeyeyim diye tuttuğunu ve benim için telaşlandığını görüyorum...

Kaan:Bu son olmayacak Derya,bunu unutma.

Kaan ile birbirimize acı bir tebessüm ile bakıyorduk.Kaan eli ile yolu gösterip bana yol verdi ve beraber arabaya binmek üzere ilerledik.

Kaan ile yol boyu konuşmadık.Kim bilir Kaan hangi düşüncelerle savaş veriyordu,ben hangi düşüncelerle?...

Hepimizin içinde büyük bir iç savaş vardır.Ne olursa olsun kazanan ya da kaybeden siz olursunuz.Bu savaşta ki rakibiniz de dostunuz da sizsiniz.Sadece siz... Kazanmak veya kaybetmek... Her ikisi de sizin,bizim elimizde...

Kaan ile kısa bir sürede kitap okuyacağımız yere gelmiştik.Arabadan indiğimizde etrafı incelemeye başladım.Kaan bizi piknik alanı gibi bir yere getirmişti.İşin ilginç yanı ise burada tek tük insan vardı.Etrafta kısa otlar,papatyalar ve daha bir sürü güzel çiçek vardı.Etraf mis gibi çiçek kokuyordu.Burası insana huzur veriyordu.Ben etrafı incelerken Kaan yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

Kaan:Burayı beğendin mi?

Derya:Burası çok daha güzel ve huzur dolu.Neredeyse hiç insan yok.

Kaan:Belki de bu yüzden burası huzur doludur.İnsanlar olmadığı veya az olduğu için.

Derya:Evet,haklısın...

Kaan:Şurada ki masaya geçelim mi?

Derya:Tabii,olur.

Kaan:Bir saniye,az kalsın unutuyordum.

Kaan yanımdan ayrılıp arabanın bagajının önüne geçip bagajı açtı.Bagajdan iki adet kupa ve bir tane de termos çıkarıp,bagajıda kapatıp yanıma geldi.Ben şaşkınca Kaan'a bakarken Kaan konuşmaya başladı.

Kaan:Çay seversin değil mi?

Tebessüm ettim ve konuşmaya başladım.

Derya:Evet,severim.

Kaan:Hadi o zaman.

Kaan ile seçtiğimiz yere doğru ilerledik ve geçip ahşap masanın,ahşap banklarına karşılıklı oturduk.

Derya:Çaylarımızı da ben hazırlayayım o zaman.

Kaan:Peki,tamam.

Çaylarımızı kupalara koyduktan sonra bir kupayı kendi önüme ve bir diğerini ise Kaan'ın önüne bıraktım.Sonrasında ise çantamdan kitabımı çıkardım ve Kaan'a baktım.Kaan'ın kitabını çıkarmak yerine telefonuyla uğraştığını gördüm ve konuşmaya başladım.

Derya:Kaan senin kitabın nerede?

Kaan:Ben normalde çok kitap okuyan bir insan değilim o yüzden internetten okuyacağım.

Derya:O zaman neden beni kitap okumak için buraya davet ettin ki?

Kaan:Sen okumayı seviyorsun çünkü.

Kaan'ın sırf ben okumayı seviyorum diye böyle bir davette bulunduğunu öğrenince çok sevindim ve tebessüm ederek konuşmaya başladım.

Derya:Benim okumayı sevdiğimi nereden anladın peki?

Kaan:Sana geldiğim zaman.Sen mutfakta kahve yaparken ben de salondaydım ya orada bir kitaplığının olduğunu gördüm ve o şekilde okumayı sevdiğini anladım.

Derya:Teşekkür ederim.Böyle bir davette bulunduğun için.

Kaan:Ne demek,her zaman.

Kaan telefonunda kitap okurken ben de kendi kitabımı okumaya başladım.Saatlerce burada kitap okuduk.Kitaba o kadar kendimi kaptırmışımki başımı kaldırdığım zaman herkesin gittiğini,havanın yavaş yavaş karardığını ve Kaan'ın masaya kolunu uzatıp başını da koluna yaslayıp uyuduğunu yeni fark etmiştim.

Kaan'ı tam uyandırmak için dürtecektim ki kıyamadım.Bir on dakika daha uyuyabilirdi değil mi?

Dirseğimi masaya koydum ve yanağımı avucuma yaslayıp Kaan'ı izlemeye başladım.

Neden asla bilmiyorum ama Kaan'a baktıkça içim huzurla doluyor...

Kaan'a bakarken tebessüm ettim ve derin bir iç çektim.Çok tatlı uyuyordu.Hani bir bebeği uyandırmaya kıyamazsınız ya tıpkı öyle hissediyordum.İnanın ne dediğimin farkında bile değilim ve neden bunları söylüyorum hiçbir fikrim yok.

Bana neler oluyordu böyle?

Kaan:Beni sırıtarak izlemeyi keser misin?

Kaan'ın konuşması ile birlikte elimi yanağımdan çekip tebessüm etmeyi kestim.Kaan onu izlediğimi nereden biliyordu?

Derya:Ben mi?

Kaan başını kaldırdı ve sırıtarak,uykulu gözlerle konuşmaya başladı.

Kaan:Başka birisi de mi beni izliyor?

Derya:Ben seni izlemiyorum ki.

Kaan ufak bir kahkaha attı ve imalı bakışlar ile bana bakmaya başladı.Ben ise etrafı izlemeye başladım.Arada bir gözüm Kaan'a kayıyordu ama onun dışında Kaan ile göz teması kurmuyordum.

Derya:Seni niye izleyeyim ayrıca?Kaan yani sende şimdi.

Kaan:Belki izlemek için fazla mükemmelimdir.

Kaan'a şaşırıp baktığımda bana sırıtarak göz kırptığını gördüm.Afallamış bir halde sinirlendim ve oturduğum yerden kalktım.Kitabımı da alıp Kaan'ın yüzüne bile bakmadan konuşmaya başladım.

Derya:Of saat geç olmuş,hadi gidelim.

Hızlıca arabaya doğru ilerliyordum ki Kaan'ın sesini duydum.

Kaan:Bekle beni bir,termosu ve kupaları da alıp geliyorum.

Arkama bile bakmadan Kaan'ı olduğum yerde beklemeye başladım.Kaan'ın adım seslerinin yaklaştığını duyunca tekrardan arabaya doğru ilerledim.

Hâla düşünüyorum da Kaan benim onu izlediğimi nereden biliyordu?Ve asıl önemli soru geliyor.

Ben neden Kaan'ı uzun uzun izlemiştim ve neden ona bakınca içim huzur doluyordu?

Neden?...

Evet.Bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım beğenmişsinizdir.Yorum yaparsanız çok sevinirim.🤗

Derya kendine sorduğu sorulara ne zaman bir cevap bulabilecek sizce?

Beni instagramdan takip etmek isterseniz:1.kitap.sevdalisii

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere,hoşça kalın.🤗

 

Loading...
0%