Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Zümrüdüanka

@bitterimrjn

Yeniden Doğuş.

Yeniden var olmak.

Yeniden küllerinden doğmak.

 

 

ZÜMRÜDÜANKA

 

"Zümrüt hadi hazırmısın?"

"Geliyorum Saram "

Üzerimde siyah uzun, bacak kısmı derin yırtmaçlı, göğüsü kalp yaka, sırtı bel kısmına kadar açık ve ince zarif taşlarla işlenmiş bir elbise vardı.Ayağımda siyah ince topuklu şerit detaylı ayakkabı, ateş kızılı rengi saçlarımı dağınık bir topuz, zümrüt yeşili gözlerimi ön plana çıkaran bir makyaj ve kırmızı rujumla hazır bir şekilde siyah çantamı alıp çıktım odadan.

 

"Zümrüt çok güzel olmuşsun." Süzerek beni

"Sende çok güzel olmuş sun." Dedim. Onun üzerinde mini bir elbise sarı saçlarını dalgalı mavi gözlerine yaptığı makyajla enfes görünüyordu.

 

"Teşekkür ederim bebeğim."

"Tura bizi aşağıda bekliyor." Dedi.

"Beklesin Saram iniyoruz işte."

Bu gece ALPHAN kuruluşunun çetelere karşı yaptığı gizli bir operasyana katılacağız. Aylardır peşinde olduğumuz bir çete örgütünün ele başının bu davete katılacağını öğrendik,bizde o davete katılacağız. Çete kız çocuklarını kandırıp kendi işleri için kullanıyor. Alphan kuruluşu polisin gizli kuruluşlarından biri, bizler gizli kimsenin bilmediği arka planda işleri halleden ekiplerden birinde çalışıyoruz.

 

Tura ile yıllar süren arkadaşlığımızın en güzel yanı aynı ekipte olmamız. Yetimhaneden beri biz üç kafadar hep birlikte olduk. Bir birimizi korur kollardık.

 

"E ama bu yapılır mı? Ben bu iki güzel ateş parçasıyla nasıl baş edeceğim. Bütün gece erkeklerin kıskacında olacaksınız ve ben onları dövemediğim için kafayı yiyecegim."Diyen Tura'ya göz devirdik.

"İltifatın için teşekkürler kolay gelsin sana." Dedim. hafif alaylı bir sesle Sara" Tura'cım senin bizimle baş edebilmen için kaç fırın ekmek yiyeceğini bilemedin mi daha. "

Tura gözlerini devirerek "Yok ben anladım. Alphan baba bilerek beni sizin ekibe aldı. Garezi var bana "dedi. küçük bir kahkaha attım.

"Abartma Tura yürü hadi bu gece kusursuz geçsin."

 

 

Arabaya Sara ile birlikte bindik. Tura şoför koltuğuna geçti. "Gazamız mübarek olsun."dedi. Arabayı gideceğimiz mekana doğru sürmeye başladı.

 

Yarım saat süren yolculuğumuz duran arabadan anlaşılıyordu. Tura inmemiz için kapımızı açıp sağına Sara soluna ben geçip kırmızı halıda yürüyerek mekana girdik. Çok şık düzenlenmiş olan salonda ilk gözüme çarpan şık giyinmiş kadınlar ve adamlar oldu. Davetliler için ayrılmış yuvarlak masaların üzerinde büyük şık taşlı şamdanlar ve etrafında beyaz güller vardı. Bizim adımızın olduğu masaya doğru ilerleken Sara "ilk defa bu kadar büyük ve şık bir davete katılıyoruz."

 

"İlkler güzel olur, helede sizinle " Dedim.

 

Üçümüz de etrafı izlemekten geri durmuyorduk.

Bizim için büyük bir işti ve bu işi başarırsak biz yıllardır hayalini kurduğumuz ZÜMRÜDÜANKA kuruluşuna gireceğiz.

 

"Zümrüt sağdan saat 9 yönüne bak bunu tanıyormusun?" Diyen Sara ben de o tarafa baktım. Uzun boylu siyahlar içinde kirli sakallı, kemikli sert yüz hatları, kehribar gibi gözleri, yakışıklı bir adam ben burdayım diyor resmen.

 

"Hayır tanımıyorum ilk defa görüyorum." Dedim.

Tura "Onu bırakında hedefimiz salona giriş yaptı." Gelen adama baktım üzerinde lacivert bir takım orta boylarında sert bir yüze sahip olan Cahid önce bir etrafa baktı. Sonra salonun sol tarafına yani tam bizim karşımızdaki masaya ilerledi.

 

 

"Başlıyoruz" Dedim.

"Dikkatini ben çekmeye çalışacağım. Ki zaten ilk girdiği anda gözleri beni buldu. Hedefi ben olacağım ikinizde uzaktan takip edin. Olurda bir aksilik olursa yardım edersiniz." Dedim.

Bana bakan Sara " Bıçakların üzerinde mi "

"Sence cephanesiz çıkar mı Zümrüt." Dedi Tura.

"Sağ bacağım ne işe yarıyor o zaman" dedim tebessüm ederek ayağa kalktım. Cihad'ın olduğu masanın önünden geçmeden ona önce bir alıcı gözüyle bakıp lavabo tarafına doğru yürüdüm. Çok geçmeden onun olduğu tarafa baktım. Cihad masadan kalkmış peşimden geliyordu.

 

"İşte bu kadar kuş kafeste" Dedim.

Kulağım daki kulaklık ben ve ekipte vardı. Lavaboya girdim. Rujumu tazeleyip geri çıktım.

Tamda tahmin ettiğim gibi Cihad kapıda bekliyordu. Yanına yaklaşarak "merhaba " Dedim. "Merhaba böyle güzel bir hanım efendiyi ilk defa görüyorum." dedi. Elime uzanıp dudaklarına doğru götürüp bir öpücük bıraktı. O öpünce midem bulandı.

 

"Ne mutlu bana ilk olmak hep beni mutlu etmiştir." Gülümseyerek verdiğim cevaba "Ben Cihad sizinle tanışmak benim için büyük bir memnuniyet bu gece bana eşlik etmeye ne dersin." Dedi.

Yanına biraz daha yaklaşarak " Ben Ahu size memnuniyetle eşlik ederim." Dedim.

Gerçek isimlerimizi katıldığımız operasyonlarda kullanmıyorduk. Kolunu bana uzatarak birlikte salona doğru ilerler ken karşımıza az önce gördüğüm kehribar gözlü adam çıktı. Bir Cihad'a bir bana bakıyordu.

 

"Merhaba Cihad nasılsın?" Diye sordu. Cihad "Uzun zaman oldu Atıf seni burda görmek ne büyük şeref." Dedi. "İşlerim vardı uzun zamandır burda değilim yurt dışında olduğum için bu geceki daveti kaçırmak istemedim." Dedi Atıf.

 

Sonra gözleri tekrar bana döndü. Gözlerimin içine öyle bir baktı ki uzun zamandır birine hasret kalmış gibi bakıyordu. Tekrar Cihad'a döndü, "hanım efendi"dedi. Cihad hemen "Bu gece bana eşlik edecek bu güzel hanım Ahu" dedi.

Kafasını anladım der gibi sallayıp yanımızdan uzaklaştı. Bu adamda bir şey vardı, içimi bir ürperti sardı, sanki yıllardır tanıyor bir o kadarda tanımıyor gibiyim.

Cihad ile onun masasına ilerledik.

Bir süre sıkıcı konuşmalar dışında başka bir şey konuşmadılar. Sonra kulağıma eğilerek "Kalkalım mı bu muhabbet seni sıkmış gibi." Dedi ve ayağa kalktı beni de kendi ile birlikte kaldırıp dışarıya doğru çıkarırken Tura ve Sara ya her şey yolunda der gibi göz kırptım. Arabasına doğru ilerlerken "nereye gidiyoruz " diye sordum.

"Seninle eğleneceğimiz bir yere yani benim mekanıma gideceğiz senin için sorun olur mu." Dedi. Bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim. Ona dönerek " Yok hiç bir sorun olmaz benim için gideceğimiz yer eminim bizim için güzel bir yer olacak ". Dedim gülümseyerek.

 

Biz arka koltuğa geçerken şoför arabayı gideceğimiz yere sürdü. Ne kadar geçti tam bilmesem de onun bahsettiği kimsenin bilmediği mekana geldik. Etrafı korumalar la dolu olan mekana girdik. Mekanın içine girince ağzım açık kaldı. Masaların üzerinde yarı çıplak dans eden kadınlar etraflarında onları izleyen erkeklerle dolu masalar.

Kadınlar kendinden geçmiş halde normal değillerdi. Bir şey içmiş gibiler Cihad elimi tutarak bizi merdivenlerden doğru yukarı çıkardı. "İnşallah seni ürkütmemişimdir." Dedi. Ona dönerek "Şaşırmadım desem yalan olur böylesini beklemiyordum". Dedim.

 

"Ben iş adamıyım dedi onlarda çalışanım hem onlar kazanıyor hem ben." Dedi. Midem bulandı sinirden karnıma kramp giriyordu. Yinede

"Kendi istedikleri için mi çalışıyorlar yoksa zorla mı?" Diye sordum.

 

"Ben zorla kimseyi çalıştırmam. "dedi.

Tura kulağıma küfürler savurup duruyor onu sakinleştiren Sara oluyordu. Alphan ekibi sessizce bizi dinliyor 10 dk sonra içeri gireceklerini söylüyorlardı. Ben içeride Cihad'ı oyalayacaktım. Şuana kadar sorunsuz ilerledi.

Az biraz daha sabredeceğim, sonuna geldik. Bundan sonra artık Alphan'da değil Zümrüdüanka da olacağız. Çok çabaladık acılar çektik oraya girmek için, Zümrüdüanka 1990'larda kurulmuş eski adı Sadece Anka olan kuruluş

2010'da eski gücünü kaybediyor kuruculardan biri yani Ahmet bey bir suikaste kurban gidiyor. Kemal bey Ahmet beyin ölümünden kendini sorumlu tutup kuruluşu kapatıyor. 2014'te Ahmet beyin oğlu Anka tekrardan kuruluşu kuruyor adını ZÜMRÜDÜANKA koyup küllerinden yeniden doğuyor kuruluş. Ama Anka'yı sadece kuruluşta olanlar tanıyor yüzünü gören çok insan yok. Namı ve zekası her kesin dilinde.

Cihad'ın seslenmesiyle iç dünyamdan döndüm. "Ne içersin diye sordum nereye daldın öyle "dedi. Yüzüne bakarak samimiyetsiz bir tebessümle ona baktım "beyaz şarap " Dedim.

 

Kulağıma giriyoruz dedi. Alphan hemen sağ bacağımda çakıyı çıkardım. Avucumda sakladım, Cihad elinde iki kadehle yanıma doğru geldi. Bana uzattığı kadehi tam dudaklarıma götürürken silah sesleri etrafta yankı buldu. Cihad etrafa bakıp kaçmaya kalkamadan onu boynundan yakalayıp elimdeki çakıyı boynuna götürdüm. "Kımıldarsan boğazını keserim." Dedim.elimden kurtulmaya çalışırken "Sen sen kimsin beni tuzağa düşürdün "dedi.

 

Yüzümde kocaman bir gülümseme ile

"Ben mi? Ben kimmiyim şöyle söyleyeyim Güzellik tanrıçası elbette duymuşsundur."

Dedim boğazına çakıyı bastırarak "Kadınları ve çocukları sizin gibi pisliklerden koruyan tanrıça tanıdın dimi."

Dehşete düşmüş yüzü ile bana bağırması bir oldu. "Seni ellerimle öldüreceğim Güzellik Tanrıçası bunu senin yanına bırakmam "dedi. İçeri Alphan ekibi girdi. Onların gelmesi ile boğazını daha çok sıkıp ensesine dirseğimle vurdum benden uzaklaşıp tam üzerime atlayacak ken yüzüne bir tekme attım. Kendini yerde bulan Cihad topugumdan aldığı darbe ile yüzü kanlar içinde kaldı.

 

"Seni gebertmezsem bana da Cihad demesinler "dedi bağırarak. Yanına yaklaşıp "Olurda dört duvar içinden çıkarsan Seni bekliyor olacağım" Dedim karnına bir tekme atıp onu ekibe bıraktım. Sara ve Tura hızla yanıma yaklaşıp kocaman sarıldılar. "Buda bitti" Dedim.

 

Üçümüz kol kola dışarı çıktık Alphan baba yanımıza gelip "Aferin çocuklar güzel iş çıkardınız bunlar da söz verdiğim gibi ZÜMRÜDÜANKA giriş kartlarınız "dedi. Bize uzattığı giriş kartlara bakıp yüzümüzde kocaman gülümsemeyle Alphan Babaya sarıldık. "Çok teşekkür ederiz baba" dedik.

"Hak ettiniz çocuklar çok çalıştınız acılar çektiniz hak ettiğiniz yere gidiyorsunuz, orda da kendinizi koruyup kollayın bende her zaman bir adım uzağınızda sizi izleyeceğim. Gurur duyuyorum sizinle" dedi. Mutluluktan göz yaşlarımız akın ederken Sara Ben ve Tura bir birimize daha sıkı sarıldık.

 

ZÜMRÜDÜANKA bizi bekle biz geliyoruz. Biz üç kafadar yeniden doğmaya geiyoruz. Bizi neler bekliyor yaşayıp göreceğiz.

 

 

 

 

 

 

 

İlk kalemim yazılım yanlışları olursa af ola

 

Hikayem hakkında düşüncelerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum.

Şimdilik kalın sağlıcakla🥰

 

Loading...
0%