@bl_beyazleke
|
GİRİŞ Alp'in acıklı hikâyesi 12 Haziran 2005 İstanbul'un en nezih semtlerinden bir sitede huzurla yaşayan birazdan olacaklardan habersiz olan 6 yaşındaki Alp Çelik koltukta oturmuş çizgi film seyrediyordu annesi ise mutfakta ona nefis yemekler yapıyordu yaklaşık 10 dakika sonra kapı sesi duyuldu Alp babasının geldiğini anlayıp hızlıca kapıya koştu annesi ondan önce davranıp kapının kulbunu kavradı ve yavaşça kapıyı açtı içeriye sarhoş bir şekilde giren Çakır Çelik direk mutfağa yönelip eline bir bıçak aldı ve şu sözleri söyledi.. "NASIL BANA BUNU YAPARSIN YELİZ!?"Alp fazlasıyla korkmuştu ne yapacağını bilmeden babasının bacağına atıldı. Babası bacağını sallayarak Alp'i ittirmeye çalıştı fakat Alp o küçük elleriyle o kadar sıkı tutmuştu ki babasının bacağını işe yaramamıştı babası daha fazla sinirlenip annesinin olduğu tarafa irice bir adım attı.Alp bu yüzden babasının bacağını daha fazla tutamayıp yere düştü babası bir kez daha "BANA HESAP VERECEKSİN BENİ NASİL ALDATTIĞINI ACİKLAYACAKSIN VE SONRADA CANINI ALICAM!"Alp hızlıca düştüğü yerden kalktı ve ağlayarak annesinin önüne geçti ve babasına "annem hiç bir şey yapmadı baba lütfen bişey yapma eğer yapacaksanda bana yap ama anneme lütfen dokunma" babası Alp'e aldırış etmedi Alp ise daha yüksek sesle ağlamaya başladı.Babası bir hamle daha yapıp annesinin kalbine bıçağı indirdi annesinin kalbinden aşağıya inen kan damlaları ile ortalık kan gölüne dönüştü ve rengi gitmiş beden yere yığıldı.Küçük Alp zeki bir çocuktu ama annesinin öldü gerçeğine inanmak dahi istemiyordu.babasi annesini öldürdükten sonra hızlıca kapıya yönelip çıkıp gitmişti Alp annesinin ölü bedenine sarılıp daha fazla ağlamaya başladı.küçücük elleriyle annesinin saçını okşamaya başladı daha önceden yaptığı gibi.. Aradan tam 3 saat geçmişti ve eve bir süre sonra polisler doluşmuştu Alp ise babasıyla kalacaktı ambulanslarda gelince Alp'in annesinin ölü bedenine beyaz bir çarşaf örtüp götürmüşlerdi Alp işte tam o an annesinin öldüğünü anlamıştı.. 1.BÖLÜM ilk tanışma Ben Dalya Koç.23 yaşındayım ailem ne kadar istemesede üniversite sonu hukuk bölümünü seçip avukat olan Dalyayım.ve şimdide ayrı çıktığım evime gelen maskeli balo davetiyesiyle annemin inadına gitme kararı aldım üstüme yandan kocaman bir yırtmacı olan kırmızı bir elbise giyindim uzun koyu kumral saçlarıma ise fön çekip açık bıraktım dudaklarıma ise kırmızı bir ruj dokundurdum siyah eyeliner'da çektim ve son olarak simsiyah maskarami kirpiklerime sürdüm, ayağıma siyah uzun topuklu ayakkabılarımi giyindim yanıma çanta olarak siyah bir kol çantası aldım.maskemde siyah yanları taşlı ve tüylü bir maskeydi. Annemede"ben balodayım arasanız duyamayabilirim haberiniz olsun,)"mesajını gönderdim. Beni almaya gelen Mehir arabanın kornasına bastı bu sebeple hızlıca evden çıktım kapının önünde duran BMW'nin içine kendimi attım.Mehir "kız bu güzellik nee?" Dedi utangac bir gülümseme gönderdim ve "asıl bu güzelliğin sebebini öğrenebilir miyim?"diyerek çenemle onu işaret ettim.yol boyu gülüşerek birazda şarkı dinleyek ilerledik en son mekana vardığımızda göz alıcı ışıklı bir mekandi içeriden sarhoş olan insanların çığlık sesleri geliyordu mehir koluma girip beni ilerletmeye başladı icerye girdik ve benim israrimla en köşelerde bir masa tuttuk Mehir makyajını tazelemek için lavaboya gitti bende yeni bir viski bardağı almak için ayaklandım başım fazlasıyla dönüyordu biraz fazla içmiştim sanırım hızlı adımlarla ilerlerken sert bir bedene çarptım az kalsın yere dusucekken çarpıştığım beden beni belimden kavrayıp kendisine doğru çekti hızlıca toparlanıp "çok özür dilerim biraz içmişim benim hatam affedin beni nolur"dedim adam çekici sesiyle "tamam problem yok bende sizi görmemiştim kusura bakmayın" dedi ışıklardan yüzünü tam anlayamasamda çok yakışıklıydı o kesin verecek cevap bulamayıp başımı iki yana salladım ve ilerlemeye çalıştım fakat yine başım dondugu için masalardan birinde oturan bir adama çarptım ve kucağına düştüm o an yerin dibine girmek istiyordum ardından bir kol beni kendine çekti ve koşarak mekanın çatı katına çıkardı. "Sende kimsin bırak kolumu!" diye cırladım,adam"az önce carptiginiz kişiyim ben,eğer sizi ordan almasaydim şuan söylemek istemediğim şeyleri yaşayacaktınız" o an demek istediğini anladım ve sebebini bilmeden ağlamaya başladım,adam"şimdi ne oldu neden ağlıyorsun?!"diye sordu ben ise "bilmiyorum"dedim ve aglamami durdurmaya çalıştım. Arada 5-10 dakika geçmişti çatının kenar tarafında oturmuş sohbet ediyorduk ama adamın adını bile bilmiyordum ve birden"adın ne? Bide maskeni çıkartsana?" Diye sordum adam yarı alayli bir şekilde"madem bu kadar meram ediyorsun adım Alp Çelik ve inan maskemi çıkarmamı istemezsin"bende anlam veremeyerek "eğer sen maskeni çıkartırsan bende çıkartıcam hadi çıkar ayrıca tanıştığımıza memnun oldum bende Dalya Koç"dedim memnun olmuş gibi başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı ve elini maskesine götürdü kalbim neredeyse yerinden çıkacaktı boyu 1,98 civarıydı siyah saçları vardı ve bembeyaz teni gözlerini karanlıktan anlayamıyordum maskesine kayan elleri maskeyi tek bir hamlede çıkardı ve acayip yakışıklı yüzüyle karsilasmama sebep oldu çok çekici bir yüzü vardı etkilenmiştim "hadi şimdi sende dalya?" Dedi bende hızlıca elimi maskeme götürdüm ve tek bir hamlede bende çıkardım maskemi bir süre konuşmadı anlam veremedim "noldu çok mu çirkinim Allah'ım ben neden yüzümü gösteriyorum ki sana!"kendime kızmıştım çünkü o fazla yakışıklıydı ben ise bir o kadar çirkin fakat Alp beklemedigim bir cevap verdi.. "Saçmalama dalya sen gördüğüm en güzel kadınsın.." |
0% |