liderin yapacağı konuşma için heyecanlıydılar. Bazıları kendi aralarında fısıldaşıyordu. Kimisi ne konuşacağı hakkında tahminlerde bulunuyordu. Konuşmanın yapılacağı alan kalabalıklaşmıştı. Panter ile tanıştığı yeni hayvanlar kalabalık içinde durmayı istememişlerdi. Panter Sisi'yi görmek için sabırsızlanıyordu. Daha önce konusunu açmadığı şeyleri söyleyecekti, İki kedinin kendisine söylediği yalanları. Pongo ve Gold kalabalığı izlerken Çiko alanda olmaktan sıkılmışa benziyordu. Yanlarından geçen birkaç kedi liderden söz ederken Çiko gözlerini devirdi. Kendisi kalabalıktan hoşlanmazdı. Arkadaşları yokken harabe evinden ayrılmazdı. Bir an önce konuşmanın yapılıp bitmesini istiyordu.

Alandan liderin sesi yükseldi.

"Hepiniz hoş geldiniz."

Panter, Sisi'nin sesini duyunca sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi sevincinden kalabalığın arasına karıştı. Kendini Sisi'ye göstermeden önce konuşmasını yapmasını bekleyekti. Sonuçta o bir liderdi ve önemli bir konuşma yapacağına benziyordu. Sisi kasaların üzerine çıkmış konuşmasını yapıyordu. Yanında da Sleeper duruyordu.

"Burası bizim şehrimiz. Elbette başka yerleri gezip görmeyi isteyeceksiniz. Ama bu aralar fazlasıyla geçidi kullananlar var. Bu nedenle geçitte arıza meydana gelmiş. Aramızda dünyadan gelen arkadaşların da olduğunu biliyoruz. Malesef sorun çözülene kadar onları birkaç gün misafir edeceğiz."

Kalabalıktan sesler yükselmeye başlamıştı. Geçidi kullanıp gelen hayvanlar paniklemişlerdi. Sonsuza kadar burada kalacağını düşünenlerde vardı. Panter'in içini de korku ve panik sarmıştı. Sisi onları sakinleştirmek için konuştu.

"Hayır arkadaşlar panik yapmayınız. Bu geçici bir sorun. Birkaç güne geri dönersiniz. Benim de bir sahibim var. Lider de olsam orada kalıyorum. Yani bende birkaç gün burada sizinleyim. Buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim."

Konuşma bittiğinde kalabalık dağılmaya başlamıştı. Sisi ve Sleeper kasaların üzerinden indi. Aralarında konuşarak ilerliyordu. Panter, Gold'a kendisine yardım ettiği için teşekkür etti. Yeni tanıştığı arkadaşları ile vedalaştı. Ardından Sisi'lerin peşinden yürüdü.

"Siz ikiniz bekleyin!"

İki kedi arkasını dönünce karşılarında duran kediye şaşkınlıkla baktılar. Panter kendilerine yaklaştı. Sleeper, Sisi'ye dönerek patisi ile dokundu.

"Ben rüya mı görüyorum? Yoksa karşımda duran siyah kedi Panter mi?"

Panter, Sisi'nin konuşmasına fırsat vermeden söze girdi.

"Rüyada değilsin. Bana söylemeniz gereken bir şey var mı?

Sisi biraz da olsa sinirlenmişti. O buranın lideriydi ve yeni tanıdığı kedilerin buraya gelmesinden hoşlanmazdı.

"Anlasana Sleeper bu arkadaş bizi takip ederek buraya gelmiş. Kendisi süper dinleyici olmanın yanında süper takipçi."

"Meraklı değilim sizi takip etmeye. Ayrıca buraya gelmeden önce mavi ışığı ve girdabı daha öncede görmüştüm. Asıl konumuz benden neden gizlediniz?"

Sisi, Panter'e anlatmaya karar vermişti. Ama bunu sokak ortasında tartışmak istemiyordu. Panter'e daha uygun bir yerde konuşmayı istediğini söyledi. Kara kedi onaylayınca ilerlemeye başladılar. Yol boyunca hiç kimse konuşmadı. Durağa yaklaşıp beklemeye başladılar. Onlar ile birlikte durakta birkaç köpek vardı. Kendi aralarında espri yapıp gülüşüyorlardı. Gelen patibüse bineceklerdi ama köpekler binince vazgeçtiler. Patibüs sadece üç kişiyi alabilirdi. Sisi kara kediye başka bir patibüs beklemeleri gerektiğini söyleyerek duraktaki tablete patisi ile dokundu. Yeni bir patibüs çağırdı. Panter ise sadece susuyordu. Birkaç dakika sonra Patibüs gelmişti. Araca binince Sisi tablette gideceği yeri tuşladı.

Araç duraklayınca Sleeper önden indi. Ardında Sisi ve Panter indiler. Karşılarında büyük bir bahçesi olan ev vardı. Evin bahçesine girdiler. Terkedilmiş evin camından içeri atladılar. İçeride hiçbir eşya yoktu. Uzun zamandır içinde kimse yaşamamış gibiydi. Etraf hafif tozluydu.

"Ne konuşacaksanız konuşun. Ben uyuyacağım."diyerek merdivenleri tırmandı, Sleeper. Merdivenlerin her basamağında gıcırtı sesi geliyordu. Sisi anlatmaya başladı.

"Sana hiçbir şey anlatmak zorunda değildim. Seni ilk zamanlar tanımıyordum ve tanımadığım birisine olan her şeyi anlatmayı sevmem."

Panter birkaç dakika Sisi'nın söylediklerini düşündü. Haklılık payı vardı. Kimse tanımadığı birine gizli tuttuğu şeyleri anlatmazdı. Panter de pati şehrine ilk geldiğinde gördüğü kedilerden yardım istememişti.

"Haklısın."diyebildi.

Dünden beri doğru dürüst uyuyamamıştı. Odanın bir köşesine geçip uzandı. Gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı. Kısa süreli de olsa kendini evinde hissetmişti. Gözlerini aralayıp Sisi'nin yukarıya gidişini izledi. Boş odada tek başınaydı. İçinden"Birkaç gün sonra buradan gideceğim ve bir daha buraya gelmeyeceğim."diye geçirdi. Uyuyup çabucak yarın olsun, günler hızlı geçsin istiyordu. Evinde olup Sera'nın kucağında uyuduğu günlere dönmek istiyordu. Geçit sorunu giderilene kadar burada olmak zorundaydı. Gecenin yarısı olmuştu ama uyuyamıyordu. Saatlerdir Sera'yı ve bugün tanıştığı hayvanları düşünüyordu. Yeni tanışmış olsada Gold ve arkadaşlarını sevmişti. Hava almak istedi. Pencereye tırmanıp karanlık bahçeye baktı."Acaba burada kötüler var mıdır?"diye düşünmeden edemedi. Bahçenin dışındaki ışığı farketti. Bu oydu, tasmasından ışık saçan tuhaf kedi. Panter koşturarak bahçeden sokağa fırladı. Tuhaf kedi gözükmüyordu. Panter yine kaçırmıştı. Eve geri dönüp soğuk zemine uzandı.

**

Ertesi sabah lider ve Sleeper, Panter'e evde durmasını ya da dışarıda etrafı gezmesini söyleyerek yanından ayrıldı. Panter de evde boş boş durmaktan ise etrafı gezmeyi tercih etti. Karnı açtı ve evde eşya olmadığı gibi yiyecek hiçbir şeyde yoktu. "En azından misafirlerini düşünüp kahvaltı hazırlasalarmış." diye söylenerek sokağa çıktı. Etrafta yiyecek bir şeyler aramaya başladı. Her sokakta su kapları bulunuyordu ancak yiyecek bir şeylere rastlamamıştı. Köşedeki kaldırıma sabitlendirilmiş su kabından biraz içti. Ardından tekrar etrafı dolaştı. Belki Gold bana yardım edebilir.

Panter, genç köpeğin nerede olduğunu bilmiyordu. Kendisininde nerede olduğu hakkında fikri yoktu. İçinden'Ya ilk geldiğim yerdeyim ya da başka bir bölgede.'diye geçirdi. Etrafta insan olsa yanına gider kendini sevdirir, böylece birileri yemek verebilirdi. İleride gördüğü bir evin bahçesine girdi. Açık pencereye tırmanıp evin içine göz gezdirdi. O evde diğeri gibi bomboştu. Ev diğer evden biraz farklıydı. Büyük ve fazla odası vardı. Yerler kirli gibi gözüküyordu. Duvarlar örümcek ağları ile kaplıydı. Yukarıya çıkan merdivenler tahtadandı. Yine de evin içine bakmak istedi. İçeriye atlayıp merdivenin altındaki kapıya yaklaştı. Kapı kapalıydı ve açamayacağı için diğer odalara yöneldi. Hepsinin kapısı kapalıydı. Yukarıya da bakmak istedi. Yürürken parkeler çıtırdıyordu. Yukarıya çıktığında sadece bir oda vardı, Kapısı aralıktı. Kapının aralık olması Panter'i sevindirmişti. Belki işine yarayan bir şeyler bulabilirdi. Hiç tereddüt etmeden odaya girdi. Küçük ve boş bir oda ile karşılaştı. Penceresi açık duruyordu. Evde kimse yaşamıyor ama pencere açık. Bu çok ilginç.

Tam çıkacakken duvarda duran bir tabloyu farketti. Elinde kedi olan şapkalı bir kadın tablosuydu. Kedinin boynundaki tasmada"Milka"yazıyordu. Panter tabloyu inceledikten sonra odadan çıktı. Arkasından birinin geçtiğini hissetti. Dönüp baktığında hiçbir şey göremedi. Tekrar birisinin geçtiğini hissedince içini korku kapladı. O sırada kedi gölgesi gördü. Etrafına baktığında ortada kedi gözükmüyordu. Buradan hemen gitmesi gerektiğini düşündü. Koşarak merdivenleri indi. Son anda duraksadı yoksa karşısında duran öfkeli kedi ile çarpışabilirdi. Bu sürekli merak ettiği tuhaf kediydi. Tasması parıldıyordu. Panter onu tanımak istiyordu ancak Smokin kedinin bakışlarından tanışmak için uygun zaman olmadığını anlamıştı. Kedi aniden üzerine gelince refleks olarak yukarıya kaçmıştı. Tek bir oda vardı.

Odaya girince kapana kısıldığını düşündü. Kaçacak bir yer ararken açık pencereye yöneldi. O esnada odaya Smokin kedi girdi. Panter pencereye tırmandı ancak yüksekliği fazlaydı. Atlamak ve atlamamak arasında kararsızdı. Kedi ile kavga etmeye hazır değildi. Smokin kedinin yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu. Panter'in üzerine koşunca kara kedi yüksekliği umursamadan pencereden yere atladı.