@birvarbiryok
|
Gece çalan telefon sesi ile yataktan doğrulup önce 3 olan saate baktım ve söylenerek telefonu açtım. "Efendim!" "Beril Hocam kızlardan biri kaçtı." "N-NEE! Ne diyorsun Hasan amca geliyorum hemen." dedim ve telefonu kapatıp yatağın diğer tarafının boş olduğunu görmem kalbimin hızlanmasına neden oldu. odadan çıkıp tuvalete gittim. Boş olduğunu görmem ile diğer odalaları kontrol ettim ve Melek in gitmiş olduğunu garantiledim. Dışarı çıkmam ile kapıda polisler belirdi ve ardından Doğan ın arabası. Doğan arabadan inip bana doğru koştu ve beni kolları arasına aldı. Ne zaman ağladığımı farketmeyerek titreyen sesim ile Doğan ın kollarında "D-doğan... birlikte uyuduk... Farketemedim... Çok özür dilerim...". "Şşş sakin ol bir şey olmayacak bulacağız Melek i" Dedi ve ardından daha sıkı tuttu beni "Beril hanım ve Doğan Bey ifadenizi almamız lazım. Bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor. Buyurun." Dedi ve ilerideki polis arabasını göstererek kolumuzdan tutarak ne kadar rica eder gibi söylesede sürükleyerek bizi arabaya oturttular. Karakola geldiğimizde beni ayrı olarak küçük bir odaya soktular ve ardından bir memur girip karşıma oturdu. " Evet Beril Hanım şimdi lütfen bugün neler olduğunu bize anlatın." kafamı salladım ve "Bugün ben, mert ve abim melek i sahile götürdük oradan döndükten sonra da melek benimle uyumak istediğini söyledi. Bende yanında kaldım. Gece bir ara tuvalete diye kalktı başka bir şey hatırlamıyorum." dedim ve yanağımdan akan gözyaşımı sildim. "Mert ve abiniz bunlar kim ve yetimhanede kalan bir kız ile nasıl böyle bir samimiyet kurarsınız?" Suçlu bir şekilde kafamı eğdim "Mert Melek i evlat edinmek istiyor ondan dolayı yıllardır tanışıyorlar abim ise o da polis memuru beni ziyarete gelirken kızlarla ve Mert ile tanışmıştı. Mert çağırmıştı abimi de ve Doğan ın haberi yoktu Melek i dışarı çıkardığımdan onun mesaisi bitince çıkarıyordum. " " Daha öncede çıktınız yani? " " Evet" "Nereye gittiniz peki" "Mert e" Kafanısı salladı ve "Tamamdır" dedi ve kapıyı açarak "Beril hanımı nezarethaneye alalım lütfen bu gece misafirimiz olsun" Demesiyle dışarıdan gelen 2 kişi koluma girip beni nezarethaneye götürüp kapıyı kilitlediler. Ağlayarak yere çökmemin ardından melek için dualar etmeye başladım. 2 saatin ardından kapının açılmasıyla parmaklıklara yanaştım ve gelene baktım. Karşımda kızarmış göleri ile Mert i görmek beni çok şaşırtmadı çünkü onunda ifadesinin alınacağını biliyordum. Ancak sinirli gözler ile bakması şaşırmıştı çünkü büyük ihtimalle bu olayda beni suçluyordu. Mert i de diğer alana koyup kapısını kilitlediler. Tekrar 2 saatin ardından kendimi daha fazla tutamadım ve "Hey ben bir şey bilmiyorum neden burada tutuyorsunuz beni" "Kes sesini buradan bir çıkalım o zaman görüşeceğiz seninle!" Mert in tepkisi üzerine "Sen beni tehdit mi ediyorsun süründürürüm oğlum seni!" Tam bana karşılık verecekken Kapıya vurulan yumruk ile ikimiz de kafamızı o tarafa çevirdik. "Kesin sesinizi aleyhinize bir delil bulunmazsa çıkacaksınız zaten!" Kapıdaki görevlinin söyledikleri ile yere çöktüm ve Berk in bir an önce gelmesini beklemeye başladım.
Melek kendisini kaçıranlarla nasıl temasa geçmişti onu düşünmeye başladım ancak aklıma yabancı bir kişi ile konuştuğu an gelmiyordu. O halde bu kişi kim ise melek in aklına okulda veya okul yolunda girdi. Neredeyse 1 gündür nezarethanedeydik ve tekrar akşam olmuştu ama ne yanımıza gelen vardı ne de sorularımıza cevap veren. Kapının açılma sesiyle oturduğum yerden kafamı demirlere dayadım ve gelenin kim olduğuna baktım. Gelenin Berk olduğunu görmemle "Berk!" "Şşş sakin ol güzelim" dedi ve önce Mert in kapısını açtı ve ardından benim kısmımın parmaklıklarını açmak için önüme geldi. "Abi ne oldu? Ne dediler? Melek e ne olmuş? Bulundu mu?" Sınırsız sorularım karşısında Berk "Şşş dışarıda konuşucaz şuanlık bekle." dedi ve kapımı açmasıyla kollarımı boynuna doladım. O da kollarını belime dolayıp başımdan öptü. "Hadi güzelim." dedi ve elimi tutup bizi bekleyen Mert ile birlikte dışarı çıktık.
Karakoldan dışarı çıkıp Berk in arabasının önüne geldiğimizde Mert elini beline koyup anlını ovdu ve bize döndü. "Ne olmuş kardeşime? Bulundu mu?" Dedi ve Berk e yaklaştı. Berk şok olmuş bir şekilde bana baktı ben de anlam veremeyerek "Kardeşim derken?" "EVET! Benim kardeşim ne oldu ona?" Dedi Berk in kolundan tutup sarstı. Berk kolundaki eli ittirip "Çocuk kaçakçılığından şüpheleniyorlar. Yani çocukları yurt dışındaki kişilere yasal olmayan bir şekilde veriyorlar." Mert duydukları ile bir adım geriledi sırtını arabaya yaslayıp yavaşça yere çöktü ve kafasını kollarının arasına gömdü. Berk e baktığımda üzgün bir şekilde Mert e bakıyordu ardından bana baktığında gözlerinin dolduğunu gördüm. Abimi ilk defa bu halde görmek kalbimi acıtmıştı. Mert in yanına yere çöküp elimi kafasına koydum ve saçlarını okşamamla kafasını kaldırıp bana baktı. Gözleri kıpkırmızı olmuş ve çenesinde akmakta olan göz yaşı vardı. Yüzündeki gözyaşlarını elimle silip "Mert belki bulunur umudumuzu kaybetmemeliyiz." Bana hiç bir cevap vermeden sadece yüzüme bakıp elini kaldırdı ve omzuma koyup beni kendine çekti. Bacaklarım bacakları arasına girmiş bir şekilde yerde bana sarılmasıyla şok içinde bir süre bekledikten sonra sarılışına karşılık verdim.
" M-mert" "Beril o benim kardeşim onsuz yapamam ben." başını omzuma sokarak söylediği sözler karşısında burnumun sızladığını hissettim. "Mert bana bak" dedim ve bacakları arasındaki yerimi bozmadan kafasını kaldırdım. Ağlamaktan kızaran yüzü onu oldukça masum gösteriyordu. "Dediğim gibi polisler araştırmaya devam edeceklerdir bulunma ihtimali var halen umudumuzu yitirmeyelim."
Berk in "Beril, üzgünüm ama arama sonlandırılacak gibi gözüküyor bunu yapan kim ise üstlerimiz biliyor ve çekiniyor gibi sıradan kişilerin işi değil bu." cümlesi ile Mert beni ittirmiş ve sırt üstü yere uzanmıştım. Berk tam Mert in üzerine atlayacakken " Berk dur! " dedim o sırada Mert hızla doğrulup yanıma yaklaştı ve "Dibindeki kızın kaçırılmasını nasıl görmezsin! Sana demedim mi tuhaf davranıyor diye!" Bende ayağa kalkıp "Mert! Üzgünüm gerçekten böyle bir şey yapabileceği aklımın ucundan bile geçmedi." "Ne yaptın yoksa sen kendi ellerin ile mi verdin he!? Ne kadar verdiler söyle! Ne kazandın!" Mert in bana yönettiği iğrenç ithamlar karşısında kendime hakim olamayarak yanağına tokat attım. Ve parmağımı yüzüne yönelterek "Sözlerine dikkat et! Sen üzülüyorsan biz de üzülüyoruz. Nasıl böyle bir şey söylersin bana" Cevap dahi vermeden arkasını dönüp ilerlerken Berk
" Ne yaptığını sanıyor bu? İlk önce gözümün önünde kardeşime sarılıyor sonra bir de itiyor!" Berk in sinirle bana sarfettiği sözler karşısında attığım tokat karşısında karıncalanan elime bakarak "Abi acısı var ne yaptığının kendide farkında değil." Dedim ve arabaya bindim.
Eve geldiğimizde doğrudan odama girip üzerimi değiştirdim ve abime bakmak için odadan dışarı çıktım. Camın önüne koyduğumuz 2 küçük koltuktan birine oturmuş ve dışarıyı seyrediyordu. Bende diğer koltuğa oturdum. " Abi bundan sonra ne olacak?" "Beril dediğim gibi devlet bu işin peşini her an bırakabilir belki de bıraktı bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey o adamlar rahat durmayacak o yüzden dikkat etmelisin ve etmeliyiz." Korku ile Berk e bakıp "Ne yani çocukları kaçırmaya devam mı edicekler?" "Büyük ihtimalle." dedi ve yerinden kalkıp "Ben en iyisi uyuyayım daha sonra düşünürüz bunu güzelim." dedi ve anlımdan öpüp odasına gitti.
Ben kahvemi almış dışarıyı izlerken zil sesi ile saate baktım. Saat 22.00 a geliyordu. Bu saatte kimin olduğunu öğrenmek amacıyla kapıya ilerleyip kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm Mert ve Doğan ile meraklı bir şekilde bakıp "Bir şey mi oldu?" dedim. "İnsan önce içeri davet eder" diyen Mert ile göz devirdim lakin bir şey dememe fırsat vermeden beni kenara itip içeri girdi. Gerçekten bu beni ittirme olayı canımı sıkmaya başladı her seferinde bir nesne gibi ittirilip duracakmıyım ya. "Nasılsın kuzum?" Doğan ın sesi ile ona baktım ve "İyi olamaya çalışıyorum Doğan işte. Hayırdır bu saatte bir şey mi oldu?" "Bende bilmiyorum beni aradı ve ille de Beril in evine gitmeliyiz diyip durdu. Getirmek zorunda kaldım. Ve polislere haberim olmadığını söylemişsin yalanını devam ettirmek zorunda kaldım. Neden her şeyi üstlendin ben izin vermeyebilirdim biliyorsun. " Kafamı salladım "Benim suçum yüzünden başına bir şey gelmesine dayanamam." "Saçmalama gel şuraya" dedi ve beni çekip sarılmasıyla bende karşılık verip "Hadi gel de bakalım ne diyor." dedim
Oturma odasına girdiğimizde az önce benim oturduğum yere oturmuş Mert in yanına ilerledik ve Doğan sırtını camın pervazına yaslayarak eliyle oturmam için diğer koltuğu gösterdi. Oturup Mert e baktım "Bugün için kusura bakma. Sinirimi senden çıkarmamalıydım." demesiyle "Sorun değil. Kızgın değilim içinde olduğumuz durum zor." dedim ve ekledim "Evet? Bir gelişme mi var?" Mert dışarıyı izlemeye devam ederek "Polis madem bu işin peşini bırakacak o zaman biz devam ederiz." "Mert burda oyun oynamıyoruz biz ne anlarız" Doğanın sözleri karşısında Mert bana baktı "Beril, Melek i kaçıranları bulmak istiyormusun istemiyormusun?" "Tabi ki istiyorum ama nasıl bulacağız." Doğan bize delirmişiz gibi bakarken "Doğan bizi yanlız mı bırakıcaksın?" Mert in sorusu karşısında Doğan bıkkın bir nefes vererek "İyi tamam nasıl isterseniz öyle olsun ancak Mert 3. Kez soruyoruz Nasıl? Biz ne anlarız?"
"Orasınıda bu gece düşünelim."
"Düşünmenize gerek yok, ben bu eğitimi boşuna almadım." Gelen ses ile hepimiz karanlıkta duvara yaslanmış bizi dinleyen Berk e döndük.
|
0% |