Üzerimde derin bir hayal kırıklığı vardı. Bunca yıl herşey için çabalamıştım ama o çabamın ödülünü alamamıştım. Timimin başına bir yüzbaşı geçmişti. Bundan sonra tim benim komutumda değil bir başkasının komutundaydı. Yatağımda sırt üstü uzanmış öylece tavana bakıyordum. Time yeni yüzbaşı ve iki astsubay gelmişti, astsubaylar için bir şey demiyordum ama Yüzbaşı olamazdı! Ayrıca ben sabahın köründe neden uyumaya kalkışıyordum lan? Hemen yatağımdan kalktım kamuflajımı giyip askeriyeye gittim. Gittiğimde miraç ile giray birşeyler konuşuyor Murat ise boş boş etrafı izliyordu. Cebimdeki telefonumun titrediğini hissettim ve cebimden çıkardım arayan Devran Albaydı çok beklemeden açtım ve "üsteğmen Gökçe Hançer. Emret komutanım! " diye bağırdım. "Rahat ol asker. 5 dakika sonra yüzbaşı ve astsubaylar gelicek. Onlar gelene kadar kanca timi'ni topla ve sıra ol. " diyerek telefonu kapattı, bir of çekerek bizimkilerin yanına gittim. Hepsi beni görünce hazır ol pozisyonuna geçti. "Rahat asker" dedim sakince olmadılar. Tekrardan "rahat asker! " diyerek bağırdım. Bu sefer hepsi rahat pozisyonuna geçti. "Time yeni kişiler geldi bu sebepten dolayı artık komut bende değil. Saygılı olun benim gözümü kara çıkarmayın kanca timi. Şimdi herkes sırasına geçsin. " dedim. İlk sırada ben olmak sureti ile yanıma murat geçmiş, onun yanına Hilye, Hilyenin yanına ise Giray ve miraç geçmişti. Çok beklemeden yeni yüzbaşı geldi. "Rahat! " diye bağırdım. "Hazır ol!" dedim. "Dikkat! " dedim ve o an Yüzbaşı geldi bile. Çok heybetli bir vücudu vardı omuz kasları kamuflajdan bile belli oluyordu. Yüzünde çok sert bir ifade vardı kahverengi gözleri, kalem ile çizilmiş gibi kaşları ve adem elması. Gözlerimiz birbirini buldu kaşlarım olur olmadık çatıktı yüzümdeki sert ifadeyi anlamış gibi hemen timdekilere göz attı. Diğer yanında gelen astsubay ve asteğmen yerlerine geçti ve yüzbaşı tam karşımızda durdu. "Bundan sonra kanca timinin komutanı benim, ve cıvıklık sapkınlık timde duygusal bağ istemiyorum" dedi. Bu adam kim oluyordu da böyle diyor ya? Kafayı yiyeceğim yemin ederim kafayı yiyeceğim. Hepsinin ağızından bende dahil olmak üzere "emredersiniz komutanım! " lafı çıktı "güzel, şimdi kendinizi tanıtabilirsiniz" dedi en başta ben olduğum için "Üsteğmen Gökçe Hançer! " diyerek bağırdım. Yanımdaki Murat "Teğmen Murat Zincir! " dedi.

"Asteğmen Melek say! "

"Astsubay kıdemli başçavuş Giray Demir! "

"Astsubay başçavuş ırmak şimşek! "

"Astsubay kıdemli üstçavuş Hilye Çam! "

"Astsubay üstçavuş Miraç Can! "

Diyerek tamamladık "Bende Yüzbaşı Alp Bozkurt" diyerek kendisini tanıttı ve "herkes 10 dakika içinde hazır olsun. Göreve gidiyoruz" diyerek emir verdi ve hepimiz oradan dağıldık.

***************

Önümdeki dağlık alana bakıyordum sama denen piçi etkisiz hale getirmeye gelmiştik kulaklığımdan Miraç'ın "komutanım ne zaman içeriye dalıcaz? " sesi geldi

Bizler kimmiydik?

Kanca timi

Yüzbaşı Alp Bozkurt

Üsteğmen Gökçe hançer

Teğmen Murat zincir

Asteğmen Melek Say

Astsubay kıdemli başçavuş Giray Demir

Astsubay başçavuş ırmak şimşek

Astsubay kıdemli üstçavuş Hilye Çam

Astsubay üstçavuş Miraç Can

Time 3 kişi gelmesi ile 8 kişi olduk. Tam Miraç'a cevap verecekken "benden komut bekleyene kadar" dedi kalın ve tok bir ses. Komutun artık bende olmadığı geldi aklıma. en azından hala üsteğmenim ya rütbemi düşürselerdi? Aman allahım bunu düşünmek bile kötü. "Gökçe komutanım korku nedir bilmeyiz marşını söylermisiniz? Enerji almak istiyoruz da" dedi Giray. En sevdiğimdi yüzbaşıdan izin alarak söylemeye başladım "korku nedir bilmeyiz!" dedim

"Korku nedir bilmeyiz! " dediler

"Biz dağları erleri! "

"Biz dağları erleri! "

"Yuva yaptık göklere! "

"Yuva yaptı göklere! "

"Baş döndüren yerlere! "

"Baş döndüren yerlere! "

"Engel tanımaz aşarız! "

"Engel tanımaz aşarız! "

"Yüce engin dağları! "

"Yüce engin dağları! "

" el verip uzanırız! "

"el verip uzanırız! "

"Mor siyah bulutlara! "

"Mor siyah bulutlara! "

"Ben Türk komandosuyum! "

"Ben Türk komandosuyum! "

"Düşamanı çelik pençemle ezerim! "

"Düşamanı çelik pençemle ezerim! "

"Heryerde ben varım! "

"Heryerde ben varım"

"Havada! "

"Havada!"

" karada! "

"Karada! "

"Denizde! "

"Denizde! "

"Çölde!"

"Çölde! "

"Batakta! "

"Batakta! "

"Çatakta! "

"Çatakta! "

"Her zaman ve heryerde! "

"Her zaman ve heryerde! "

"Hazır! "

"Daima Hazır!

" hazır! "

"Daima hazır! "

"Kim?!"

"Komando! "

"Kim?! "

"Komando! "

"Olamazsın! "

"Ya! "

"Olamazsın! "

"Ya! "

"Komandolar! "

"Allah! "

"Komandolar! "

"Allah! "

"Allah Türk komandosunu korusun! "

"Amin! " diyerek bitti. Tekrardan önüme döndüm ve Sama denen adamın çıktığını gördüm "kanca 2 konuşuyor. Hedef dışarıya çıktı" dedim. "Kanca 1 konuşuyor. Kanca 2 nişan al" dedi yüzbaşı. Nişanı aldıktan sonra "atış serbest! " diye bağırdı. Mermi sesleri havada uçuştu sama denen piçi bacağından vurdum. Ve aşağıya doğru yürümeye başladım diğerleride arkamdan gelirken Miraç ile ırmak içeriye daldı. Ben adamın kafasına silahı doğrulturken Yüzbaşı "konuş orospu çocuğu! " diye haykırdı. Konuşmadı bir yumruk çaktı ağızına "konuş lan! " dedi tekrardan. Yine konuşmadı tekrardan vurdu ve yine vurdu "Giray ile Melek şu piçi götürün" dedi ikiside kollarından tutarak sama denen piçi götürdüler bir silah sesi ve kolumda ıslaklık hissettim. Sağ kolumdan oluk oluk kan akıyordu...

Selammm ben geldimm. Bu bölüme kadar okuduysan sana o kadar çok teşekkür ederim ki hayellerimi yaşamama yardım ediyorsun. Bölümlerimiz biraz kısa ama ilerleyen zamanlarda inşallah upuzun olucak aşağıdaki uyarılari okursanız sevinirim hoşçakallll🤍💕

KURALLAR!

1- hiç bir kitaba benzetme veya vb şeyler yapmayın askari kurgu yazmak kolay değil.

2-ne kadar yorum ve beğeni

bırakırsanız o kadar iyidir şimdiden teşekkürler.

Surayada bir shop bırakıp öyle gideyimmm💋🤍