"Ağlamadım sadece…" "Gelmemi bekledin." "Gelmedin Ateş." "Geldim yaslandığın kolonun arkasına saklandım çıkmak sarılmak istedim yapamadım sen gittin. Gelmedin aradım cevap vermedin sadece herşeyi anlatmak istedim bulamadım seni." "Anlatacak birşey yoktu." "Bilmediğin çok şey var anlatmama izin ver." "Dinlemek istemiyorum." kapıyı açtığımda " Seninle dalga geçmek için sevgili olmadım. Seni seviyordum." "Dinlemek istemediğimi söylemiştim." Odadan çıktım. Acil bölümüne geçtim. Ne kadar onunla ilgilenmiyormumuş gibi görünsemde aklımdan çıkmıyordu. Hastalarımla ilgilenemiyordum. Bana anlatmak istediği şeyi merak ediyordum. Daha fazla dayanamayıp odasına doğru gittim. Odasına yaklaştığımda hemşirelerin hızla odaya koştuğunu gördüm. O an fark ettim ki kötü birşey olmuştu. Odasına doğru koşmaya başladım. Odaya girip hemşirelere ne olduğunu sordum. "Ağrı kesici iğne yapmak için odaya girdim. Birden kan kusmya başladı. Nabzıda çok hızlı. " dediğinde tişörtünü yukarı doğru çektim. "İç kanama geçiriyor." dedikten hemen sonra sedyeyi odadan çıkartıp ameliyathaneye götürdük. Kan damarları hasar görmüş. Neyse ki ameliyat güzel geçti. Onu tekrar odasına yerleştirdikten sonra nöbetçi odasına gittim. Saate bir kere onu kontrol ediyordum. Az önce odasına tekrar girdim daha uyanmadığını görünce kapıya yöneldim arkamdan "Alev" sesini duyunca tekrar arkamı döndüm. "Efendim." "Artık hastanede kalmak istemiyorum taburcu olmak istiyorum. Hem zaten sende beni görmek istemiyorsun." Yanılıyorsun Ateş aslında sürekli yanımda ol istiyorum. "Aslında dün seni dinlemeye geldim ama iç kanama geçiriyordun. Senin istediğin gibi olsun taburcu edicem seni."