Yeni Üyelik
6.
Bölüm

4. Bölüm

@bitterimrjn



Sezen aksu unutma beni


Kesişme noktası




Yorgun hayatımda yeni başlangıçlar oluyor. Erken yaşta daha aileme doyamadan kaybettim. Umudum, hayatım bitti. Dediğim yerde hayatıma yeni bir aile doğdu iyikilerim hep yanımda olan değerlilerim. Sara ve Tura kardeşlerim can yoldaşlarım, şimdi yeni bir ekipte bir bilinmezlikle başlıyoruz.


5. Kata indiğimizde atış yapacağımız kabinlere girdik. Hepimiz hazırlıklarımızı yapıp atış pozisyonuna geçince başla butonuna basıldı. Sadece hedefe odaklandım üst üste üç atış yaptım. Diğerleri de aynı atışı yapınca atışı bitirip, hedef tahtaları yaklaştı. Sırasıyla sonuçlara bakınca kazanan Tura, Çınar ve Anka ben Sara ve Asel birer hedefi kaçırmışız.

Tura bize dönüp "Evet kızlar yemekler sizden geliyor. Güzel atıştı." Diyerek bir kolunu benim omuzuma bir kolunu Sara'ya atarak çıktık. Atış yerinden bizim arkamızdan diğerleri de çıktı. "Bugünlük yeter akşam yemekte görüşürüz." Diyen Anka başımızı sallayarak "görüşürüz " Dedim.


Odaya girdiğim gibi kendimi banyoya duşa attım. Ilık bir duş aldıktan sonra üzerime bornozu giydim. Saçıma bir havlu sarıp çıktım. Sara ben çıktıktan sonra girdi. Dolabın benim olan tarafa geçtim önce iç çamaşırı üzerime giydim. Siyah kısa deri bir etek file bir çorap giydim. Üzerime askılı siyah badi giydim. Saçlarımı kuruttum hafif bir makyaj yaptım. O sırada Sara çıktı banyodan bana bakarak "of Züm yakıyorsun . Ne bu güzellik ateş parçası ateş " diyerek beni süzdü.

Gözlerimi devirerek "Her zaman ki halim Saram abartma istersen." Dedim. Oda dolaptan kendine kıyafet çıkarırken konuşmaya devam etti. " Yok yok var sende bir haller çıkar kokusu bak ben buraya yazıyorum. Bu değişiklik buraya geldiğimizden beridir var." Dedi .


"Sara ne diyorsun sen kuzum aynı benim ne varmış benim halimde. Her zamanki Zümrüt işte." Dedim yeme beni der gibi baktı. "Neyse hadi ben hazırım inelim artık geç kalmayalım kurt gibi açım." Diyerek üzerime siyah deri ceketimi alarak Sara ile odadan çıktık. Asansöre binip yemek bölümü olan kata çıktık. Ekip cam kenarındaki masaya kurulmuş bizi bekledikleri belliydi. "İyi akşamlar " diyerek oturduk. Onlar da aynı karşılığı verdiler.

 

"Kusura bakmayın biraz geciktik" diyen Sara hafif utanmış gibi baktı. "Önemli değil bizde şimdi geldik." Diyen Çınar la gülümsedim. İstediğimiz yemekler gelince yemekle birlikte köyü bir sohbet başladı, hepimiz güzel anlaştık gibi. Çınar yemek yedikten sonra Asel,Sara ve Tura'yı alıp çıktılar. Ben ve Anka kaldık masada bu benim için daha iyi oldu. Onu daha yakından tanımak istiyordum. "Anka biz seninle daha önce hiç karşılaştıkmı? Bir o kadar yabancı bir okadar tanıdıksın." Dedim bana bakarak

 

"Seni daha önce görmüş olsaydım, eminim asla unutmadım. Yani demem o ki hayır karşılaşmadık." Dedi. Ben onun gözlerinin elasına bakar ken o benim Zümrüt yesillerime bakıyordu. Ne ben çektim bakışımı ne o çekti. Aradan ne kadar geçti bilmiyorum göz kontağını ilk o bozdu. Boğazını temizleyerek "nasıl bu işe başladın? Dosyanda yetiştirme yurdunda büyüdüğün yazıyor ama ne zaman ordan ayrıldığın yazmıyor. " sordu.

 

"Ben , Sara ve Tura yetimhanede büyüdük 15 yaşımıza gelince Alphan albay bizi kendi yetiştirdiği bir teşkilata aldı. Biz ordan ali yeni bir hayat verdi. Erken yaşta ailemi kaybedince kimsesiz kaldım. 6 yaşımda yetim kaldım. Annem ve babamın da kimsesi yoktu, yalnız ve kimsesiz kaldım." Dedim gözümden bir damla yaş düşerken. "Anlatmak zorunda değilsin seni üzmek için sormadım. Üzülmeni asla istemem." Dedi.

"Önemli değil bunlar benim anlatamayacağım şeyler değil. Evet kötü şeyler yaşadım zordu bunlarda olması gerekiyordu. Asla ne umudumu nede hayatımı bırakmadım. Her şeye rağmen yaşamak en güzeli kimsesizliğim beni dibe çökmesine izin vermedim. Vermemde." Dedim.

Bana öyle güzel bakıyordu. Sanki hayatta böyle kaldığın için teşekkür eder gibi. "Sen gördüğüm en güçlü kadınlardan birisin hep böyle güzel yaşamaya devam et ve ben hep seni böyle izleyeyim." Dedi. Ne dedi o ? İzleyeyim mi dedi? Kaburgamın içine kalbim tekledi.


O bana öyle güzel bakmaya devam ederken bakışmamızı bölen telefon sesi oldu. Anka çalan aramaya hemen cevap verdi. "Efendim Çınar ne oldu." Diye sordu. Karşı taraftan gelen konuşma ile hemen ayağa kalktı.

 

"Ne diyorsun oğlum nasıl saldırıya uğradınız? Kim yaptı. Durumu nasıl? Hemen geliyoruz." Dedi. Yüreğim ağzıma geldi. Kötü bir şey oldu kesin bana baktı ne halde olduğumu görünce yanıma geldi. "Çocuklar saldırıya uğramış saldırı sırasında Sara vurulmuş hastahaneye götürüyorlar." Dedi ve benim bedenim buz kesti.

 

Konuşamadım dondum kaldım. Kız kardeşim can dostum Sara vurulmuş mu? Kolumdan sarsan Anka' yı duymuyordum. Bile bir daha sarınca ona baktım gözümden bir damla yaş aktı. Zar zor konuştum "Durumu nasıl? Kim yapmış? Hemen gidelim." Dedim "Tamam sakin ol. Durumu nasıl bilmiyorum ceketini al gidelim hemen." Ve birlikte hızlı adımlarla arabaya bindik hastahaneye gitmek için yola çıktık.

 


"Allah'ım ne olursun sen Sara'yı bize bağışla."

Loading...
0%