@bitterimrjn
|
Selammm yeni bölümle geldim. Sitede sıkıntı vardı. Bölüm biraz gecikti. Okuyup yorumlarda buluşalım. ✨ yıldızları unutmuyoruz canlarım.
Keyifli okumalar.❤️🥰
Şarkı/ Teoman . Sevdim seni bir kere
AŞK SARHOŞU Sevginin sonsuz olduğu bir dünyada, bir damla sevgiye aç insanlar var.
Anka'dan
Gün ışınlarının cam tavandan üzerime vurmasıyla gözlerimi açtım. Gözlerimi aşındıran ışık yüzümü buruşturmaya yetti.
Göğüs kafesimde hissettiğim sıcak nefesle bakışlarım oraya kaydı.
Göğüs kafesimde bir melek gibi yatan kızıl saçlı kadınım güneşin saçlarına vurması yüzündeki çilleri daha net ortaya çıkarmıştı.
Bir eli karnımda yüzü ise göğsüme yaslıydı. Gözlerime eşsiz bir güzellik sunan can özüm çok güzel uyuyordu. Karnımdaki elinin parmağında ışıl ışıl parıldayan yüzüğe baktım. Dün gece ona evlenme teklifi etmiş ve hiç tereddüt etmeden kabul eden kadın. Hayatımın kalbimin baş köşesine oturmuştu.
Kollarımın içinde bir tanrıça gibi süzülüyordu. Evlilik teklifimi kabul edip rüyalarımı süsleyen kadınla birlikte olmuştum. Öyle büyüleyiciydi ki; asla ona tadına doyamayacaktım.
Vücudunun her bir zerresini ezberlemiş, teninin her yerini tatmış, dokunmuştum.
Yatağımı süsleyen bir mücevherden farksızdı. O benim eşi benzeri olmayan paha biçilmez mücevherimdi.
Elim yüzüne saçılmış kızıl saçlarının arasına girdi ve yavaşça yüzünü açığa çıkardım. Sabaha kadar uslu durmamış bir birimize dokunmuş,sevmiş ve sevişmiştik.
Sabaha karşı en son duş alıp yorgun düşmüş uykuya dalmıştık. Dudakları hafif aralıklı bir şekilde uyuyordu. Bir ara sevişmemiz o kadar sertleşmişti ki; dudakları şişmiş ve kızarmıştı. Üzerinde varla yok arası mini bir gecelik vardı.
Çıplak vücudu benim çıplaklığıma değiyor ve onu yeniden arzulamamı sağlıyordu. Kıpırdamaya başlayan kadınım uyanmasını beklerken vücuduma ahtapot gibi daha çok sarıldı. Bu hareketi beni gülümsetirken burnumu saçlarının arasına daldırdım. Kokusunu içime çektim büyülü bir kokusu vardı. Kendine has ve nergis kokusu bir birine karışıyor misk kokusu gibi tüm hücrelerime yayılıyordu.
Bir elimi beline koydum sırtını belini yavaşça okşadım. Uyanmasını istemiyordum. Onu çok yormuştum. Onunla sevişirken İlki olduğumu anlamıştım.buda bana ve ona özeldi. Kendimi özel hissetmiştim, ona bu duyguyu yaşatan ilk adam bendim. Ellerimi kalçasına doğru indirdim yavaş daireler çizerek okşamaya başladım. Bu hareketimle dudaklarından mırıltılı sesler çıkardı.
Gözlerini araladı. Zümrüt yeşili gözleri ışıl ışıl parıldadı. "Günaydın." Dedi hafif çatallaşmış sesiyle yüzüme bir gülümseme kondurdum. "Günaydın nefesim." Dedim gözlerinde uyku mahmurluğu akıyordu.
"Nasıl hissediyorsun var mı ağrın?" Diye sordum. Önce biraz bekledi kendi bedenini kontrol etti. Sonra bakışlarını yüzüme doğru kaldırdı. "Hafif bir sızı var oda normal." Dedi cilveli bir edayla o böyle baktıkça kendimi tutmakta zorlanıyorum. Ellerimi beline koyduğum gibi tek hamlede karnımın üzerine oturttum. Dudadaklarında tiz bir çığlık koptu. İki elini göğsüme koydu, dağılmış tüm saçları yüzüme doğru savruldu.
O kadar güzel duruyordu ki; baktıkça bakasım geliyor. Bir ressamın elinden çıkmış tablo gibi şaheser duruyordu."napiyorsun Anka?" Dedi şaşkın bakışları ile baktı. Yüzüne gelen saçları omuzundan arkaya itekledim. Açılan yüz hatlarında benim bıraktığım izler duruyordu.
Şişmiş dudakları, kızarmış yanakları, öptüğüm, ısırdığım boynu vücudun her bir yerine bıraktığım imzam duruyordu.
"Napıyorum güzelim. Şah eserimle ilgileniyorum. Öyle güzelsin, bakmak doymak ne mümkün." Dudaklarındaki gülümseme büyüdü, tüm yüzüne yayıldı. "Bakıyorumda bugün keyfiniz yerinde Anka bey." Dedi elimi ensesine attım yüzünü yüzüme doğru eğdim. Dudaklarına bir öpücük bıraktım.
Bu teklifimi hemen kabulden kadınım dudaklarını araladı, masumane bir öpücük en tutkulu hale geldi. Bir elimi çıplak bacaklarına indirdim, okşayıp sıktım. Dudaklarını öptüğüm için inlemesini yutmuştum. Arsızca öptüğüm dudaklarına dilimde eşlik etti. Kendine yol bulan dilim onun diliyle buluştu. Tadını tattıkça tadasım geliyor. Bir tatlının verdiği lezzet gibi oda uslu durmayarak kendini biraz aşağı kasıklarımın üzerine kaydı. Bu hareketi inlememe neden oldu.
Kadınlığı şuan erkekliğimin üzerinde sürtünmeye başladı. Bu hareketi uyanmış olan aletimi dahada uyandırdı.
Hızlı bir şekilde pozisyonları değiştirdim. Şimdi o altımda ben üstünde duruyordum.
Soluklanması için geri çekildim. Yastığa ve yüzüne dağılmış kızıl tutarlarını yüzünden çektim.
Kızarmış dolgun dudaklarına meftunu olduğum yeşil gözlerine baktım. "Güzelliğin beni öldürüyor. Nasıl bir şeysin sen Zümrüt?" Dedim dudaklarına bir buse bıraktım. Boynuna nergis dövmesine de önce dişlerimi geçirdim. Sonra dilimle yaladım öptüm. Kokusunu içime çektim.
Benim yaşamım burası boyun girintisiydi. Kulak memesini dudaklarımın arasına aldım. Yüksek diyebileceğim bir inleme sesi çıkardı. Bu ses tonu beni tahrik etmeye yetiyordu. Kulak memesini emdim ve dişlerimin arasına alıp çekiştirdim. "Anka!" Diyen sesini duydum, kendini bana bastırmaya çalışıyordu. En az benim kadar tahrik olmuş kadınıma baktım. Gözleri ışıl ışıl parlıyor arzu ve tutkuyla bakıyordu.
"Her bir zerrene aşık olmak, sende kaybolmak bu hayatta tattığım en güzel duygu." Dedim Bir elim kalçasından kadınlığına doğru ilerledi.
"Senin sevginde kaybolmak en güzel şey!" Bir elini yüzüme koydu. Çenemdeki çukura baş parmağını gezdirdi." Bendeki aşkın sonsuz, bana kendimi nasıl değerli hissettirdiğin hakkında hiç bir fikrin yok." Elini sol göğsüme koydu gözlerimin içine baktı. "Şu kalbin benim için attıkça!" Bir diğer elini kendi sol göğsüne koydu.
"Bende ki kalp hep sen diye atacak, seninle çarpar seninle durur." Dedi. Her bir sözcüğü kalbime ilmek ilmek işledi. İşte o benim benim kadınım hayatım yaşam sebebim. Yüzümdeki elinin avucuna dudaklarımı bastırdım. "Yaşama sebebim, soluduğum nefesim." Dedim yüzümü boyun girintisine gömdüm öptüm kokladım, soluklandım. Ellerini çıplak sırtımda gezdirmeye başladı. Dün gece bıraktığı izlerin üzerinde gezinmeye başladı. +18 bölümü okumak istemeyen rahatsız olanlar atlayabilir. Her bir dokunuşu tüm vücudumu uyarıyor ona tepki veriyordu. Boynundan göğüs kafesine doğru öptüm ısırdım. Her bir yerini damgaladım. Sıcak nefesimle göğüs kafesi yükseliyordu. Dikleşen göğsünü önce öptüm sonra tomurcuklarını dudaklarımın arasına aldım emdim ısırdım. Ben onun göğüsleri ile ilgilenirken o parmaklarını saçlarıma daldırdı. İnlemeleri sıklaştıkça boğazımdan hırıltılı sesler çıkmaya başladı. Yediğim en lezzetli şeyler üstünde oyalandığım göğüsleriydi. Başımı kaldırdım. Yüzüne baktım güzelliği karşısında eriyip gidebilirdim. Üstündeki geceliği tek seferde çıkardım.
Tüm çıplaklığıyla yatakta bir tablo gibi eşsiz güzelliğe sahipti.
"O kadar güzelsin ki Zümrüt sana dizecek kelimeler bulamıyorum. Tenin,vücudun,kokun ve o Zümrüt güzeli gözlerin beni bitiriyor." Dedim yüzünde şehvetin ve tutkunun izleri parıldıyor.
"Sen bu kadar konuşur muydun? Seni artık içimde hissetmek istiyorum." Dedi hafif sitemli çıkan sesine kahkaha attım. Başımı iki yana salladım.
"Ölürüm kızım sana." İstediğini vermek için gözlerinin içine bakarak baksırımı üzerimden çıkarıp kenara attım. Arsızca beni baştan aşağı süzdü. Beğeni dolu bakışlarını üzerimde gezdirdi.
Dudaklarını önce yaladı, daha sonra alt dudağını dişleri arasına alıp ısırdı. Erkekliğim bu uyarılarına yanıt verdi. Sertleşen erkekliğimi vajinasına sürdüm. Islanmıştı benim için hazırdı. İki bacağını belime doladı. Beni kendine bastırdı. Bu cesur halleri çok hoşuma gitmişti.
"Yavrum böyle yapmaya devam edersen bütün gün içinden çıkmam nede bu yataktan." Dedim
"Çık diyen mi oldu sana? Sabrımı sınama artık." Sinirli hallerine ayrı bir yükseliyordum.
Elimle tuttuğum erkekligimi yavaşça ona doğru ittim. Bununla birlikte dudaklarından inleme firar etti. Bunu bir kaç kez tekrar ettim.
Gözlerinin içine baktım sertçe kendimi ona doğru ittim. Dudaklarından çığlık çıkmasına izin vermeden çığlığını kendi dudaklarımla hapsettim. Islana kadınlığı ve dar duvarları beni öyle sıkı sarmalıyorduki beni zorluyor ama zevk alıyordum.
Dudaklarını hoyratça öpmeye başladım. Yavaşça gelgit yapmaya başladım. Dudaklarında ikimizde inliyor zevk alıyorduk. Dudaklarımızı ayırıp içinden geri çıktım. Tekrar sert bir şekilde girdim.
"Hayvan herif yavaş olsana." Diye bağırdı. "Çok darsın güzelim sarıp sarmalıyorsun beni." Gelgitlerim hızlandıkça inlemelerimiz soluklarımız çoğaldı bir birine karıştı. Bir elimi göğsünü ovaladı. Bir diğer elimle kadınlığını okşuyor hızlı gelgitler yapıyordum.
"Anka geliyorum." Dedi bende gelmek üzereydim. Biraz daha hızlandım. Bir kaç dakika içinde ikimizde elektrik akımına kapılmış gibi titremeye başladık. Bir kaç kez daha gelgit yaptıktan sonra boynuna gömdüm kendimi. İkimizde rahatlamış bir birimizde soluklanıyorduk.
"Ölümüm senin elinden olacak Zümrüt'üm." Dedim boğuk çıkan sesimle. "Ölümün değil yaşamın olsun benimle ." Dedi elini saçlarımda gezdirdi okşadı.
+18 sahnesi bitmiştir.
"Bu canım sana feda be güzelim." Hala içinde olğum için erkekliğimde hissettiğim kasılmalar beni sıkı sıkı sarıyordu. Dudaklarına bir öpücük bıraktım yan tarafına attım kendimi.
Bir kolumu boynunun altından geçirip kendime çektim. Saçlarına bir öpücük bıraktım. Yüzünü göğsüme koydu. Hala düzene girmemiş olan nefeslerimiz göğüs kafesimi hızlıca indirip kaldırıyordu.
"Nasıl hissediyorsun kendini canımın içi." "Yorgun ve hafif bir ağrı ama çok iyiyim." "Ah güzelim ağrın olmasa içinden çıkmayı bile düşünmüyordum." "Yavaş gel aslanım buda can yani bütün gece denemediğin pozisyon kalmadı." Dedi doğru bütün gece sevişmiş güçten düşünce yorgunluktan uykuya dalmıştı.
Aklına ne geldiyse hızlıca kalktı. "Hiiiii... biz korunmadık Anka!" Dedi şaşkınca baktı.
"Siktir." Hiç aklıma gelmemişti. Kendimi o kadar kaptırmıştım kendimi onu unutmuştum. "Napıcaz Anka?" Hiç bir fikrim yoktu.
"Yapacak bir şey yok güzelim sonuçlara katlanacağız. Hem erkene almış oluruz küçük Zümrüt ve Anka'ları senin gibi güzel bir kızım neden olmasın."
"Bunu hiç konuşmadık, isteyip istemediğini bilmiyorum. Kendim bu duruma anne olmaya hazırmıyım bilmiyorum." Dedi
Endişeli hali beni biraz üzmüştü. "Bizim bir çocuğumuz olsun istemez misin?" Yüzüne baktım. "Şey isterim tabiki senin gibi yakışıklı, yüreği güzel bir oğlum kızım olsun çok isterim. Ama erken olmaz mı?" Bir elimi yüzüne koydum.
"Ben sana yeteri kadar geç kaldım. Seninle her şeyi istiyorum. Erken veya geç fark etmez senden gelecek her bağa razıyım. Bu defa geç kalmak istemiyorum." Elimi karnına koydum. "Burda senden benden bir parça yeşerecekse,nefes alacaksa, can bulacaksa başım gözüm üstüne." Dedim.
Öyle güzel bir bakışı var ki;dünyalara değişmem gözleri doldu. Parmaklarımı dolan gözlerinin altına koydum. Baş parmağımla okşadım. Burnunun ucuna bir öpücük kondurdum. "Sakın yavrum dökme incilerini değmesin yere yol bulmasın o inci tanelerin." Bir damla göz yaşı aktı. Elimle yakaladım. Dudaklarımı ıslak yanağına bastırdım. "Nefesim, ruhum,ömrüme can kadınım." Dedim kendime çektim. Sıkıca sarıldım.
"Seni bana veren yaradana şükürler olsun. Çocuklarımıza harika bir baba olacaksın. Can özüm yaşamım her şeyim." Dedi boğuk çıkan sesiyle "Çok seviyorum seni be adam. Kelimelerime sığmıyorsun. Elalarına aşık olduğum." Onu alıp içime sokasım geliyor sarıp sarmalamak istiyorum.
Sadece bana baksın bende kaybolsun istiyorum. Belki bencillik ama umrumda değil.
"Ömrüme ömür kattın. Hayatıma neşe kattın. Seninle var oldum. Bu saatten sonra sen varsan ben seninle varım. Her bir göz yaşına dünyayı yakarım. Her bir gülüşüne ölürüm." Dedim kokusunu içime çektim.
"Hadi kalk duş alalım sonra ren geyikleri safarisine katılacağız. Gönlüm bu odada yataktan çıkmaya razı değil. Ama yarın dönüyoruz. Onun için son günümüzü doya doya yaşayalım istiyorum." Dedim.
"Yaa ayyy çok güzel hadi kalk gidelim hemen." Şen sesiyle birlikte kalkıp onu kucağıma aldım. Banyoya doğru gittim. Önce onu sonra kendimi yıkadım birlikte banyodan çıktık. Üzerimizi giyinip hazırlanıp çıktık.
******
"Zümrüt'ten
Dün gece unutamayacağım bir an yaşamıştım. Her bir zerreme işlemişti. Parmağımdaki yüzüğe bakıp bakıp sırıtıyor. Ve sonrası yaşadıklarımı hatırladıkça içim içime sığmıyor sevgim, kat be kat artıyordu. Ne zaman bu kadar içime her bir zerresini işlemişti. İnanın bende bilmiyorum. Bildiğim tek şey sonsuz sevgim, aşkım.
Ankayla bütün gece sevişmiş hatta sabahda devam etmiştik. Şimdi elimi sıkıca tutan sevdiğim adamla ren geyikleri safarisine katılmıştık. "Anka şunlara baksana çok tatlılar. Hele boynuzları nasıl güzel." Sıkıca koluna sarıldım. "Ya ya çok tatlılar." Diye homurdandı. Geldiğimizden beri onlarla ilgilenmem hayran bakışı atmam onun bir ren geyiği kıskanmasını kahkahalarla izliyordum.
"Şaka gibisin Anka bir ren geyiğini kıskanmadığın kalmıştı." Dedim yüzümdeki gülümsemeyi silmeden ona baktım.
"Sikeyim ben şu aklımı kalsaydım ya odada yatağımda Seninle sevişmek var ken geldim geyik safarisine." Dudaklarımdan bir kahkaha daha patladı.
"Gülüp durma canımı daha fazla sıkma hadi yeter bu kadar odaya dönüyoruz. " kolundan çıktım yüzüne şaşkınca baktım.
"Allah aşkına bir ren geyiğine mi yenileceksin hadi gel bir tür kazıklarla kayalım." Dedim hiç oralı olmadı. "Yürü gidiyoruz sıcak yatağımız var ken hayvanlar aleminde, bu soğukta ne işimiz var." Dedi yere eğilip bir kar topu yaptım yüzüne fırlattım.
Beklemediği kartopuna ve bana şaşkın bir bakış attı. Yüzündeki ifadeyi görünce koşarak ondan uzaklaştım. "Seni mahvedeceğim Zümrüt nereye kaçtığını sanıyorsun?" Peşimden koştu. Sırtıma yediğim kar topuyla arkamı döndüm. Elinde bir kar topu daha fırlatmaya hazırlandı.
Hemen eğildim. Attığı kartopundan kurtuldum. Elime bir kartopu yaptım ona fırlattım. Gülüşüm büyüdü, oda gülüyor egleniyordu. Bir süre bir birimize kar topu fırlatıp durduk.
"Anka dur lütfen her yerim dondu." Dememe kalmadan suratıma bir kar topu daha yedim. Yediğim kar topuyla birlikte sırt üstü karların üstüne çığlık atarak düştüm.
"Zümrüt güzelim." Diye yanıma koştu. Bütün algılarım kapandı elime bir kartopu yaptım. "Güzelim iyimisin?" Gözlerimi kapatmıştım. O hemen yanı başımda durdu. Yüzümü avucuna aldı. Yüzüme yediğim kartopu canımı azda olsa yakmıştı.
O konuştukça cevap vermedim. Endişeli sesi beni biraz memnun etmiş. "Yavrum aç gözlerini, özür dilerim. Böyle olsun iste-" lafını bitirmesine izin vermedim. Elimde tuttuğum kartopunu yüzüne geçirdim.
Beklemediği anda yediği kartopuyla bu defa sırt üstü o yere düştü. Kalkmasına fırsat vermeden karnının üstüne oturdum.
İki elimle yerden aldığım karı yüzüne buladım. "Nasıl oluyormuş yiğidim. Sen dur seni kardan adam yapacağım." Dedim hem gülüyorum hem yüzüne kar sürüyordum.
Üstünde olduğum için hareket etmesi biraz zordu. "Ödümü kopardın Zümrüt bir şey oldu sandım." Dedi iki el bileğimden tuttuğu gibi pozisyonları değiştirdik.
İki bileğimi kara gömdü. Bacaklarımı kendi bacaklarının arasında sıkıştırdı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Aklımı aldın. Ama bunu acısını alırım senden." Kıkırdadım.
"Yaa çok mu korktun?" Dedim cilveli bir şekilde. "Korkmak kelimemi kızım, seni yerde baygın görünce kalbim yerinden çıkacak sandım. " O gayet ciddi ve endişeli şekilde bana bakıyordu.
"Sen benim canımı yakmaz, kalbimi kırmaz, bırakmazsın ki;" Dedim başını salladı. Onaylayarak beni "Senin saçının teline zarar gelse ilk kendimden bilirim güzelim." Dedi bir elimi bıraktı, bıraktığı gibi yüzüme yediğim kar yığını ile gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Duygusal bir konuşma sırasında yediğim kar hiç iyi olmamıştı. "Şimdi ödeştik kızılım."Dedi kendiyle birlikte benide karlar üzerinde yuvarlandı. Pozisyon değiştire değiştire bir süre gülerek çığlıklarımla yuvarlandık.
Bir ağaç dibinde durmuştuk. Tepemizde karlar aşağı düşerken ağacın altında kara gömülmüş durumdaydık. Zar zor çıktığımız karın altında bu defa gözlerimize kenetlenmiş bir çift gözle karşı karşıya kaldık.
Kocaman boynuzları koyu kahve gözleri ve büyük heybetiyle karşımızda duran ren geyikleri ile kala kaldım.
"Anka bize saldırmazlar dimi?" "Hiç bir fikrim yok Zümrüt." "Çok yardımcı oldun." Dedim "Ne deme mi bekliyorsun?" "En azından saldırmazlar diyebilirsin hayvan herif." "Yalan mı söylememi istiyorsun? Hem niye hakaret ediyorsun?" "Aaa ne hakareti aşk olsun. Senin familyandan ya onlarla iyi anlaşır bizi kurtarırsın demek istedim." Dedim ona baktım. Azgın boğa gibi bana bakıyordu. "Sen bana ne demeye çalışıyorsun? " "Hiç. Yalan mı? " dedim ve bir hışımla yanımdan kalktı ve gitti.
O beni bir ren geyiği ile baş başa bırakıp gitti mi? Ren geyiğe baktım. "Güzel geyik yakışıklı geyik bak hemcinsin gitti. Sen ondan uysalsın." Dedim. ne diyorum ben Allah aşkına?
"Bak sen ondan daha yakışıklısın." Bir adım atıp bana doğru geldi."Tamam yakışıklısın dedikte dibimize gel demedik. Hadi biraz geri bas." Dedim keşke demez olaydım. Hemen ayağa kalktım. Hızlıca arkamı dönüp koşmaya başlaya çaktım ki sert bir şeye çarptım.
Ne olduğunu anlamadan kendimi sırt üstü karların üstünde buldum. "Zümrüt iyimisin güzelim?" Diyen Anka'ya bakamadım çünkü başımın ucunda bana yüksekten bakan ren geyiğiyle bakışmakla meşguldüm.
"Anka senin gözlerin ne zaman koyu kahve oldu ve ne zaman boynuzların oldu? Ve sen niye bir ren geyiğine dönüştün?" Ağlamaklı çıkan sesimle yüzümü avucuna alan sıcak ellere baktım. "Zümrüt güzelim ne saçmalıyorsun? Çok mu sert çarptın?" Dedi
"Sen Anka isen bu kim?" Parmaklarıma geyiği gösterdim. "Geyik!" Dedi safça. "Hadiya bende sen sandım. " Dedim sinirle bana baktı. Kollarımdan tuttu beni ayağa kaldırdı. "Ah başımın tatlı belası." Dedi sıkıca sarıldı. "Sen geyik değilmisin?" Dedim "Zümrüt uzatma bana kafayı yedirtme yürü odamıza geçiyoruz. Açık hava sana ters tepti." Kolumu tuttu yürümeye başladık.
"Ama geyik." Dediğim an! "Sikecegim ama ha geyiğini de düş peşime delirtme beni." Ona kocaman bir gülümseme sundum. "Şu gülmesi yok mu ölürüm kızım sana." "Ölme gülüşümle yaşa."Dedim.
Birlikte odaya doğru ilerledik. Yorgun bir gün geçirmiştim ama her anını doya doya yaşadım sevdiğimle. Yorgunluktan gözlerimi uykuya bıraktım. Sabahın erken saatlerinde uçuşumuz vardı. Tatilimiz bitmişti. Ama her anı doya doya yaşamış çok güzel anılar biriktirmiştik. Parmağımda bir yüzükle geri dönüyordum.
Bir bölümün daha sonuna geldik.
Sezon finaline son 3 bölüm.
Bölüm hakkında düşünceleriniz neler?
|
0% |