Evet yeni bölüm ile karşınızdayım.Keyifli okumalar diliyorum canlar.🤍

Cennet:B-beyefendi sizin burada ne işiniz var?

Tanımadığım bu beyefendi güldü ve konuşmaya başladı.

"Evime gelip,kapımı çalan sizsiniz hanımefendi.Sizin ne işiniz var burada?"

O kelimeyi kullanmıştı değil mi? Evime demişti.Onun eviydi yani.İşte şimdi gerçekten bitmiştim.

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

Cennet:Ben de sizin alt komşunuzum.Sizin burada oturduğunuzu bilmiyordum.Burada yaşadığınıza göre binada tek tük insan yaşadığının farkındasınızdır.Bir önceki sefer kendi alt komşum ve onun karşısındaki komşuma yemek götürmüştüm.Bu sefer de kendi karşı komşum ve kendi üst komşuma yemek götürmeye karar vermiştim.Yani anlayacağınız sizin,benim üst komşum olduğunuzu bilmiyordum.Kabul eder misiniz bilmem ama size bir tabak yaprak sarma getirdim, buyurun.

Sarmalarla dolu olan tabağı karşımdaki adama uzattım.Hâlâ ismini bilmediğim bu beyefendi bir bana bir de elimdeki tabağa baktı ve sonrasında uzanıp elimdeki tabağı aldı ve konuşmaya başladı.

Umut:Ellerinize sağlık hanımefendi.Bunu bu sabah yaşananlardan kaynaklı bir özür olarak kabul ediyorum.Hem tabağınızı hem de özrünüzü kabul ediyorum.Ve madem ki tanışmaya gelmişsiniz,tanışalım.Ben Umut.25 yaşındayım,din kültürü öğretmeniyim.

Az önce isminin Umut olduğunu öğrendiğim bu beyefendi kendince benim özür dilediğimi düşünmüş ve özrümü kabul etmişti.Bu tavırları asla hoşuma gitmiyordu ama çok takmamaya çalışarak sadece tebessüm ettim.

Ayrıca din kültürü öğretmeni olması beni çok şaşırtmıştı.Açıkçası kırk yıl düşünsem din kültürü öğretmeni olacağı aklıma gelmezdi.

Boğazımı temizledim ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

Cennet:Ben de Cennet.23 yaşındayım.Şu anda camide ki Kuran kursunda çocuklara Kuran öğretiyorum.

Umut:Ne güzel.Çocuklara dinimizin en temel kaynaklarından biri olan Kur'an-ı Kerim'i öğretmek...Çok güzel olmalı.

Cennet:Evet,kesinlikle öyle.

Aramızda kısa bir sessizlik oluştu.Kimsenin konuşmayacağını anladığım an burada daha fazla durmanın bir anlamı olmadığı için veda etmeye karar verdim.

Cennet:Tamam o zaman.Sizinle tanıştığıma memnun oldum Umut Bey.Afiyet olsun.Allah'a emanet olun.

Umut:Ben de memnun oldum Cennet Hanım.Ellerinize sağlık tekrardan.Siz de Allah'a emanet olun.

Tebessüm ettim ve merdivenlerden aşağı kata doğru inmeye başladım.

Aşağı kata gelip,kendi daireme girdikten sonra kapıyı ardımdan kapattım ve derin bir nefes aldım.

İnanılması güç bir durumdu ama gerçekten,bu sabah karşılaştığım ve kendisine yanlışlıkla çarptığım beyefendi benim üst komşumdu.

Kader.Ne diyebilirim ki?...

Eve gelir gelmez elimi, yüzümü yıkadım ve mutfağa geçtim.

Sonrasında besmele çektim ve yemek yemeye başladım.Kısa bir süre sonra yemeğimi bitirmiştim.Bugün de doyduğum için Elhamdülillah diyerek sofradan kalktım ve masayı toplamaya başladım.Kısa bir süre sonra mutfağı toparlamayı bitirdim.

Ardından akşam ezanı okundu ve abdest alıp namaz kıldım.Namazımı kıldıktan sonra mutfağa gelip kendime güzel bir çay demledim ve kitap okumaya karar verdim.

Çayımı kupama koyduktan sonra kupamı alıp mutfaktan çıktım ve odama doğru ilerledim.Odamdan da okuyacağım kitabı alıp salona geçtim.Koltuğun en köşesine geçip oturdum ve çayımı içerek kitap okumaya başladım.

Kitap okumayı gerçekten çok seviyordum.Tabii ki bir namaz kılmak,bir Kur'an okumak kadar olmasa da bana huzur veriyordu.

Mutlu mutlu kitabımı okurken bir yerden bir tıkırtı duydum.

Ya da tıkırtı demek fazla basit kalırdı.Büyük bir gürültü duydum.

Oturduğum yerden kalkıp bütün evi baştan sonra kontrol ettim ama hiçbir sıkıntı yoktu.

Derin bir nefes aldım ve tekrardan salona geçip koltuğa oturdum ve kitabımı okumaya devam ettim.

Tam kitabımı okumaya başlamıştım ki aynı gürültüyü tekrar duydum.Bu sefer gürültünün nereden geldiği çok net bir şekilde anlaşılıyordu.

O kadar büyük bir gürültüki sanırım evde at yarışları düzenleniyorlardı.

Bahsettiğim bu büyük gürültü üst katımdan geliyordu.

O kadar emindim ki,şu anda bu adam kendince benden intikam aldığını zannediyordu.Ama ben asla evine gidip bu sesten rahatsız olduğumu söylemeyecektim.

Evet bunu dememin ardından sadece iki dakika geçmişti ki daha fazla bu gürültüye katlanamdım ve oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru yöneldim.

Evimden çıkıp üst komşuma geldiğimde ziline bastım ve açmasını beklemeden art arda kapısına vurmaya başladım.

Gerçekten çok sinirlenmiştim.

Yaklaşık 10 saniye sonra kapı açıldı ve çatık kaşlarla bana bakan Umut Bey'i gördüm.

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

Cennet:Umut Bey yaptığınız bu gürültünün sebebini öğrenebilir miyim?

Umut:Hangi gürültüden bahsediyorsunuz Cennet Hanım?

Umut Bey tam da bu soruyu sorduğu sırada içeriden tekrardan aynı gürültü duyuldu ve ben konuşmaya başladım.

Cennet:Tam da bu gürültüden bahsediyorum Umut Bey.

Umut Bey önce dönüp arkasına sonra ise tekrar dönüp bana baktı ve gülerek konuşmaya başladı.

Umut:Kusura bakmayın Cennet Hanım.Benim biraz yaramaz bir kedim var da.Evde,şu anda oradan oraya koşturarak evi kırıp dökmekle meşgul.Size kadar sesin gittiğini düşünemedim.Kusura bakmayın lütfen.

Umut Bey evde bir kedim var dediği an bütün sinirim,kızgınlığım geçmişti.

Kedilere karşı çok büyük bir zaafım vardı.Onların olduğu yerde benim için kötü duygulara yer yoktu.

Umut Bey'in kedisi olduğunu öğrendiğim an büyük bir tebessümle ve sakince konuşmaya başladım.

Cennet:Ya kediniz mi var?Ben çok severim kedileri.O zaman sıkıntı yok.O istediği kadar ses çıkartabilir.Gerekirse tavanı başıma yıksın o mutlu olacaksa sorun yok benim için.

Umut:Abartmayın Cennet Hanım,bu kadar çok mu seviyorsunuz kedileri?

Cennet:Az önce tarif ettiğim cümleleri düşünüyordum da belki az bile anlatmış olabilirim.

Umut Bey güldü ve konuşmaya başladı.

Umut:İyiymiş o zaman.İsterseniz kedimi getireyim,tabii onu yakalayabilirsem,sevmek ister misiniz?

Cennet:Olur çok isterim.

Umut:Tamam o zaman siz bir dakika bekleyin yakalayıp geliyorum.

Cennet:Tamam,peki.

Umut Bey içeriye geçip kapıyı kapattı ve ben de Umut Bey'i beklemeye başladım.

Açıkçası az sonra kedi sevecek olmak beni çok fazla heyecanlandırıyordu ve çok fazla mutlu ediyordu.

Emin olun ki kedileri insanlara tercih ederdim.Mükemmel canlılar ya.Allah ne güzel bir canlı yaratmış...

Yaklaşık 5 dakika beklememin ardından kapı açıldı ve Umut Bey'i kucağında yavru bir kedi ile gördüm.

Kedi,siyah,beyaz ve turuncu renklerden oluşuyordu.Yeşil gözlü ve çok tatlı bir kediydi.

Kediyi görür görmez öyle bir mutlu oldum ki size anlatamam.

Umut Bey kediyi bana uzattı ve ben büyük bir hevesle uzanıp kediyi kucağıma aldım.Kedinin çenesinin altını sakince okşamaya başladım.Kedi ise halinden gayet memnun gibiydi.Mırmırlıyor ve gözlerini kapatmış sakince kucağımda duruyordu.

Bu sakin duruşuna karşılık güldüm ve Umut Bey'e bakıp konuşmaya başladım.

Cennet:Umut Bey az önceki gürültüyü çıkartanın bu kedi olduğuna emin misiniz?Şuna baksanıza ne kadar da sakin.Maşallah çok da tatlı bir şey ya.

Umut:İnanın şu anda ben gerçekten çok şaşkınım.Sizin yerinizde olsam ben de aynı şeyi söylerdim.Az önceki gürültüyü çıkartan gerçekten bu kedimi diye.Benim kucağımda asla durmaz.Ben de bu sebeple bu kedi kucağı sevmiyor deyip dururdum.Siz de gerçekten çok uslu duruyor maşallah.

Kedinin sadece bana karşı uslu duruyor olması çok hoşuma gitti. Demek ki gerçekten kedi de beni sevmişti.

Cennet:İsmi ne peki?

Umut:Melek.

Cennet:İsmini taşıdığını söyleyebilirim.Melek gibi çok güzel bir kediniz var,maşallah.

Umut:Teşekkür ederim Cennet Hanım.Sizin bir kediniz veya herhangi bir hayvanınız var mı?

Cennet:Maalesef yok ama bir kedim olsun çok isterdim.Bakabileceğimi düşünüyorum ama bir türlü sahiplenmek için bir araştırma yapamadım.Böyle bir vakti bulamadım.O yüzden şimdilik bir kedim yok.Ama vakit bulduğum an güzel bir araştırma yapacağım ve bir kedi sahipleneceğim inşallah,nasip bakalım.

Umut:Nasip,doğru söylüyorsunuz.Allah size de hayırlısıyla bir kedi nasip etsin inşallah.

Cennet:Amin inşallah,teşekkür ederim Umut Bey.Böyle güzel bir mutluluğu bana yaşattığınız için teşekkür ederim.

Umut:Ne demek Cennet Hanım.İstediğiniz zaman gelip sevebilirsiniz.

Cennet:Teşekkür ederim,Allah razı olsun.

Umut:Cümlemizden.

Başımı eğip kucağımda duran kediye baktım ve uyuyakaldığını gördüm.Derin bir nefes aldım ve yavaşça kediyi Umut Bey'e uzattım.

Kedi uyanmadan Umut Bey'in kucağına yerleşti.Umut Bey ile vedalaştık ve ben kendi katıma doğru merdivenlerden inmeye başladım.

Kendi evime gelip içeri girdikten sonra kapıyı ardımdan kapattım ve derin bir nefes aldım.

Az önce yaşananları bir düşününce gerçekten çok şaşırtıcıydı.

Umut Bey ile tartışmadan,gayet nazik bir şekilde iletişime geçtik. Açıkçası beni sinirlendirmedi de.İlginç ama güzel.

Gürültü ile ilgili bir sorun olmadığını anladıktan sonra tekrardan salona geçtim.

Çayım buz gibi olmuştu.Çayımı tazeledim ve kendime sıcak bir çay alıp tekrardan kitap okumaya başladım...

Evet canlar,bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım ki beğenmişsinizdir.Yorum yaparsanız çok sevinirim.🤗

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere,hoşça kalın.🤍🤗