@birufakyolculuk
|
Alya dan
Çınar'la konuşmuştuk o gece ona "birdaha beni rahatsız etmemesini" söylemiştim. Aslında ondan rahatsız olmuyordum. Nedenini bilmesemde onunla konuşmak için bahaneler arıyor gibiydim. Ama içimdeki ses "olmaz diyordu gelecek sevdiğin birgün sabret". Çünkü artık benim acım dayanılmaz bir hale gelmişti. Bir karar vermem gerekiyordu Çınar'ı bulup neden gelmediğini sormaliydim .Belki de benden hiç haberi yoktu. Belki de ergenliğin vermiş olduğu bir his ile beni sevdiğini söylemişti. Aklıma bir sürü sorular takılıyordu. Ya başına bir şey geldiyse. Benim tanıdığım Çınar sözünün eriydi. O verdiği sözü asla çiğnemezdi. Tam onu araştırmaya karar verecekken telefonuma bir mesaj düştü. Hemen telefonun elime alarak mesaj'a baktım gizli numaradandi. " Alya Çınar'ı beklediğini aradığını biliyorum. O da senden farksız değil sana bir adres vereceğim Çınar şu anda orada git ve kavuş sevdiğine"Bir adres vardı altında. Mesajı tekrar okuduktan sonra ne düşeceğimi bilemiyordum. Kafam durmuş gibiydi bir yandan seviniyor bir yandan da"ya gerçek değilse ya biri benimle oyun oynuyorsa kimse bilmiyor benim Çınar'ı sevdiğimi kim bilebilir ki ya başıma bir şey gelirse" düşündüm . Ayaklarım beni taşıyamaz hale geldi. Bir anda kendimi yerde oturur halde buldum. "Gitmeli miyim yoksa gitmemeli miyim" diye düşünürken ellerimi yavasca alnıma koydum" ne olursa olsun gidecegim "dedim.Bir umuttu benim için ileride keşke dememek için ayağa kalktım kapıya doğru yürüyüp kapının yanında durdum. Karşımda duran dolaptan bir hırka aldım ve montumu giydim.O kadar çok heyecanlanmıştım ki üzerimdeki esarmanlari bile çıkarmaya fırsat bulamamıştım. Anahtarimi çantamı alıp arabaya koştum kapıyı hızla arabayı çalıştırdım. Emniyet kemerimi takıp Navigasyonu açtım ve adresi aramaya başladım. Birden aklıma "ben ne yapıyorum nereye gidiyorum belki tehlikelidir kim olduğunu bile bilmediğim bir numaradan gelen mesaja inanıp gidiyorum" dedim. Dönmeyi denedim ama çok yaklaşmıştım adrese merakima yenik düşüp "gelecekse ölüm senin için gelsin be sevdiğim" dedim ve devam ettim yoluma. O kadar hızlı gidiyordum ki bir an önce kavuşmak için. Acaba değişmişmiydi. En son gördüğümde 17 yaşlarındaydı.Şimdi 27'sinde olmaliydi. Ne kadar yakışıklı olmuştu kim bilir. Beni karşısında görünce ne hissedecekti. Acaba görebilecek míydım Çınar'ı birdaha. Ya biri benimle uğraşıyorsa, ya bana yalan söylüyorlarsa ne yapardım o zaman . O deniz mavisi gözleri yine öyle güzel bakarmiydi bana. Elleri yine öyle güzelmiydi. O hiç unutamadiğim kokusu değişmişmiydi. Aradan geçen zaman beni unutturmuş muydu. Ya başkasını sevdiyse ya o güzel elleri başkasının ellerini tuttu gözleri baskasinin gözlerine baktıysa. Aklımda bir sürü sorular ile caddede gelmiştim. Birden dalğınlığım sebebi ile direksiyon hakimiyetimi kaybetim. En son hatırladığım sey insanların sesleri ve büyük boşluk bir karanlik. Kendimi bir anda ne olduğunu anlamak için gözlerimi bir anlığına açtım karsimda biri duruyordu. Kim olduğunu idrak edemesemde o tanıdık koku burnuma geliyordu. Ama gözlerimi acamiyordum. Kendime geldiğimde kimse yoktu yanımda. En zoruda hastanede tek başına olmakmis galiba kimsesiz olduğumu bir kez daha anlamistim. Telefonum kazada kirildigi için adreside kaybetmistim. Hastaneden çıktıktan sonra ilk isim telefonu tamirciye vermek oldu ama telefoncu artık yapilamayacini söylediğinde o kadar kötü olmuştum ki. Zaten gizli Numaradan geldiği için hiç bir şey de yapamazdim artık. Tek çarem kalmıştı. Yine o parka gidip beklemek. Ama bu sefer bekledikten sonra gelmezse gidip arayacaktim "pes etmek yok bulacağım Çınar i "dedim. Evime gidip bir kaç resim aldım. Bu sefer geç gitmiştim parka. Çok bekledim gelmesini yine gelmedi. Ayağa kalkıp yürüyüp deniz kenarına oturdum yıllar evvel geldiğim ve Çınar'in "seni seviyorum" dediği yere. Biraz oturduktan sonra burnuma o hasret kaldığım koku gelmişti. Olduğum yerden kalkamadım. Ne yapacağımı bilemiyordum Çınar'di gelen emindim. Sonunda gelmişti hasret kaldığım sevdiğim. Kalbim hızla atmaya başladı elimi kalbime gördüm gözlerimi kapattım. Mutluluktan heyecandan gözlerimden akan yaşları elimin tersi ile silerken tekrar kokusunu içime çekip derin bir nefes aldım Evet oradaydı. Ağzımdan sadece " geldi mi Çınar sözünde duracağını biliyordum" dedim. Ayağa kalktım ellerimle yerden destek alarak yavaşça. Çınar'a döndüğümde gözlerinin içine baktım. O hasret kaldığım mavi gözlerde kayboldum sanki. Eskisinden daha yakışıklıydı. Uzamış kirli sakalları ve olgunlaşmış yüz hatları o bana bakan mavi gözleri üzerindeki beyaz kazağı üzerine giydiği siyah ceketi altına giydiği siyah pantolonu kolundaki saati herşeyimi inceledim saniyeler icinde. o kadar yakışıklıydı ki dilim tutuldu resmen. Kollarını actı. Bu beni o kadar şaşırtmıştı kı sanki onca yıl hiç geçmemiş hep yanimdaymiş gibi ayaklarım tutmuyordi ki kollarına koşa bileyim. Öylece bekliyordu. Önce yavaş adımlarla ilerledim sonra hızlıca birden kostum kollarına sıkı sıkıya sarıldım sevdiğime hasret kaldığım kokusunu çektim icime. Hâlâ aynı kokuyordu yıllar hiç birşey almamıştı sanki ikimizden de. Konuşmaya calismisti. "konusmayalim "dedim. Şimdi değildi sadece onun yanımda oldugunu hissetmek istiyordum. Daha sıkı sarıldım. Göğsüne kafamı koydum. Kapattım gözlerimi ne kadar kaldık öyle bilmiyorum. Zaman durmuştu o anda. |
0% |