@black__ubel
|
İlk avımı babamla birlikte ormanın ortasında elimde 36 kalibre bir tüfekle domuz avlayarak tatmıştım. O kadar dehşet vericiydi ki gözünün önünde gerçekleşmesiyle kendinin tatmanın arasında dağlar kadar fark varmış. İlk seferler her zaman unutulmazdır. Her açıdan.
Hayatının ilk sillesini yemen ya da ilk kalp kırıkların. İlkler çok; ilk bisikletinden yuvarlanışların, ilk kötü notun, ilk başarısızlığın, ilk başarın, ilk aşkın, ilk olan her şey iyi ve kötüsüyle zihninde ve geçmişinde seninle yaşıyordu.
Peki, evrenin sizin için çalıştığını ne zaman fark ettiniz?
Benim ki doğuştandı. Şanslıydım. Belki de dünyada şansın sadece benden yana olduğunu iddia bile edebilirdim. Her açıdan hem de. İyi bir ailem vardı olmazsa olmazı olarak. İyi bir okul hayatım, çok yüksek bir maddiyat ve iyi bir sevgili. Hayatımda bana sorun olacak şeyler tamamen başkaları oluyordu seçimlerim değil.
Tabii, bazen hayatımda ender olacak durumlar gerçekleşiyordu. Bazen şans tersime dönüyordu ancak bunun evrenle benim aramda ki alma ve verme meselesi olduğunu düşünüyor başıma gelenler için çokta evhamlanmıyordum. Çünkü şanslıydım.
Tıpkı dün geceki gibi. 20 yaşında bir birey olarak hayatımda bir ilke daha imza atarak monoton hayatımın içinden geçmiş ve bir anda tersine dönmesine neden olmuştum. Aslında bakarsanız bundan oldukça memnundum. Monoton olan hayatımdan. Olsun. Yine de şans yine benimleydi dün gece.
Anneannemin ölüm döşeğine gitmeden önce ki tek isteği için dün gece bütün aile bireyleri olarak hepimiz bir araya gelmiş ve maaile olarak saadet tablosu sergiliyorduk. Annem tam olarak 12 kardeşe sahipti. Bütün ömrünü çocuk doğurmakla geçirmeyerek bir servet inşa eden anneannem gerçekten tebrik edilesi bir kadındı. Hatta iddia ediyorum bir hayatım olacaksa bu muhtemelen şansla iç içe yaşamış olan anneannemin izinden gidecekti. Kendisi oldukça yaşlı, ölmeyi unutanlardandı aslında. Gençlik yılları benim gibi tamamen şans üzerine kuruluydu. Güzelliği, cilvesi, başarısı, zekası ve zenginliğiyle tam bir ikondu.
Ancak kendisi hiç bir torunundan haz etmezdi. Kendi çocuklarını bile sevmezdi. Sanırım evren ondan en olmadık şeyi yani sevgiyi almıştı verilen şansın karşılığında. Olsun en azından parasını ailesinden başkasına yedirecek kadar aptal değildi. Gelelim evrenin bana attığı kazığa.
Oldukça büyük olan bu ailede ki en gamsız torun olarak hayatını yaşama yolunda ilerleyen bana karşı elbette o kadar torunun arasında bir rakip olacaktı. Yıldız, kuzenler arasında onuncu numara olmayı hak kazanmış benimse bir üstümdü. Her ne kadar kendisi bir gözde torun olmasa da annesinin pohpohlanmasıyla bunu görmeyi reddederek ortada dolanır ve olmayan egosunun çeneye vuruşuyla akşama kadar bitmek bilmeyen bir konuşma başlardı. Dün gece tam olarak öyle oldu. Yani tamamen buna sebep olan kendisiydi.
İlk o başlatmıştı.
Kendi ölümünü kendi elleriyle yazmıştı.
|
0% |