Beni elimden tutup merdivenlere doğru yönlendirdi." Gel benimle seni bir yere götüreceğim." dedi.

Etrafa bakınarak yavaş adımlarla yukarıya merdivenlerden çıkmaya başladık. Elimi hiç bırakmamıştı.

Bu evde tek dikkatimi çeken şey her yerdeki siyah güllerdi. O kadar çok gül vardı ki.

Bir anda duraksadım merdivenlerin bittiği yerde elinden çekip kendime çevirdim yüzünü.

"Alya neden her yerde siyah gül var . Yani tamam olabilir ama neden bu kadar çok" dedim.

Alya gözlerimin içine bakıp"Çınar konuşacağız her şeyi ama birazdan. Bana istediğin her şeyi sorabilirsin sana cevap vereceğim. Senden tek istediğim şey biraz sabretmen ve tek bir şey istiyorum senden bana sen de dürüst cevap vereceksin. Şu anda ne düşündüğümü bildiğini sanıyorum. Hadi gidelim" dedi.

Birkaç adım sonra bir odanın kapısının önüne vardık cebinden çıkarttı anahtar ile açtı kapıyı. İçeri girdiğimde bir an duraksadım. Gözlerim etrafa dalmaya başladı. Sayısız siyah gül ve karşıda duvarda Alya ile ikimizin resmi. Duvara kara kalem ile çizilmişti. Bu resim Alya ile okulda beraber çekildiğimiz bir resimdi yanımızda arkadaşlarımızın olmasına rağmen sadece ikimizin resmini çizilmişti duvara.

Birkaç dakika resmi daldıktan sonra odaya bakmaya başladım. Odanın sağında büyük bir dolap yan tarafında sehpanın üzerinde duran vazonun içindeki siyah güller biraz ilerisinde bir masa sol tarafında ise bir yatak vardı. Yatağın yanında bir ayna ve altında çekmecede bir dolap daha. . Bir anda yutkundum boğazımda bir düğüm vardı sanki. Nefesim kesiliyor gibi hissediyordum.

Bir anda Alya'nın hikçirilari ile kendime geldim. Dolabın tam önünde durmuş elini duvardaki resmin üzerine bırakmış resimdeki beni seviyordu sanki.

Bana dönerek" işte bendeki Sen. Peki sendeki ben ? diye sordu. Biliyor musun Çınar burası benim yatak odam. Her gece saatlerce ağladiğim odam. Siyah gülleri sormuştun değilmi. Siyah güllerin anlamını bilirmisin" dedi.

" Hayır" anlamında başımı salladım. Gözlerimden istemsizce bir kaç damla akmaya başladı.

Yere oturup benimde oturmam için işaret etti buz gibi yere oturdu.

"Alya lütfen kalk" dedim.

Beni hiç dinlemiyor gibiydi başını bana çevirip gözümün içine bakınca sessizce yanına oturdum. Bana ıslak gözleri ile öyle bir baktiki içim param parça oldu. Lanet ettim kendime sebebi bendim bu göz yaşların. "Eğer daha evvel gitmeseydim gelebilseydim herşey daha farklı olabilir " diye geçirdim içimden.

Başını yana eğerek " Anlat yalan yok saklamak yok" dedi.

" Ne anlatmamı istiyorsan sor sevdiğim" dedim gözlerinin içine bakarak .

" Sana bir not bırakmıştım kitabının içine neden gelmedin günlerce bekledim seni yıllarca bekledim neden gelmedin" dedi kısık bir sesle.

" Ellerini iki elimin arasina alarak ben senden hiç gitmedim Alya. Senle konuşmuştuk akşam beni istemediğini söyledin. Bana benim senle ne işim olur asla sana bakmam dedin. Bunlar gibi daha bir sürü şey. Biliyorsun zaten. Eğer sevseydin dünya yıkılsa bir adım geri gitmezdim senden. Ama sen istemezsen beni , asla gelmem demiştim sana ve sözümu tuttum. Ben okuldan direk seni gördükten sonra çıktım gittim çantamı eşyalarımı bile almadim. Yani senin bana yazdığın şeyleri hiç görmedim. Sözümü tuttum hiç gelmedim yanına ama hiçte gitmedim senden" dedim.

Bir anda şaşkın şaşkın bakmaya başladı çok şaşırmıştı bunları duyunca.

" Ben sana bunları babam söyletti bizi öğrendi seni seviyorum yarın parka gel demiştim.Bunu sen okumadın yani öylemi" Ben seni beklerken senin bundan haberin yoktu" dedi.

" Hayır yoktu. Ben yikilmistim o sözlerden sonra. Senden gittim birdaha karşıma çıkmam demiştim cikmadim. Ama senin hep yanındaydım sadece sen beni görmedin. Seni hep uzaktan izleyip sevdim sevdiğim. Senin ilk mezun olduğunda hastanede yattığında sana zarar gelmesin diye liseye giderken her gün okul çıkışında seni takip ettim ben. Hatırlıyor musun bir akşam sokakta gelirken köpekten korkmuştun. Bağırmıştın kurtarın beni diye. İşte ben oradaydım hani bir tane adam gelmişti seni kurtarmak için. Ben söylemiştim adama korktuğunu yanına gitmesi gerektigini. Hastanede yatmıştın Ben her gün seni bekledim sen uyanana kadar hiç gitmedim. Eğer babanın sana bunu yaptığını öğrenseydim iyi olmazdı" dedim.

Merakla beni dinliyordu" yani yanımdaydın ve benim ne kadar üzüldüğümü bilmene rağmen gelmedin yanıma öyle mi? diye sordu.

" Gelemezdim beni istemediğini biliyordum. Ben her yıl o parkta oturup beni beklediğini bilemezdim. Benim için üzüldüğünü bilemezdim. Ben_ " sözümü kesti .