Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@birvarbiryok

 

Doğan arkamdan yaklaşıp kulağıma doğru

 

"Bittin kızım sen."

Diyip kıkırdamaya başladı.

Bende halen birbirine şaşkınca bakan iki adama bakıp gülmemek için dudağımı ısırdım.

Adam Berki üstünden sert bir şekilde itip

"Defol lan şuradan!"

Diye bağırdı ve hemen ayağa kalktı.

Berk ayağa kalkınca bana bittin sen bakışını atması ile kafamı başka tarafa çevirdim ama bu seferde karşımdaki adam ile gözlerim buluştu o da aynı şekilde beni mafetmek ister gibi bakıyordu.

Gülümsedim ve

" Ben odama geçeyim en iyisi" dedim

O sırada Berk

"Kusura bakma" dedi ve adamın koluna dostça vurup merdivenlere yöneldi onunla birlikte bende geri geri odaya girip kapıyı kapattım.

 

Akşam yiyeceğim azarı şuan hayal ediyorum. Bence Doğan da kalayım bu akşam.

Camın önüne ilerleyip dışarı baktığımda çocuklarla vedalaşan şuan melek in sarıldığı Berk i gördüm o da beni farketmiş olmalı ki bana bakıp parmağını boğazına dayayıp öldün sen diye işaret yaptı ve arkasını dönüp giriş kapısından çıktı.

 

Kapının açılması ile arkamı döndüm içeri giren Doğan ve o adam ile masama doğru ilerledim ama yürürken üzerimde hissettiğim bakışlar ile düşmemek için avcumu sıkıp kendimden güç aldım.

 

Doğan kendi masasının önündeki misafir koltuklarını işaret ederek

"Oturun lütfen Mert Bey"

Dedi ve Mert Bey ile karşılıklı bir şekilde oturdular.

 

"Kahve istermisiniz?" diye kendimi affettirmek için sorduğum soru üzerine Mert Bey bana bakıp

"Sade olsun lütfen" derken Doğan istemediğini belirtti bende bunun üzerine Hatice abladan sadece 1 kahve isteyip Doğan ve Mert Beyin konuşmasına kulak verdim.

 

"Anlıyorum Mert Bey belgelerinizi inceledim ve herhangi bir sorun yok gibi gözüküyor. Bu sıra çocuklarla ilgili bilgileri yeniliyorum o yüzden her şey hazır olduğunda sizi çağırıp işlemleri başlatacağız."

 

Doğan ona anlamamış gibi baktığımı farkedince gelmem için yanına çağırdı.

" Beril Hanım sizde gelin"

Masamadan kalkıp Doğanın yanındaki boş yere otururken Hatice abla da kahveyi getirip çıkmıştı.

 

"Beyefendi Yiğit Mert Kara, Melek i evlatlık almak için bize başvurdu. Herhangi bir kusur gözükmüyor en yakın zamanda işlemleri başlatacağız."

 

Şüphe ile Mert Bey e baktım.

 

"Melek i ne zamandır tanıyorsunuz bilgilerinize bakılırsa evli de değilsiniz eşiniz melek i istemezse ne olacak"

 

Mert Bey gülümsedi ve

"Sapık olduğumu falan mı düşünüyorsunuz kırıldım açıkçası"

 

Şok olmuş bir şekilde baktım

"Estağfurullah yanlış anlamayın beni ki böyle bir imada bulunmadım bile benimki merak" dedim

 

"Sözleriniz değil ama bakışlarınız... Melek i bebekliğinden beri tanıyorum eski müdür benim yakın arkadaşımdı o yüzden sık sık buralardaydım. Melek diğer kızlar gibi değil yanlış bir şey yapmasından korkuyorum endişelerim var"

 

İmada bulunmuş olduğum iddiası üzerinde hiç durmadan "Nasıl şüpheleriniz var? Melek burada emin ellerde hiç korkulacak bir durum olduğunu düşünmüyorum"

Adam bana cevap vermeden

 

"İşinizi yapın Beril Hanım bu konular sizi ilgilendirmez." dedi ve ekledi

 

"izniniz ile ben kızların yanına çıkayım"

 

Doğan kapıyı göstererek

"Tabi buyurun"

Mert bey in çıkması ile Doğan a

"Ne sanıyor kendini bu kas yığını? Nasıl böyle konuşabiliyor benimle?

'Oşonuzu yopon borol honom'"

sesimi kalınlaştırarak yaptığım taklidim üzerine Doğan güldü ve

 

"Boşver bücür zaten araştıracağız bir sorun çıkarsa engel oluruz" dedi

 

* * *

 

Binanın girişindeki merdivenlere oturmuş. Mert Bey ve kızların birlikte voleybol oynamasını seyrediyordum.

Kızlar gerçekten Mert Bey i çok seviyor olmalılar o geldiğinden beri peşinden ayrılmadan onu kendi oyunları ile resmen rehin almışlardı.

 

Melek in takımının kaybetmesi ile sinirle vurduğu top bizim odanın camını kırarak içeri girmesini ağzım açık bir şekilde izlemiştim.

 

Mert Bey in karnını tutarak kulakları mest eden kahkası ile onlara tekrar baktım ve ayağa kalktım.

 

Napıcağımı bilemeyerek bir cama bir de melek e baktım ve hemen melek in yanına koştum.

"Hocam özür dilerim gerçekten istemeyerek oldu."

Mert Bey gülmeye devam edip melek in saçını okşadı ve arkamda duran Eda ya göz kırpıp

"Kaçıncı kez istemeyerek oldu?"

 

Eda hemen gülerek önüme geçti ve afacan bir konuşma ile

" Bu ay 5. bir yıl içinde 48 ben saymaya başladığımdan beri ise 102"

Melek yalandan bir sinirle

" Yuh! Kızım ya duvarına çentik mi atıyorsun napıyorsun?"

 

Dedi ve Eda nı poposuna vurdu.

Güldüm ve

"Eda bunları sayıp napıyorsun?"

"Melek i sinir etmek hoşuma gidiyor hocam. Odasının kapısını ve tuvaletin aynasını kaç kere kırdığını söylemedim daha sırası gelince onları da söylerim."

Tüm kızlarla birlikte ben ve Mert Bey de hep bir ağızdan gülerken Melek bize sinirle bakıyordu.

"Bunu yakın bir zamanda öğrenecekmiyim peki?"

 

"Bir iki güne öğrenirsiniz hocam"

"Gidiyormusunuz yoksa ben kovalayayım mı?"

Melek in sözü ile Eda ve diğer kızlar gülerek binaya ilerlediler.

Bende Melek in yanağını okşadım ve

"Sorun değil Melek cim sıkma canını değiştiririz biz camı hadi sende arkadaşlarının yanına git."

Kafasını salladı ve diğerlerinin peşinden ilerledi.

 

Mert Bey e döndüğümde ellerini göğsünde birleştirmiş bana pür dikkat bakıyordu.

"Bir sorun mu var Mert Bey"

Gülümseyip

"Sabahki olan olayı unuttuğumu sanmayın zamanı gelince öcümü alırım."

"Bekliyorum o zaman."

Dedim ve gülerek arkamı dönüp binaya doğru ilerledim ama aklıma takılan soru ile arkamı dönüp halen olduğu yerde bana bakan Mert Bey e ilerleyip

"Bu Melek hakkındaki şüphenizi söyleyecekmisiniz? "

Dedim.

 

Kollarını çözüp ellerini cebine sokarak

" Beni rahat bırakmayacaksın sanırım."

Kafamı hayır anlamında sallayarak bakmaya devam ettim.

"Beril Hanım Melek in annesi yaşıyor ve o bunu biliyor sanırım daha dosyaları incelemediniz."

 

Utanarak kafamı eğdim haklıydı 1 haftadır arkadaşlığımızdan kaynaklanan samimiyeti kullanarak bütün işleri Doğan a kitlemiştim ve çocukların isimleri dışında haklarında hiç bir şeyden haberim yortu.

 

" Doğan Bey zaten bu yüzden sorun yaratmadı bu kızın burdan başı belaya girmeden çıkması gerektiğinin farkında yoksa ilerleyen zamanlarda sizin başınız belaya girebilir."

 

Kaşlarımı anlamayarak çattım ne demek istediğini anlamış değildim bizi tehdit mi ediyordu.

 

" Annesi sorun mu yaratıyor Meleğe? "

 

Kafasını olumsuz bir şekilde salladı

 

" Aksine annesi Meleği umursamıyor bile"

 

" O zaman?"

 

" Melek annesine kendisini kabul ettirmek için sürekli buradan kaçıyor annesinin onu kabul etmesi için sürekli evin önünde oturuyor onu her defasında oradan tekrar buraya ben getiriyorum ve annesi onu kabul etsin diye her şeyi yapar. Anlatabildim mi?"

 

" Kusura bakmayın gerçekten siz Meleği evlat edinene kadar onunla özel olarak ilgileneceğim söz veriyorum burdan bir daha kaçmak gibi bir şey yapmayacaktır."

 

Gülümsedi ve

 

" Umarım Beril Hanım"

 

Dedi ve gözlerini üzerimden çekip arkasını dönerek çıkış kapısına ilerledi.

 

Peşinden bir süre baktıktan sonra bende binaya doğru ilerleyip odama gittim.

Doğan içeri giren topu ve cam kırıklarını hiç umursamadan sesli bir şekilde telefon görüşmesi yapıyordu.

 

" Ali Bey dinleyin lütfen!"

Konuştuğu adam her kimse Doğanın konuşmasına müsaade etmeden bağırmaya devam ediyordu. Doğan sinirle burun kemerini parmakları arasına aldı ve sesli bir şekilde nefes verip oturduğu koltuktan doğruldu.

 

" Devlet Eda nın sizde olmasını uygun görmüyor benim yapabileceğim hiç bir şey yok. Beni tehdit edeceğinize zamanında çocuğunuza iyi bir anne ve baba olsaydınız. Bir daha beni bu tehditler ile ararsanız yasal işlemleri başlatacağım haberiniz olsun." karşı tarafın konuşmasına müsaade etmeden telefonu yüzüne kapatıp bıkkın bir nefes vererek koltuğuna yayıldı.

 

Doğan in masasının önündeki koltuğa oturdum ve dirseğimi masasına dayayıp elimi yanağıma koydum.

 

" Doğan? "

 

Sinirli bakışlarını önündeki dosyalardan kaldırıp bana bakmasıyla gözlerindeki sis bir anda toz oldu ve gülümseyerek bana baktı.

 

Beğendiyseniz oylamayı unutmayınn

 

Loading...
0%