6. Bölüm

6. Bölüm Kül

Sena
blackksaill

Alp Bozkurt'dan

 

Her şey boka batıyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. İlk defa böyle olmuştu kendimi o kadar berbat hissediyordum ki iğrenç bir haldeydim. Gökçe,sevdiğim kadın. O benden berbat haldeydi. Kafam yerde eğik şekildeydi kafamı kaldıracak hiç bir gücüm yoktu "evlat" diye bir ses işittim bu yarbay babamdı kafamı zorlukla kaldırdım ve babama baktım. "Baba yani komutanım" dedim ayağa kalkarak. O ise eli ile otur işareti yaptı. Geri oturdum.

 

"Bak evlat" diyerek lafa girdi babam. Ben ne zaman kötü olsam beni teselli etmek için hep böyle başlardı cümlesine. Bakamam baba. Bakamam ben sevdiğim kadının kendi ellerimle ölmesine izin verdim. "Gökçe iyi olacak, eminim. Bir zamanlar annen ile... Annen ile bizde öyleydik. Bende anneni kendi babasının eline bıraktım . Yemin ettim yeminimi başardım. Ve ortaya sen çıktın,Yani anlayacağın evlat Allah'tan ümit kesilmez. Ne olursa olsun başarmaya devam et olurmu evlat. Her ne olursa olsun. " Diyip ayağa kalktı heybeti ile ve yanımdan ayrıldı. Gözümden yaş akmak istemedi babamın cümleleri boğazımda bir düğüm oluşturdu. Ama ağlayamadım çünkü ben bunların hepsini unutmak için yaşamak için kendimi yemiştim sırf yaşayayım diye ben bunların hepsini unuttum.

 

Peki ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Hayır herşey apaçık ortada. Gerçeğin aranmaya ihtiyacı yoktur. Kararlı adımlarım ile Gökçe'nin odasına doğru ilerlemeye başladım. Odasının önüne geldiğimde Gökçe'ye baktım yatıyordu. Heryerinde sağlık kabloları yaşam mücadelesi vermeye çalışan bir kadın.

 

Yanındaki sandalyeyi çektim ve oturdum. Ellerini tuttum, öptüm, okşadım. Ama elini asla bırakmadım bırakamadım. Yüzüne gelen kestikleri saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdım. Ellerim yüzünden ayrılmadı yüzünün her bir mimiğinde gezindi.

 

Gökçe gözlerini araladı uyanıyordu

Uyuyan güzelim uyanıyordu...

 

Gökçe Hançer 'den

 

Bir insan en kolay nasıl ölür bilir misin? Hangi silahla? Babasının vurduğu silahla. Yanımdaki yüzbaşı yani sevdiğim Alp Bozkurt'a baktım. Uyandığımı görünce gülümsedi. Hiç bir mimiğim oynamadı bile o bana gülümseyerek baktı ben ona ifadesizce. Elimi tutan ellerine baktım bırakmak istemedim ellerini ama bırakmak zorundaydım eğer bırakmasaydım ona kendimi bağlamış olurdum. Ellerini ellerimden çektim "odadan çık" dedim. Gözleri yapma der gibi bakıyordu. Yapmak istemiyordum bunu ama ben ona eş olamazdım onu baba bile yapamazdım

 

"SANA ODADAN ÇIK DEDİM!" diye haykırdım bu sefer "yapamam hançer olmaz gidemem" dedi yüzüme. Ama gitmeliydi gitmek zorundaydı "BEN SANA NE EŞ NEDE YÂR OLURUM! BEN SENİ BABA BİLE YAPAMAM! ZORLAMA LÜTFEN GİT" diye daha çok haykırmaya başladım . Önce yüzüme baktı daha sonra "gidersem iyi olacaksın söz ver bana" dedi. Olmayacaktım yalan söyleyerek "söz, lütfen git artık ne olur git" diye gözümden yaş geldi. Odadan heybeti ile yavaş adımlar ile çıktı kapıya geldiğinde bana baktı gözünden yaş geldiğini gördüm. Baktı, baktım sonra tekrardan döndü ve kapıdan sertçe çıktı.

 

Ben Gökçe Hançer babası tarafından anne olamayacak Gökçe Hançer. Ben Gökçe Hançer sevdiği adamı sırf baba olamayacağı için kovan Gökçe Hançer. Peki gerçekten kızlar annelerinin kaderini yaşarmıydı? Evet ben annemin kaderini yaşadım hemde babası tarafından öldürülerek...

 

 

Selam bu bölüm birazcık kısa oldu size bölüm yetiştirmem gerekti. Evet kötü günler gitti dahada kötü günler geldiii. Ahhdhshdj bana küfür ettiğinizi duyuyorum ama el mecbur öyle oluyor. Yazım yanlışı varsa affola.Kendinize çok ama çok iyi bakın hoşçakalınnn

 

Kuralları koymaya üşendim siz biliyorsunuzdurr

 

NOT: BU KİTAPTA GEÇEN HERŞEY HAYAL ÜRÜNÜDÜR HİÇ BİR KARAKTER VE O

LAYLAR GERÇEK DEĞİLDİR!

 

 

 

Bölüm : 01.12.2024 12:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...