Bir ormandaydım.üzerimde Bembeyaz bir elbise vardı. Koşuyordum. Hava hafif karanlık ve sisliydi. Nereye gittiğimi bilmiyor sadece koşuyordum... Koşarken ayağım takıldı ve düştüm. Kafamı kaldırdığımda karşımda bir silüet belirdi.nerde olduğumu anlamaya çalışıyordum. Karşımdaki silüet e daha da dikkatli bakmaya başladım. Gülüyordu.anlamsız gözler ile ona bakmaya devam ediyordum. Ama o hiç susmuyor sadece gülüyordu. Ayağa kalkmaya çalıştıkça toprağa daha fazla yapışıyordum. Tedirgin bir ses ile başımda hiç durmadan gülen silüete "neredeyim ben. Sende kimsin,neden gülüyorsun?"diye sordum. Gülmeye devam ediyordu.sanki dediğim şeyleri duymuyormuş gibiydi. Korku tüm vücudumu ele geçirmişti yerimden hareket edemiyordum. Tekrardan karşımdaki silüete baktığımda ise artık gülmüyordu."kurban,kurban,kurban,kurban..."diyerek sayıklamaya başlamıştı. Hiçbir şey anlamıyordum. Sanki sessim içime kaçmış gibi ürkek bir sesle "ne diyorsun sen?, anlamıyorum ne kurbanı"dedim. Silüet ise beni umursamadan sayıklamaya devam ediyordu. Kendimi zorlayarak topraktan ayrılmayı başardım. Ayağa kalmıştım. Etrafıma göz gezdirdim. Ormanlık bir alandaydim. Ama her yer karanlık ve sisliydi.silüetin kahkahası ile tekrardan ona dönmüştüm. "Kırmızı, kırmızı, kırmızı, kırmızı.."diye sayıklamaya başlamıştı. Anlamıyordum... Korku dolu bakışlarımı ondan çekip arkamı dönerek koşmaya başladım. Arkamdaki silüete bakmayı ihmal etmiyordum tabi hâlâ sayikliyordu. Birden ağaçların arasında dev bir ayna gördüm. Yavaş yavaş ayna ya yaklaştım. Gördüğüm görüntü ile çığlık atarak geriye doğru adım attım. üzerimdeki bembeyaz elbisemin üzerinde kırmızı leke vardı. Gözlerimi güçlükle çekip üzerime indirmeye çalıştım. Görüceğim görüntüden korkuyordum. Ama beklediğim gibi olmadı. üzerimdeki elbisede kan yoktu. Hâlâ bembeyazdı. Hızlıca gözlerimi yine aynaya çevirdiğimde aynadaki halimde bembeyaz elbisemin üzerinde kırmızı leke vardı. Aynadaki halime kitlenmiştim. İçinde bulunduğum ortam daha da Kararmıştı. Az önceki silüetin gür kahkahasını duymuştum. Tüm kuşlar uçup kaçmıştı. Tekrardan korku ve dehşet ile koşmaya başladım. Arkamdaki silüetin sesini duydum."senin yüzünden öldü, kurbanı sen seçtin"diyordu. Ben birşey yapmamıştım. Ne dönüyordu bilmiyordum. Sadece tek bir bildiğim vardı o da sonumun geldiği. Etrafıma baktığımda aynaları görüyordum. Bunlar da neydi bilmiyorum. Gözlerimi yukarı kaldırdığımda ise bir ağacın dallarına asılmış sarı bir elbise vardı. Üzeri kandı... Daha hızlı koşmaya başladım. Sesler susmuyordu. Arkama döndüğümde ise silüet yoktu ama sesi hâlâ duyuluyordu. Tam önüme dönmüştüm ki ayağım bir sarmaşığa takıldı ve düştüm. Gözlerim ellerime inmişti. Ellerim kana bulanmıştı. Buna bile tepki veremeyecek haldeydim. Hızlıca yerimden kalkacakken bana uzatılan bir el gördüm. Şaşkınlık ve korku ile ele bakıyordum. Gözlerimi güçlükle el den çekip bana o eli uzatan kişiye çevirdim. Gördüğüm görüntü ile yüzümde hafif bir tebessümün oluştuğunu hissettim. Oydu... O buradaydı. Umudum. Herşeyim.

Evettttttttttttt bu benim ilk kurgum. Bir yanlışım varsa şimdiden özür diliyorum. Aslında ben bu kurguyu çizgi stüdyo dan yazmaya başlamıştım. Ama orda yapamayınca bende burayı tercih ettim. Bundan sonra burdayizzz. Şimdiden okuduğunuz için teşekkür ederim ve nice bölümlerimize diyelimm🪞🙏💞 herkese iyi akşamlar dilerim.

Instagram'dan hem kitap ile ilgili bilgi hemde gelecek bölümlerden spoi almak istiyorsanız biryazarcik08 takip ederseniz sevinirim 🤍